YER: Çevre Gönüllüleri Derneği
TARİH: 04.12.2016
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Çevre Gönüllüleri Derneği (Recep KAVUŞ – Başkan)
2 / Mazlum-Der(Hasan ARGUNAĞA – Başkan)
3 / Türkiye Gençlik Konseyi (Veysi MERCİMEKÇİ – İl Başkanı)
4/Cuma GÜLCÜ(TkMM)
MESLEK ODALARI
SENDİKALAR
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Milletvekili katılımı olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Belediye başkanı katılımı olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Mesaj yollayan olmadı
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1 /
MODERATÖR
Yakup Kadri KARABACAK (TkMM Mutfak)
KONULAR
GENEL KONU: Türkiye-AB İlişkileri: Nereden, Nereye?
YEREL KONU: Engellilerin Karşılaştığı Sorunlar
KONUŞULANLAR (GENEL)
İzzettin ETE: Bu ay ki toplantımızda genel konu olarak Türkiye-Ab İlişkileri: Nereden, Nereye?
yerel konu olarak da Engellilerin Karşılaştığı Sorunları konuşacağız. Toplantımızı bu ay TkMM Genel Koordinatörü Yakup Kadri KARABACAK'ın kolaylaştırıcılığında gerçekleştireceğiz. Toplantımızda önce mutfağın hazırladığı videoyu izleyeceğiz. Daha sonra sözü Yakup Bey'e bırakacağım.
1 / Yakup Kadri KARABACAK:
2 /: Recep KAVUŞ (Çevre Gönüllüleri Derneği): Normal koşullardan geçmiyoruz. Toplantılarımıza da bu süreçten kaynaklı katılımda azalma olmuştur. Hayat devam ettiğine göre pes etmeyeceğiz. AB sürecinin bu kadar uzamasında sadece tek taraflı değil, iki taraftan kaynaklı problemler var. Bu hükümet döneminde birçok uyum yasası çıkarıldı. Bunun sonuçlarını kendi yaşamımızda ve sivil toplum alanında gördük. Eskiden dernek kurmak, sivil toplum faaliyetleri yürütmek sıkıntılıydı. Bu yasalardan sonra düzelmeler oldu. Dernek kurma hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü alanlarında değişimler oldu.Meseleye sadece vize muafiyeti olarak bakmamak lazım. Barış sürecinin sekteye uğraması, iç ve dış çatışmalar vb. durumlardan kaynaklı yaklaşımlar ve politikalar değişiyor. Haliyle ilişkiler, projeler, basit işler darbe sürecinden etkilendi. Suriye politikasında ikilem içine düşmesi, Ortadoğu'nun kendi içindeki barışı sürdürememesi, 7 Haziran seçimlerinden sonra tek başına iktidar olmaması bu sorunları artırdı. Bu durumlar NATO, AB içindeki müttefikleri ile sıkıntılar yaşamasına sebep oldu. Bütün bunları bir hukuk devletine yakışmayan "idamı getiririm, sınırları açarım" gibi söylemlere itmesi sıkıntılara sebep olmuştur. Bana göre çözüm sadece AB ile ilişkileri yeniden başlatmak değil, kendi sorunlarını da çözmeye yönelik bir süreç yapılmalıdır. Çağımız diplomasi çağıdır. Burası köy kahvesi değil ki, Avrupa'yı idamı getiririm diye tehdit etmek devlete yakışmıyor. Önce normal hale dönmek lazım. Zamanla ilişkiler düzelir.
3 / Yakup Kadri KARABACAK: Biliyorsunuz yakın zamanda Bosna Hersek AB ne üye oldu. Bu durum bize iki konuda fikir veriyor. Birincisi AB nin Hristiyan olmayan bir devleti birliğe kabul etmeyeceği tezi çürümüş oluyor(Bosna Hersek'in büyük çoğunluğu Müslüman) İkincisi ise Türkiye'den çok geç bir sürede üyelik başvurusu yapan bir ülkenin bu kadar kısa bir sürede üyeliğe kabul etmesinin yaratacağı siyasi sonuçların ne olacağı.
4 / Hasan ARGUNAĞA( Mazlum- Der) : Bilmiyorum nasıl bir süreçten buraya geldik. Batman kMM barışçıl bir zemine hizmet ediyordu. STK lara ziyaretler artırılmalı. AB çok geniş sürede konuşulması gereken bir konudur. Uzun yıllar AB ile ilgili çalışmalar yapıyorum. Çalıştığım gazete kapatıldı.26 yıllık gazeteceyim. Bu süreci takip eden ve yorumlar yazan birisi olarak konuşacağım. gelen her hükümet çağdaş muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için AB yi hedef gösterdiler. Muhafazakar bir insanım. AB yi destekliyorum. 2002 de Ak Parti iktidara geldiğinde hiç kimse bu kadar hızlı bir şekilde uyum yasalarını meclisten geçireceğini beklemiyordu. AB uyum müktesebatı konusunda çalışmalar yapıldı. Yıllar önce AB ye uyum süreci ile ilgili devlet görevlileri sevinç gösterileri yaptırdılar. Kopenhag kriterlerini imzaladılar. AB ve Suriye'de yaşanan kriz durumu yeni krizlere sebep oldu. Başbakan "Biz taahhütlerimize bağlıyız" dedi, anlaşmanın kriterlerine uyacaklarını söyledi. 15 Temmuz dan sonra "idamı getireceğiz" söylemi ortaya çıktı.OHAL ilan edildi ve Fransa'da da OHAL olduğunu söyleyip bu ülke ile kıyaslayanlar oldu. AİHS' nin bazı maddelerinin askıya alındığı açıklandı. Sen AB ye girişi büyük hedef olarak sunuyorsun, daha çok hızlandırmak için insanları bu sürece hazırlıyorsun, daha sonra AİHS' nin bazı maddelerine çekince koyuyorsun. Türkiye KHK lar ile yönetildiğinden beri daha önce olumlu olan kazanımlar da berhava edildi. AB ile ilgili yapıcı ve sert eleştirilerim olmuştur. OHAL de yapılan çalışmalar ile geçmişte Türkiye kendi imza attığı düzenlemeleri ve kanunları yok saymıştır.Şanghay İşbirliği Örgütü AB nin yerine geçemez. Türkiye'nin yönünü batıdan, doğuya çevirmesi kabul edilemez. Gidip kendi tabanlarına sorsunlar bakayım. Türkiye kendi değerleri ile çelişiyor. Avrupa Konseyi'nin Türkiye için müzakereleri dondurma kararı alması da bu durumun sonuçlarından birisidir. Şanghay beşlisi politikası tutmaz. Darbe girişiminde AB ülkeleri Türkiye'ye destek vermediler. Türkiye yelkenlerini indirip normal sürece dönmelidir. AB ile 2005 yılında başlayan müzakereler sonrasında ülkeye ciddi sayıda yabancı yatırımcı girişi oldu. Biz Kopenhag kriterlerine bağlı kalmalıyız.
5/ Veysi MERCİMEKÇİ (Türkiye Gençlik Konseyi): Öncelikle hoş geldiniz diyorum.Recep Abi ve Hasan Abi bir çok noktaya değindiler zaten. 1959 da başlayan bir süreç var. Bu süreçte darbeler, hükümet değişiklikleri, kendi ödevlerimizi yerine getirmememiz gibi sebeplerle süreç sekteye uğramıştır.AB de bazı şartları yerine getirmiyor. Sığınmacı anlaşması, vize muafiyeti gibi. 15 Temmuz darbesine karşı çıkmadılar. Yeni anayasa olursa Ab ye girsek te , girmesek te değişen bir şey olmaz. Demokrasimizi güçlendirmiş oluruz.
6/ Recep KAVUŞ (Çevre Gönüllüleri Derneği): Türkiye ikide bir sıkıştığında İslam Birliği'ni kurarız diyor. Kendini İslam dünyasının lideri olarak görüyor. Kendi içinde birliğini sağlayamamış İslam dünyası Türkiye için alternatif bir yapı değildir. Bu tür işbirlikleri kendi siyasetine yönelik, günü birlik politikalardır.
KONUŞULANLAR(YEREL)
1 / Hasan ARGUNAĞA( Mazlum- Der) : Batman Engelliler Meclisi'nin oluşumu için çalışmalar yaptık. Batman'da bir çok dernek kurdular. Sahada iyi çalışmalar yaptılar. Türkiye'de engellilerin yaşadıkları temel sıkıntılar ne ise , Batman'da da aynı sıkıntılar olmaktadır. AB bir standart yükseltme durumudur. Bu durum engelliler içinde öyle.Binalardan, kaldırımlara kadar fiziki engellerin kaldırılması için yasalarda maddeler var. Hükümetin engelliler için yaptığı çalışmalar var ama yeterli değil. Türkiye'de %10 engelli nüfusu var. Sadece 3 Aralık Engelliler Günü'nde değil diğer zamanlarda da engelliler için çalışmalar yapmak lazım.Dün başbakan otizm ile ilgili aileler ile toplantı yaptı. Bu önemlidir ama sıkıntılarda vardır. Her vatandaş engelli adayıdır. Bugün Batman her ne kadar gelişmiş olsa da engelliler ile ilgili sıkıntılar halen devam ediyor. Batman'da gözle görülür bir duyarlılık var.
2/ : Recep KAVUŞ (Çevre Gönüllüleri Derneği): Engellilerin haklarını gasp ediyorlar. 2 engelli milletvekili var. Batman'da il müdürü, muhtar, meclis üyesi olan engelli yok. Engelli ifadesi de sıkıntı içeriyor. 80 li yıllarda önce sakat, 90 yıllarda özürlü, 2000 li yıllarda ise engelli ifadesi kullanılmaya başlandı. Sanki bir hakka ulaşmak için engeli var gibi algılanıyor. Hem sosyal hem de fiziksel anlamda geçmişe göre düzelmeler var ancak zihinlerimizde bu düzeltmeleri yapmak lazım. Kamuda %3 engelli çalıştırılması zorunluluğu var. Bu bile sağlanmıyor onlara. Sosyal yardımlarla besleyeceğimize, onları mutlu edecek çalışmalar yapılmalı. Ulaşım açısından erişimde sıkıntı var. Bizim birileri istiyor diye değil, bir gün engelli olabileceğimizi düşünerek zihinlerimizde bu durumu düşünmemiz lazım. Hayatın bir gereksinimi olarak düşünmemiz lazım. Toplumun kendini ondan görmediği her dezavantajlı gruptan kendimi hissediyorum. Zaman zaman engelliler de kendi içinde gelgitler yaşıyorlar. Kendi zihinlerini ve çalışma sistemlerini değiştirmeleri lazım. Daha çok hak temelli yaklaşmaları lazım.
3/ Veysi MERCİMEKÇİ (Türkiye Gençlik Konseyi): Engelliler için devletin yapması gereken şeyler var. Bizimde elimizi cebimize atıp bazı çalışmalar yapmamız lazım. Bizim de onlara bu yolları açmamız lazım. Belediye, STK lar, Odalar, devlet kurumları gelirlerinin en az %10 unu engellilere ayırması lazım. Her insan engelli adayıdır ve bunun bilincinde olarak çalışmaları yürütmemiz lazım.
4/ Cuma Gülcü(TkMM): Engelliler için yapılan çalışmalar devletin yapması gereken temel görevdir. Devletin de bunu böyle görmesi lazım. Kaldırım yaparken bunu bir lütuf olarak görmemek lazım. Yapanları göstererek diğerlerini de teşvik etmek amacıyla bu yapılabilir. Eskiden aileler için bir zul olarak görülen engelliler şimdi üzülerek belirtmek istiyorum ailelerin geçim kaynağı olarak görülüyor. Devlet tek değil, özel kurumlarda engelli bireyleri çalıştırmıyorlar. İnsanların toplum içinde engellileri ötekileştirme amacıyla cezalandırması doğru değildir.
5/ Yakup Kadri KARABACAK: İçinde geçtiğimiz sıkıntıları geride bırakacak iki yol var. Birincisi yok sayma, tanımama vb. , ikincisi ise demokratikleşmedir. Türkiye ilk günden beri demokratikleşmeye yönelik karnesi zayıftır. 8 yıldır sıkıntılara rağmen bu çalışmaya devam ediyoruz. 2 kişide olsak devam edeceğiz. Hepinize katıldığınız için teşekkür ediyorum.
ÖNERİLER
1 /
ORTAK SONUÇ
1 / Engelliler için yapılan çalışmaların daha hızlı yapılması ve sosyal koşullarının iyileştirilmesi gerekir.
2/
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
150 civarı sivil toplum kuruluşu ile iletişime geçildi. E-mail ve telefonlarla bilgilendirmeler yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Vekiller ile telefon ve mail yoluyla iletişime geçtik.
MEDYA İLE
17 Basın Kuruluşu davet edildi. Basın Mensubu katılımı olmadı.
KATILIMCILARLA
E-mail ve telefon ile katılımcılarla iletişim kuruldu. Engellilerin yaşadığı sorunlar konusu önerildi.
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi. Katılımın azlığından dolayı toplantı erken bitirildi. Basın ve İfade özgülüğü başta olmak üzere temel insani haklara yönelik KHK ların toplumda derin bir endişe yarattığı belirtildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Batman kMM Hamalı İzzettin ETE
Raporlama: İzzettin ETE