YER: HAK İNSİYATİFİ DİYARBAKIR ŞUBE TOPLANTI SALONU
TARIH: 06.05.2017 saat: 13- 00- 15:00
KATILIMCILAR:
DERNEK VAKIF VE GIRISIMCILER:
1- Hak İnsiyatifi Dönem sekreteri (İsmail Özer)
2- Zeytin DALI Barış Grubu (Emre MAMAK)
3- Sohram Diyalog grubu (Yaşar SÜREN)
4- Mezopotamya Hukukçular Derneği (Hasan YALÇIN)
SENDİKALAR
1- Özgür eğitim-sen (Bilal DEMİREL)
ODALAR
1- Sosyal Çalışmacılar Odası (Harun ŞAHİN)
2- EMO Diyarbakır (Ümit DEMİR)
3- Diyarbakır Mimarlar Odası (Akın GÖLCÜKLÜ)
4- Diyarbakır Tabip Odası Sekreteri Dr. (Yılmaz DEMİR)
KATILAN MILLETVEKILI VE SIYASI PARTI TEMSILCILERI: 1
CHP DİYARBAKIR İL BAŞKAN YARDIMCISI: M. Şerif DOĞRU
GOZLEMCI: 1
MODERATÖR: Mehmedi AKTOPRAK
GENEL GÜNDEM: REFERANDUMDAN SONRA TÜRKİYE
KONUŞULANLAR:
Diyarbakır TkMM MAYIS ayı toplantısı 06.05.2017 saat: 13.00 da Hak İnsiyatifi şube toplantı salonunda başladı. Toplantıda önceden hazırlanan görsel materyal sunumu yapıldı, toplantıya geçilmiştir. STK temsilcileri görüşlerini ifade etmişlerdir.
Emre MAMAK ( Zeytin Dalı Barış Grubu Üyesi) : Referandum sonrası Türkiye’de sivil toplum daha fazla önem kazanmıştır. Çünkü bana göre yönetim konusunda çok büyük değişikler olmuştur. Onun için biz tamamı ile barışı hedefleyen bir sivil oluşum olarak, süreçte yeniden barış olması için canla başla çalışacağız. Referandumda evet çıkması, gördüğüm kadarı ile toplumda beklenen bir rahatlamayı sağlamamıştır. Bunun bana göre en büyük nedeni hala siyasi anlamda büyük baskılar var, onun için rahatlayamadık. Bütün bunlara rağmen, ben umutlu olmak isterim. Türkiye hızla değişimi yaşamak zorundadır. En çokta barış için ve diyalog için çaba harcanmalıdır. Gerilimin azalması için, herkes elini taşın altına koymalıdır. Bunun içinde dilimizin her türlü sivrilikten uzak olması gerekir.
Yaşar SÜREN ( SOHRAM DİYALOG GRUBU SÖZCÜSÜ) : Seçimler ya da Referandumlar ülkemizde siyasi diyaloğu kolayca ortaya çıkarmıyor, bunun yerine daha fazla kutuplaşma oluyor. Şu anda bunun sancılarını yaşıyoruz, bunu aşmak zorundayız. AB ile başlayan sorunlar ve Ortadoğu’da yaşananlar Türkiye’de hepimizi derinden etkiledi. Onun için yeni dönemde siyasetin mutlaka daha esnek bir diyalog zemininde yapılması gerekir. Bunun içinde Kürt siyasetçilerin siyaset dışına itilmesinden vazgeçilmeli, milliyetçi söylemler yumuşatılmalıdır. Çünkü toplumun bu referandumda gerçek anlamda seçimi sandığa girmedi, tartışılan kuşkular var, bunun yanında YSK kararı kolayca toplumu tatmin etmedi.
İsmail ÖZER ( Hak İnsiyatifi Dönem Sözcüsü) : Bizim için yeni dönemde Türkiye’de en büyük sorun büyük ölçüde, dünyadan hızla uzaklaşma ve kendi kabuğumuza çekilmektir. Bu tüm sorunların daha fazla derinleşmesinden başka bir sonucu yoktur. AGİT heyetinin raporunu hükümette, Cumhurbaşkanı da hiç önemsemedi. Bu gelecek için hepimizi daha fazla kaygıya sokmaktadır. Onun için daha fazla bu noktada durmanın anlamı yok, halk daha fazla demokrasiye sahip çıkmalıdır. Kürt Sorunu nasıl çözülecek, bu konuda şimdi daha fazla umutlu değiliz.
Akın GÖLCÜKLÜ ( Diyarbakır Mimarlar Odası Baş.Yard.): Bu referanduma gereğinden fazla büyük bir önem yüklendiği için, bugün sorunları çözmek daha fazla zorlaşmıştır. Çünkü zaten bu noktada referandum kaynakları daha fazla israf etmek için, bir zemin hazırlamıştır. Şimdi daha fazla genç işsiz var, hızla tükenen bir milli varlık söz konusu ve yabancı sermaye noktasında Türkiye büyük bir sıkıntı içindedir. Diyarbakır’da mermer sektöründe ortak yatırım yapan tüm yabancılar, hisselerini satıp ülkeyi terk ettiler, bunun yanında artık ekonomi hepimizin canını yakıyor, diğer arkadaşlar sorunlara değindiler, bende olaya büyük ölçüde ekonomi ile ilişkisini düşünerek geleceğe bakıyorum. Bu noktada OHAL büyük bir sıkıntı yarattı, hızla normale dönmeliyiz. Yatırım isteniyorsa, normalleşme olmalıdır. Bu nokta çok önemlidir.
Ümit DEMİR( EMO DİYARBAKIR YÖN.KUR.ÜYESİ) : Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı ve en şaibeli referandumunu yaşadık ve bu referandumdan sonra neler olacak diye düşünüyoruz, her şeyden önce bu referandumun mutlaka iptal edilmesi gerekiyordu. Çünkü bu ülkede artık seçimle iktidar değişeceğine ben inanmıyorum, bu noktada devlet bizzat vatandaşının tercihine saygı duymuyor. Meclis bundan sonra artık denetim görevini iç yapamayacaktır. Benim gördüğüm tek olumlu nokta, her şeye rağmen, bireylerin siyasette yenilik için büyük çaba harcamalarıdır.
Bilal DEMİREL ( Özgür Eğitim-sen Yönetim Kurulu ÜYESİ) : Ben referandumunun normal bir noktada başladığına da, bittiğine de inanmıyorum. Çünkü birçok kişi ile konuşuyordum, 12 Eylülde bile bu kadar baskı olmadığını söylüyorlardı. Onun için eşit olmayan bir seçim, sonrası için zaten büyük sıkıntı doğuracaktır. Kamu kaynaklarını bu kadar kullanmak, resmen bir haksızlıktır. Onun için toplumu yeniden gerecek bir referandum kararı alınmamalıdır. Bu çok daha büyük sıkıntı demektir. Türkiye uzun zamandır, savaşta olan bir ülke gibi sürekli, çatışmalı bir noktada yaşıyor. Bunu hızla aşmalıyız.
Harun ŞAHİN ( Sosyal Çalışmacılar Odası Dönem Sözcüsü): Bu noktadan sonra tek başına ülkeyi yönetmek isteyen bir güç ile karşı karşıyayız. Siyaseten bir yörünge kaybı var Türkiye’nin, AB ile hep kavga ediyoruz, bunun yanında tüm dünyada ülkenin karnesi çok kötüdür. Turizm gibi bizim için çok önemli bir sektörde, tüm dünyadan uzaklaştığımız için sıkıntılar yaşanıyor. Bu noktada ülkenin yeniden yörüngesini çağdaş değerlere dönüş yapması gerekiyor, bu konuda zaman kaybı ülkenin geleceği için daha fazla kaygı yaratacaktır. Bölgemizden batıya artık çalışmak için gidenler, iş bulmadan yeniden geri dönüyorlar
Dr. Yılmaz DEMİR ( Diyarbakır Tabip Odası Sekreteri): Ortaya çıkan bu referandum sonucu, bizi daha fazla siyasi çekişmelere itmiştir. Çünkü zaten bu noktada, bu sonuçlar toplum vicdanında daha fazla sıkıntı yaratmıştır. YSK tutumu ile, halkın tercihini çalmıştır. Onun yanında toplumsal sorunlar çözümsüzlüğe itilmiştir. Yeni yönetim değişikliği, daha fazla sorun yaratacaktır. Halkın demokraside ki konumu, yeni dönemde daha fazla dışlanacaktır. Bu noktada muhalefetin yeni dönemde daha büyük bir blokla seçime girmesi, ve günlük siyaset yerine daha büyük bir siyasi proje ortaya koyması gerekiyor. Bunun çok önemli olduğunun herkes farkına varmalıdır.
Ümit DEMİR( EMO DİYARBAKIR YÖN.KUR.ÜYESİ) : Cumhurbaşkanın tüm noktalarda yetkilerinin artması durumu olduğu halde, onun nasıl denetleme olacağına dair, hiç kimse şimdiye kadar açıklamış değildir. Oysa bu anlamda bence, vekiller Cumhurbaşkanı tarafından seçilecekleri için, hiçbir meclis denetimi yapamayacaklardır. Onun için denetim boşluğu var, ve her noktada açık olmayan bir anayasa değişikliğini oyluyoruz. Bu anlamda gerilim var, ama hala toplumun gerçek anlamda bu referanduma sıcak ilgi ile baktığını görüyorum.
Nezahat BARUTÇUOĞLU( KADIN GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ) Anayasa değişikliğinin yapılma şekli, doğrusu bu toplumda çok büyük bir bölünme ve kamplaşmaya neden oldu. Her şeyden önce anayasa değişikliğinin önce toplumda çok büyük ölçüde tartışılması gerekiyordu, bunun sağlanmaması bir çok noktada toplumda çatışma yarattı. Kişisel olarak değişiklik metnini inceledim, olumlu yönleri var, olumsuz yönleri var. En olumsuz yönü güçler ayrılığının büyük bir değişim geçireceğinin, buna uyumun zor olacağıdır. Yargı, yasama ve yürütme, artık tek noktadan kontrol edilecektir. Olumlu yönü ise, milletvekili sayısının ve milletvekili yaşının 18 indirilmesidir. Bu büyük bir değişimdir, zaman içinde siyasete bir dinamizm katacaktır. Bunu erken görmek, ya da gereksiz görmek bence doğru değil, gençler siyasete ısınmalıdır.
Perihan KAVUŞTU( DKSV KURUCU BAŞKANI) : Hükümet siteminin yerine başkanlık gelmesine ülke hazır mı bilmiyorum, ama bayağı farklı bir model olduğu için daha fazla tartışılmalıydı, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların dışarıdan atanması, meclisle uyumlu bir çalışma ortamı doğuracağına oldukça kuşkulu yaklaşıyorum. Milletvekilleri bu bakanları nasıl denetleyecekler, soru sorma ve soruşturma nasıl olacak? Bunlar çok açık değil…….Yine yargılama nasıl olacak bunun, kolay olmadığını biliyorum.
Yaşar SÜREN( SOHRAM DİYALOG GRUBU SÖZCÜSÜ) : En çok tartışılan
Yalçın KIRATLI ( YENİDEN YAŞAM DERNEĞİ BAŞKANI): Cumhurbaşkanın yetkilerinin artırılması bana göre olumlu bir durumdur, onun için anayasa değişikliğine evet diyeceğim. Bizim yaşadığımız coğrafyada çok hızlı değişimler olabilmektedir, onun için başkana vereceğimiz yetkiler, günün koşullarında, olması gereken bir durumdur. OHAL koşullarında, bir referanduma gitmek çoğu zaman eleştiri konusu olsa da, olumsuz bir durum yaşanmadı. Darbe sonrası bu durum kaçınılmazdı.
Abdülselam İNCEÖREN( İHD DİYARBAKIR ŞUBE SEKRETERİ) : Cumhurbaşkanın güvenlik gerekçesi ile, OHAL ilan etme yetkisi, bazı konularda KHK yetkisi oldukça sorunlu konulardır. Bu durum özgürlükleri kısıtlayan bir durumdur. Cumhurbaşkanı idari ve yürütme işlemlerinde süper bir güç elde edecektir. Onun için bu durum oldukça olumsuzdur. Anayasa değişikliğinin daha olgun koşullarda yapılmasını isterdim.