YER: MÜSİAD Toplantı Salonu
TARİH: 08.10. 2016
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / İlim ve Hayra Hizmet Vakfı ( Zülfü Biçerer – Genel Başkan )
2 / Azadi Hareketi ( Atik Okuyucu – İl Temsilcisi )
3 / İpekyolu Derneği ( Abdulkerim Avanoz – Başkan )
4 / Emlakçılar Derneği ( Mehmet Kıran – Yön. Kur. Üyesi )
5 / Altı Nokta Körler Derneği ( Refik Temiz – Başkan )
6 / Böbrek Hastaları Derneği ( Filiz Özel – Başkan )
MESLEK ODALARI
******************
SENDİKALAR
1 / Eğitim Bir Sen ( Müslüm Çelik– Y.K.Ü. )
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Kübra Yılmaz ( Şizofreni Dayanışma Derneği )
GÖZLEMCİLER
Katılım Olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılım olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Metin Bulut ( Ak Parti Milletvekili )
Ejder Açıkkapı ( Ak Parti Milletvekili )
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
Kanal Fırat
Kanal E
MODERATÖR
Ercan Sözüer ( Elazığ kMM Girişimcisi )
KONULAR
GENEL KONU: KHK’ lar ve Sonuçları
KONUŞULANLAR
1 / Atik okuyucu: Başta; ülkemizi bu hale getiren FETÖ örgütünün şerrinden toplumumuz kurtulduğu için Allah’ a ne kadar şükretsek azdır. Bu örgüt yüzünden parlamento askıya alındı ve ülke KHK’ larla yönetilmeye başlandı. Milyonlarca insan mağdur olmuşken KHK’ lar zaruriyetten doğmuştur. Yapılması gereken de kısmen bu olmalıydı. Çünkü mevcut anayasa ile bu kanunları parlamentodan geçirmek pek mümkün olmazdı. Fakat tüm bunların yanı sıra binlerce insanımız da mağdur edilmiştir. Komisyonlar kurularak at iziyle it izi birbirinden ayrılmalı ve mağduriyetler bir an önce giderilmelidir. Aksi takdirde bu insanların çocukları ve aileleri mağdur olmaktadırlar.
2 / Müslüm Çelik: Malumunuz 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra bir OHAL yasası çıkarıldı. Bunun sonucu olarak da zorunlu olarak bir takım düzenlemeler KHK’ lar vasıtasıyla hayata geçirildi. Tabii burada KHK’ lara bir takım siyasi partiler karşı çıkmaya çalışıyorlar. Doğrusu bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Diyorlar ki; eğer mecliste millet iradesi varsa bunu meclis çatısı altında halletmemiz gerekir. Ancak bakıyoruz bir kanun çıkarılacağı zaman birçok aşamadan geçtikten sonra yürürlüğe girmektedir. Ancak Türkiye’ nin zaman kaybedecek lüksü yoktur. Bir an evvel bu hain saldırının sorumlularının cezalandırılması ve ülkenin normal yaşam standartlarına ulaşması için KHK’ ları destekliyoruz. Tabii bunu desteklerken at izinin it izine karışmasını, kurunun yanında yaşın yanmasını da istemiyoruz. Şu anda siyasi partiler belli bir rantın peşinden koşmaya başladılar. KHK’ lara destek veren olduğu gibi karşı çıkanlarda vardır.
Bugün FETÖ darbe yapma cesaretini göstermiş ise bu; 28 Şubat’ ın ürünüdür. Bunun açık ve net bir şekilde bilinmesi gerekir. Şayet 28 Şubat’ ta inançlı insanlara muhtıralar verilmemiş olsaydı bugün bu örgütün elemanları bu gizli örgütlenmeyi yapamamış olacaktı. Türkiye’ de siyasi ranttan dolayı herkes kendisine bir yol çizmiş bulunmaktadır. Artık bu siyasi ranttan vazgeçilmelidir. Şayet siyasi iktidar bir KHK çıkarıyorsa bunun iyice araştırılması ve ondan sonar yürürlüğe koyulması mecburiyeti vardır. Mevcut durum bunu gerektirmektedir.
3 / Zülfü Biçerer: Bugün OHAL ilan edilmesinin ve KHK’ ların çıkarılmasının alt yapısında birçok neden bulunmaktadır. Devlet idaresi büyük bir organizasyondur, bunda bir tekleme olmaması için devletin bir kontrol mekanizması kurması gerekmektedir. 15 Temmuzla birlikte ülkemizin geleceğini tehlikeye sokan gelişmeler yaşandı. Devlet ise bütünlüğünü ve bekasını koruma adına OHAL ilan edip KHK’ lar çıkarmaya başladı. Biz STK’ lar olarak bu duruma karşı çıkanları anlamakta güçlük çekmekteyiz. Bugün Türkiye’ nin bulunduğu jeopolitik konuma bakacak olursak ülkenin içerideki ve dışarıdaki bütün düşmanları taaruz halindedirler. Bunun sonucu olarak da hükümet KHK’ ları çıkarmak zorunda kaldı. Türkiye’ nin geleceği ve bekası adına bu durum kaçınılmazdı. Bizler ise STK’ lar olarak bu uygulamaları yerinde buluyoruz.
4 / Abdulkerim Avanoz: Bugün sanki 15 Temmuz darbesini yapan iç ve dış mihraklar suçlu değilde, çıkarmış olduğu KHK’ larla hükümet suçlu gösterilmektedir. ‘‘Hoca Efendi’’ denilen hain milletin paralarını toplamaktan başka bu millete ne yapmıştır söyleyin. Çıkmış mihraplarda ağlamış, insanların dini duygularını sömürmüş ve bugün de Amerika’ da saltanat sürmektedir.
Özellikle milli eğitime ve yüksek öğretime demokrasinin tabana yerleştirilmesi için çok iş düşmektedir. Maneviyat ve din eğitimi de anaokullarından itibaren bütün çocuklara verilmelidir ki böyle bir takım sahte hocaların peşinden gidilmesin. İşlerini layıkıyla yapan hocalara hiçbir lafımız olamaz, onlar başımızın tacıdırlar.
Bütün işleri güçleri Türkiye’ yi parçalamak olan bazı partilerin TBMM’ de ne işleri olabilir.dört bir yanımız düşman kaynıyor, İslam ülkelerini harabeye çevirdiler şimdi de sıra bize gelmiş görünüyor. Bazı insanların TBMM’ de işleri yok, hatta bunların dernek ve vakıflarının da kapatılması gerekir. Sonuç olarak KHK’ ları destekliyoruz ancak haklı-haksız da birbirinden ayırt edilmek zorundadır.
5 / Mehmet Kıran: 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra girilen bu hassas dönemde alınan bu kararları destekliyoruz. Çünkü bu uygulamalar olmasaydı Türkiye bu kritik süreci atlatamazdı. Arkadaşların da vurguladığı gibi; bu süreçte adil davranılması gerektiğini belirtmek isterim. Sayın cumhurbaşkanımızın dediği gibi; ibadet ve ticaret içerisinde onlalar değil de, hıyanet içerisinde olanlar bulunup cezalandırılmalıdırlar. Şu bankadan para çektin veya şu okulda öğretmenlik yaptın diyerek insanları işlerinden etmek çok ta doğru bir şey değildir. Bir an önce komisyonlar kurulup haksız yere işlerinden olanlar işlerine ve aşlarına dönmelidirler. Hassas bir dönemden geçiyoruz, hedef büyütmeden bir an önce ülke normale döndürülmelidir. Ülkemiz bir ateş ve kan çemberi içerisindedir, bundan dolayı çok dikkatli olmamız gerekmektedir.
6 / Refik Temiz: 15 Temmuz bir darbe değildi. Darbe böyle olmaz ve böyle bir saatte olmaz. Bu yapılan düpedüz bir işgal girişimiydi. Ne oldu? Baltayı kendi ayaklarına vurdular. Allah onları şaşırttı ve yaptıkları burunlarından geldi. Çevremizdeki ülkelerle pek dost olmadığımız hepimiz tarafından bilinmektedir. İçimizde de düşman çoğaltmamak için KHK’ lar çıkarılırken daha da dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Önemli olan düşmanı azaltmaktır, oysa arttırmak çok kolaydır. Biz devlet olarak, millet olarak, STK’ lar olarak başımızı ellerimizin arasına alacağız mantıklı düşüneceğiz ve kurunun yanında yaşında yanmaması için çaba göstereceğiz. Bu demek değildir ki bunlar suçsuzdur bunların hepsini affedelim. Bunların içerisinde zihniyeti bozuk olanlar elbette vardır ve bunların en ağır şekilde cezalandırılması gerekir.
Bu örgüt; jandarma astsubay olmak için sınavı kazanıp Ankara’ ya mülakata giden oğlumu mülakatta eleyerek bizleri de mağdur etmiştir.
Hükümetin temizliğe meclisten başlaması gerektiğini düşünüyorum. Meclisteki tüm partilerde Feto’ nun uşakları mevcuttur. Ve bunlar pusuya yatmış ve talimat beklemektedirler. Bizler Allah’ ımıza doğruyduk ki başkomutanımız Erdoğan büyük bir fedakârlık yaparak tehlikeyi göze alarak Atatürk Havalimanı’ na indi. Aksi takdirde ülkemiz Suriye’ den de beter olurdu.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
100’ e yakın sivil toplum örgütüne E-Mail, SMS ve sözlü olarak haber verildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine E-Mail ve SMS atılarak toplantı hatırlatıldı.
MEDYA İLE
İldeki neredeyse tüm yazılı ve görsel basın davet edildi, 2 tv kanalı katıldı.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Ercan Sözüer / Elazığ kMM Girişimcisi