YER:Mardin Gazeteciler Cemiyeti toplantı salonu
TARİH: 20-10-2018
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Mehmet Şerif Öter/ Kızıltepe Zahireciler Başkanı/ MTDF Başkanı
2/ Mustafa Omuk Star Kooperatifi/ Bşk.
3/ Veysi Duyan/ Uncular Derneği Bşk.
4/ Menduh Kavan/ Kızıltepe Priketçiler Dernek/ Başkan
5/ Ömer Faruk Afadle/ Erbakan Vakfı/ İl Bşk.
6/ Nasır Duyan/ Mardin Organize Sanayi/ Bşk.
SENDİKALAR
Yok
KANAAT ÖNDERİ VE AKADEMİSYENLER
1- Cebrail Çeçen/ Esnaf
2- Davut Baştaş/ Esnaf
3- A. Rahim Demir/ Nakliyeci
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
GÖZLEMCİLER :
1- Ahmet İletmiş/ Saadet Partisi İl Bşk.
2- M. Salih Kahraman/ Saadet Partisi İl Müfettişi
3- Süleyman Akar/ İyi Parti İl Bşk.
4- Hüseyin Öztürk/ İyi Parti İl Bşk. Yrd.
5- Ali Talan/ Saadet Partisi Derik İlçe Bşk.
6- Muammer Bilgiç/ Saadet Partisi Genel İdare Kurul Üyesi
MODERATÖR: Gönül Gümgüm /MTDF Yön. Krl. Üyesi.
KONULAR
GENEL KONU: TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GÜNDEMİ
YEREL KONU: UN İHRACATINDA İTHALAT ŞARTI, BÖLGE EKONOMİSİNE YANSIMALARI
KONUŞULANLAR
1-Mehmet Şerif Öter/ MTDF Bşk:
Döviz dalgalanmaları çalışanı üreticiyi ve halkı temelden sarstı. Bankalara faiz artırımıyla fırsat doğdu. Ciddi ekonomik sıkıntılar doğdu. Kredi faizleri %10 dan, %45 lere çıktı. Esnaf, fabrikalar çalışamaz hale geldi. Krizlerde fırsatlar var deniyor. Bireysel fırsatlar doğdu. Bankalara, bazı kişilere fırsat doğdu. Bizlerde fırsat kurbanı olduk.
Mardin tarım bölgesi. Halkın %70’i tarımla geçimini sağlıyor. Daha önce organize sanayiye gittiğimizde un, bulgur, mercimek kokuyordu. Gece bile çalışmalar devam ediyordu. Şimdi OSGB’ ye gittiğimizde büyük bir sessizlik var. Burada dünyanın en kaliteli buğdayı yetişiyor. Bu yasa çıkmadan önce fabrika sahipleri hasat zamanı silolarını yerli buğdayla doldurdular. Un ihracatı ithal ettiğin buğday kadar ihraç edebilirsin yasası çıkınca, ellerindeki buğday kaldı. İthal için döviz gerekiyor. Döviz fazla arttığından, fabrika sahipleri ithal edemez duruma geldi. Böyle giderse Mardin bölgesinde çiftçilik bitme noktasına gelir. Tarıma bu yasa büyük bir darbedir.
2- Nasır Duyan/ OSGB Başkanı
Mardin bir tarım bölgesi olduğundan, sanayimizin %65 i tarıma dayalıdır. Türkiye’nin en fazla un ihraç eden ili Mardin’dir. Bölgemizde en kaliteli buğday, mercimek, mısır, zeytin yetişmektedir. Türkiye’nin dövize en çok ihtiyacı olduğu dönem ihracatı yasakladılar. Buğday ithal ettiğimizde, sadece hamallığını yapıyoruz. Döviz geldiği gibi ithalata gidiyor. Biz kazanmadığımız gibi Türkiye’de kaybediyor. Sadece ithalat firmalarına yaradı. Büyük balık küçük balığı yutar, ama küçük balık bitince büyük balıkta ölür. %60 yerli, %40’ı ithal, yada %50 %50 olsa bile bizi ve çiftçimizi kurtarır. Fedakârlıklar sadece sanayici ve halktan beklenmemeli, hükümette ciddi tedbirler almalıdır. Çıkan yasanın ucu açık, ne zaman sonlanacağı belli değil. Belirsizlik bizleri bitirir. Döviz artışını Rahibe bağlıyorlar. Daha önce doları tahmin edebiliyorduk. Şimdi iki dakikada dolar değişiyor. Rahiple alakası yok. %80 elektrik zammı uyguladılar. Mardin organize sanayi bölgenin geçim kaynağı ve temel taşıdır. Bugün çiftçiler olmazsa, organize sanayi durur, nakliye durur, domino taşı gibi bölgenin ekonomisi biter.
Sivil toplum kuruluşları, bölge yetkililerinin bu işe acilen el atması gerekiyor. Biran önce eski haline dönmesi gerekiyor. Böyle devam ederse, sanayici, çiftçi biter.
3- Muammer Bilgiç/ Saadet Partisi Genel İdare Kurul Üyesi
Türkiye’de son birkaç yıl içinde nasıl kriz oldu? Biz krizi kabul etmiyoruz. Kriz birileri için var, birileri için fırsattır. Doları olan için fırsat, Türk lirası kullanan için krizdir. Doların bu derece yükselmesi sadece vatandaşı krize sokmuştur. Serbest piyasada alıp, satmak vardır. Para sahibi istediğini alıp, satabiliyor iken, üretici mağdur edilmiştir. Üretici kendi terinde boğulmuştur. ABD dünyaya mısır ihraç ediyor. Önce ucuz vererek, üretimi bitirip, sonra fiyat arttırıyor. Dünyada sadece nükleer silahlar yok, aynı zamanda buğday, mısır, soya gibi tahıllar ve hayvancılık en güçlü silahlardır. Üreticiyi koruyacak olan devlettir. Maalesef üreticiyi devlet küresel sermayenin kucağına atmıştır. Türkiye’nin dışarıya dönük imajı çok kötüdür. Adalet, hukuk, insan hakları yok olmuştur. Adalet yoksa yatırımcı Türkiye’ye gelmez. Bu mekanizma değişmediği sürece, hangi parti olursa olsun, bir şey değişmediği gibi daha da kötüye gider. Acilen sistemin değişmesi gerekir. Üretmeden sadece dışa bağımlı tüketim hepimizin sonu olur. Özelleştirme ile üretim sona ermiş, para betona yatırılmıştır.
4- Süleyman Akar/ İyi Parti İl Bşk
Peygamber efendimiz işi ehline vereceksiniz buyurmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı ekonomiyi aileye teslim ederek damadını getirmiştir. Türkiye’de 17 yıldır iktidarda olan Ak Parti, önce hayvancılığı bitirmiş, daha sonrada tarımı ve sanayiyi bitirme noktasına getirmiştir. Konkordato ilan eden firma sayısı üç bini geçmiştir. Vatandaşın sırtından dış borç ödenmektedir. 4 Ekim 2018 de Tarım Bakanının çıkardığı kararnameyle sadece Mardin’den giden 1000 araç Silopi’de günlerce bekledi ve geri döndü. Sanayicimiz büyük zarar etti. Un ihracatı iki milyar dolar civarındadır. İhracat engellenerek, Türkiye iki milyar dolar zarar etmiştir. Hollanda’nın yüzölçümü bizim Konya ovasından küçük. Hollanda tahıl ihraç ederken biz ithal ediyoruz. Tarım bitme noktasına gelmiştir.
5-Veysi Duyan/ Uncular Derneği Bşk.
Yeni sistemde un ihracatçısı büyük sıkıntıya düştü. Ekonomik kriz una bağlanmış gibi gösterildi. Mardin’in siyasetçisi bizi yalnız bıraktı. 65 dernek federasyon olarak yalnız mücadele etti. Un ihracatında mevzuat değişikliğiyle başladı. Önce ithalat, sonra ihracat olan mevzuat değişikliği. Bizim çiftçilerimizin ürettiği buğday ne olacak? Türk unlarının prestijini sürekli yükseltiyorduk. Türkiye’nin dolara ihtiyaç duyduğu dönemde, bu yasayı çıkardılar. Un fabrikalarının %60 ı çalışamaz duruma geldi. Bu şekilde giderse bütün fabrikalar kapanma noktasına gelir. İhracat için yıllardır emek verip, kazandığımız dış piyasa elimizden gidecek. Bizim yerimize başka ülkeler piyasaya girecek. Bölgemizde buğday fazlalığı var. İç piyasa karşılandıktan sonra, bu fazlalığı Irak ve Suriye’ye ihraç ediyoruz. Biz Rusya’dan ithal ettiğimizde, üzerine ciddi boyutlarda nakliye binecek ve fiyatlar artacaktır. Fiyatları düşürmek yerine, aksine fiyat yükselecektir. Marmara’da çalışan bir un fabrikası Mardin’in buğdayını maliyetten dolayı alıp kullanmaz. Bizim çiftçimiz buğday ekmeyip, nasıl geçinecek? Tarım ve Ticaret Bakanlarımız maalesef işten anlamıyorlar. Firmalarımız çalışamaz duruma geldi. Üretici ve halk fedakârlık yapacak. Türkiye’de yetişen buğdayı kullanmamız yasaklandı. %10-15 faizle çalışırken, fırıncıya 6 ay vadeli un verebiliyorduk. Faizler çok yükseldiğinden, ancak bir ay vade veya peşin verebiliyoruz. Bu nedenle fırıncılarla ters düştük. Uncuların ekmek maliyeti üzerinde un %22-24 dür. Diğer maliyetler elektrik, maya, kira vs.dir. Ekmek fiyatlarının artışında enerji, döviz vs dir…
6-Hüseyin Öztürk/ İyi Parti İl Bşk. Yrd.
Bir ülkede asgari ücret 1600 lira, açlık sınırı 1800 lira ise o ülkede bir sorun vardır. Bir ülkede de 16 milyon insan açlık sınırının altındaysa, 40 milyon insan açlık sınırındaysa o ülkede sorun vardır. GAP’I bir an önce faaliyete geçirmemiz gerekir. Yenilenebilir enerji ürettiğimizde, pahalı enerji üretmekten vaz geçeriz. Çok ucuza enerji kullanabiliriz. Tasarruf baştan başlamalıdır. Yöneticilerimiz tasarrufa yönelmelidir. Üretime ağırlık verip, tüketim politikasından vaz geçilmelidir. İşin ehli yöneticiler başa geçmelidir.