YER: Sait Tanış Kültür Merkezi
TARİH: 07.12..2018
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ SAKARYA DAYANIŞMA DERNEĞİ
2/ ESNAF VE SANATKARLAR KREDİ VE KEFALET KOOPERATİFİ
SENDİKALAR
1/ EĞİTİM-SEN
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 /YOK
2/ YOK
GOZLEMCİLER
1 / YOK
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / YOK
2 / YOK
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / YOK
2 / YOK
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ YOK
2 / YOK
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1 / YOK
2 /YOK
MODERATÖR
YAKUP KARABACAK
KONULAR
GENEL KONU: "Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyonu Politikası"
YEREL KONU: YOK
ANAYASA (Genel konu ile ilişkili olarak)
KONUŞULANLAR
1 / ALİ YAVUZ: Türkiye Cumhuriyetinin tarihinden bu yana en uzun iktidar AKP iktidarı, bu da yeni rejimle birlikte cumhurbaşkanlığı sistemine evrilmiş bir sistem. Aslında bu ülkede 16 yıldır eğitimi şekillendiren bir iktidarla birlikte biz yol yürüyoruz. Bugüne kadar eğitim sistemi 4 kere zaten değiştirildi. Demek ki bu değişiklikler yetmemiş gibi yeni bir vizyon belgesi ile ortaya çıktılar. Bunu yaparken kısmen de sivil toplum örgütlerinden görüş alınıyormuş gibi davranış gösterildi. Belki uyarılar kısmen yaramıştır ama bu vizyon belgesinde öne çıkan ama yaşadıklarımız üzerinde değişmeyenler de var. Biz öne çıkanları şunu söyleyelim: 1-) Bugüne kadar olmayan bir şeyi yapıyorlar. Okul öncesini 2020den itibaren zorunlu hale getiriyorlar. Tabi bunun "nedeni" de var. Bu ayrı bir tartışma konusu siyasi iktidar bunu bilerek de yapmıştır. Bugüne kadar niye yapmadığı da ayrıca konuşmak gerekiyor. Biz bununla ilgili bir şey söyleyebiliriz. Belki de kontrolden çıkan sıbyan mekteplerinin önünü kesmeye yönelik de olabilir. Zorunlu ders saatlerinin azaltılması var. Demek ki bu programla eğitim öğretim yürümüyor. Zorunlu ders saatlerini azaltarak eğitim öğretimi daha çekici hale getirmeyi düşünüyorlar. Böyle bir araştırmaları var. çok uzun süreli tatilleri kısmi aralıklara bölerek yaz döneminde de oyun temelli bir eğitim ortaya komayı düşünüyorlar. Bu da yeni bu ülke de. Bir de tüm okullara okul bütçesi oluşturuluyor. zorunlu bağış öne alınıyor. Sayın bakanımız eski teftiş kurulu başkanımız daha sonra ayrılmış kendisi bir okul kurmuş. Maya okulları. Kendi okulundaki yöneticileri ile birlikte sayın cumhurbaşkanım nasıl belediyelerden kendi kadrolarıyla başbakanlığa geldiyse bakanımız da kendi okulundan yöneticileri de merkez teşkilatına bakanlığa taşıdı. Mesela bizim mesleki eğitim genel müdürlüğüne diş tabibi birini atadı. Güzel sanatlar ile spor liseleri genel müdürlüklerini mesleki eğitime aktardı. Şimdi yeni sistemde de tüm okul yöneticilerini profesyolleştirilmesini istiyorlar. Bizde okul yöneticiliği meslek değildir.bu vizyon belgesinde okul yöneticiliği mesleğe dönüştürülüyor. Bunu ya kaynaktan hizmet içi eğitimle alacak ya da dışarıdan öğretmen olmayanlarında okul yöneticiliğe getirmenin önü açılıyor bu vizyon belgesiyle. 2-) Eğitim eğer bir siyasi partinin anlayışı üzerine inanç ve kimlik üzerinden gidiyorsa belli bir noktaya geldiğinde tıkanıyor. Siyasi parti çok hızlı imam hatipleştirmenin önünü açtı. Ama gelinen noktada açılan imam hatip okullarına öğrenci bulamıyorlar. Ayrıca imam hatip okullarının yapılan sınavlardaki başarıları çok düşük. yükseköğretim sınavlarında meslek liselerinden bile daha düşük. İmam hatip liselerinin ders saatlerinin azaltılmasının öncelikle hedefliyorlar. İçeriğini de değiştirmeyi düşünüyorlar. Ama değişmeyen bir şey var: eğer öğretmenlik bir meslekse bulunduğu okullardan eğitimini alarak oradan atanması. Buradan çıkan sonuç da meslek dışından öğretmenliğe alınıp bunların pedagojik formasyondan geçirip öğretmene dönüştürme var. İkincisi hiçbir zaman kaldırmayı düşünmedikleri sözleşmeli ücretli öğretmenlik hala devam ediyor 2023 vizyon belgesinde. Ama tüm öğretmenleri eğitim fakültesi mezunu olsa da yüksek lisans da geçirmeyi düşünüyorlar. Öğretmen meslek kanunun çıkarılacağı ortak mutabakatta belirtiliyor. Ortak mutabakatta kendisi dışındakileri ne kadar ciddiye alıp almayacakları oda ayrı bir konu. Ama dünyada bugün yapay zekanın tartışıldığı günlük yaşamımızdaki yeri dünya dışındaki yeni yaşam alanlarının araştırılması ile ilgili bir ortamda hala 2023 belgesinde inançta ayrıca koyuyor bunun yine eğitimde olması gerektiğini söylüyor. bilim ile inancı bütünleştirmeye çalışıyor. Ama orda bir gerçeklik var bakan kendi okulundaki uygulamalarını Maya okullarındaki uygulamalarını buraya aktarıyor. Ne kadar yaşam bulur o ayrı bir tartışma konusu. İyi şeyler var mı evet var. Ama geçmişle ilgili bu mevcut yapıda düzeltilmesi gereken şeyler de var. Bakanın söylemlerine baktığımızda şunu görüyorsunuz geçen bir demeci vardı eğitim evrenseldir diyor. O "evrenseldir" deki mantık burada yok.
2/ HAYRETTİN HACIBEKTAŞOĞLU: Ben iki kız bir erkek çocuk babasıyım. Kızlarımın ikisi de evli ikisi de üniversite okuyor. oğlumda yüksekokul mezunu. kızlarımdan birisi anadolu imam hatip mezunu. halkla ilişkiler kazandı. Bizim köyde bir lise talebesi köye geldiği zaman köy kahvesi toplanır onu dinlerlerdi. ama şu an ne yazık ki günümüzde 1,5 milyon kişi ortalama üniversite imtihanına giriyor. İlk 30 bini kazanan belli bir yere geliyor. oradan sonra da işte kimisi asgari ücrete kadar iniyor birçoğu da işsiz kalıyor. 1980 de ben askerdim ihtilal oldu. askerden geldim baktım ki belediyeler yarış halinde Atatürk heykeli dikmek için. o hale getirdiler ki bu işi halkı Atatürkten soğuttular. akp hükümetin de bütün belediyeler imam hatip yapma yarışına girdiler. imam hatipleri camiye benzetmeye çalışıyorlar güya osmanlı geleneğini devam ettirmeye çalışıyorlar ama Osmanlının camileri böyle değil. Güya bir yarış halindeler. imam hatiplerin seviyesi de düştü.
3/ KEZBAN HANIM: Biraz muhalif olucam ama. şimdiye kadar istediklerini yaptılar. sonsuz kadar iktidar da kalacaklarını düşünüyorlar ve buna göre plan proje yapıyorlar. Başa geldikten beri dillendirdikleri her şeyi birer bire uyguladılar. tabi bu projenin içinde olumlu görülebilecek maddeler de var olumsuz görülebilecek maddeler de var. işler hale getirebilirler mi ? iktidar da oldukları sürece getirebilirler. örneğin sözleşmeli öğretmenlerin ücretlerini artıracaklarını söylüyorlar. İnsanlar bunları iyi bir şey olarak algılıyorlar oysa bu güvencesiz çalıştırmaktır. Biz her zaman sendika olarak şunu savunmuşuzdur: emeğimiz değerlidir. bizler insanlara dokunuyoruz, bizler çocuk yetiştiriyoruz ve emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. ayrıca okullara dinin ve siyasetin girmesine de karşıyım. okullara siyaset girdiği zaman dine olan inancım da kayboluyor.
4/ SALİH AYAR: Sandığa üye olduğumuzda öğretmen arkadaşlarımızla okulları gezdik inanır mısınız ben tek den geldim o çocukların koşup da ayaklarıma sarılmaları bence milyarlarla alınamayacak kadar bir sevgi. Ya biz bunu sadece para almak ya da cumhurbaşkanının söylediği gibi Türkiye'yi bir şirket gibi yöneteceğim dersen senin altındaki insanlarda bulundukları konumları bir şirket gibi yönetirler. Asla bu topluma bir şey vermek için yönetemezler. Bu iktidar döneminde eğitimin özelleştirilmesi teşvik edildi. Devlet özel okula giden çocuklara para ödemeye başladı. eskiden Türkiye'deki özel okul sayısı %2 idi. Bu iktidar döneminde 10' a kadar çıktı. bu arada istihdam edilen öğretmen sayısı da hızla arttı. ama yaklaşık 4 yıl önce bu özel okullarda çalışan öğretmenlerle ilgili bir kanun değişikliği yaptılar. daha önceden kadrolu öğretmenlerle aynı maaşı alıyorlardı. şimdi asgari ücretle çalışıyorlar. bu ülkenin geçmişinden gelen bir şey var. biz de geçenlerde performans tartışması oldu. tartışmalarda biri de 657 değiştirilmesi idi. bir özel okulda çalışan öğretmenin ücreti asgari ücret senin devlete maliyetin 3 tane öğretmen diyecekler. böyle bir tehlike ile de biz karşı karşıya kaldık. ucuz emek gücü ile eğitimi halletmeye çalışıyorlar. vizyon belgesinin içerisinde bunlarla ilgili bir şey olmaması asıl problem. Yurtdışından ingilizce öğretmen getirmeyi düşünüyorlar. Diyorlar ki ingilizce öğretmenleri bunlardan destek alacaklar.
5/ KADRİCAN MENDİ: En son 2010 yılının başında milli eğitim temel kanunu değişmişti yanlış hatırlamıyorsam. Orada şöyle bir ifade vardı: çocukları küreselleşen rekabetçi piyasa koşullarına uygun yetiştirmek gibi bir ibareyi milli eğitim temel kanununa yerleştirdiklerini hatırlıyorum. Bu yaptığımız tartışma da milli eğitim üzerinde yapıyoruz ama sağlıkta da çok farklı değil. Sağlık da piyasalaştırılıyor milli eğitim de… Emek meselesi de o şekilde… Devlet sadece milli eğitimde değil bütün idari personelinde kadrolu memurluğu yavaş yavaş tasfiye etmeye çalışıyor. Belediye de de öyle. memur kadrosunu alan çok az insan var. bu böyle olmak zorunda. çünkü milyonlarca üniversite mezunu veriyorsunuz ve bu çocuklar üniversiteyi bitiriyorlar başka hiçbir şansı yok o bin liraya çalışmak zorunda. böyle bir bağımlılık ilişkisi de üretiyor piyasa. Onun dışında çok kolay manipüle edebileceğiniz bir kadronuz da var hazır işgücü de var. onun dışındaki meselelerde ben bir devamlılık olduğunu düşünüyorum. akp de kendisinde önceki yönetimden birçok alanda çok farklı değil. devlete bakış topluma bakış devletin kutsanması topluma tamamen manipüle edilecek kitleler olarak bakması çok farklı değil. chp akp ya da diğer sağ partiler açısından da bunun çok farklı olduğunu düşünmüyorum. mesela din derslerinin zorunlu yapılması meselesinde de durum aynı. ben eskiden beri imam hatip liselerine karşıydım. 90lı yıllarda imam hatip liselerinin kapatılmasından yanaydık. dini tamamen devlet üzerinden insanlara öğretiyorlar. daha bağımsız olması lazım falan. ama zorunlu Atatürk, kemalizmin sokulması da çok farklı bişey değil. Bu tartışmalar bizi bir yere götürmez. Emek meselesidir bizi bir yere çıkaracak olan. Şu an devlet okullarını da özelleştirmeye özendiriyorlar. Ve onlara destek veriyorlar. asıl destek verilmesi gereken kamu okullarıdır. biz veliden destek istiyoruz neden ? çünkü okula hiçbir bütçe ayrılmıyor. ortaokul ve liselere bütçeye ayrılıyor. ilkokullara bütçe ayrılmıyor. okullara öğretmen olmayan müdürler getirildiğinde o okulun sahibi olacak. patron işveren gibi olacaklar. Bu çok tehlikeli.
ÖNERİLER
1 / YOK
ORTAK SONUÇ
YOK
1 / YOK
2 / YOK
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
MİLLETVEKİLLERİ İLE
MEDYA İLE
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Sakarya kMM Hamalı Erhan Duru