YER: MÜSİAD Toplantı Salonu
TARİH: 10.11.2018
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / DAST- BİR ( Hayrettin Karakaya – İl Koordinatörü )
2 / Elazığ STK Platformu ( Resul Şahin – Danışma Kurulu Üyesi )
3 / Azadi Hareketi ( Atik Okuyucu – İl Temsilcisi )
4 / İlim ve Hayra Hizmet Vakfı ( Zülfü Biçerer – Genel Başkan )
5 / İpekyolu Dayanışma Derneği ( Abdulkerim Avanoz – Başkan )
6 / EKİDER ( Kerameddin Seçer –Y.K.Ü )
7 / EHAD ( Abdurrahman Gül – Başkan )
8 / Karayolları Trafik Güvenliği Derneği (Hakkı Tüver – Başkan Yardımcısı )
MESLEK ODALARI
*************
SENDİKALAR
İL BAŞKANI:
Siracettin Sarı ( Hak Par – İl Başkanı )
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
MİLLETVEKİLLERİ
Katılım olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılım olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Mesaj yollayan olmadı.
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
Kanal 23
MODERATÖR
Hayrettin Karakaya – DAST BİR İl Koordinatörü
KONULAR
GENEL KONU: Hukuk ve Siyasetin Af’ la İmtihanı
KONUŞULANLAR
Genel Konu:
1 / Hayrettin Karakaya: Uğur Mumcu'nun: “İsviçre Medeni Kanunu'na göre evlenen, İtalyan ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza mahkemesinin kanunlarına göre yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir” söylemi bizim kendi kanunumuzun olmadığını göstermektedir deyip konuyu şekillendirerek sözü sizlere bırakıyorum.
2 / Resul Şahin: Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir; ancak halka karşı, vatandaşına karşı işlenen sucu devletin affetmeye hakkı yoktur. Bunu hangi parti söylerse söylesin, hangi kuruluş söylerse söylesin karşısındayım. Suçları affetme yetkisi sadece kişilere mahsustur. Bu ülkede çeşitli zamanlarda ve çeşitli sebeplerle sık sık aft çıkmıştır buna vergi afları da dahildir. Peki, bu aftan faydalanıp çıkanlar ıslah olmuşlar mı? Topluma ayak uydurmuşlar mı? Bir daha cezaevine girmemişler mi?
Tabii ki değil, mesela bugün biri bilerek 20 kişiyi de öldürse buna verilecek olan ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Yani 36 yıldan başlayacak ve çeşitli sebeplerle 20-22 yıla kadar cezası düşülecektir. Ve akabinde adam diyor ki: zaten bu ülkede af çıkacak. Çünkü böyle gelmiş ve böyle gidecektir vergide af şu anda af bunda af derken hep dürüst vatandaş cezalandırılmaktadır. Bu böyle olmaz olmamalı şunu net olarak söylemek istiyorum kasıtlı olarak adam öldürmenin cezası hapis olamaz bunun karşılığı ölüm olmalı. Öyle bir ceza sistemi olamaz, ben bunu kabul etmiyorum.
3 / Atik Okuyucu: Devlet kin güdemez ve ancak kendisine karşı işlenen suçları affedebilir. Devlete karşı işlenen suçları affetmek İslami bir yaklaşımdır ancak aç tane İslami madde Türkiye'de yürürlüktedir ve onunla işlem yapılmaktadır. Bunun yanı sıra şuna dikkatinizi çekmek istiyorum; Peygamber efendimiz döneminde çok az insanın hırsızlıktan dolayı eli kesilmiştir. Çünkü hırsızlık yapanı sorgularlar ve bunun altında yatan sebepleri ortaya çıkarırlar akabinde buna çözüm bulurlar ve sonrasında ise hırsızlığı meslek haline getirenlere gerekli cezayı verirler. Faiz ve fuhuşta bu şekilde ele alınmıştır ve bu şekilde toplumsal bir uzlaşma da sağlanmış olur. Devletin geleceği için başta siyasilere genel bir af ve geri kalanlara da yasa çıkartılarak ceza indirimleri getirilebilir. Ancak suçun tekrarı halinde affedilen suçla birlikte yeni suçunda cezası çekilmelidir.
4 / Hakkı Tüver: Bugün suç işleyenler, karakolun bir kapısından girip öteki kapısından çıkmaktadırlar. Bu durum insanlarda Adalet anlayışını rencide etmektedir. Yapanın yanına kar kaldı algısı insanların kendine topluma ve devlete olan güvenini zedelemektedir. Ve yine suçlar cezasız kalınca tekerrür etmektedir. İhtiyaç ve zaruret çerçevesinde toplumdaki hassasiyeti rencide etmeyecek şekilde çalışmalar yapılmalıdır. terör örgütleri mensubu, çocuk istismarcıları ve kadın cinayetleri bu affın dışında tutulmalıdır.
5 / Zülfü Biçerer: Hukuk amaçtır siyaset ise araçtır. Biz bugün toplum olarak defolu bir sosyal yapı, defolu bir hukuk sistemi ve ticari sisteme sahibiz. Sonuçta Aklın yolu birdir. Yaradan şu temel esasları insanlara emretmiştir: mal emniyeti, can emniyeti, din emniyeti, namus emniyeti. Bunlar evrensel olmakla birlikte herkes için geçerlidir. İnsanlar arasında farklı hukuk kuralları uygulamak insanları katletmek anlamına gelir ve esas itibariyle hukuk ruhun adalettir. Adalet ise mülkün temelidir. Şimdi biz şöyle dönüp ülkemize baktığım zaman cezaevleri doldu, eğitimde adaletsizlik var, ücrette dengesizlik var ve toplumda imtiyaz sahibi bir kesim var. Bizim adaleti sağlayabilmek için siyaset aracını hukukun emrine vermemiz lazım, değersiz amacı araca yüklerseniz, bu aracın ne yönü belli olur ne de başka bir şeyi. Dolayısıyla toplumda bir deformasyon olur ve sonuç olarak suçlar artar ve cezaevleri dolup taşar. Oysa yapmamız gereken insanları iyi etmek konusu üzerinde daha fazla durmak ve suç işlenmesine önceden engel olmaktır yoksa sadece af çıkarmakla toplumsal düzeni sağlamak pek mümkün olmaz.
6 / Abdulkerim Avanoz: Siyasetçilerimiz insan haklarının korunması için göstermedikleri titizliği af yasası çıkararak oy toplamakta göstermektedirler. Kişilerin hakları gasp edildiğinde hak sahipleri isterlerse haklarını gasp edeni affedebilirler. Aksi takdirde oy toplamak amacıyla af çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Cahiliye döneminde işlenen suçlar tekerrür etmeye başlamıştır. Cemal Kaşıkçı cinayeti buna en güzel örnektir. Hukuk karşısında tüm insanlar eşittir, statüleri hukuk karşısında bir önem taşımamalıdır. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü olamaz, siyasilerin yapması gereken af yasası çıkarmak değil hukuku üstün tutmak ve adaleti sağlamak olmalıdır.
7 / Kerameddin Seçer: Hukuk ve siyasetin afla imtihanı değil de, affın hukuk ve politika ile imtihanı desek daha doğru olur diye düşünüyorum. Zira siyaset hakça bir düzenin adıdır politika ise aldatma sanatıdır. Hakça bir düzen yeryüzünde olmadığı için hepimizin ittifak ettiği konu kişinin devlete karşı işlediği suçun devlet tarafından affedilmesi gereğidir. Şayet siyaset kurumu adil bir şekilde hareket etmiş olsaydı kişinin devlete karşı işlediği suçu affetmesi gerekirdi. Fakat Türkiye'de yürürlükte olan bir siyaset anlayışı değil bir politika anlayışıdır, bu politik yapı sıkıştığında oy kaybettiğinde ve trend yakalamak istediğinde hemen af konusunu gündeme getirir. Kendi politik çıkarını kurtarmak için hukuk adalet üzerine inşa edilmelidir fakat biz devletimizin yapısına baktığımız zaman hukuk değil sosyal hukuk devleti olduğu söylenmektedir. Bunlar arasında fark vardır; hukuk kişiye adalet üzerine yargılarken, sosyal hukuk ise toplumun kabul ettiği ve hoş gördüğü şekilde yaklaşır. Getirilmek istenen af katile, sarhoşa, uyuşturucu baronuna, tecavüzcüye yararken; Rabbim Allah dediği için 28 Şubat'tan bugüne kadar 28 yıldır zindanda çürüyen o insanlara af yok. Demek ki Türkiye'de ciddi anlamda bir hukuk sistemi yok, Türkiye'de geçerli olan hukuk sistemi sosyal hukuktur. Sosyal hukuk olan bir ülkede de yapı politik bir yapıdır siyaset değildir. Türkiye'nin ciddi anlamda siyasi bir yapıya bürünmesi ve bir hukuk devleti oluşumuna ihtiyacı vardır.
8 / Abdurrahman Gül: Tabii ki İslam hukukunun olmadığı yerde adalet beklemek mümkün değildir. Yalnız şöyle bir durum da va:r Türkiye genelinde özellikle son 5-10 yıl içerisinde Artan imam hatipler Kur'an kursları ve ilahiyat fakültelerine rağmen ahlaksızlık neden bu kadar çoğaldı onun üzerinde durmak lazım. Ya yeterli eğitim verilemiyor, ya ailelerde bir sıkıntı var, ya da bu işin başka sebepleri vardır. Bugün her şeyimiz maddiyat üzerine kuruludur, öyle olunca da bu tür sonuçlar bizleri çokta şaşırtmamalı. Çocuklarımızın hep okuyup bir yerlere gelmeleri için çabalarız, oysa maneviyatta en az kariyer kadar önem arz etmektedir, bu konuda eğitimcilere ve konu ile ilgili STK’ lara birçok görev düştüğünü belirtmek isterim.
9 / Siracettin Sarı: Bu konu daha çok hukukçuları ilgilendiren bir konu olmasına rağmen, Türkiye'de zaman zaman siyasiler bir takım girişimlerde bulunmaktadırlar ama bunu neden yaptıklarını bildiklerini pek sanmıyorum. Yapılmak istenenin hukuka uygunluğu ve toplum üzerindeki etkilerini düşündüklerini pek sanmıyorum. Aslında her şeyden önce yapılanın hukuka uygunluğunun gözetilmesi gerekir. Bugün maalesef ülkemizde herkes hukuku kendine göre yorumlamaktadır. Oysa hukuk evrensel bir kuraldır ve herkes için aynı derecede geçerli olmalıdır. Oysa bugün gündeme getirilen af konusu ise tek taraflıdır, yani toplumun her kesiminden olan tüm mahkûmları kapsayan bir af değil, daha çok kendi anlayışlarına yakın olan kişiler için çıkarılması düşünden bir aftır. Oysa asıl af çıkarılması gerekenler: siyasiler ve düşünceleri ile düşüncelerini ifade ettiklerinden dolayı içeride olanlardır. Yani bugün yapılmak istenen günü kurtarma politikası ve yaklaşan yerel seçimlerde oy avcılığı yapmaktır. Sonuçlarının çok da düşünüldüğünü sanmıyorum. Bu anlamda Türkiye'de hukuk adına bir şey yapılacaksa bu mutlaka genel olmalıdır, şu veya bu şekilde insanları sadece belli bir kesime yönelik bir şeyler yapılmasını doğru bulmuyorum.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
150’ ye yakın sivil toplum örgütüne SMS atılarak haber verildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine SMS atılarak toplantı hatırlatıldı.
BASIN İLE
İldeki basın davet edildi, Kanal 23 katılım gösterdi.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Ercan Sözüer / Elazığ kMM Girişimcisi