YER: İçel Sanat Kulubu
TARİH: 13 MAYIS 2017
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Bekir Aydoğan – Mersin Gazeteciler Cemiyeti
2 / Ful Uğurhan- Mersin Tabip Odası
3/ M.Murat Direkçi – AKİB
4/ Maryet Tanlı – Çagdaş Yaşamı Destekleme Dernegi
5/ Sacide Uluğ – Atatürkçü Düşünce Dernegi
6/ Ayferi Tuğcu – Girişimci İş Kadınları Dernegi
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ İhsan Kamalak- Öğretim Üyesi
2/ Ulaş Bayraktar- Öğretim Üyesi
3/ Yusuf Zeren- Öğretim Üyesi
4/ Eyüp Dinç – Mali Müşavir
5/ Asiye Erdener
6/ Ayla Gündoğdu – Avukat
7/ Ahmet Eroğlu – Egitimci
8/ Şerife Arıcı Yıldız – Avukat
9/ Şerife Genç – Mersin Üni. Tez Ögrencisi
10/ Esra Gülnaz – Mersin Üni. Tez Ögrencisi
11/ Murat KOÇ – Ögretim Üyesi
GOZLEMCİLER (TkMM toplantılarında partilerin il yöneticileri gözlemci oluyor)
1 / Şerife Arıcı Yıldız – Chp Yenişehir Stk Komite Başkanı
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Aytuğ ATICI – Chp Mersin Milletvekili
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / yok
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ yok
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 21 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1/ Salih Pala
2/ Bekir Aydoğan
3/ İsmet Bulut
MODERATÖR
YUSUF ZEREN- Toros Üniversitesi Öğretim Üyesi
KONULAR
GENEL KONU: Referandumdan sonra Türkiye
YEREL KONU: Referandumdan sonra Mersin
KONUŞULANLAR
Erkan Akkoyuncu: Merin kMMM’nin hamalı olarak toplantıyı açtı, katılımcılara teşekkür etti ve toplantı gündemini hatırlattı.
Yusuf Zeren (toplantı moderatörü): Mersin kMMM’nin yeni döneminde yapılan önceki toplantıyı özetledi v, böylesi toplantıların mevcut ve müstakbel öneminin altını çizdi. kMMM’lerin işleyiş kurallarını hatırlattı. Mutfağın hazırladığı gündem filmi izlendi.
Yusuf Zeren: Referandumun en paradoksal tarafı 2019’da kimin başkan olacağının belirsiz olması. ‘Evet’ çok farklı çıksaydı başkanın kim olacağı belli olabilirdi. Hayırcı CHP, HDP, SP ve diğer partilerin seçmenlerinin çok büyük önemi var. Bunların siyasi farklılıkları yadsınanamazama birlikteliğin katkısı büyük oldu. 2019’a kadar üstümüze düşen aramızdaki küçük ayrımları, kırıklıkları aşarak, birbirimizin düşüncelerimize saygı göstererek ilerlemek durumundayız.
Özellikle yeni seçmen gençler ‘evet’i desteklemedi. Önümüzdeki dönemde 2-3 milyon yeni seçmen daha katılacak ki bunlar daha fazla demokrasi ve özgürlük istiyor.
Ful Uğurhan: Toplantı katılımcılarının kadın erkek oranın eşit olması çok sevindirici.
Biliyoruz ki, hayır kazandı ama seçim usulsüzlükleri sayesinde sonuç evet lehinde oldu. 2019’a dair ben Yusuf Hoca kadar iyimser değilim. Yurtdışındaki bir arkadaşım onlar kaybedecekleri seçime zaten girmezler diyordu. Ben sahadan bakarak hayır’ın kazanacağından emindim ama o haklı çıktı. Dolayısıyla 2019’u da bilemeyiz.
Seçim kampanyasının seviyesi çok düşüktü. Geçen yıl, her ay bir canlı bomba patlıyordu, artık onlar bir anda kayboldu. Neden, nasıl bilemiyoruz.
Asiye Erdener: Ben herkesin aksine gelecekten hiç umutlu değilim çünkü karşımızdaki normal bir aktör değil. Muhalefete çok iş düşüyor. Seçime bir daha girmeyebilir. Bu durumda insanlar ne yapacağını bilemeyebilir.
Hepimiz üstümüze düşen görevi yapar gibi değil, gerçekten yapmalıyız. Mesela ben bu yaşımda sandık başkanlığı yaptım. Referandum sabahı tutanakları görünce sandık kurulunda görevli arkadaşlara dedim ki, ‘isterseniz seçim yapalım isterseniz yapmayalım.’ Çünkü eskiden tutanaklarda geçersiz oyların gerekçesi yazardı. Bu seçimde onu kaldırmışlar ve benim partim de dahil olmak üzere, o süreçte kimse buna müdahale etmemiş. İşlerini yapar gibi yapmışlar demek ki.
Ülkede mevhumlarımız değişti, ayıp kalmadı, suç kalmadı. Bunun altında işimizi layıkıyla yapmamamız yatıyor. Bu yüzden ben üzgünüm, kurtarsa kurtarsa bizi bu iktidarın mezalimi kurtaracaktır.
Maryet Tanlı: Biliyorum seçimi kaybettik ama muhalefet de bunu meşru kılıyor. Seçimi bıraktık, müstakbel adayı konuşuyoruz oysa bizim kuva-i milliye ruhuyla bir araya gelmemiz gerekiyor.
İhsan Kamalak: CHP içindeki tartışmalar bakınca yine bir sonraki seçimi kazanmaya odaklanma yanlışına düştüğümüzü görüyorum. Oysa ilkeler üzerinden konuşmalıyız. CHP içindeki bu tartışmalar beni üzdü. 16 Nisan kardeşliği dediğim birlikteliği, hukuk devleti, demokrasi gibi modern ilkeler üzerinden kurmak olmalı önceliğimiz. Sisteme yönelik eleştirimize sadık kalmalıyız. Kimin seçileceği önemli değil, bunu tartışmak anlamlı değil.
İlk adım ve belki de en önemlisi yerel yönetimler, dolayısıyla ben vurguyu başkanlık seçimine, ulusal seçimlere değil belediye seçimlerine yapmak gerektiğini düşünüyorum. Bir de ilçeler kaldırılırsa daha da önem kazancaktır.
Ayla Gündoğdu: Referandum süreci sağlıksız bir süreçti. Devletin gücünü kullanarak bunu yaratmış olması da çok acıklı bir durum. İhsan Hocaya katılıyorum, umutlu değilim. Gelen aydın ve genç kesimlere çok güveniyorum. Bir hukukçu, kurduğumuz avukatlar grubu olarak neden hayır dememiz gerektiğini her vesile ile dile getirmeye çalıştık. Ama korktuğumuz başımıza geldi.
Ahmet Eroğlu: Ben daha insani bir yerden bakmak istiyorum. Bazen duygularımız ve aklımız çelişebiliyor. 16 nisandan beri böyle bir duygu içindeyim. Bir yanım korkuyorum, endişeliyim. 12 Eyül darbesini yaşayan biri olarak şu anda daha endişeliydim. Çünkü o günlerde herkes demokrasinin bittiğini biliyordu oysa şimdi her şey demokrasi kisvesinde yürüyor. Öte yandan aklım hiçbir şeyin bitmediğini söylüyor, bitmiş bir şey yok. Bu potansiyel oluşturdu, bir baraj gibi suyun potansiyel enerjisini kinetik enerjiye dönüştürmek mümkün. Uzun bir çatışmadan sonra aklım galip geldi.
Serife Arıcı: Üç çatı altında kampanya yürüttüm. Partimde, demokrasi için yurttaş hareketinde ve avukat grubu içinde. Bunun çocuklarımız için son şans olduğunu düşündüğümüz için ayaklarımızın gidebildiği yere, dilimizin söyleyebildiği noktaya kadar gerekçelerimizi anlattık. Onlara bir inanç, umut vermeye çalıştık. Sandık güvenliği konusunda ciddi endişeler vardı, sandıktan bir şekilde evet çıkacağına düşünüyordu. Fakat ortaya çıkan sonuç itibarıyla biz buna yeteri kadar tedbirli değilmişiz. Yanıldığımız sonuçta ortaya çıktı.
İki çocuğun annesiyim, biri üniversiteyi bitirmiş, biri yeni başlamış onlara umut veremiyorum. Seçmene karşı da mahcubum, sandıklara sahip çıkamadık diye düşünüyorum. Bir hukukçu olarak ne yapılması gerektiği konusunda ne yapabiliriz bilmiyorum. Hayır’ın devamı için ne yapacağımızı konuşacağız. Tüm sivil ve siyasal bileşenlerinin hayırı’nı diri tutmak için birlikteliğe devamın yollarını bulmalıyız. CHP’yi içindeki akıl tutulmasından kurtarmalıyız.
Ulaş Bayraktar: Rilke’nin çok sevdiğim bir dizesi vardır: Yenilmek de bize dair. 16 Nisan’da yenildik, Hayır yenildi. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Ama evet de kazanmadı. Kazanan dopingli bir evetti. Kampanyada, sandıkta, seçimde doping kullanıldı. Dopingin sonunun da ne olduğunu biliyoruz. Bu durumda bizim de dopingin, hormunun karşıtı olan ekolojik bir strateji geliştirmeliyiz. Gezen tavuk gibi, gezen siyaseti geliştirmeliyiz. Bir yerde, kümeste oturup seçmenlerin bize gelmesini beklemeden, planı, programı, umudu onlara taşımalıyız.
Eyüp Dinç: Biraz önce genç kesimden bahsedildi. Bu seçimde referandumda yeni seçmenlerin yarıdan fazlası hayır dedi. Oysa seçilme yaşı 18’e inmişti ve onlar bunu bile istemedi. Bunu anlamak gerekiyor. Bu grubu CHP, MHP, HDP tatmin edemez. Bu çocukları koordine edecek bir oluşuma ihtiyaç var. Bu gençlere hitap edecek, daha değişik bir oluşuma, bir gruba mı ihtiyaç var diye konuşuyoruz. O kesimi çok iyi tutmak gerkeiyor. 16 Nisan kardeşliğini detaylara takılmadan bir oluşum oluşturup, bu kesime hitap etmek gerekiyor.
ADD temsilcisi???? CHP için hırçın muhalefet gerekiyor. Cumhuriyet mitinglerinde, gezide, hayır mitinglerinde bu dinamizmi ortaya koyabildik. Buna devam etmemiz gerekiyor, eveti bu kadar kolay kabullenmemiz gerekiyordu. YSK’nın kapısında sabahlayabilirdik. Biz de keşke 15 temmuzda tankların üstüne çıkanlar kadar yapabilseydik.
Yusuf Zeren: 50 yıllık akademik kariyerimi dolduracağım. Genel kanı 1980 öncesinin gençliğinin daha atik olduğu yönünde. Oysa gençlik tehlikeyi hissetti artık kendi içinde örgütlerini kurup, liderlerini çıkaracaktır. Dışarıdan müdahaleye ihtiyaç olmayacaktır.
Murat Direkçi: CHP’nin dosyaları vardır, hep açıklayacağız diyor ama neden açıklanmıyor.
Aytuğ Atıcı: Hayırın lideri CHP değildir, Kemal Kılıçdaroğlu değildir. Böyle dersek kitlelere haksızlık etmiş oluruz. Tabii ki en büyük bileşeniydi. Hayırın tek bir paydası vardı: ben ülkemi tek kişiye teslim etmeyeceğim. Bu kadar güçlü bir hareket Türkiye için umuttur. Acaba HDP geri durur mu diye düşünürdüm. Neticede başkana kamu tüzel kişi kurma yetkisi verildi. HDP buna kanar mı diye düşünüyordum. MHP seçmenleri liderinin sözünü dinler mi diye düşündüm. Ama kimse kıpırdamamış.
Kampanyanın kırılma noktası söylemin Tayyip Erdoğan ve karşıtları olarak kurgulanması ile oluştu. Oysa biz ben şimdiye kadar böyle bir kampanya, çalışma ne gördüm, ne duydum. Ama millet yoruldu, halk dinleyemez hale geldi ve Erdoğan karşıtlığına/yandaşlığına döndürüldü. Tüm bunlara rağmen biz mühürsüz oy olayı yaşadık. Ne kadarı evet, ne kadarı hayır bilmiyoruz. 300bine yakın oyun ne olduğunu bilmiyoruz dolayısıyla hayır kazandı demiyoruz, seçimin tekrarını istiyoruz çünkü meşru bir seçim değil.
Sandıklar 16’da açılmaya başladığı halde, bize gelen sonuçlarda hayırın öok önde olduğu halde, sonuçları açıklamadı. Önce evetin önde olduğu yerleri açıklamadı. Bu da bir moral bozukluğu yarattı ama bir işe yaramadı. CHP bunun meşru olduğunu hiçbir yerde ima bile etmedi. Elindeki tüm yasal süreçleri kullanacağını söyledi ve kullanıyor.
Bu açıklamalar tatmin etmedi ki, sokağa çağrı yapıldı. CHP hiçbir zaman halkı sokağa davet etmedi ve hiçbir partinin sokağa çıkarması beklenmemeli, istememeli. Bu yanlıştır, biz yeni Ali İsmailler, Berkin Elvanlar istemiyoruz. Yanlış anlaşılmasın, haklar sokakta alınır. Bir parti bunun çağrısını yapamaz.
Bana bir eylem gösterin ki, CHP içinde olmasın eğer özgürlük, adalet ve hukuk talebi varsa. Zaman gazetesini bile savunmak bize düştü.
CHP gençliğin hayırını analiz ediyor. Gençlere liderlik yapılmaz, rol modellik yapılabilir.
CHP’de muhalefet yok söylemi çok yaygındır. AKP de bunu istiyor. Bu dalga geçme modeli de işe yarar. Bunun yerine muhalefette neyin eksik olduğunu işaret etmek daha doğru olur.
Evet çok dosya var elimizde doğrudur. Bunların doğruluğu ispat edildikten sonra ifşa edilir. Elimizde by-lock’çu milletvekilleri olduğuna dair bilgi var ama bir liste olduğunu ben bilmiyorum. Dedik ki, kim kullandıysa çıkarın diyoruz. Hala by-lock kullananların listesini açıklamıyorlar.
En az %50lik hayır oyları Türkiye’nin umududur.
Murat Koç: Türkiye çoklu tehdit odağının arasında bulunuyor ve tedbir geliştirmeye çalışıyor. Hemen sınırların ötesinde tehdit coğrafyası var. Bazı çatışmasızlık bölgeleri ile yeni bir safhaya evriliyor. Bazı müttefiklerimiz terör odaklarıyla birlikte hareket ediyor. Ülkemiz artık kendi göbeğini kendi keseceğini ifade etmiştir. Yakın zamandaki sınır ötesi operasyonları bunu gösteriyor.
Mersin bağlamındaki esas konu, Türkiye enerji trafiğinin dışında kalmamaya çalışıyor. Mersin ve Adana’da bu açıdan çok önemli bir konumdadır. Bu iki ile ve çeperden gelen 18 ile bir enerji odağı olabilir. Yerelin ötesinde küresel ölçekte yapılacak çok iş var ama rakipler güçlü ve onlarla mücadele için sivil insiyatifi ele geçirmek bir zorunluluk olarak karşımızda. Bu gibi sivil girişimler bu yüzden çok önemli.
Ful Uğurhan: Burası bir enerji Rotterdam’ı olacak iddiasında söz konusu nükleer ve termik enerji ise böyle bir şeye sivil toplum desteği olmayacak biz buna destek olmayacağız.
Murat Koç: Ben yanlış anlaşıldım herhalde. Rotterdam derken bir enerji merkezi değil, rafineri faaliyetlerini ve lojistik merkezi kastetmiştim.
Ahmet Eroğlu: Türkiye’nin dış ilişkilerinde zaman zaman gerilimler görüyoruz ve o durumlarda bir Avrasya Topluluğu’ndan bahsederiz. Bunun gerçekçi bir yanı var mı?
MK: Ben hep öğrencilerime balayı için Kırgızistan’a mı gidersiniz, İtalya’ya mı diyorum. Bu da öyle Batı her zaman daha cazip. Bunu düşünsel olarak kabul etmek mümkün ama gerçekçi politik yaklaşım olarak kabul etmek mümkün değil. Şangay işbirliği örgütünde durum farklı fakat. Orası gayet gerçekçi bir oluşum.
Eyüp Dinç: Enerji ve doğa konusunda farklı yerden bakayıyorum. Yanımda oturan Ful hayata bakıyor, doğaya bakıyor. Ben mali müşavirim ben paraya, primlere, istihdama bakıyorum. Hükümet de bence benim gibi bakıyorum.
Ful Uğurhan: Ben Kırgısiztan’da tatil yaptım ve bence orayı gören başka bir yere tatile gitmez.
Sorumu tekrar etmek istiyorum. Neden canlı bomba patlamıyor?
MK: DEAŞ bir terörist örgütü değil, şirketidir. Petrol ticaretinde çok önemli bir aktördür. Ortakları kim? Mesela PKK ile birlikte hareket ediyor. PKK’ya bilgi ve malzeme aktarıyor. Bu sayede PKK tarihinin en etkili dönemini yaşıyor, yapabileceğinin iki katını, üç katını yapıyor.
Aytuğ Atıcı: CHP’nin kafası karışık değil. Enerji konusunda kafası nettir ve programına yazmıştır duruşunu. Örneğin Türkiye enerji ihtiyacının tümünü yenilenebilir kaynaklardan üretebilir. Sadece güneş enerjisinin potansiyeli 380 terabayt. Söyleye söyleye sonunda Konya Karapınar’da bir güneş enerji santrali kurdurabildik. Sadece enerji nakil hatlarını yere indirmekle 4 Akkuyu’luk enerji tasarruf edilebilir.
Erkan Akkoyuncu: Teşekkür ve kapanış.
ORTAK SONUÇ (Yalnızca eğer varsa. Yoksa Ortak Payda yaratmak için uğraşmak amacımız değil. Yerel Forumlar, karar alma meclisi değil, en aykırı seslerin bile duyulma ve duyurulma olanağı bulduğu yerler olmalı. Nadiren de olsa bir konuda mutabakat sağlanmışsa, tabii bun u da duyururuz ama o ortak sonucu yaşama geçirmek için yapılacak aktivist çalışmaların yeri kendi platformlarıdır.)
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
24 sivil toplum kuruluşuna mail ve sms yoluyla davet yapıldı.Geri dönüş yapmamış olan kuruluşlar telefon yoluyla tekrar irtibat kurularak davet edildi.6 sivil toplum kuruluşun toplantıya katılımı gerçekleşti.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Hüseyin ÇAMAK, Fikri SAĞLAR, Aytuğ ATICI, Serdal KUYUCUOGLU, Oktay ÖZTÜRK, Baki ŞİMŞEK, Sadun DOĞAN, D.Mir Mehmet FIRAT, Lütfi ELVAN, Yılmaz TEZCAN, Ali Cumhur TAŞKIN, Hacı ÖZKAN toplantımıza davet edildi. Toplantıya Aytuğ ATICI katılmıştır.
MEDYA İLE
11 farklı basın mensubunun davet edildiği toplantıya 2ü katılım göstermiştir.MkMM’nin bilinirliğinin artması toplantıların katılımı arttıracaktır.
KATILIMCILARLA
Referandum sonrası Türkiyenin ve Mersinin durumu soruldu, tartışıldı.Gelecek ay yerel gündemin ne olacağı hakkında fikir alışverişlerinde bulunuldu.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin video gösterildi. Referandum sonrası Türkiye konusu ele alındı.Verimli gecen toplantımız planlanan saatde sonlandırıldı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Mersin kMM Hamalı Erkan AKKOYUNCU