YER: MÜSİAD Toplantı Salonu
TARİH: 05.05. 2018
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Azadi Hareketi ( Atik Okuyucu – İl Temsilcisi )
2 / İlim ve Hayra Hizmet Vakfı ( Zülfü Biçerer – Genel Başkan )
3 / Altı Nokta Körler Derneği ( Refik Temiz – Genel Başkan Vekili )
4 / Elazığ STK Platformu ( Resul Şahin – Danışma Kurulu Üyesi )
5 / İpekyolu Dayanışma Derneği ( Abdulkerim Avanoz – Başkan )
6 / Türkiye Emekliler Derneği ( Vedat Gür – Başkan )
7 / Pertek – Çemişgezek STK platformu ( Naim Doğan – Dönem Başkanı )
8 / HABİTAT ( Gülsüm Uzun – Elazığ Sorumlusu )
MESLEK ODALARI
******************
SENDİKALAR
*************
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
*************
GÖZLEMCİLER
HAK – PAR ( Siracettin Sarı – İl Başkanı )
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılım olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Mesaj yollayan olmadı.
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
Katılım Olmadı.
MODERATÖR
Resul Şahin – Elazığ STK Platformu Danışma Kurulu Üyesi
KONULAR
GENEL KONU: Türkiye Seçime Gidiyor.
KONUŞULANLAR
Genel Konu:
1 / Resul Şahin:
Ak Parti tek başına bir parti iktidardı ve cumhurbaşkanı da o partinin genel başkanıydı. Şu anda seçime ne gerek var diye düşünüyor olabilirsiniz fakat gördük ki kazın ayağı hiç de öyle değilmiş. Bize karşı darbe girişiminde bulunmak isteyenler ve Türkiye'yi hizaya getirmek isteyenler, çoktan harekete geçmişler bile. Tabi bunu bizim bilmemiz pek mümkün değildi ve seçimin erkene alınmasıyla durum açığa çıktı. Zaten başından beri bir döviz operasyonu vardı ve erken seçim kararıyla birlikte bu operasyona hız verildi. Ayrıca kredi derecelendirme kuruluşları da Türkiye'nin notunu düşürerek harekete geçtiler. Bu gelişmeler sonucunda Sayın Bahçeli'nin Ağustos’ ta seçime gidelim teklifi iki ay öne çekilerek Haziranda yapılması kararlaştırıldı. Muhalefetin seçime hazır olmadığı iddiaları onların kendi sorunlarıdır; Bir muhalefet partisi herhangi bir seçimi kaybettiği andan itibaren yeni seçime hazırlıklı olmalıdır. Bugün Avrupa'da birçok ülkede bir hükümetin kurulması aylarca sürebiliyor, onlar oturmuş sistemlerinden dolayı sıkıntı yaşamamaktadırlar ancak bizim gibi ülkeler bir günde bile birçok şeye gebe kalabilir. Türkiye’ nin gelinen bu aşamadan sonra tekrar parlamenter sisteme dönmesi çok zordur. Bugün yapılan ittifakların geçmişte yapılan koalisyonlarla bir alakası yoktur, bunun takdiri milletin elindedir. Bugün ülkemiz üzerinde senaryosu dışarda yazılan bir oyun oynanmaktadır ve hem dışarda hem de içerde bunların oyuncuları vardır. Ben yapılacak seçimde milletin en doğru kararı vererek bu oyunları boşa çıkaracağına inanıyorum
2 / Gülsüm Uzun: Biz Habitat olarak seçme yaşının 18'e düşürülmesi ve seçilme yaşının da 25'e indirilmesi için kampanya düzenlemiştik. Kampanya sonucunu mevcut cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde bir grup toplantısında kendisine ilettik, olurunun aldık ve bu kampanyada muvaffak olduk. Biz şuna inanıyoruz; bu ülkede gençler 20 li yaşlarında savaşıp şehit düşebiliyorlar, ancak siyaset bundan daha ciddi bir iş değildir. Gittiğimiz her yerde gençlerin eğitim olarak, birikim olarak ve mecliste kendilerini ifade etme konularında yetersiz oldukları belirtildi. Mevcut meclisin mevcut yaş ortalamasıyla gençlerin sorunlarına ne kadar çözüm bulabildikleri tartışılır. Teknolojiyi ne kadar etkin kullanabilecekleri de tartışılabilir. Bizler önümüzdeki seçimlerde ve tüm seçimlerde genç ve genç dostu kişilerin seçilebilecek yerlerden listeleri alınmalarını ve haklarımız için mücadele etmelerini istiyoruz.
3 / Atik Okuyucu: Türkiye bir seçime gidiyor bizim, cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarımızın profilleri şöyle olmalıdır: Öncelikle iyi bir dil ve üslup kullanmalıdırlar, sokak dilinden uzaklaşıp birbirlerine hitap ederken daha dikkat etmelidirler. Ben de şahsen siyasette gençlerimizin önünün açılmasını istiyorum ancak bu insanlar sorgulayıcı olmadıktan sonra, her zaman vekil olmuş neye yarar. Açıkçası siyasi partilerimiz sorgulayıcı kimseyi istememektedirler, adeta birer mürit istemektedirler. Yapılan seçim ittifaklarına baktığımızda; bir taraf koltuğunu korumaya çalışırken, diğer taraf o gitsin de kim gelirse gelsin mantığıyla hareket etmektedirler. Ben bunu doğru bulmuyorum. Böyle bir muhalefet olmaz, muhalefet dediğin doğru ya doğru yanlışa yanlış diyebilmeli. Bu seçimde doğu ve güneydoğu bölgesinin seçmenleri hiçbir parti ve hiçbir ittifak tarafından kabul edilmedi, açıkça bölge insanı ötekileştirildi. Ben bunu doğru bulmuyorum.
4 / Abdülkerim Avanoz: Seçimler iktidarlar için muhalefet ve ülke için önemlidir. Ülkeler mutlaka seçimle iş başına gelenler tarafından yönetilmelidir ve sorunlar seçimle çözülmelidir. Ben mevcut seçim sistemini açık bir şekilde kınıyorum, çünkü hiçbir siyasi parti gerçek millet iradesini mecliste istememektedir. Ankara’dan listeler gelir burada kendi içlerinde sözüm ona gerekli temayülleri yapıp milletvekillerini belirliyorlar. Aslına bakarsanız bizim oy vermemize de gerek yok, zaten milletvekilleri yukarıda belirleniyor. Ben şahsen tercihli milletvekili seçimlerinden yanayım, ayrıca seçim dönemlerinde adayların gayri ahlaki yöntemlere başvurmaları engellenmeli ve gerekirse ömür boyu siyaset yasa getirilmelidir. Bütün prosedürleri siyasiler kendi aralarında hallettikten sonra halkın iradesinin meclise yansıması söylemini doğru bulmak mümkün değildir.
5 / Refik Temiz: Ben de tercihli milletvekili seçim sisteminden yanayım, böyle dayatmayla seçim olmaz. Onlarca kişi adaylık için başvurusunu yaparken bunların içinde gariban birini görmek pek mümkün olmuyor. Mevcut vekillerimiz yandaşlarını ve tanıdıklarını bir yerlere yerleştirmekten başka Elazığ’ ımız için bir şey yapmamışlardır. Ben tercihli sistemde milletvekili aday olsam mevcut vekillerimizin hepsinden daha fazla oy alacağıma inanıyorum. Geçen seçimde STK’ ların temayül yoklaması yapıldı ancak sonuçlar burada açıklanmadığı gibi doğrudan Ankara'ya gitti, oysa sonuçları bilmek bizim de hakkımızdı. Yapılacak olan seçimlerde gidecek çok fazla yerimiz olmadığı için her kim aday gösterilirse gösterilsin bizim oy vereceğimiz parti bellidir. Ancak gönül ister ki; çarşaf liste önümüze konsun bizlerde tercihlerinizi bu şekilde yapabilelim.
6 / Naim Doğan: Değerli başkanlarımın siyaset kurumuyla ve milletvekilleriyle ilgili dile getirdikleri sıkıntılar hepimizin malumudur. Bildiğiniz gibi Türkiye yeni bir sistemle karşı karşıyadır. Gelecek olan cumhurbaşkanlığı sisteminde öyle bazılarının bahsettiği gibi tek adamlık falan söz konusu değildir. Bana göre gelecek olan sistem çok iyi olacaktır. Bunun en basit örneği; hiçbir zaman bir araya gelmesi mümkün olmayan partiler gördüğünüz gibi çok kolay bir şekilde bir araya gelebilmektedirler. Bu, memleket adına güzel bir gelişmedir. Şimdiye kadar ki seçimlerde sayın cumhurbaşkanımızın hatırına milletvekillerine de oy verirdik, ancak önümüzdeki seçimde önümüze iki ayrı pusula gelecek, biri cumhurbaşkanı öteki ise milletvekilli pusulaları olacak. Bunun sonucunda siyasi partiler de ister istemez kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalacaklardır. Halkta karşılığı olan ve halkın gönlünde taht kuran adayları göstermek zorunda kalacaklardır. Aksi taktirde kaybedeceklerinin farkındadırlar.
7 / Vedat Gür: Ülkemiz bir seçim sürecine girmiştir, bu süreçte bazı kimselerin zaafları olmuştur ve adeta o gitsin de kim gelirse gelsin mantığıyla hareket edilmektedir. Oysa biz ister cumhurbaşkanlığında olsun ister milletvekilliğinde olsun, ülkemiz için hayırlı olanı istemek zorundayız. Arkadaşların da dile getirdiği gibi; siyasi partiler yapılan temayül yoklamalarına saygı göstermiyorlarsa, bu temayül yoklamaları neden yapılır? Dört yıldır hiçbir milletvekilimiz 17.000 emeklisi olan derneğimizden içeri girmemişlerdir. Benim bir emekli olarak, kolay kolay bir başbakana veya bir bakana ulaşma şansım yoktur. Bunu ancak bizi temsil eden milletvekilleri üzerinden gerçekleştirebiliriz. Nedense bir türlü bu ortamı yakalayamadık ve telefonla dahi danışmanlarından öteye gidemedik.
8 / Siracettin Sarı: Evet Türkiye bir seçime gidiyor ama nasıl bir seçme gidiyor ve hangi koşullarda bir seçime gidiyor? Bunu çok iyi düşünmek gerekir. Bana göre şu anda Türkiye normal bir seçime gitmiyor. Aslında tabiri caiz ise Türkiye şu anda baskın bir seçime gidiyor ve olağanüstü halin devam ettiği bir ortamda Türkiye seçime gidiyor. Böyle bir ortamda gidilen seçimin demokratik ve adil bir seçim olacağını söylemek hiç de mümkün değil. Türkiye' de şu anda irili ufaklı 90'a yakın siyasi parti var, ancak bunlardan sadece 11 tanesi seçime girme hakkına sahip. Bunu Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı belirliyor. Kendi partim adına söyleyecek olursam HAK-PAR hem 2014 yerel seçimlerine hem de 2015 genel seçimlerine katıldık. O günden bugüne örgütlülüğümüze yeni örgütler ekledik. Yani giderek büyüdük ve genişledik ama her nedense Yargıtay cumhuriyet bas savcılığı bizim tüm başvurularımıza rağmen bizim seçime girecek kadar örgütlü olmadığımızı söyledi. Sırf bundan dolayı bile yapılacak olan seçimin adil ve demokratik olmayacağını herkesin bilmesi gerekir. İkinci olarak yapılması düşünülen baskın seçim ülke içinde ve dışındaki dalgalanmalarından nemalanarak muhalefeti saf dışı etmek, önünü kesmek ve daha güçlü bir şekilde tek başına iktidara gelmek amaçlıdır. Sayın cumhurbaşkanı 24 Haziran seçim tarihini açıklamadan yaklaşık on gün önce; ‘‘Türkiye'de erken seçim istemek ve bunu gündeme getirmek Türkiye' ye bir ihanettir’’ diye bir açıklamada bulunmuştu. Peki; ne değişti de on gün sonra 24 Haziran'da seçime gitme kararı aldınız. Bunun ülkenin iyiliğine ve yararına olduğunu söylemek mümkün değildir.
9 / Zülfü Biçerer: Yapılacak olan seçimler hem bir seçimdir hem de bir sistem değişikliği seçimidir. Türkiye'nin geçmişine baktığımız zaman, birinci ve ikinci meşrutiyetler derken, cumhuriyetle birlikte yavaş yavaş meclis kültürü bizde oluşmaya başladı. Yine 1923 'tekiki mecliste halkın iradesi, ikinci mecliste kendi emelleri ve çıkarları doğrultusunda suiistimal edildi ve dışarıdan baskılarla birlikte bir korku havası oluşturuldu. O gün oluşturulan korku ve baskı yaklaşık 100 yıla tekabül eder. Bugün de Türkiye'de yapılan seçimlerin tam olarak adil ve nizami bir biçimde yapıldığını söylemek pek doğru olmaz. Yapılacak olan seçimde bir yönetimde olanlar ve bir de yönetime talip olanlar var. İktidarın bir yaptıkları var bir de yapamadıkları. Yaptıklarını saymaya kalksak oldukça zamanımızı alır, bu hepimizin malumudur. Bir de muhalefet cephesine bakacak olursak dedikleri şu: bunlar bir daha iktidara gelirse memleketin anasını ağlatır. Ancak bunu söyleyen muhalefete bakıyoruz ne sağlıkla ilgili, ne ulaşımla ilgili, ne de teknolojiyle ilgili hemen hiçbir alanda herhangi bir projelerini göremiyoruz.
10 / Turan Bahçeci: Erken seçim kararı alınması birileri tarafından eleştirilirken, birileri tarafından da hoş karşılanmaktadır ama inşallah bu karar ülkemiz için hayırlı olmuştur. Burada bazı arkadaşlarımızın vekiller hakkında dile getirdiği olumsuz durumlar tabii ki halk tarafından pek hoş karşılanmamaktadır. Ben; vekillerin halkı ile bütünleşmeleri durumunda bu tür eleştirilere maruz kalmayacaklarını düşünüyorum. Umarım bu dönemde isabetli kararlarla iyi ve kaliteli insanlar aday gösterilir ve vatandaş da gönül rahatlığıyla sandığa gidip oyunu kullanabilir.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
150’ ye yakın sivil toplum örgütüne SMS atılarak haber verildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine SMS atılarak toplantı hatırlatıldı ancak ne katılım ne de geri dönüş oldu.
MEDYA İLE
İldeki neredeyse tüm yazılı ve görsel basın davet edildi, katılım olmadı. .
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Ercan Sözüer / Elazığ kMM Girişimcisi