YER: Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Toplantı Salonu
TARİH: 06.11.2016
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Behcet Kavan Kızıltepe Toplumsal Duyarlılık Derneği bşk yrd.
2/Cebrail Bülbül Mardin değerlerini koruma ve yaşatma derneği bşk
3/ Lokman Kılınç Kılınç Uygur Kooperatifi Bşk
4/ İdris demir Kızıltepe toplumsal dayanışma derneği bşk yrd
5/ Şeyhmus günenç mardin mıhelmiler derneği bşk.
6/ Menduh Kavan Kızıltepe briketçiler derneği bşk.
7/ İbrahim Aydın Mardin Trabzonsporlular derneği bşk.
8/ İbrahim yıldırım mardin mıhelmiler derneği bşk yrd.
9/Fethullah Karaca Kızıltepe toplumsal çalışma derneği bşk yrd.
MESLEK ODALARI
SENDİKALAR
KANAAT ÖNDERİ VE AKADAMİSYENLAR
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
GÖZLEMCİLER :
İZLEYİCİLER
MEDYA
1/İbrahim Koçhan Kızıltepe sesi
MODERATÖR
Yusuf BEĞDAŞ Süryani cemaati.
KONULAR
GENEL KONU: "OHAL'de İfade Özgürlüğü ve Medyanın Durumu"
YEREL KONU:
KONUŞULANLAR
1- Behcet Kavan Kızıltepe Toplumsal Duyarlılık Derneği bşk yrd.
Burası Türkiye; diğer adıyla basın kuruluşu ve gazeteci mezarlığı!” denilen rapor, son üç ayın kara tablosunu açığa çıkardı: “1 gazeteci hayatını kaybetti, 6 gazeteci darp edildi, 184 basın emekçisi gözaltına alındı. 56 basın mensubu tutuklandı, 6 gazeteci hedef gösterildi ya da tehdit edildi, 8 haberle ilgili erişim engeli getirildi. 2 olaya ilişkin yayın yasağı konuldu, 6 haber sitesine erişim engeli getirildi, 2 haber sitesi kapatıldı. 24 yayın lisansı iptal edildi, 2 gazete hakkında yayın durdurma kararı verildi. 116 yayın kuruluşu kapatıldı, 29 yayın evi ve dağıtım şirketi kapatıldı. Bir mizah dergisinin dağıtımı engellendi, 3 basın merkezine polis baskını düzenlendi. 22 dava ve soruşturmaya devam edildi, 6 yeni soruşturma ve dava açıldı, 866 gazeteci işinden oldu, 620 sarı basın kartı, 32 parlamento kartı iptal edildi.
2- Cebrail Bülbül Mardin değerlerini koruma ve yaşatma derneği bşk.
Rakamların ortada çıkardığı geçen üç aydaki kara tabloda,mesleklerinin gereği eleştirel habercilik yapan basın-yayın organlarına yönelik süregelen baskıların, ‘yok etme’ düzeyinde sistematik hale gelmesidir. 15 Temmuz 2016 tarihinde, Türkiye siyasal ve toplumsal hayatı bir darbeden kurtulmuştur ancak ‘düşünce, ifade ve basın ve yayın özgürlüğü’, darbe üstüne darbe alarak adeta katledilmiştir 118 basın-yayın organı AKP iktidarının kararıyla kapatılmış,işsiz bırakılmıştır.
3- İdris demir Kızıltepe toplumsal dayanışma derneği bşk yrd
Türkiye, oldukça zor bir dönemden geçiyor. Medyanın gündemini 15 Haziran gecesi gerçekleştirilen darbe girişimi ve OHAL kanunu ile ilgili haberler oluşturuyor.Ülke olarak oldukça zor zamanlar geçiriyoruz. Darbe girişimi ve şehit haberleriyle dolu bir medya gündemimiz var. Bu gündem toplumun her kesiminde farklı yansımaları da beraberinde getiriyor. Özellikle sosyal medya kullanımında, farklı görüşlerin var olma çabası içerisindeki yorumları kutuplaşmalara ve daha da ileri giderek bölünmeye ortam hazırlamakta. Son zamanlarda Dünya’da yaşanan halk hareketlerinde sosyal medya büyük rol oynadı ve oynamaya da devam ediyor. Gerçeklik taşımayan bir yazının sosyal medyadaki etkisi sonucunda; iyi kurgulanmış bir algı yönetimiyle, kitleleri sokaklara dökmek mümkün olabiliyor. Bu durum iç savaşların çıkmasına, hükümetlerin devrilmesine ve dönüşü olmayan bir yola girilmesine zemin hazırlıyor. Benzer olayların yaşandığı ülkelerde çözümsüzlük bir yaşam biçimi haline dönüşmüş durumda. Tüm bu bilgiler ışığında; aynı sonuçları yaşamamak için sosyal medyanın etkisinin ne kadar güçlü olduğunun farkında olup, paylaşımlarımızın nelere sebebiyet vereceğinin farkında olmamız gerekiyor. Bu noktada sosyal medyada sorumlu davranmamak, ülke olarak şu dönemde geri dönülemez bir yola girmemize neden olabilir. Üstelik paylaşımlarınız nedeniyle kanunlarla başınız belaya da girebilir.
4) Menduh kavan Kızıltepe birikeçtiler dernek Bşk.
OHAL kapsamında yayınlanan ilk Kanun Hükmünde Kararname kapsamında, sosyal medya ortamında işlenen suçlara ilişkin doğrudan bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak sosyal medya üzerinden özellikle terör örgütü propagandasının yapılması, gerçek dışı haberler paylaşarak halkı kin ve düşmanlığa sevk edebilecek söylemlerde bulunulması, yine darbe teşebbüsünü övmek, gerçek dışı görseller paylaşmak suretiyle kamu düzeni açısından tehlikeli ortam oluşması hallerinde, bu içerikleri paylaşanlar hakkında soruşturma yapılabilecektir. Her ne kadar bu tür paylaşımları gerçekleştirilen kişiler, izlerini kaybettirebilmek adına hesaplarını kapatsalar bile çeşitli teknik yöntemler ile söz konusu içeriklere ulaşılabilme imkanı mevcuttur. Yine suç unsuru bir içeriğin bir başka kişi tarafından retweet (tekrar paylaşım) edilmesi hallerinde, suçun niteliğine göre retweet edenin sorumluluğu söz konusu olabilecektir. Bu sebeple; Sosyal medya ortamında gerçekleştirilen tüm paylaşımların belirli bir süzgeçten geçirerek, paylaşılması tavsiye edilmektedir.
5)- Şeyhmus günenç mardin mıhelmiler derneği bşk.
OHAL’in gerekçesi yazı yazanları hapse atmak değil. Bu suça iştirak edenleri hapse atmaktır.
İktidarların medyaya bakışının çerçevesi basın tarihinde olduğu gibi bugün de değişmiyor. Toplumda bir problem olduğunda onu önlemek yerine medyayı baskı altına alıyorlar. Yayın yasakları getiriliyor. Bugünden 1990’lara baktığımızda özeleştiri yapmak durumunda kalıyoruz. İleride bugünler için özeleştiri yapmak istemiyorsak nesnelliği, objektifliği elden bırakmadan haber yapmak gerekir.
"OHAL’de gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Gazeteci her yerde olabilir. Herkesle röportaj yapabilir. Önemli olan adaletli olması, yargı kararı üzerinden olaylara bakıp değerlendirebilmesidir.