YER: Tepebaşı belediyesi Özdilek Sanat Merkezi
TARİH:- 7-Ekim -2018
.Saat:11_14 arası
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Eskişehir Kadınları Platformu (Hatice Gümüş)
2/ Sanat Derneği (Münevver İzgi)
3/ Sende Ses ver Platformu (Nadi Esenlık)
4/ Egitter (Gülhan Selamet)
5/ Afet Riskli Alan Dernek (M.ZaferYılmaz)
6/ SEV Vakıf Başkanı (Naci Şakar)
7/ Türkiye Radyo Telsizleri Cemiyeti Başkanı (Yusuf Akkuş )
8/ Yaşam Bellek Özgürlük (Nurettin Aldemir)
10/ Eskişehir Kent KONSEYİ Sütlüce mah. Meclis başk. (Ömer Lütfü Şanlı)
MESLEK ODALARI
SENDİKALAR
Eğitimsen Şube bşk. (Faik Alkan)
GÖZLEMCİ:
1- Emek parti İlçe başkanı (İbrahim Akgün)
2- Liberal Parti İl Başkanı (Önder Artan)
3- Mhp Ahmet Hızlan
4- Chp İlçe Yönetim kurul üyesi(Vildan Aydoğan)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Mustafa Kantarcı (Eğitimci Yazar)
2/ Ziya Kandilçi(Emekli Bürokrat)
3/ Ersin Ertürk( Eğitimci)
4/ Cafer Türkmen (Emek partisi İlçe Yöneticisi)
5/ Prof.Dr.Önder Orhun(Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi böl)
6/ Halas Barış Gümüş(Emekli Bürokrat)
7/ Ramazan Erdönmez(Emekli Öğretmen)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
MESAJ YOLLAYANLAR.
GAZETELER:
Esgazete İstikbal
KONULAR
Genel Gündem:
Genel Gündem: Türkiye’nin Ekonomisi
Yerel Gündem: Eğitim .
Sivrihisar Vakfı Başkanı Naci Şakar:Toplumda hepimizin yaşadığı bizi yöneten lere veya siyasilere mal ederken bu olumsuzlukları kendimize bir bakıp öz eleştiri yapmıyoruz.kendimiz için bizim kusurumuz nedir diye irdelemiyoruz. Hepimiz okuduk kurtuluş savaşından çıkan bir millet ki Anadolu insanı o günkü yaşamla bugünkü yaşamı kıyaslarken çok rahatlarmış. O günü hatırlarken bu güne bir hayat belirlemişler. bu gün ise tam tersi bizi yönetenler bizim üretmememiz için herşey yapıyor. Çiftçiye kredi verip saman üretiyorlar. Çiftçiyi ürettirmiyor. Bizlere lüks yaşam veriyor her odamızda televizyonlar her birimizde telefon rahat bir yaşam veriyorlar ama şunu yap demiyorlar . o kadar çok şey satmışız ki bazen iyiki satıyoruz diyorum. Satacak şey bulamazsak ne yaparız . inanın hiç iyiye gitmiyoruz. Demir yolunu bile sattılar daha ne söylenir inşallah bugünlerimizi aramayız
Emek partisi yönetici. İbrahim Akgün.Sorun sistemsel sorun Emperyalizm kapitalizm için de yaşıyorsak kriz bunun kaçınılmaz sonucudur. Kapitalizm kriz yaratır.üretir doğası gereği bu böyledir.bu kiriz içinde kapitalizm yeniden kendini yapılandırır yaratır.sonuna kadar bir kriz içinde yaşıyoruz.bu sistemsel bir kriz.Dedikleri gibi doların 3 liradan 5 liraya çıkması değil.Rahip bronsonun neden başka spekülatörler değil toptancıların mal stoklaması değil.çünkü yaşamın her alanında yaşıyoruz bu krizi yüzde 25 ‘5 enflasyon var .kendileri itiraf ediyorlar .son 15 yılın enflasyonun yaşıyoruz. Bu durumu manipüle ediyorlar. hepimizi uyutmaya çalışıyorlar. Durup duruken Ocak ayında emeklileri tartıştırıyorlar. Algı yönetimi dedikleri tam da budur. Ocak ayına daha kaç ay var.biz bugün geçinemiyoruz.bizim gelirimiz Asgari ücretle geçinen insanlara rağmen yüksek bu durumu biz çok hisseden kesimiz.doğal gaza elektriğe çözüm sorunu yaratanlar çözmeyecek bu sorunu yaşayanlar şikayet eden mızmızlanan lar çözecek örgütlenerek. Evet krizin acısını çekiyoruz ama hep birlikte bu acıya çözüm bulacak tepki gösterecek de bizleriz diyoruz.
Eğitimci Ersin Ertürk:24 Haziran sonrası rejim artık tek rejime dönüştürülmüştür. Bu gün baktığımızda tefe de tüfe deki sonuç bu bugün kü durum eğitimle ekonomi de bu duruma gelmiştir. 94 de Avrupa birliğine girdikten sonra izlenen politikalar özellikle 2000 den küresel dünyanın getirdiği teknolojinin getirdiği bir küresel körleşme nedeniyle maalesef ülkemizde yerli yatırım yok olma duruma getirilmiştir. İlaç sektörüne bakın banka sektörüne bakın. Onlarda belki de katara satılma noktasına gelmiştir. Ülkemiz de üretim bitirilmiştir.2010 dan sonra Bu anlamda bob projesinin uygulama noktasına gelinmiş dolar yüzde yetmiş artmış. Bu yönetimi değiştirmenin hiçbir yolu yok. Sadece 5 yılda bir seçimle değiştirilir. Tamam teşhis konuyor çözüm nasıl olacak yetki bizde olmadığı için düzeltemiyoruz ancak kitle örgütleriyle bir araya gelerek yapabiliyoruz. Bu diktatör uygulama demokratik kitle örgütlerinin sesini kesmiştir. Muhalefetin sesini kesmiştir. Dedikleri gibi halkı bofbof layarak oy alıyorlar bu enflasyon bugün krizi değildir. Yarının ne olduğunu en büyük ekonomistler çözemiyor. Ancak örgütlenerek çözeceğiz bu sorunu biz aydınlara bu düşüyor.
Liberal Parti İl başkanı Önder Altan: Ekonomik krizin başlangıcındayız. Elektrik doğal gaz esas kış gelince cebimizi yakınca hissedeceğiz. Herhalde cumhurbaşkanı pazara manava gitmiyor. Domates patates 9 liradan satılıyor. Ama bunları görmezden gelerek millet bahçesi düşünülüyor. Herhalde Millet bahçesinde kek yiyip yuvarlanacağız.
Eğitimden Şube Başkanı Faik Alkan: Ülke genelinde derinleşen eğitim sorunlarına atıfla Eskişehir özelinde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini anlattı. Biz eğitim olarak sınıfsal olarak baktık. Mülakata dayalı sisteme biz baştan beri karşıyız.98 puan almış Örneğin alevi olduğu için işe atınmayan öğretmenler var. Genel olarak baktığımız da neden ülkemizde eğitim bu durumda.sorunlarımız bu kadar fazla dünyanın heryerinde sorun var. örneğin şiliden Amerika dahil olmak üzere öğretmenler sokağa çıktı.biz ne yaşıyorsak Dünyanın heryerinde eğitim emekçileri aynı şeyi yaşıyor. Kapitalizm eğitimi bir brirkim alanı olarak gördü. Örneğin Eskişehir de 36 tane özel okul var.biz 1980 den beri şunu söyledik eğitim özelleştirilecek. Eğitimin bütçesi 50 60 milyar.Eskişehirde özel okulllar yüzde seksen kapasite ile çalışıyor. Dünyada ki sınıf mücadelesi ülkemizdeki sınıf mücadelemiz aynı.
Sanat Derneği Münevver İzgi:Evet birlikte olalım dayanışma gösterelim diyoruz ama.Gözden kaçırdığımız farkında olmadığımız belki de .şuanda toplum çok büyük bir beyinsel karkasa yaşıyor. Şuanda aydın dediğimiz bir kitle görüyor musunuz? Yarı aydın dediğimiz kesim de kafası kesilmiş horoz misali ne yapacağını bilemez neye inanacağını kestiremz durumda.. İktidarlar eğitim sistemlerini en başta planlarlar ve uygularlar. Bunu atlamayalım. Toplum daha fazla kafası karışmış durumda. Herşey iktidarların elin de . biz sivil toplum örgütleri bas bas bağırırken hiç polemiğe girmiyor ve duymuyorlar ama bir bakıyorsunuz kanunlar geçmiş.
Eğitimle ilgili bildiri dağıtıyoruz vatandaş daha bir çocuğuma 500 lira harcadım diyor. Ne yapıyorsun dedim sorunu çözenlerle birlikte hareket edin dedim ben ne yapayım dilekçe verilecekse vereyim diyor.. siyaset yaptırmıyorlar . örgütlenmeyi kötü gösteriyorlar. Bizler yaşadıklarımızı tartışamıyoruz bile
Kent Konseyi Mahalle Meclisi Ömer Lütfü Şanlı: Mültecileri Suriyelileri biz kimseyi dışlayalım düşüncesinde değiliz. Ama bizim çocuklarımıza da bir çözüm bulalım. Karma sistem nasıl yürüyecek .bir yıl bunlara hazırlık eğitime
Sen de SeS ver:Nadi Esenlik: Öğretmen olup da Kaps sınavına giren kişilerin mülakata girince Kps den almış olduğun 80. 90 puanları görmezden gelip mülakat da kendi belirledikleri öğretmenlere görev veriliyor. Eğitimsen olarak bunlar için bir çalışma varmı?
Mustafa Kantarcı eğitimci Yazar: EkMM VE EĞİTİM
Eskişehir küçük Millet Meclisi (EkMM), Ekim ayı toplantısı gerçekleştirildi. Eğitim ve ekonomideki sorunların, konuşulduğu toplantıda, Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sayın Faik Alkan, eğitimin bilimselleşmesi ve sorunları konusunda bilgilendirme ve çözümleri üzerinde açıklamalarda bulundu.
Toplantıda, konu olan eğitim, bireyin gelişmesinin ve toplum kalkınmasında, olmazsa olmaz önemden olup, temelini de oluşturmaktadır. Yaşadığımız dünya, ülkelerin ve toplumların varlıklarını sürdürebilmeleri ve kalkınmaları, ancak eğitimli insanlarla gerçekleşebilir.
Toplantıda, siyasi iktidarın, eğitim politikaları da eleştirildi. Özellikle de Eğitimde yer alan sığınmacı çocuklarının, sınıflarda, ciddi sorunlar yarattığı, hatta bu nedenle de velilerin, çocuklarının okullarda aldığı da söylendi.
Yıllardır, bölgesel çatışma ve krizlere bağlı olarak Türkiye’ye, doğru bir göç ve nüfus hareketliliği, yanında, Türkiye, Asya ve Afrika ülkelerinden, Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenler için, Türkiye, transit ülke olarak da bir yoğunluk yaşamaktadır.
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, Türkiye'de, bugün göçmen, mülteci olarak bulunan insan sayısının 3 milyon 551 bin 78 kişi olduğunun belirtti. BM Mülteciler Yüksek Komiserliğine göre de dünyada, en çok mülteci barındıran ülke de Türkiye.
Eskişehir’de de mülteci sayısı küçümsenmeyecek boyuttadır. Nitekim Sütlüce Mahallesinde, 1066 Irak, 8 Yemen, 1 Azerbaycan, 1 Nijerya, 19 Türkmenistan, 3 İran, 4 Suriye, 2 Filistin, 6 Afganistan, 4 Ukrayna, 2Gana, 2 Tanzanya,1 Yunanistan, 53 diğer uyruklu olmak üzere 207 hanede,, 1129 mülteci bulunmaktadır.
Çeşitli toplumlardan, meydan gelen bu kadar mültecinin yaşadığı, bir mahalle okulunda, mahalle sakinlerinin çocukları ile mülteci çocuklarının, birlikte eğitim-öğretim çalışması yapması çok zordur. Bu duruma, mutlaka çözüm bulunmalıdır.
Mültecilerin eğitimiyle ilgili, en önemli sorunun, dil meselesi olduğu sıklıkla dile getiriliyor. Bunu takip eden sorunlar ise; ekonomik sorunlar, okulların fiziksel yetersizliği, resmi kayıt sorunu, öğretmen eksikliği, müfredat ve teknik altyapı gibi pek çok sorun var.
Toplantıda, MEB’in öğrencileri imam hatibe yönlendirmesi, Yine 4+4+4 sistemiyle birlikte MEB’e vakıflarla protokol yapma hakkı tanınması,. Bu protokollerle TÜRGEV, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti ve Ensar Vakfı gibi, birçok iktidara yakın veya İslamcı vakıfların okullara girmesi de eleştiri konusu oldu.
Toplantıda, öğretmenlerle ilgili, sorunlarda olduğu da konuşuldu. Ülkemizde, MEB öğretmen atamalarıyla, sık sık Münevver izgi: Biz iktidarı kaptırmışız. Pazarlara gidiyorum. Alt kesim yada durumu iyi farklı kadınlar birbirlerinin ellerinden cul çaput alıyorlar dışarı çıkıyorum kafeler dolu. Bir fıkra aklıma geldi . Padişahın birisi köprüden geçiş vergisi koymuş giren ve çıkan için padişah sormuş tepki var mı demiş hayır yok tekrar yükseltmiş tekrar yükseltmiş ama halktan tık yok. Tekrar yükseltmiş yine sormuş halk bakmışki göpek atıp oynuyor bunu duyan padişah aman durduralım demiş. Yani bizde öyle durumdayız
Naci övünse de hâlâ öğretmen sayısı yetersiz. olduğu, birçok okulda sınıf veya branş öğretmenleri yerine, ücretli öğretmenler girdiği, bazılarında ise öğretmen bulunmadığında, boş geçen dersler bulunduğu iddialar arasındadır.
Ülkemizde, 4+4+4 sistemine geçilmesinin ardından, kurumlara ait, pek çok meslek lisesi kapatılırken, iktidar tarafından, başlatılan imam hatip Liseleri, eğitimde sorunlar yaşanmasına neden oluyor.. İmam hatip ortaokullarında ve imam hatip lisesinde okuyan öğrenciler, diğer liselere oranla başarısızdır. İktidar tarafından da imam hatipler özendirilmesine rağmen, yine de yeteri kadar öğrenci çekilemiyor..
Ülkemizde, üniversite sınavları da ciddi sorundur. Çünkü Türkiye’ de, çözüm YSK’ değildir. Ülkemiz de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, yükseköğretime girişi, eğitim sistemi içinde çözmek zorundadır. Çünkü üniversiteye hazırlık da, sınav anında ve sınav sonrası yaşanan stres ve adaletsizlikler, ailelerin ve gençlerimizi, ruh sağlığını bozuyor. Pek çok insanımızı da hayatın başında, yaşamdan uzaklaştırıyor.
Oysa gelişmiş ülkelerde, çocukların, eğilim ve ilgi alanlarını belirleyip onları yönlendirme işine, devlette, pedagog ve uzmanları ile bilfiil eşlik etmektedir. Ülkemizde de iş gücü planlaması yapılmalı, üniversiteye giriş de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi eğitim sistem içinde gerçekleştirilmelidir. Ülkemizin de yıllara göre işgücü planlaması, en kısa süre hayata geçirilmelidir. Nitelikli ara eleman, yetiştirilmesi içinde vakit kaybedilmemelidir.
Ülkemizde, özel okul sayısı her yıl artıyor. Oysa Dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip Finlandiya’da, özel okul yok. Öğrenciler günde 4 saat ders yapıyor, küçük çocuklar oynayarak öğreniyor, sınav yapılmıyor, ileri sınıflarda yapılırsa da sonuçları öğrenciye söylenmiyor. Öğretmenlerin, hepsi master diplomalı, en dezavantajlı kesimdir. Eğiti, fırsat eşitliği ise temel prensipleridir.
Türkiye’ de, Finlandiya gibi eğitimde, başarılı olmak zorundadır. Çünkü Osmanlı'da sanayi devrimini, buğun de, bilgi çağını kaçırdık, eğitimde başarılı olamazsak, kalkınma fırsatını da kaçıracağız. O nedenle de her alanda, üretmek ve insanımızı da eğitmek zorundayız.
Eskişehir de var olan tüm sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. (E-mail ile? Mail kullanamayanlara telefonla hatırlatma yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon , mail ve mesaj ile
BELEDİYE BAŞKANLARI İLE
Telefon Mail Görüşüldü.
MEDYA İLE
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. Yerel basın katıldı. KATILIMCILARLA
E-mail ile tüm katılımcılardan konu istedik, geri dönüşüm olmadı.