YER: Iğdır Tarımsal Danışmanlık Toplantı Salonu
TARİH: 7 Mayıs Cumartesi 2016
SAAT: 13.00
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Necati Edeman (Toplumsal İlerleme Derneği)
2 / Dr. İsmail Sarıboğa (Iğdır Aile Hekimleri Derneği)
3/ Ferzende Şavluk (Din Alimleri Derneği)
4/ Zeynep Balamir Ateş (Iğdır Kadın Derneği)
MESLEK ODALARI
1 / Naim Özkal (Esnaf kefalet Odası)
2/ Aydın Levent (Ziraat Odası)
3/ Av. Yusuf Aslan (Iğdır Barosu)
4/ Umut Yılmaz (Muhasebeciler Odası)
SENDİKALAR
1 / Akay Aktaş (Eğitim-Sen)
2/ Leyla Aratman (Hizmet İş Sendikası)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Hasan Sefa (HDP Iğdır İl Eş Başkanı)
GOZLEMCİLER
Murat Akkuş- TkMM İl Girişimcisi
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
MEDYA
Her zaman ki gibi haber yapıp meail atıyoruz. Hepsinde haberimiz çıkıyor.
MODERATÖR
İsa Bilir (TÜED Şube Başk.)
KONU
“Milletvekili dokunulmazlıkları ve Siyasi Etik Kanunu”
KONUŞULANLAR
Av. Yusuf Aslan (Iğdır Barosu): Dokunulmazlıkların kaldırılmasının Kürt sorunu başta olmak üzere ülkedeki hiçbir sorunu çözmmez.. Kürt sorunu demokratik yol ve yöntemlerle şiddetten uzak bir şekilde masa başında görüşülerek çözülmesi gerekir. Çözüm sürecine tekrar geri dönülmesi lazım. Karşıtını adli kovuşturmaya tabi tutarak, tutuklayarak susturmak demokratik bir yöntem değildir ve sorun çözmeye hizmet etmez, aksine sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirir. Türkiye’nin mevcut şiddet sarmalından çıkması, Kürt sorunu başta olmak üzere gündemindeki önemli sorunları çözebilmesi yumuşamayı ve diyalog ortamının geliştirilmesini gerektiriyor. Böyle bir durumda dokunulmazlıkları kaldırma girişimi ortamı daha da germekten başka sonuç vermez. Bu nedenle, HDP milletvekillerine yönelik böylesi bir girişimi yanlış buluyorum. Bunun ülkemizde barış ve demokratikleşme sürecine hizmet etmeyeceği ve ortamı daha da gereceği kanısındayım.
Zeynep Balamir Ateş (Iğdır Kadın Derneği): Tutuklamak çözüm olsaydı zaten bunu 1994 yılında yaptık. Aradan geçen bunca yıla rağmen değişen bir şeyin olmadığını görmek hepimize kaybettirir. Sorunun çözümsüzlüğü bize çok şey kaybettirdi. Hem can hem mal hem de zaman kaybımız oldu. Geleceğimizi bu sorunun çözümsüzlüğünde heba ettik. Tekrar başa dönmenin bir anlamı yok. 30 yıl kaybettik bir 30 yıla daha kaybetmeye tahammülümüz yok. Kürt sorunun çözümü noktasında siyasetin adres gösterildiği bir dönemde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmak istenmesi hükümetin Kürt sorununun çözümünden ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Bu iktidarın samimi olmadığının kanıtıdır. Bir ülkede milletvekilleri de kendi görüşlerini dile getiremiyorsa bu ülkede ne demokrasiden ne de özgürlükten bahsedilemez. Dokunulmazlıklar kalkarsa bölge insanının göstereceği tepkiler ve yaşanacak gerilimlerin sorumlusu hükümettir. Biz bir infial yaşanmasından endişe ediyoruz.
Aydın Levent (Ziraat Odası): HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması hukuken haklı olsa da çözüme ulaştıracak süreci aksatacaktır. Çünkü bu süreçte, ne kadar terör örgütüyle paralel hareket etseler de HDP’li milletvekillerinin TBMM’nin çatısı altındaki varlığına ihtiyaç olacaktır. İşin siyasi boyutu budur. HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kalkması için TBMM’de bir süreç başlatılıyor. Hükümet bu süreci başlatmakta son derece haklı. Hukuken söylenebilecek bir şey bulunmuyor. Ama sadece hukuki yoruma dayanılıp işin siyasi boyutu ihmal edilirse bence büyük bir hata yapılmış olacak. Dokunulmazlıklarla oynamak gibi önemli kararlar ancak hukuki ve siyasi yararlar çakıştığında alınmalı. Bu son derece zor bir konjonktürel durum ve bu durumda da çakışma olmayacak gibi görünüyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması kararında yaşanacak her türlü siyasi sonuç da Türkiye’nin aleyhine olacak. Çünkü bu konjonktürde Türkiye, kendi iç ve bölgesel Kürt meselesinin çözümüyle ilgili çok yönlü adımlar atıyor. PKK ile mücadelede hiç taviz verilmezken işin sosyal boyutu ve Kürt vatandaşlarımızın geleceği ihmal edilmiyor. Halk kazanılırken terörist yok ediliyor. Anlayacağınız Türkiye, bu sorunu kökünden ve kalıcı çözmek için çok yönlü bir sürece girmiş durumda.
Umut Yılmaz (Muhasebeciler Odası): Milletvekillerinin kürsü dışında dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Hepimizin inandığı ve demokrasinin gereği olarak bilinen eşitlik ilkelerinin en önemli unsuru, kişilerin yasalar önünde eşitliğinden geçer. İşin güzel yönü, seçim günü vatandaşlık haklarıyla oy kullanarak meclise gönderdiğimiz her vekilin, dürüstçe çalışması, vatana ve milletine doğrularla yasamayı sürdürmesi anlamına geliyor. Memleketin tamamı doğruluktan yana tavır koyacağından eminim. Memleketin şahsi çıkarları ön plandaysa, bunun da koruyucuları seçtiğimiz milletvekilleri olmalıdır. Bu ülkenin içinde yaşayan halkın tamamı, seçtiği vekilinden kendi adına istediklerini güvence altına alması kadar mantıklı bir isteği olamaz. Meclis kürsüsünde istediğini söylemek onun asli görevidir. Dışarıda ise, devlete vereceği zararı düşünerek konuşması gerekir. Atasına, bayrağına, marşına, önemli değişmezlerine karşı yapılan her türlü söz, çıkarılan kanunların arkasına sığınılacak unsur asla olmamalıdır, olamaz. Mecliste böyle bir önergeyi sunan ve imzaya açılmasını isteyen milletvekili kim varsa kutlamak gerekir. Böyle bir yasa bu ülkenin değerlerini savunan her vekilin boyun borcu olmalıdır. Hele ki, bölünmez bütünlüğümüze karşı çıkanların, terör örgütlerini isteyerek veya istemeyerek besleyenlerin, bu ülkede yaşayan insanların sosyal hayatlarını derbeder hale çevirenlerin, Hakkı olmadığı halde garibin parasını gasp eden kim olursa olsun, herkes gibi adalet önünde hesap vermek zorundadır. Bence böyle bir kampanya için kamuoyuna sorulsa, ilk olarak imzayı atacak kişi ben olurum.
Akay Aktaş (Eğitim-Sen): Şu anda yaklaşık 251 milletvekili dokunulmazlık zırhı altında haklarında açılmış davalardan geçicide olsa kurtulmuş durumda. Bunların içinde Devlet İhale Kanunu aykırılık, görevi kötüye kullanmak ve resmi evrakta sahtekarlık, resmi alım-satımlara fesat karıştırmak, avukatlık görevini kötüye kullanmak, görevi suistimal, görevde müessir fiil, hakkı olmayan yere tecavüz, yalan beyanda bulunmak, görevde yetkiyi kötüye kullanmak, hizmet sebebiyle emniyeti suistimal, bir kısım kooperatiflere usulsüz arsa tahsis etmek, sahte olarak tanzim edilen resmi evrakı bilerek kullanmak, teşekkül halinde akaryakıt kaçakçılığı, kurumu zarara uğratmak, kamu kurumunu dolandırmak, gerçeğe aykırı puantaj bildirimlerine dayanarak haksız ödemelere neden olmak, görevli memura hakaret, hırsızlık, faili belli olmayacak şekilde adam yaralamak, tehdit, cezaevine yasak madde sokmaya çalışmak, kaçak su hattı çekmek suretiyle hırsızlık, kaçak elektrik kullanmak, silahlı yağma suçuna azmettirmek suçları ile mahkemede sanık olanlar var. Dokunulmazlık bana göre sadece görevini icra ve fikrini söyleme konuları ile sınırlanmalı. Dokunulmazlık insanların kurtuluş olarak milletvekili adayı olmasının önüne geçmeli. Fikrini söyleyen insanlar cezaevlerinde yatarken, zimmetine para geçiren bir milletvekili dokunulmaz olmamalı?
Ferzende Şavluk (Din Alimleri Derneği): 1994’te Orhan Doğan’ın sivil giyimli sakallı bir polis tarafından yaka paça gözaltına alınması 94 sonrası doğan Kürt gençlerinin bile hâlâ hafızasında. 18 senede çok şey değişti. BDP artık Türkiye’de her on oydan birini alan bir parti. Sivil itaatsizlikle kimseyi dinlemediğini iddia eden hükümeti dahi müzakere zeminine çekebiliyor. Toplumsal gücü sağlam. Vekillerin Meclis’ten çıkmayarak tutuklanmaya direnmesi kesin. Kapısında polis arabalarının beklediği, millet meclisinde milletvekillerinin hapsolduğu bir ülkeyi kim dikkate alır bilmem. Polis marifetiyle vekilleri itip kakıp gözaltına aldığınızda tüm Kürtler ve o vekillere oy veren diğer Türkiyeliler kendilerine vurulmuş gibi hissetmeyecek mi? Bu adım savaş çığırtkanlığı olmayacak mı? Diğer BDP’li vekiller de sine-i millete dönmeyecek mi? CHP’nin yapması gereken, dokunulmazlıkların kalkmaması için oy kullanmak ve bu yanlışın tüm maliyetini Ak Parti’nin sırtına yüklemektir. AK Parti’nin vicdanlı vekillerine destek olup, bu düşünülmeden atılmış, yanlış, gayrimeşru ve illegal adımı geri çevirmek için uğraşmaktır. Dokunulmazlıklar kalkamayacak, kalkmamalı. Çünkü dokunulmazlıklar kalkarsa sosyal demokrat bir parti olan BDP’nin içinden Kürt milliyetçisi filizlerin ortaya çıktığını, Kürt ulusalcılığının kaşınarak çözümsüzlüğün temelinin atıldığını izleriz. Dokunulmazlıklar kalkarsa Kürtler Kürtlere daha çok dokunur ve esas o zaman Kürtlerin daha büyük bir kitlesellikle yekvücut olduğunu görürüz. PKK’nın istediği olur vesselam.Sonucu mu ne olur? Savaş çeyrek yüzyıl daha devam eder.
ORTAK GÖRÜŞ
Yok
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. e-mail? Sözlü? Telefonla? Mesajla Toplantı lobisinde bulunuldu. Toplantıda Çay, kahve ve kuru pasta ikramı yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mesajla ve Telefonla davet edildiler.
MEDYA İLE
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. Gelemeyenlere haberi attık. Yayınladılar.
KATILIMCILARLA
Katılımcılarla birlikte yerel konuyu belirlemeye devam ediyoruz.
SONUÇLAR
Iğdır küçük Millet Meclisi çalışmaalarını sürdürüyor.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Iğdır kMM Girişimcisi Murat AKKUŞ