YER: Sait Tanış Kültür Merkezi
TARİH: 06 / 11 / 2015
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Şehir Sakinleri / NECATİ MERT(hikayeci-yazar)
2/ Feta /ŞABAN GÜNEL
3/ Değirmen Dergisi:RÜSTEM BUDAK
MESLEK ODALARI
1/ Yok
SENDİKALAR
1 / Eğitim İlke-Sen, BEYTULLAH ÖNCE
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Ali ÖRER
2/ VEYSEL SAKA
3/ ÖMER YAŞAR (gazeteci)
GÖZLEMCİLER
1/ Yok
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1/ Yok
PARTİ
1/ Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI
1/ Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Yok
DİĞER KATILIMCILAR
1/ M.FAİK BOSTANCI/kmm
2/ HASAN ADIYAS
3/ MURSD İÇÖZ
4/ KEMAL BABA
MEDYA
1/ Yok
Sakarya Küçük Millet Meclisi
Ekim Ayı Oturumu, Gündem Görüşmeleri
“1 Kasım Seçim sonuçları ve Seçim sonrası Türkiye ”
VEYSEL SAKA : Seçimler büyük paradoks. 7 Haziran da seçimler yapılıyor, bir üst akıl beğenmiyor,fiili durum yaratarak 1 kasım da yeniden yapılacak diyor.Suruç ta Ankara da katliam şeklinde patlamalar oluyor korku ve şiddet toplumu sarıyor. AKP ‘’çözüm sürecinin kendisine kayıplar yaşattığını düşünerek sürece son verebiliyor ve savaş konseptini uygulamaya koyuyor. Özel çalışmalar,komplolar ve şiddet uygulanıyor ve bunun adı seçim yapmak oluyor oluyor. Toplumsal reha, eşitliğe, huzura bakılmaksızın, puan arttırdık ve kazandık denebiliyor. Seçim sonuçlarına baktığımızda hakikatten konsepyin tuttuğunu sayısal anlamda AKP nin kazandığını görüyoruz.
Tek taraflı ateşkese olumlu yanıt verilerek toplumu yumuşatmak yolunda adımatılmalıdır.
Ölümleri doğru bulmamak gerekir. İktidar olmak insan yaşamından daha mı değerlidir? Binlerce insanın ölümüne değer mi? Bizlerin de bu gelişmelere karşı ortak tavır geliştirmemiz gerekir.
ÖMER YAŞAR: 7 haziran seçimleri ekonomi ağırlıklı idi. CHP bütün hazırlıklarını ekonomi üzerine yaptı. HDP açılım üzerine çalışma yaptı. Söylemleri barış üzerine oldu. AKP haziran seçimlerine anaların göz yaşlarını didirdik üzerine söylem geliştirdi. Haziran seçimleri sonrası, 400 milletvekili verilmemesi ve kaos üzerine yürüttü tüm seçim sürecini. Ben Cumhurbaşkanımızın bu sözlerini sanki terör olaylarının organizatörüymüş gibi yorumladım . Kasım Seçimleri Suruç ve Ankara olayları ile yürüdü. Türkiye de ezilen insanların direniş hareketi olarak algıladığım, Doğu’nun temsilcisi HDP nin 400 parti binası saldırıya uğradı. Yöneticileri şiddete maruz kaldı. Dağdaki PKK nin ovadaki temsilcisi olan HDP yi adeta terörle susturma yöntemi uygulandı.Bunun adı da seçim oldu. Bu seçimleri %49,5 ile Akp kazanmadı terör kazandı. Şimdi hedefte başkanlık sistemi var. Seçim hileleriyle ilgilide şüphelerim var. Kümedüşme konumuna getirilen HDP nin son dakikada kümede bıkıldığını hissediyorum. Birilerinin bu işi organize ederek dağla değilde meclisteki temsilcileriyle konuşma olanağını sağladıklarını sanıyorum.
RÜSTEM BUDAK : Seçimler nihai anlamda seçmenin tercihlerini taleplerini anlamk üzere yapılır. Her güç merkezi de halkın talep ve tercihlerini etkilemeye çalışıyor. AKP nin de 13 yıllık iktidarında sosyal, Siyasal ve ekonomik alanda böyle çalışmaları oldu. Askerin konumu verefleksi ne oldu, yok mu oldu! Uyuyor mu? Öyle görünüyor ki AKP askerle ortaklaştı. Ayrıca PKK ve Gülen Cemaati de alandaydı. PKK askeri olarak, Gülen hareketi de bürokratik alanda halk iradesi ve geleceği üzerine çalışma yürüttüler. Ancak başarısız oldular. AKP Erdoğan la halk damarını iyi tuttu. Ancak halk da haziran seçimlerinde mutlak ittati reddettiğini gösterdi. Bu arada AKP haziran temmuz aralığında koalisyonun olumsuzluğunu gösterdi ve kasım seçimlerinide istediği gibi sonuçlandırdı.
NECATİ MERT:Hazirandan kasıma ne değişmiştir ki bu rakkamlar bu kadar değişti.Seçim etkinlikleri kirletildi.. Düzgün sürdürülemedi. Buyüzden olduğunu sanıyorum.Bir örgütün içine casus gibi girip kirletmek ve bunu bir marifet saymak bana iğrenç geliyor. Resmen hırsızlık. Bu güne kadar hiçbir seçim tahninim tutmadı. Siyasetin bu kadar kirlendiğini görmedim. Böyle seçim mi olur? Seçimden başka her şeye benzeyen oy sayma durumu gibi bir şey! Boynuz kulağı geçermiş derler. Bunlar ‘’Makyavel’i’’ bile geçtiler. Makyavel’in bile aklına gelmecek iğrençlikler bunlar. Vallahi Makyavel’in adı çıkmış diyesim geliyor.çok çaresizce değil ama adeta kalenderane bir ölümü karşılar gibi kalenderce bekliyorum. Yani hiç aklımıza gelmez şeyler olabilir diye de düşünüyorum. Öyle bir pervasız gidiş var. Asıl siyasette olandan çok siyasetteki usulün sokağa taşındığı görülüyor. Yani evde apartman yöneticisinden yada Şehrin yöneticilerinden bir şey istiyorsunuz, onlar sizin ne istediğinizi duyuyorlar fakat öyle bir şekilde alan değiştiriyorlar ki çaresiz kalıyorum. Tıpkı çirkefler karşısında temiz insanların çaresiz kalması gibi. Siyasetin temizenmesi nasıl olur bilmiyorum ama temizlenmesi şart. Üzerim de tekrar 70 li 80 li yıllar dönülebilir mi-dönülmez yılgınlığı var.
ŞABAN GÜNEL: Hayat şiddet ve şantaj dengesi ile yürütülüyor. Bu sadece bu ülkede değil, Dünya’nın en gelişmiş ülkesinde ( dozu farklı olabilir) bile yürütülüyor. AKP her iki dengeyide yürüttü vesonucunu da aldılar.Bu ülkenin muhalefeti Kürtler, Ortadoğu’nun ise Şii’ler.Eğersiyaset yapacaksak bunu Kürt’lerle yapabiliriz.En zayıf olduğu zaman bu zamandır.
BEYTULLAH ÖNCE: Herkese hayırlı akşamlar. 1 kasım seçim sonuçlarının, 7 haziran seçimlerinden sonraki süreçle birlikte değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim; çünkü iki seçim arasındaki sürecin bize anlattığı şeyler önemli. Süremi verimli değerlendirmek üzere, bu akşam hazırladığım bir metin var, sizinle onu paylaşmak istiyorum:
7 Haziran, Türkiye’deki siyasal ve toplumsal parçalanmışlığın parlamenter siyasetin ötesinde, bir sistem krizine dönüştüğünü göstermişti. 1 Kasım ise sistemin girdiği krizin derinliğini açığa çıkarıyor.
Meseleyi siyasal iktidarın yönetimiyle sınırlandıranlar için yöneticilerin seçimi konusundaki belirsizliğin giderilmiş olması yeterlidir. Bu yeterlilik, mevcut şartların siyasi, iktisadi yahut sosyolojik açıdan sürdürülebilir sayıldığı koşullarda kendi çözümlerini beraberinde getirebilir. 7 Haziran’ın boyutlarını, 1 Kasım’ın ise sınırlarını belirginleştirdiği yeni durum ise sistemin yapısal krizinin daha fazla sürdürülebilir olmadığıdır.
Söz konusu durum; mevcut sistemin, siyasal bir toplumsallığı inşa etmiş Kürtlerin statü talepleri karşısında yaşanan açmazdır. Osmanlı Devleti’nin çözülüşü ve Kemalist Cumhuriyet’in kuruluşu aşamalarında, önce oyalama sonrasında ise inkâr ve şiddet politikalarıyla bugünlere kadar gelinebilmiştir ama sorun, aynı yöntemlerle daha fazla ötelenememektedir.
Askeri çatışmacı yöntemlerle sonuç alınamadığı ortadadır. Buna karşı geliştirilen müzakere görüşmelerinin yarattığı siyasal durum da, 7 Haziran’da anlaşıldığı üzere, sistemin değişmeden sürdürülmesi çabasına istenildiği gibi katkı sunmamıştır. 12 Eylül’ün seçim düzeniyle parlamento dışı bırakılmak istenen Kürt siyasallığının, barajın aşıldığı bir durumda çok güçlü bir temsiliyet kazanması ve kendi yerelinde hegemonik gücünü tahkim ederken, bölgesi dışındaki büyükşehirlerde çekim merkezine dönüşmesi; sistemin kriz alarmını çalmasına ve buna klasik refleksiyle şiddetli bir tepki göstermesine yol açmıştır. Bu açıdan 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasındaki fark, mevcut krizin değiştirdiği algının bir yansıması olarak da okunabilir.
ŞABAN GÜNEL: Laflar edeceksek bir ucunu açık bırakmak lazım dünyada bir şiddet birde şantaj dengesi var bu aydınlanmadan evvelde böyleydi sonrada sermaye birikimini gerçekleştirmiş ülkelerde bu daha net gözüküyor sermaye birikimini gerçekleştirememeiş ülkelerde daha net gözülküyor . Sermaye birikimini elde etmiş ülkelerde bilime sanayiye yatırım yapabilien bilim sanayi ihraç eden ülkelerde çıplak gözle görünmüyor orada ciddi bir çalışma yaparsan görüyorsun oradada bir şiddet dengesi var oradada bir şantaj dengesi var. İşin doğrusu bu 7 hazirandan sonra türkiyede bu şiddet dengesi şantaj dengesi iyi kuruldu. Olaya böyle bakmak lazım ama bu dünyada da var yani uygar dünyada, çünkü çok demokrat dünyadada böyle, çok demokrat insanlar arasındada böyle dünyada bütün işlerin şidddet dengesiyle ve şantaj dengesiyle yürütüldüğünü düşünüyorum. Şimdi işin doğrusu aç kalmaktan korkuyorum arkadaşlar yani geçmişimde bir sonraki öğün için ekmeğimin olmadığı günler oldu açlık korkusuyla oy verenlerin başımın üzerinde yeri var ölmeyi bırak canımın acıtılmasına bile tahamülüm yok canımı acıtırlar diye korktum oy verdim derlerse bunada hürmet gösteririm… Ama böyle felsefi ideolojik böyle şahane laflarla anlatıldığında kendimi aşağılanmış hissediyorum işin doğrusu bu. Yani öldürürüm diye laf yapmadı öldürdü. Şimdi mersinde ki olay tesadüfen kamuoyunu etkilemedi adanadaki olay tesadüfen toplumu etkilemedi, Diyarbakırda ki patlama eh hadi ölü az oldu meşhur kimsede ölmedi toplumu etkilemedi. Şimdi Suruçta ki olay yani bu gazeteler yazıyor herkes tarafından yazılmış konuşulmuş şeyleri konuşmaya utanıyorum yani Bülent Arınç konuştu Polis üst araması yapmak istemiş eyleme katılanlar üstlerini aratmak istememişler arkadaşlarımın bazıları dedilerki böyle böyle dediler yani yalan söylüyorlar üstlerini aratmak istememeişler dünyaya gözümü açtığımdan beri biz üst aramasına karşıyız dedilk ama daha bugüne kadar bizim itirazımızı kabul eden olmadı bizimi üstümüzü zorla arıyordular.bu sefer nedense kabul etmişler biz üst aramasına itiraz ederiz ama zorla arıyordular bu sefer nedense göstericilerin itirazlarını kabul etmişler üstlerini aramamışlar… Şimdi yani Ankarada ki patlama biz garda güvenlik önlemi almıyoruz yav arakadaşlar burada sağcı solcu her birimiz toplumsal olaylara katılmıştır Adapazarında otobüslere binerken biz polis gözetiminde olmuyor muyuz? ,ankarada bir etkinliğe gideceğiz İstanbulda bir etkinliğe gideceğiz Adapazarında otobüslere binerken polis gözetiminde değimiyiz biz yahu Açıklama yapılıyor bizde bu memleketin azılı insanlarıyla oturup kalkıyoruz yani hiçbir toplumsal olaya katılmamış bir insan bunlara inana bilir görmemeiştir tanık olmamıştır şimdi işin doğrusu kendimize saygımızı kaybetmeyelim kendimizede yalan söylemeyelim iyi yönetttiler! Bu şiddet dengesini ve şantaj dengesini böyle bir netice aldılar. Birde muhalefet 7 haziranda muhalefet zormu geliyor yani CHP ben kurucuyum diyor, MHP belli… Arkadaşlar 12 eylülden sonra bu ülkede İslamcılar yılların verdiği birikimle muhalefet ettiler 12 eylülden beri birde Kürtler muhalefet ediyor bunun dışındaki muhalefet valla ben boş zamanlarımı değerlendiriyorum camiye gitmiyom meyhane gitmiyorum kahvede pişti oynamıyorum benim boş zamanlarımı değerlendirmek için siyaset yapmam başka şey can havl ile var olmak yada yok olmak, olmak yada olmamak üzerinden siyaset yapmak aynı şeymi olur yani Müslümanlarda iktidar oldukları zannı yaratıldığı için tamam mı istisnalar dışında İslamcı muhallefette kalmadı bu topraklarda Türkiyede kürtlerden başka muhalefet yok, ortadoğuda şiilerden başka muhalefet yok yani muhalif olacaksak sahiden ya kürtlerin şemsiyesine gireceğiz ya şiilerin şemsiyesine gireceğiz yada gidelim eve giyelim pijamalarımızı nescafemizi içelim Geçen seçimlerde söyledim ben dediydim demeyede utanıyorum geçen seçimler boykot edilimesi gereken seçimlerdi. Seçime girdikten sonra gak guk etmeninde bir anlamı yok bu seçimler geçen seferkinden daha boykotluk seçimler boykot etmediysen böyle şeylerin çok fazla anlamlı olduğunu düşünmüyorum kayda geçmiş konuşma olduğu için söylüyorum arkadaşlar milli birlik beraberlik milli birlik kardeşlik biz milli birlik kardeşlik dediğimiz zaman akpartililerle ilişkilerimiz daha iyidi hem onların utanacağı şey azdı hem hala akpartili arkadaşlarıızdan umudumuz vardı . Kürtler yok sayılıyoruza söylüyorlar.
Ben 94 den beri konuşuyorum bunun içersiinde kürt geçirmiyorsunuz bu sorunu çözmez dedim dil olarak milli birlik beraberlik kardeşlik projesi o netice vermedi. Yine siz tanırsınızıdır ben bu son barış sürecinde ben barış olacağına inanmıyorum buna rağmen bu barışı destekliyorum dedim yani niye ditye soracak olursanız ben olmayacak şeylerin peşinden gitmeye hazır bir adamım yani olmayacak şeyleri oldurmaya çalışıyorum olabilecek şey oluyor nasıl olsa. Devletin Akparti iktidarının kürt sorununu çözeye niyeti yok zaman çalmaya çalışıyordu bu zaman içerisinde belki birbirlerine düşerler umudu taşıyordu şiddeti kim başlattıya gelirsek arkadaşlar ben şuna inanıyorum tek neden bağlıyoruz herkesin dediği doğru ama nedenin birsi senin dediğin bir nedeni yokki bunun birde nihai amacı da sadece seçimler değil arkadaşlar. Benim kanaatım o ki PKK kurulduğu günden bu yana en zayıf günlerini yaşıyor PKK’nin en zayıf zamanında T.C. devleti tüm kurumlarıyla tüm kadrolarıyla saldırdılar yani tabi seçim bu reklam ajanlarıda para kazanıyor taşımacılık firmalarıda para kazanıyor yani bizde seçimi kazanalım PKK bütün doğusunda bütün güneyinde zaten şuan savaşıyor birde batısında savaş açamaz Devlet Pkk’yi kendi aklınca en zayıf zamanında yakaladı imhaya yöneldi sadece seçimler değil çok daha fazla sebepleri var söyleyeceklerimi toparlayamıyorum çok teşekkür ederim.