YER: BATMAN BAROSU
TARİH: 06.05.2018
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Çevre Gönüllüleri Derneği ( Recep KAVUŞ – Başkan)
2 / Batman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (Nimetullah DURMAZ – Başkan)
3 / Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu (Hazal KARAASLAN – İl Temsilcisi)
4/ Kozluk Avcılar Derneği (Gürgin KALKAN – Başkan – Merkezi Av Komisyonu Bölge Temsilcisi)
MESLEK ODALARI
1 /
SENDİKALAR
1 /
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Uzm. Dr. Ömer Faruk GERGERLİOĞLU( Göğüs Hastalıkları Uzmanı)
GÖZLEMCİLER
1 / Hasan ARGUNAĞA(Çevre Gönüllüleri Derneği– Yönetim Kurulu Üyesi)
2/ Siraç SOYVURAL(Çevre Gönüllüleri Derneği– Üye)
3/ Dilan ORAK
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Milletvekili katılımı olmadı
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Belediye başkanı katılımı olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Saadet BECERİKLİ (HDP Milletvekili)
2/ Mehmet Ali ASLAN ( HDP Milletvekili )
3/ Ayşe ACAR BAŞARAN ( HDP Milletvekili )
4/ Av. Mehdi ÖZTÜZÜN (HDP Milletvekili Aday Adayı)
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1 / Basın mensubu katılımı olmadı.
MODERATÖR
İzzettin ETE
KONULAR
GENEL KONU: Türkiye Erken Seçime Gidiyor
YEREL KONU: Av ve Av Yasakları
KONUŞULANLAR (GENEL)
İzzettin ETE: Batman küçük Millet Meclisi Mayıs 2018 Toplantısına hepiniz hoş geldiniz. Bu ay genel konu olarak “Türkiye Erken Seçime Gidiyor”u, yerel konu olarak da “Av ve Av Yasakları " ele alacağız.Mutfağın hazırlamış olduğu sunumu izledikten sonra sözü kMM katılımcılarına bırakacağız.
1 / Hasan ARGUNAĞA(Çevre Gönüllüleri Derneği): Seçime sayılı günler kaldı. Videoda nasıl bir seçim atmosferi olduğu belirtildi.28 yıldır elimde kalem yazı yazıyorum. Batman’daki seçimler kadar ülke seçimlerini takip ederim. Bu seçim çok farklı. Bu bir nevi başkanlık sistemidir. Tepkiler olmasın diye Cumhurbaşkanlığı Sistemi deniyor. Geçmişte Cumhurbaşkanı erken seçimleri eleştirmiş ve vatana ihanettir demiştir. Siyaset tarafgirlik üzerine kurulduğu için, hak edenler değil en güçlü olanlar seçiliyor. Siyaset dışı bir kişi olduğum için, benim düşüncemi ifade eden hiçbir parti yok. Bu ülkede bir daire çiziliyor bu çizgiyi aşan partiler kapatılıyor. Partiler eğer ülkeyi idare etmek istiyorlarsa her zaman seçime hazır olsunlar. Baskın bir seçim var. Koalisyonlar ülke için iyi değil denilirdi. Bu eski seçmende koalisyonda daha kötü bir tablo var. Düne kadar birbirlerine en ağır hakaretleri yapanlar, şimdi de kucaklaşıyorlar. Bu milletin çıkarına değil. Hiçbir şey yokmuş gibi güç birliğine gidiyorlar. Sosyal endişelerle bazı partiler ittifak dışı kalabiliyorlar. Arzuladığımız gibi bir seçim sistemi yok. Herkes için adalet, eşitlik içeren seçim sistemimiz yok. Dileyen kişi aday olabiliyor. Belirleyici olan halkın isteği değil partilerin genel merkezleridir.
2/ Hazal KARAASLAN (Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu): Senin düşüncelerine hitap etmezse oy vermezsin. Aday adaylarının olmaması kötü. Bizi yöneteceklerini söyleyenler yok burada.
3 / Gürgin KALKAN(Kozluk Avcılar Derneği): Şu an ben bir muhtar olarak yetkilerim aynı değil. Ülkemizde insana verilen değer yok.
4/ Siraç SOYVURAL(Çevre Gönüllüleri Derneği): Sosyal medyada çarşaf çarşaf listeler yayınlanırken önerdiğim kişiler vardı. Gidişat iyi değil. Gönül isterdi ki mevcut aday adaylarından birkaç kişiyi görmek isterdik.
KONUŞULANLAR( YEREL)
1/ Hasan ARGUNAĞA(Çevre Gönüllüleri Derneği): Çevre Gönüllüleri Derneği 2001 yılından beri tam çevre sorunları ile ilgilenirken hayvan hakları içinde çabalamışızdır. Av yasaklarını bir kağıt üzerinde yazılacak kanun maddesi olarak görmüyorum. Hangi kanun şu kadar canlı avlayabilirsin diyor ki elimde olsa bu kanuna karşı çıkardım. İnsani olarak bakınca, Cenabı Allah(c.c) tüm canlıları yaratırken ahenk içinde yaratmıştır. Her canlının yaşamı diğer canlıya bağlı. İnsanların doğadaki diğer canlıların yaşamına kastetmesi doğru değildir. Bizim avcılar ile ilgili bireysel/ kamusal bir sorunumuz yok. Biz olaya insani/vicdani olarak bakıyoruz. Eskiden 10 m de bir keklik vardı. Şimdi ise keklik sesleri yok. Doğadaki canlıların nesli tükeniyor. Görüyoruz ki doğadaki canlıların nesli tükenirken insanların da hayatı tehdit altında. Biz çevre gönüllüleri olarak bunun için uğraşıyoruz. Dinamitle, jeneratörle ya da kimyasal ilaçlarla avlanma yapılmasın.
2003 yılında Dicle nehri kenarında eylem yaparken bize tehditler yapıldı. 1 Nisan ve 1 Temmuz tarihleri arasında balık avlanma yasağı yapılmaktadır. Buna uyulmuyor amacımız farkındalık oluşturmaktır. Batman'da çatışmalı süreçte hayvan neslinin ve de orman alanının zarar gördüğünü belirtmişizdir. Kamuoyunun karşısında ulusal /uluslararası sempozyum / konferanslarda dile getirmişizdir. Basın açıklamaları ile belirtmişizdir. İmkanı olanlar bunu yapabiliyorlar imkanı olmayanlar da demek değildir ki bunlar da bu duruma karşı değillerdir.Zevk için insanların hayvanlara kıymalarını kabul etmiyoruz. Biz vicdan hareketiyiz. Bu kadar nazenin bir şekilde yaratılan hayvanları nasıl kıyabiliyorsunuz. İsterse devlet avcılığı yasaklayabilir. Hayvan hakları ile ilgili ne sorun varsa bize ulaşıyorlardı.Bu kentin yararı için çalışıyoruz.Kentteki kurum ve kuruluşlara çok sayıda rapor sunmuşuzdur. Biz avcılığın limitinin olmasını kabul etmiyoruz.
2/ Hazal KARAASLAN (Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu): Her avcı potansiyel bir KATİLDİR ! Avcılık ve av bir spor değil, CİNAYETTİR ! İçinde kan ve can alma duygusu olan hiç bir şeyin spor adı altında anılmaması gerekir. Bu cinayettir kendine avcı diyen kişilerin yaptığı spor altındaki iş ise, masum hayvanların canının alınmasından başka bir şey değildir. Avcıların zalim hobilerini savunmak için sıklıkla dile getirdiklerinin aksine, avcılığın ‘koruma’ veya ‘nüfus kontrolü’ ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. İnsan günümüzde ‘hobi’ olarak bir hayvanı, canlıyı nasıl öldürebilir? Yasalarla hayvan katliamı nasıl meşrulaştırılabilir?
İnsanlar tarafından değiştirilmediğinde, doğa ekosistemlerinin hassas dengesi pek çok türün hayatta kalmasını sağlar. Doğal yırtıcılar sadece en hasta ve en zayıf olanları öldürerek bu dengenin korunmasına yardım eder. İster eti, ister derisi, ister verdiği zararı önlemek için olsun hayvanları avlamak vahşettir. Günümüzde, doğayı iyiden iyiye insan müdahalesine açık hâle getirdik. İnsan merkezli bakış açısı, doğada ve evrende insancıllığı palazlandırdı. Doğrudan, her canlının yaşam alanı, insanın belirleyiciliği keyfiyetine büründü. Varsa yoksa insan dendi! İnsan olmanın ‘yüce’liği, doğayı hakimiyeti altına almayı da beraberinde getirdi. Peki ya hayvanlar, ağaçlar, bitkiler… Yaşam alanını çaldığımız kediler, köpekler; büyük beton yığınlarında yaşayamadılar. Büyük şehirlerde çöplüklerde yaşam alanı yarattılar. Her yeri betonla doldurduğumuz yetmezmiş gibi yabanda hayatını sürdürmeye çalışan hayvanları da yok etme peşindeyiz. Avcılık ülkemizde hala tamamen yasaklanmış değil ancak belli şartlara bağlanmıştır. Can almanın belgesi mi olur ? İzinli cinayet mi işlenir ? diye sürekli sitem etsek te maalesef henüz önüne geçilemedi. “Av mevsimi”, “av yasağı” kavramlarıyla örülüdür yasalar ve her avcı için belirlenmiş bir kota vardır. Örneğin, bir avcının, yasal olarak en fazla iki tane keklik avlama izni varken, avcı, önüne çıkan bütün keklikleri avlıyorsa, o alanda ve doğada keklik azalır hatta nesli bile tükenebilir.
Keklik, daha çok çekirge yakalayarak beslendiği için, kekliğin az olması ya da tamamen yok olması ile çekirgeler çoğalır vs. Nasıl ki, toplumsal olaylar arasında bir neden-sonuç ilişkisi varsa, bu doğa içinde geçerlidir. Doğanın dengesini bozmak ise, sonuçları ağır olan doğal felaketler oluşturur. Bu bilimsel bir realitedir!
Ancak şöyle bir gerçek var ki,
Sonuçta doğa kaybediyor, insanoğlu da kazandığını cinayet işleyerek kutluyor.
3/ Gürgin KALKAN(Kozluk Avcılar Derneği): Kozluk Avcılar Derneği Başkanıyım. Merkezi Av Komisyonu(MAK) üyesiyim.Avcıya katil gözüyle bakılması ağrımıza gidiyor. Burada ormanlar yakılırken kim sesini çıkardı. Biz Mayıs’ın 11 inde MAK da dile getireceğiz.. 1993 yılından bu yana bölgede yakılmadık orman kalmadı. Avcılık insanlık var olduğundan beri vardır. Önceden zaruret idi ama şimdi zevkine yapılıyor. Avcılık sektör olmuş durumdadır. 270 milyon TL devletin bütçesine giriyor. Ben resmi av müfettişiyim. Resmileşmesi bir yandan iyi oldu en azından kontrol altına alındı. Biz bilinçli olarak bilgilenmek için dernek kurduk. 280 kişi av belgesi aldı. Denetimler yapıyoruz bilinçli yapılan av olmalıdır. Hayvanların avlak deposu olarak olan yer kurutulduğu için hayvanlar göç ettiler. Yaban TV de belirttim. Tüm su depolarından tahliye musluğu bırakılsın hayvanlar için dedim. Dernek kurulduktan sonra 5 bin keklik kazandırdık. Kekliklerin bulunduğu alanlar için güvenli bölgeler oluşturduk. 5 yıldan beri derneğimiz çalışıyor. Batman’a keklik üretim çiftliği kuralım dedik. 10 bin kapasiteli keklik üretilecek inşallah. Biz okullarda çocuklara hayvan sevgisi çalışması yapıyoruz. Hayvanları koruyoruz. Avcı demek katil demek değildir. Hastalık, bağımlılık yapan bir durumdur.Biz avcılığı bilinçli insanlar yapsın isteriz.Bizim de vicdanımızın sesini duymamız gerekmektedir. İnsanları bilinçlendirelim, eğitelim istiyoruz. Mezradan şehirlere kadar eğitimler vermeliyiz.
4/ Nimetullah DURMAZ (Batman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ): Avcılık kötü bir şey. Kötünün de iyisi bilinçlendirilmiş avcıdır. Örgütlenmiş olmaları iyidir. Avcılık bağımlılık yaratıyor.En azından kontrol altındadırlar. Avcılığı tümden kaldıramayız. Bu dernek(Kozluk Avcılar Deneği) kendilerini ifade edemedikleri için tanıtılamıyorlar. Elektrikli avlanma kötüdür. Bununla ilgili seminerler verilmeli. Eğitim verilirse daha iyi olur.
5/ Recep KAVUŞ (Batman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ): Batman boyutundaki temel sorunumuz nesli tükenmekte olan tilki tavşan keklik avcılığıdır. 50 yıl önce ormanlık alanlarda canlı popülasyonu zengindi. Savaş sürecinde birçok canlı yok oldu. Türkiye Petrollerinin atık sahasında canlıları çıkardığımızı gördük. Canlı bu maddenin(petrol vs.) ne olduğunu bilmiyor. Acımasızca doğaya karşı bir yaklaşım var. Tarımın yoğun olduğu bir bölgeye gittim. Süne sayısı artmış, köylüler bunun keklik sayısının azalmasına bağlı olarak arttığını söylediler. Devlet kontrollü avcılıktan vazgeçtik , denetim dışında avcılık yapanlarda var .Avcılık beraberinde şiddet kültürünü getiriyor. Silah ile haşır neşir olan biri insanlara zarar verebilir. Toplumsal duyarlılık yaratmak istedik. Elbette devlet düzenlemeler yapacak. Önce biz kendi içimizde bunu sağlamalıyız.
6/ Ömer FARUK GERGERLİOĞLU (Göğüs Hastalıkları Uzmanı): Bildiğim kadarıyla iyiye gitmiyoruz. Tüketiyoruz maalesef. Denizlerde balık bitme noktasında, karada nesli tehlike altında bu hayvanların. Balıkçılıkta büyük katliamlar yapıldı, faturayı da insanlık ödüyor. Bence seçimlerde hükümet adaylarının en büyük konusu bu olmalı. Doğal dengeyi bozuyoruz. Bildiğim kadarıyla durum hiç iyiye gitmiyor. Bu bir özgürlük alanı tartışmasıdır. Herkesin kendine göre haklılık tarafı var. Devletin denetimsizliği ve de sivil toplumun eksikliğinden kaynaklı tehlikeli bir sürece gidiliyor. Çok geniş bir konu, ciddi politikalar geliştirilmeli.Yeterli değil anladığım kadarıyla. Doğal denge korunmadığı takdirde sıkıntılar olacaktır.Bunu korumak , geliştirmek önemli.
ÖNERİLER
1 /
ORTAK SONUÇ
1 /
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
150 civarı sivil toplum kuruluşu ile iletişime geçildi. E-mail ve telefonlarla bilgilendirmeler yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Vekiller ile telefon ve mail yoluyla iletişime geçildi.
MEDYA İLE
13 Basın Kuruluşu davet edildi. Basın mensubu katılımı olmadı
KATILIMCILARLA
E-mail ve telefon ile katılımcılarla iletişim kuruldu.. Av ve Av Yasakları konusu önerildi.
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Toplantı aile fotoğrafı çekilmesi ile son buldu.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Batman kMM Hamalı İzzettin ETE
Raporlama: İzzettin ETE