YER: Ördekli Kültür Merkezi
TARİH: 06.03.2015
SAAT: 20:00
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
DİYARBAKIRLILAR DERNEĞİ
BARIŞ İÇİN KADIN GİRİŞİMİ
DOĞU-BATI KARDEŞLİK PLTF. SÖZCÜSÜ
YENİ ASYA DERNEĞİ
MAZLUMDER
ERTUĞRULGAZİ OSMANGAZİ YÖRÜK TÜRKMENLERİ DERNEĞİ
ÇAĞDAŞ EĞİTİM KOOPERATİFİ
GÜNEY BURSAM DERNEĞİ KOORDİNATÖRÜ
OSMANLI KADINLARI DERNEĞİ
SINIR TANIMAYANİCDAN HAREKETİ
PİR SULTAN KÜLTÜR DERNEĞİ
SENDİKALAR
EĞİTİM SEN
TÜRK METAL İŞ
EĞİTİM BİR SEN
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/
GÖZLEMCİLER
1 / Güler Kutluay – YSGP
2/ Rahmi Yüzüak – HDP
DİĞER KATILIMCILAR
Halktan 2 izleyici/gözlemci katıldı.
MODERATÖR:
KONULAR
GENEL KONU: TOPLUMDA ŞİDDET KÜLTÜRÜ: KADINA, AZINLIKLARA VE FARKLILIKLARA SİDDET HANGİ ZEMİNDE YÜKSELİYOR?
KONUŞULANLAR
1 / Mustafa Hızlı: Önce kadın ve erkek mefhumunun kafamızdaki olanı ve gerçeğinin ne olduğu anlaşılmalı. İnsanın niye öldürdüğünü tartışmıyoruz. Kadın hakkını savunanların çoğu kadını meta olarak görenlerdir. Çoğu samimi değil. Kadının nerde erkekle eşit olması gerektiğini tartışmıyoruz. Hukuki olarak eşitlik olmalı ama mesela madende kadın çalışamaz. Eğitimin önemini bilmeliyiz özellikle karakter eğitimi konuşmalıyız. Kadın gerçek değerine kavuşmalıdır. Kadın hakkını samimi olanlar savunmalı. İstismar edenlere alan bırakmamak gerekiyor.
2 / Fatih Kocaağa: İnsanları birbirinden muhafaza etmeye yönelik hayat kurgusu yanlıştır. Medyadaki öldürülme haberleri insanlarda seri katillik duygusunu tetikleyecektir. Değerler üzerinde durmuyoruz hep sonuçlara bakıyoruz. Eğitim sistemi ile ilgilenmeliyiz. Kadına ve erkeğe birey diyoruz ama kadın kadındır erkek erkektir. Farkında olmadan ayrıştırıyoruz. Psikoterapi merkezlerindeki insanların çoğu tek başına ayakta durma mücadelesi veren insanlardır. İnsanı önceleyen eğitim modelini benimsemeliyiz. Akademik bir çalışmada eğitimli ailelerde aile içi şiddetin % 44 olduğu ve boşanma nedenlerinde başta geldiği ama bunun dışarı yansıtılmadığı ortaya çıkmıştır. İnsani değerler eğitiminin, diplomada daha önemli olduğu düşüncesindeyim. Şiddet haberleri batıda yer almazken bizde alıcısı çok ve bu farkındalığın bu olumsuzlukta oluşmasına neden oluyor.
3 / Mustafa Özçelik: Şiddetin ana nedenlerini bulmalıyız. Doğuştan itibaren çocuk ailede, okulda, sokakta baskı altında hatta şiddet görerek yetişiyor, işte patron baskı kuruyor. Eğitim sistemimizde de bireyler bir ulusun temsilcisi olarak ve ötekileri dışlayan bir zihniyetle yetiştiriliyor. Kişiliğin oluştuğu dönemde şiddet ve baskı ile yetişen insanlar zayıf bir anında şiddete başvuruyorlar. Siyaset daha nefret dili ile yapıldığı için de toplumda birbirimize daha nefret ile bakar hale geldik.
4 / Fatma Çiftçi: Toplumsal cinsiyet rolleri dayatılıyor. Kadın zaptedilmesi gerekli bir varlık olarak görülmüş. Antropolojide de kadın yok. Erkekler kadının emeğine konuyor. Emeğin %60’ını gerçekleştiren kadın malın sadece %20’sine sahip. Aile de erkeğin hükmetmesi toplumsal beklenti ve kadın buna karşı çıkınca aile içi şiddet doğuyor. Cinsiyetçi küfürler toplumda kabul görüyor. Zina, kadın ve erkeğe aynı şekilde yasaklanmışken kadın öldürülürken erkek alkışlanıyor. Kadın erkek eşitliğinden çok uzaktayız daha zihinlerimizde bile eşdeğer bir yerde değiliz.
5 / Şehmus Şeviş: Şiddetin toplumumuzda bu kadar yükselmiş olması eğitim sistemimizin yetersizliğinin göstergesidir. Kadını diri diri gömen bir topluma gelip, kadını yücelten bir dine mensup olan bu toplumda özellikle kadına yönelik şiddetin bu boyutunu anlamak güçtür. İslamı yanlış yorumlayanlar toplumu bu duruma getirdi. Kadın erkek eşittir demek yeterli değildir, bu söylemin içselleştirilmesi ve eğitim sisteminde doğru verilerle yer alması gerekmektedir.
6 / İzzet Saldamlı: Eğitimin şiddeti önlediğine dair bir veriye sahip değilim. Hatta eğitimli insanlar daha özel şiddetler uygulayabiliyorlar. Tarihsel sürece bakınca şiddetsiz bir dönem yok. Şiddet bir varoluş kavgasıdır. Bir insan şiddete başvurma ihtiyacı duyuyorsa bunu ondan hiçbir öğreti ya da güç alamıyor. Var olmak, sahip olmak ya da egemenlik kurmak için şiddet uyguluyorlar. Şiddet insanın yapısında var ve bir çözüm aracı olarak kullanılıyor. Egemen olarak erkek şiddet kullanıyor olsa da kadın da çocuk da hatta bebek bile bazen şiddet uygulayabiliyor. O nedenle önce cinsiyetten bağımsız şiddeti ele almalıyız.
7 / Nurgül Özer: Erkekler, kadının onlara peygamberin emaneti olmasına rağmen kadına, karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin anlayışı ile davranıyorlar. Kadını hizmetçi olarak görüyorlar. Kadının başarısını erkekler çekemiyor. Şiddete başvuruyorlar. Erkeklerin kadının değerini bilmesi için daha çok eğitim alması gerekiyor.
8 / Atilla Kaya: Hiçbir ideoloji, öğreti ve din bu konunun çözümüne çare değil. Militarizmin yönlendirdiği insanlar şiddete meyilli oluyor. Eğitim sisteminde de hiyerarşi olduğu için o da buna çare olmaz zira hiyerarşi militarizme neden olur. İnsana hayvana ve doğaya tüm şiddet için çözüm bulunmalı. Türkiye’nin kuruluşundan itibaren şiddet ile oluşmuş bir ülkeyiz. Mülkiyet ilişkisinin olmadığı yerde şiddet daha az olabiliyor. İslam’ın cihat anlayışı da şiddeti besliyor. Çözüm için bir düşünceyi referans almak çare olmuyor hatta daha da ayrıştırıyor. Şiddeti yapanlar medya ile teşhir etmeli ama kullanılan dile dikkat edilmelidir.
9/ Berna Yeşiltepe: Kadın ve erkek birlikte yaşayan farlı cinslerdir. Kadınların kastettiği cinsler arası eşitlik; hizmete ulaşmakta, olanaklara ulaşmakta ve toplumsal mekanizmalarda kadın ve erkeğin cinsinden dolayı ayrımcılığa uğramamaktır. Temsiliyette eşitliktir. Kadınlar bu eşitsizlik sonucu süründükleri gibi öldürülüyorlar da. İstanbul sözleşmesinde kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair maddeler uygulanmıyor. Kadına yönelik şiddette ülke olarak Avrupa’da 1, Dünyada 3. sıradayız. Şiddet sonlandırılamasa bile en azından engellenebilir olan şeyler için çalışılmalı. Mesela çocuk gelinlerde Dünya 3.süyüz ve bu konuda acilen hukuki düzenleme yapılmalıdır. Kadın, anne olduğu için değil birey olduğu için kadına saygı duyulmalı. Toplumda şiddet, çözüm aracı olarak görülüyor. Ataerkil aile yapısı da buna zemin hazırlıyor. Ekonomik imkansızlık da erkeğin kadına şiddetini arttırıyor. Eğitim kitaplarımızda kadın ev işi yapar erkek ise kahramandır.
ORTAK SONUÇ
1- Eğitim içeriği ve şekli ile sil baştan değişmelidir.
2- Medya haberleri yaparken kullandığı dile dikkat etmelidir.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Telefon, mail ve sms yolları ile yaklaşık 45 dernek ve platform, yüz yüze görüşerek 15 dernek davet edildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mail ve sms ile 18 milletvekili de davet edildi.
MEDYA İLE
50 basın mensubuna mail gönderildi.
SONUÇLAR
TkMM genel konuya ilişkin video gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Bursa kMM Hamalı İffet Karaca