Yer: Diyarbakır Hak İnsiyatifi Sosyal Çalışmalar Toplantı Salonu
Tarih: 10.02.2018
KATILIMCILAR
DERNEK-VAKIF-GİRİŞİM
1- Zeytin Dalı Diyalog Grubu (Ayşe İNCEOĞLU)
2- Azadi Harekatı Sözcüsü (Sedat DOĞAN)
3- Hak İnsiyatifi (Şeyhmus ÖZBEKLİ)
4- Tevkurd Diyarbakır (Ufuk ÇAKMAK)
5- Mezopotamya Hukukçular Derneği (HASAN YALÇIN)
SENDİKALAR
1- EĞİTİM SEN 2 NOLU ŞUBE Cengiz DÜNDAR
MESLEK ODALARI
1- EMO Diyarbakır Şubesi
Konu: Afrin harekatı ve Türkiye’nin güvenlik politikaları
KONUŞULANLAR
Ayşe İNCEOĞLU (ZEYTİN DALI DİYALOG GRUBU DÖNEM SÖCÜSÜ) : Afrin harekatının başlamasının üstünden 15 gün geçmiş, bu süre içinde her şeyden önce çok büyük bir kamuoyu baskısı oluştuğunu üzülerek belirtmem gerekiyor. Bu harekatın niçin yapıldığını? Çok mu gerekli olup olmadığını bilmiyoruz doğrusu, onun için kimsenin bu konuda sağlıklı bir bilgiye sahip olduğuna inanmıyorum. Kişisel olarak düşüncem bu harekatın tamamı ile büyük ülkelerin yönlendirilmesi ile yapıldığıdır. Bölgede siyasi güç olarak etkin olan Süper güçler ABD ve RUSYA, bu süreci kendi çıkarlarına devşirmenin peşindedirler. Onun için bu müdahale AFRİN ile sınırlı kalmayacaktır. Tüm dengeleri etkileyecek süreç başladı, artık kısa sürede bu noktada iyimser değilim her konuda…… Türkiye’nin güvenlik politikası oldukça sorunlu görünmektedir. Bölgede en önemli siyasi aktör olmanın peşinde olsa da, şu noktadan ortaya çıkmış bir başarı yoktur henüz. ABD bölge ile ilgili çok büyük ölçekli projeler geliştirmekte, RUSYA’NIN etkin yeni başarılarından büyük huzursuzluk duymaktadır. AFRİN özellikle seçilmiş gibi, çünkü burası şu an en çatışmasız coğrafya olarak görülmektedir. Buradan başlayacak yeni göç ve sosyal sorunlar Türkiye’nin başına yeni belalar getirecektir.
SEDAT DOĞAN ( AZADİ HAREKATI SÖZCÜSÜ): Bu harekat başladığından beri hep Kürtler suçlandı, çoğu televizyon programında hep olaya milliyetçilik zemininden bakıldı, bu her şeyden önce milyonlarca Kürt vatandaşına büyük saygısızlıktır. Onun için bu harekat konusunda hiç kimse, bu ülkede fikrini özgürce ortaya koyamaz, yaşananlar hakkında kendi özgün düşüncesini açıklayamaz. Sosyal medyada bile insan özgür değilse, olaya siz gelin birde farklı bakın……. Bu harekatla birlikte Ortadoğu daha fazla karışacak, sivil ölümleri olacaktır. Kısa bir zaman sonra İRAN bölgede gücünü sahada daha fazla görünür kılmanın çabası içinde olacaktır. Tek başına TÜRKİYe’NİN bölgesel güç gösterisine kimse müsaade etmez, daha fazla bölgeye operasyon yapılacaktır. Ayrıca bu bölge askeri
açıdan kolay bir yer değil, tümü ile dağlık ve yer yer bataklıktır. Onun için bu operasyon kimsenin hayrına değildir. Ülkede var olan tüm muhalif kişiler, sessizlik ve korkun içindedirler. Çünkü kimsenin hukuka inancı kalmamıştır.
Ümit DEMİR ( EMO DİYARBAKIR ŞUBESİ) Türkiye’nin bu hareket sonrası düzenli olarak yaptığı şey, sürekli bir düşman algısı yaratmak, bununla kendi sorunlarının çözümünü ertelemektir. Tüm programlarda işlenen ve dile getirilen görüşlerin benzerliği çok dikkat çekicidir. Operasyona psikolojik destek sağlanmaya çalışılmaktadır. Strateji uzmanlarının sürekli başarı vurgusu, aslında farklı algılar yaratmaktadır. Ayrıca çoğu kişi kendi düşüncesi yerine, yorumcuların dediğini dile getirmektedir. Ayrıca ABD faktörü henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Çünkü Ortadoğu ABD’nin en önemli yaşam alanıdır, buradan kolayca vazgeçmeyecektir, ayrıca sürekli müttefik değiştirecektir.
Cengiz DÜNDAR ( EĞİTİM SEN 2 NOLU ŞUBE SEKRETERİ) Afrin olayına bir ülkenin bu kadar milliyetçi noktadan bakması, başka açılardan kişisel fikirleri ortaya koymamızı oldukça zorlaştırmaktadır. Şu an tüm ülkede aynı manşet atan yazılı basın var, hatta aynı noktadan yayın yapan tek tip televizyonlar var, savaşı ve şiddeti yüceltiyorlar. Hatta Diyanetin çabası ile Afrin harekatı camiilere kadar sıçradı, bir çok kişi bu durumdan oldukça şikayetçidir. Bütün olarak bu harekat bölgede yeniden umutsuzluk ve yılgınlık yarattı. Afrin harekatı, bölgede ki tüm dinamikleri radikal bir şekilde değiştirecek bir süreci başlatabilir, çünkü sonuçta bu noktada büyük devletlerin çıkarı var, biz hala kendi sorunlarımız ile uğraşmaktayız. Türkiye bölgede sadece Kürt karşıtlığı üzerinden olaylara baktığı için, yanlış hamleler yaptı. Kısa bir zaman sonra, bölgede çok daha büyük değişimler meydana gelecektir. Rusya’nın bölgede meydana gelecek tüm değişimlerde etkin olacağı muhakkaktır.
Şeyhmus ÖZBEKLİ ( Hak İnsiyatifi Üyesi) : Afrin’e müdahalenin yeni acılar ve insan hakları ihlalleri doğuracağı çok açıktır. Bu noktada Suriye İnsan Hakları Gözlem evinin yayınladığı raporlar var, AB bu olayda sürekli eleştirisinin nedeni budur. Yeni göç dalgaları ve insani dramlar olacaktır. Bunun yanında bu hareketle bölgede sorunların barış ile çözümünün zorlaştığını belirtmemiz gerek. ABD’nin olaya bakışı da zaman içinde tüm bölgesel gelişmelerin anahtarı olacaktır.
Ufuk ÇAKMAK( TEVKURD DİYARBAKIR İL BAŞKAN YARD.) Afrin bölgenin yeni çatışma alanıdır, ve Türkiye kendi güvenlik politikası için seçtiği bir başlangıç noktasıdır. Zaten bugüne değin Türkiye’nin kendi ortaya koyduğu bir konsept yoktu, bu noktada savaş ve çatışma ile yeni alan yaratmak istemektedir. Bu konuda AFRİN seçilmesi hiç tesadüf değildir, çünkü başka noktalarda zaten Türkiye’nin desteklediği unsurlar bu işi yapıyorlardı, yapamadıkları tek yer AFRİN’di. Onun için bu noktada yapılanların iç kamuoyuna yönelik bir tarafıda var, erken seçim ihtimali her zaman bu türden dalgaları cazip kılabilir. Kişisel olarak ben bu harekatın kesinlikle kısa zamanda bitmeyeceğini, hatta çok büyük çatışmalara sebep olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin müdahalesine itiraz eden İRAN, zaman içinde tüm kozlarını oynayacaktır. Ayrıca bölgede, sürekli değişen dengeler var, silahlı gruplarla ilişkiler sağlıklı değildir.
AV.HASAN YALÇIN (MEZOPOTAMYA HUKUKÇULAR DERNEĞİ) : Türkiye’nin tüm dış siyaseti, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt karşıtlığına endekslenmiştir, bu noktada belki de en somut hareket Afrin ile olmuştur. Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin referandum kararı ile başlayan milliyetçi tutum, kamuoyuna artık bir savaş müdahalesi ile sunulmuştur. Afrin ile başlayan bu süreç, daha büyük olaylara gebedir. Çünkü bölgede herkesin birleşme noktası, kendi çıkarlarıdır. Onun için ABD ya da İRAN bunun yanında başka bir güç olarak RUSYA, kendi kontrollerinin dışında bir şeye izin vermezler, hele öyle uzun süreli işgale asla izin vermezler, onun için bu hareket her yönü ile büyük problemler yaratabilir. En olumsuz durumlardan biri de, milliyetçi dalga içinde, olguların korkularla tartışılamamasıdır. Bu çok büyük zararları beraberinde getirmektedir. Her noktada sadece milliyetçi görüşlerin abartılı bir şekilde ortaya konması, savaşı ve şiddeti artıran bir faktördür. Aydınlar ve barışseverler daha fazla seslerini yükseltmeli, kamuoyunun bilgi almasına katkı sunmalıdırlar.