YER: Büyükşehir Belediyesi Fırat Salonu
TARİH: 08 Aralık 2018
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Eğitim Sen (Şükrü Oğuz)
2 / Eğmir Köyü Dayanışma Derneği (Bektaş Özalp)
3 / Türk Ulaşım Sen (Doğan Tunç)
4 / Alevi Eşit Yurttaşlık Derneği (Cemal Ağdağlı)
5 / Atmalılar Derneği (Halit Seyfi Yücel)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Ali Tura (Araştırmacı-Şair)
2 / Ferman Salmış
3 / Erdal Şimşek
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılan Olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılan olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
MEDYA
Katılan olmadı.
MODERATÖR
Ali Tura
KONULAR
GENEL KONU: Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyonu
KONUŞULANLAR
1 / Bektaş Özalp: Meslek okullarına bakıyorsunuz, meslek öğreten dersler dışında gereksiz dersler veriliyor. Branşlara göre eğitim verilmesi gerekir. İki yüz-üç yüz bin öğretmen atanamadığı için boşta geziyor, bu anlayışla ben eğitim sisteminin çocuklara bir şeyler verebileceğine inanmıyorum. Özel üniversitelere baktığımızda yetersiz binalar veya tek bir bina da eğitim yapılmaya çalışılıyor. Buralarda yetişen insanların eğitime nasıl bir katkı sunacağı da tartışılır.
2 / Erdal Şimşek: Eğitim sisteminin başarılı olabilmesi için eğitimin bilimsel bir temelde yapılması gerekir. Veli, öğrenci, öğretmen ilişkisi sağlanmalı. İdarenin elini güçlendirmek gerek.
3 / Doğan Tunç: Toplumun bütün sorunu eğitim. Eğitim sorununda dünyada geri kalmış durumdayız. Adaletli bir eğitim standardını yüksek tutmalıyız . Okullardaki araç-gereç eksikliğinden tutun öğretmenlerin özlük haklarına kadar sorunlar var. Öğretmenin sorunlarını çözmek ve eş nakillerine uygun hale getirilmesi, başarılı öğrencilerin araştırmacılığa sevk edilmesi gerekir. Eğitimimizin iyi olabilmesi için, üretimi artırmalı ve eğitime ayrılacak payın yükseltilmesi gerekir.
4 / Halit Seyfi Yücel Eğitimin temel amacı insanı belli bir kalıba sokmaktır. Türkiye’de iki bakanlık millidir, biri Milli Eğitim, diğeri de Milli Savunma Bakanlığıdır. İkisi de otoritenin eline verilmiş. Eğitimde yine kast sistemi var. Köy okulları ve şehir okullarının öğrencilerini aynı sınava sokuyor. Eğitimin temeli insandır, öğretmen, öğrenci ve veli. Eğitim vizyonuna inancım olmadığı için olumlu yanını göremiyorum. Yaşadığım olumsuzluklar da beni umutsuzlaştırıyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan toplumun birlikteliği ihtiyaç olduğu aşikardır. Köy Enstitülerinin kapatılması bizleri geriye götürdü. Eğitimin dibe vurduğu bir dönemdeyiz. Eğitimde bir misyon ve vizyon olması gerekiyor ama her şeyden önce eğitim sistemini hazırlayanların siyasetten tamamen bağımsız bir hale getirilmesi gerekiyor bu yapılmadığı sürece hiçbir sorun çözülemez. Siyasilerden uzak olacak, baskı hissetmeyecek, kendi iç dinamiklerinin olmadığı bir milli eğitim sisteminin başarı şansı yoktur.
5 / Şükrü Oğuz: Milli Eğitim bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklanan Vizyon Belgesinde yer alan zorunlu ders saat ve çeşitlerinin azaltılması, beş yaş erken çocukluk eğitiminin zorunlu olması, yaz dönemi oyun temelli eğitim gibi hiç kimsenin itiraz edemeyeceği olumlu ifadeler yer almaktadır Ancak 2023 vizyon belgesinin satır aralarında yer alan “piyasa merkezli ve eğitimde yaşanan dinselleştirmeyi sürdürmeyi hedefleyen yaklaşım dikkate alındığında, eğitim politikalarına yönelik olarak yeni bir şeyin söylenmediği, geçmişte sürekli tekrarlanan hedeflerin geliştirilerek tekrarlandığı anlaşılmaktadır. MEB’in 2019 bütçesinde eğitim yatırımlarına ayrılan payın 2018’de %8.36 iken, 2019 yılı için %4.88’e çekildiği bir ortamda “gerekli alt yapı çalışmalarının” tamamlanması mümkün değildir. Eğitimde uzun süredir yaşanan piyasalaştırma ve ticarileştirme vurgusu vizyon belgesinde net bir şekilde bir kez daha ifade edilmiştir. MEB’in özel eğitim kurumlarında bürokrasinin azaltılması, haksız rekabetin ortadan kaldırılması ve özel eğitim kurumları ile işbirliğinin güçleneceği mesajı, özel okulların her açıdan kamu kaynaklarıyla desteklenmesi politikalarının sürdürüleceği anlamına gelmektedir. Okulların finansman ihtiyacını kendi kaynaklarından sağladığı ve kendi bütçesini oluşturduğu piyasacı bir model benimsenmektedir. Vizyon belgesinde her ne kadar “sınavla öğrenci alan okul sayısının azaltılması” hedef olarak belirtilmiş olsa da, sınav merkezli eğitim sistemini değiştirmek yönünde hiçbir somut önerinin yapılmaması dikkat çekicidir. Bugüne kadar sınav sistemlerinde sürekli değişiklik yapılmasına rağmen sorunun özüne inilmemiş, sınav merkezli eğitim modeli hiç tartışılmamıştır. Okullar arasındaki nitelik farklarını ortadan kaldırmayı hedefleyen somut adımlar atılmadığı sürece, vizyon belgesinde yer alan “sınavla öğrenci alan okul sayısının azaltılması” hedefini gerçekleştirmek bile mümkün görünmemektedir. Vizyon belgesinde yer alan ücretli öğretmenlerin ücretlerinin artırılması, sözleşmeli öğretmenlerin görev sürelerinin kısaltılması ifadeleri olumlu adımlar olarak sunulmaktadır. Yapılması gereken, eğitimde sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik başta olmak üzere, her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesi, bütün öğretmenlerin ve hizmetlilerin kadrolu olarak atanmasıdır. Vizyon belgesinin gerek eğitim sisteminin ihtiyacı olan çözüm odaklı politikalar, gerekse de eğitim emekçilerinin beklentilerini karşıladığını söylemek mümkün değildir.
6 / Cemal Ağdağlı: Eğitim, aileden tutun ülke yönetimine kadar herkesi ilgilendiriyor. Sorgulamayan, paydaşları olmayan, bilime dayanmayan eğitim hiçbir yerde başarılı olamamıştır. 1980 öncesi ve 80 sonrası eğitimde geldiğimiz noktayı düşünün; boş bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız. Öğretmen niteliğine baktığımızda da çok iyi durumda değiliz. Bu durum sistemle alakalı, siz kalkıp sistemi bozduğunuzda bunun geri dönüşü mümkün değildir. Araştırılmayan, incelenmeyen, soruşturulmayan bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değil. Eğitim paylaşmaya dayanır. Bilimi esas almayan bir eğitimde bu vizyon sağlıklı olmaz. Biat edilen, sorgulamayan bir eğitimin başarı şansı azdır. Eğitim payı olarak en düşük bütçe ayrılmış bununla ne yapabilirsiniz ki? Öğretmenin gelir seviyesini arttırmazsanız öğretmenin başarılı olması mümkün değildir. Söylemlerle hareket edemeyiz, biat toplumunda kimse sesini çıkaramıyor. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyemeyecek duruma geldik.
7 / Ferman Salmış: Aslında bu vizyon belgesi içi henüz doldurulmuş bir belge değil. Eğitimde ulaşılması gereken hedefler belirlenmiş ve bu hedeflere ulaşılması noktasında eğitim paydaşları buna ilişkin fikir üretip bakanlıkla paylaşabilir. Biz de eleştirilerimizi bardağın boş tarafına bakarak tespit edebiliriz. Gerek eğitim sendikaları ve eğitimle ilgili sivil toplum örgütlerinde bu konu yeterince tartışılmıyor. Eğitim dünyanın her yerinde biraz siyasidir, eğitimde siyaset olmasın yaklaşımı çok gerçekçi değildir. İnsan nihayetinde hem sosyal hem de siyasal bir varlıktır. Devletin kuruluş felsefesinde de bir siyaset var. Devlet bu işleri yaparken de siyasi olarak bakıyor. Bizim temel problemimiz şu, devlet ve siyaset bizim kafamıza ne kadar uyuyor, uyduğu zaman sorun yok, uymadığı zaman siyaset yapılıyor diyoruz. Herkes için kamusal eğitim yapsın diyoruz ama yaparken sadece sizin isteklerinize mi bakacak elbette kendi politikasını da koyacak. Biz diyoruz ki hem devlet yapsın hem de kendi sistemini, yaklaşımlarını içine koymasın bu apolitik bir duruş olur. Biz ne yapabiliriz? Toplumu devlet karşısında dengeleyici bir unsur haline getirmezsek devleti ele geçirme talebi herkeste vardır. Yapılması gereken tüm kanalların ve rezervlerin iyileştirilmesidir. Ciddi bir umutsuzluk halimiz var. Öğretmenlerin özellikle özlük hakları, ekonomik hakları konusunda çok büyük sorunları var. Okul sayıları önemli ama bizim hala okul mimarimiz yok. Eğitim konusunda öğretmenlerin de, eğitim sendikalarının ve sivil toplum kuruluşlarının biraz daha ciddi durması lazım. Çünkü işimizi ciddiye almazsak başkası da bizi ciddiye almaz.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Semine Dengeşik
Malatya kMM