YER: Ticaret Odası Toplantı Salonu
TARİH: 13.12.2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ TEMA Vakfı Muş Temsilcisi (İhsan Aytemiş- Başkan)
2/ Muş Kadın Çatısı Derneği (Nurcan Çetinbaş)
3/ Türkiye Sosyal Yardımlaşma Derneği (Orhan Erkul-Başkan)
4/ Muş Kadın Girişimciler Derneği (Fatma Taş-Başkan Yard.)
5/ İHD Muş Şubesi (Mehmet Işık- Yön. Kur. Üyesi)
6/ Liberal düşünce (Mahmut Özdemirkol)
7/ Miskader ( Mustafa Sinecem- Başkan)
8/ Gençlik Meclisi ( Deniz Koçmen)
9/ İHH Vakfı (Mithat Aykan)
10/ tütün Kop. ( Şehmuz Solgun –Başkan)
MESLEK ODALARI
1 /
SENDİKALAR
1/ KESK (Derya Yolcu- Yön Kur.)
2/ Eğitim İlke-Sen ( Doğan Özlük- Başkan)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Tarkan Muğlu
2/ Fatma Özdemirkol
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 /
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 /
MEDYA
1 /
MODERATÖR
Derya Yolcu Öğretmen (Kesk Yöneticisi )
KONULAR
GENEL KONU: Alevi Sorunu
YEREL KONU: Muş’ta ki Ulaşım Sorunu
KONUŞULANLAR
1/Derya Yolcu: bu oturumda birinci konumuz alevi açılımı ile bir daha gündeme gelen alevi sorunu ve muş yerelde yaşanılan ulaşım sorunu konuşulacaktır. öncelikle alevi açılımı konusunda muhatap sorununa değinmek ısıtıyorum. Alevilerin temsilcileri ile hükümetin muhatap aldıkları kimlerdir. Alevi sorunu ve talepleri net olmasına rağmen bir sonucun alınmaması maalesef konuşmayı da bir anlamda anlamsızlaştırmaktır. Bu temelde iktidarın muhatap aldıkları alevi temsilcileri açısından tepkiyle karşılanmaktadır. Aramızda yani toplantıda bir örgütlü bir alevi arkadaşımızın olması daha faydalı olurdu.
2/Mahmut Özdemirkol: Alevi sorununun hükümetin açılımı ile KMM nın gündemine gelmesi eleştirilmesine rağmen bir şekilde gündeme gelmesi yine de anlamlıdır. Aynı şekilde başbakanın bütün eksiklerine rağmen dersime gitmesi anlamlıdır. Genel itibari ile herhangi bir insanın inandığı dinin yada inanması gereken şeyin ne olması gerektiğine iktidarlar karışmamalı. Hele ki din konusunda devletler negatif olmalıdır. Bu temelde zorunlu din derslerinin herşeyden önce kaldırılması sadece din derslerinin değil zorunlu olan ne varsa insanın gelişimi önünde engel olduğundan yada bu gelişimi engellediğinden kaldırılmalıdır. İnsanlar kendı tercıh edeceklerı egıtımı almalıdır.
3/Nurcan Çetinbaş: Gündemimize hükümetin gündemine gelmesi ile gelmiş olması eleştirilmelimidir emin değilim ama yeniden yeniden bu sorunlaın tartışılmasından ziyade neden mevcut taleplerin ki çok büyük bir alevi çalıştayı yapılmasına rağmen uygulanmadığı yada bu çalıştayların gerekleri yerine getirilmediği tartışılmalıdır. Alevi sorunu kapsamında en büyük sorun cem evlerinin ibadethaneye açılması sorunudur bu bir lütuf ekseninde bakılmamalı bu bir haktır. Aynı şekilde zorunlu din dersleri ve genel anlamda diğer sorunlarının ki bunlar alevi çalıştayının sonuç raporunda da yer almasına rağmen gerekleri yerine getirilmedi. Bu bağlamda kamuoyu oluştulmalıdır ve bu temelde ben elimden geleni yapmaya hazırım.
Biz Varto dan da alevi derneklerine çağrıda bulunduk ama katılım sağlamadılar katılmış olsaydılar elbette daha verimli geçerdi.
Teknikerler il temsilcisi Mehmet ışık gündemde olan bir Kürt sorunu mevcut inancım şudur ki eğer bu sorun hal edilirse alevi sorunu ve benzeri gibi sorunlarda daha hızlı yol alınabilir. Ancak kaybolan 28 dilden bahs ediliyor bunun gündeme getirilmesi gerekmektedir. Medine gibi bir sözleşmeyle allaha karşı savaşanlar dahi bir arada yaşayabiliyorken biz 21. Yy da bir alevi sorununu konuşmaktayız. Evrensel hukukta da evrensel kuranda da insanlar seçtiği ile yaşamalıdır. Bu temelde devletin din dersi gibi dayatması kabul edile bilinemez. Devlet dillerinde dinlerinde resmi olarak kabul etmelidir. Alevi sorununun gündeme gelmesi biçimi itibari ile hükümetin oy devşirme temelinde hareket ettiğine inanıyorum nitekim 2015 de seçimler var.
4/Mithat Aykan: Bizim hükümetin dışında bir araya gelip bu sorunları konuşmamız önemlidir. Ancak konuşurken tartışırken birbirimizi töhmet altna bırakmamak ve kırmamak gerekmektedir bu şekilde daha verimli ce sonuç alıcı olduunu dusunmekteyım. Sorunun temelinde bireyselleştirme sorunu mevcuttur. Alevi sorunu, kürt sorunu cemıyet gibi bireyselleştiğinde genel tabloda kı sorun görülmemektedir. Sadece Kürtler tarikatlar aleviler değil topyekun herkes haksızlığa uğramaktadır. Şeyh Said Kürt olduğu için idam edilmedi aynı şekilde bir çok kanaat önderi ve önde gelen insanlar zulüm görürken Bunun temelinde tek tipleştirmeye çalışan bir zihniyet vardır. Bu idam edilen farklı ırklardan olmasına rağmen ortak paydası dindar olmalarıydı ve bunu bireyselleştirerek üstesinden gelmeyiz. Topyekun olarak buna karşı çıkılmalıdır
Alevilik bir din değildir Kerbala olayları ile farklı bir boyut kazanan tarikata yakın bir hal almıştır. Bu temelde devletten Aleviliği din olarak tanımlanmasını istemek tehlikelidir. Dediğim gibi bu bir din değil aleviler Müslümandır tarikattır ve allaha ulaşmanın bir yoludur.
Devletten zorunlu din dersi vermemesini istemek kabul edilemez toplumun yüzde 99 u Müslüman olduğunu da düşünürsek bu devlet açısından bu bir görevdir. Nitekim ben çocuğumun din dersi almasını ister ve bunu devletin vermesini beklerim. Ancak bir hırıstıyan bile olsa devlet onu da öğretmelidir.
5/Sebahattin Altaşı: Kürt ve alevi sorunun olması bizim konuşmamızı gerekli kılıyor. Ancak sunuda görmekte fayda var. Hükümet başbakan dersime gidip alevi dedesinin elini öpüyorsa hükûmet PKK lideri ile görüşüyorsa bunlar önemsenmelidir. Sürekli kavga edilmesi ülkeye ve bize zarar veriyor bu sorunların tartışılıp konuşulması elbette gereklidir. Eğer bir alevi aramızda olsaydı yanı toplantıda bırı olsaydı hangi sorunlarının olduğunu hangilerinin karşılanmadığını karşılandığını bilirdik.
Türkiye de sadece aleviler değil diğer dindarlar da zulüm görmüştür. Tekke ve zaviyelerin kapatılması ile dindarların gelışımı engellenmiştir. Sadece Alevilerin değil aynı zamanda dillerinde serbest olması gerekir. Buna bır lütuf olarak bakılmamalı tam tersine bunların allahın ayetleridir. Alevilerin de Kürtlerinde hakları iade edilmeli.
6/Doğan Özlük: olaylara iktidar ve devlet merkezli bakılmamalıdır; hele ki haklar söz konusu ise bu tartışmaya açık bir şey değildir çünkü bunlar derhal tanınıp karşılanması gerekir en azından felsefi olarak böyledir ancak reel de bunların zamanla karşılanıyor olması ise ayrı bir tartışmadır. Ancak devlet hakları parça parça veremez bu bağlamda ya devlet değişmeli ya da değiştirilmelidir.
Devlet resmi ideoloji ve resmi din yolu ile bir çok haksılıklar yapmıştır. Buradan hem dindarlar hem de diller zulüm görmüştür. Sıvıl toplum olarak kı sıvıl toplumun da gereği olarak devletin ve iktidarın karsısında resmi olanın karsında olmak gerekmektedir. Zorunlu din dersi çoğunlukların hoşuna gitse de en azından azınlıklar veya çoğunluğun kendisinden bırı bu hakkı red edebilmelidir. Devletin görevi imkanları çoğaltmaktır. Bireysel olarak alevılık ıle ılgılı dın ıle ilgili farklı yaklaşımlarımız olabilir. Ancak devletin da bir görüşünün var olması gerek tığını red edilmelidir. ,
Eskiye göre bir gelişme olsa da biz eskiye göre değil olması gerekenler üzerinden hareket edilmelidir. Ki hükümet samimiyse her türlü imkanları mevcut ve tabanı ikna edebiliyorken doğrudan hakları iade edeceğine çok dolaylı bahs etmektedir.
Siyasal frekasyonlar sağdan da soldan da maalesef herkes kendi görüsü için eylem ve faaliyetler yaparken ötekinin haklarına duyarsızlık mevcuttur. Bu duyarlılıklar pekiştirildiği müddetçe devletler ve iktidarlar olması gereken yere getırılebılır. Yoksa sadece istedikleri zaman veren istedikleri zaman alan bir halın ötesine geçemez ıktırdarlar.
7/Mustafa Sinecem: elbette Türkiye de alevi sorunu vardır. Türkiye de binlerce camii ve imam olmasına rağmen daha çok az sayıda cem evi ve dedeler vardır. Alevilere haklarının iade edilmesi bu ülkeyi bölmeyecektir. Eskiden din dersine kendı çocuklarını göndermeyenler şımdı ise iktidar ellerine geçtiği ıcın bu din derslerini ilk okula kadar getirmeye çalışıyorlar bu yanlıştır. Alevilerin burada olup olmaması önemli değil önemli olan bu sorunun konuşulması.
8/Fatma taş: Alevilerin hakları mevcut ve ibadethanelerinde ibadethanelerini yapıyorlar bunlar bir sorunla karşılaşmıyorlar. Bunun ötesinde bugün Alevilere verilse yarın Lazlar Çerkezler de faklı bir ibadethane ister oysa camiler var. Toplantıda keşke alevıler de olsaydı.
9/Tarkan muglu: kelimenin anlamı olarak zaten zorunlu olan baskı demektir. Seçimlik olan özgürlük demektir. Eğer biz özgürlüğü savunuyorsak derslerin seçmeli olması gerekir.
YEREL KONU: Muş’ta ki Ulaşım Sorunu
1/Nurcan Çetinbaş: Kentimizin nüfus artış hızı ve özellikle üniversitenin de hizmete açılmasıyla birlikte şehir içi ulaşımda yaşamı olumsuz etkileyen sıkıntılar giderek kargaşaya neden olmuş ve sorun katmerlenerek günümüze kadar gelmiştir. Ulaşımda yaşanan bu sorunların, başta biz STK’lar olmak üzere Muş’ta ikamet eden her kesimi ilgilendirdiği su götürmez bir gerçektir.
Kent merkezinin etrafında bulunan dokuz köyün, mücavir alan olarak ilan edildiğini ve yakında imar planına alınmasının söz konusu olduğunu da dikkate alacak olursak sorunların her geçen gün katlanarak büyüyeceğini söylemek kehanet sayılmayacaktır.
Sivil Toplum Kurumları olarak yaklaşık bir aydır yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde edindiğimiz bilgi ve yaptığımız gözlemlere göre sorunun bu düzeye gelmesinin yegâne sebebi, Belediyenin geçmiş yıllardan başlayarak ulaşım hatlarına yönelik, sürdürülebilir bir düzenleme getirmemiş olmasıdır. Dolayısıyla bu sorunun birinci derece de muhatabı Belediyedir. Belediye ile birlikte Şoförler Odası ve hat sahipleri de bu meselenin asli birer parçası konumundadırlar. Öte yandan özellikle üniversite hattında Üniversite Rektörlüğünün çözüm noktasında dolaylı da olsa olumlu katkılar sağlayabileceği; aynı şekilde Trafik Şube Müdürlüğü marifetiyle Valiliğin etkin katılımı sayesinde denetim faaliyetlerinin sıklaştırılması yoluyla, yaşanması muhtemel sıkıntıların önlenmesinde caydırıcı olacağını belirtmek gerekir. Yine bu sorunları tamamlayıcı nitelikte olan sürücüler ile yolcular da diğer paydaşlardır.
Bir ay boyunca yaptığımız çalışmalarda başta Belediye Başkanı sayın Feyat Asya olmak üzere, Üniversite Rektörümüz sayın Nihat İnanç, öğrenci konseyinden başlayarak üniversite öğrencileri, Şoförler Odası Başkanı sayın Salih Kılıç, şoförler adına Kooperatif yetkilileri ve en son Muş Valisi sayın Vedat Büyükersoy ile yaptığımız görüşmelerde herkesin ortak paydada buluştuğunu ve kangren haline gelen bu sorunun çözümünde olumlu katkılar sunmaya hazır olduklarını tespit ettiğimizi sevinçle söyleyebiliriz. Görüşülen tüm kesimlerin, ortak bir çözüm noktası için üzerlerine düşenin sorumluluğuyla hareket edeceklerini belirtmeleri Muş halkı adına önemli sayılması gereken bir kazanım olarak addedilmelidir. Oluşan bu ortak hareket etme tavrının ilimizin tüm sorunları için örnek teşkil edeceğine yürekten inanmaktayız.
Bugün itibariyle ilimizde toplu taşıma araçlarının hareket, varış ve güzergâhları Belediye Önü, İstasyon Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, SGK, Tekel, Şeker Fabrikası, Yeşilce, Çiftlik ve Üniversitedir. İlave olabilecekler ise Hürriyet Caddesi, İstanbul Evleri, Yeni Hastane, Kale, Muratpaşa, Soğucak, Ağaçlık, Sütlüce, Bağlar ve Donatım Köyü gibi güzergâhlardır.
Görüşmelerin ayrıntılarını İhsan bey bizimle paylaşacak.
2/İhsan Aytemiş: Biz Muş Sivil Toplum Platformu olarak şu konuda uzlaştık ve önerilerimizin hayata geçmesi için görüşmelerimiz devam ediyor. MSTP adına ben okuyorum ve yorumlarınızı alacağım.
MUŞ BELEDİYESİ:A –
1. Bütün toplu taşımacıları kapsayan merkezi bir havuz sistemi getirilmesi şarttır. AKBİL veya akıllı kart sistemi gibi bir sistemde, sürücüler belirli zaman aralıklarında kalkış yaparak aracın dolup dolmadığına bakmadan sefere çıkacaklarından yollarda kalan yolcuların çilesi sona erecek, böylece balık istifi şeklinde yolculuk da bitecektir.(Belediyemizin de bu yönde hazırlıklar yaptığını öğrenmiş bulunmaktayız. Aklın yolu birdir, ilkesinden hareketle bu sistemin acil çıkış yolu olacağı görüldüğüne göre uygulanması için geç kalınmamalıdır.)
2. Şu anda günün belirli saatlerinden sonra Tekel, Şeker, Yeşilce ve Çiftlik gibi güzergâhlarda toplu taşıma yapılmamaktadır. Oluşturulacak havuz sistemiyle şehrin birçok nokta ve güzergâhında akşam saatlerinden sonra toplu taşıma araçları hizmet dışı kalmayacaktır. Böylece günün belli bir saatinden sonra yolcu az ya da yolcu yok düşüncesiyle hizmette kesinti yaşanmasının önüne geçilecektir.
3. Merkezi havuz sisteminden dolayı şahıslara aithatlar arasında fiyat dengelemesi yapılmalıdır.Örneğin İstasyon yönünde hatlar ile çiftlik ya da üniversite yönündeki hat fiyatları arasındaki dengesizlik giderilmeli, her hattın aynı değerde tutulacağı bir sistem oluşturulmalıdır. Böylece hat sahipleri arasında çıkabilecek kafa karışıklığı engellenecektir.
4. Merkezi havuz sistemi sayesinde güzergâhlarda uzaklık yakınlığa göre fiyat uygulaması olacağından hem trafik rahatlayacak hem de yolcu memnuniyeti sağlanacaktır.
5. Oluşturulacak Merkezi havuz sisteminde hat sahipleri ya araçların kapasiteleri ile orantılı kazanç sağlayacaklardır veya verilecek bir süre içinde araçlarını değiştirerek araçların tek tip olması sağlanmalı ve araçlar arasında eşitlik oluşturulmalıdır. Böylece azlık-çokluk kavgası önlenecektir.
6. Merkezi havuz sisteminde mutabık kalınması halinde, Belediye araçlar için ana karargâh oluşturmalı, gerekli teknik ve donanımı sağlayarak sisteme tahsis etmelidir. Oluşturulacak karargâh şehrin merkezi yerinde olmamalıdır. Mümkünse kentin dışında bir yer bulunmalıdır.
7. Toplu taşıma araçlarınıngüzergâh sonundaki bekleme noktalarında sürücüler için ısınma, dinlenme ve ihtiyaç gidermeleri için yer sağlanmalı ve şoförlere tahsisi yapılmalıdır.
B –
8. Toplu taşımacıların tamamının merkezi havuz sisteminde mutabık kalmamaları durumunda, üniversite hattında sorunların yaşanmaması için sadece üniversite hattına yönelik merkezi havuz sistemi (akbil ya da akıllı kart sistemi) oluşturulmalıdır.
9. Yine Üniversite hattının diğer hatlardan bağımsız olması halinde akıllı kart sisteminden dolayı toplu taşıma araçlarına İstasyon Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Hürriyet Caddesi,İstanbul Evleri, Yeni Hastane, Şeker Fabrikası, Yeşilce, Gar ve Çiftlik gibi bütün hareket ve varış noktaları ilegüzergâhlarında üniversiteye gidecek olan yolcuları alma imkânı sağlanmalıdır.
10. Üniversite hattı sahipleri ve sürücüler, üniversite yolcuları dışında yolcu almamalıdırlar. Yolcular akıllı kartla seyahat edeceklerinden nakit para almaları mümkün olmayacaktır. Aksi durum söz konusu olduğunda yolcu başına cezai işlem uygulanmalıdır.
ŞOFÖRLER ODASI ve ŞOFÖRLER
11. Soruna köklü çözüm getirilene kadar önerilen kısa bir süre boyunca toplu taşıma araç sahipleri fedakârlık yapmalı;aracın yolcu dolmasını bakmadan yolcuların yollarda beklememeleri ve araçların tıka basa dolmaması için kısa aralıklarla gidiş-gelişler yapmalıdırlar.
12. Şoförler Odası, sürücüler arasında yaşanabilecek her türlü ihtilafta, daha fazla inisiyatif almalı; sorunların halka yansımasının önüne geçmelidir.
13. Şoförler Odası, yolcularla iletişim konusunda yaşanan sorunların önüne geçmek amacıyla eğitim almaları için şoförlerimizi ikna etmeli, düzenlenecek eğitim programlarına katılımlarını etkili bir takiple sağlamalıdır.
14. Yine şehir içi trafik akışında toplu taşıma araçlarının dikkat etmesi gereken trafik kuralları ile ilgili eğitim programlarına katılmaları sağlanmalıdır.
VALİLİK
15. Sürücülerin şehir içi trafik akışında uymaları gereken kurallar konusunda gruplar halinde eğitim programına alınmaları sağlanmalıdır.
16. Trafik Şube Müdürlüğü etkin denetleme hizmetlerini sıklaştırmalıdır.
17. Sürücülerin yaşadıkları eksikliklerin ölümcül hata olmaması durumunda öncelikle uyarılmaları sağlanmalı, ceza kesmek için aceleci davranılmamalı ancak hatanın ısrarı durumunda cezanın da misliyle uygulanacağı ifade edilmelidir ve böyle bir durumda uygulanmalıdır. Bu amaçla her araç ve sürücü için etkili bir takip sistemi oluşturulmalıdır.
ÜNİVERSİTE REKTÖRLÜĞÜ
18. Üniversitenin zaten başlatmış olduğu öğrencilerin ve idari ve akademik personelin sorunsuz ve zamanında iş veya ders saatine yetişmelerindeve ders veya iş çıkışı kente ulaşımlarında kolaylık sağlanması için giriş ve çıkış saatlerinin belli aralıklarla kademeli uygulanmasına devam etmelidir.
19. Özellikle kış aylarında (zemheride) öğrencilerin ve idari ve akademik personelin kolay ve sorunsuz ulaşımları amacıylaüniversite yönetimince belirlenecek bir yöntem dâhilinde toplu taşıma araçlarınaKampus içindegidiş-geliş imkânı sağlanmalıdır.
20. Üniversitemizin akademik personeli ve diğer imkânları aracılığıyla toplu taşıma araç sürücülerinin etkili iletişim, halkla ilişkiler, müşteri yönetimi gibi konularda eğitilmeleri amacıyla eğitim programları oluşturulmalı ve Şoförler Odası işbirliği ile bu program hayata geçirilmelidir.
ÖĞRENCİLERİMİZ
21. Tüm bu çabaların kendileri için olduğunu görerek sabırlı davranmaya devam etmelidirler.
22. Hiçbir sistemin mükemmel olamayacağından hareketle getirilecek sistemde oluşabilecek aksaklıklar için diyalog ve çözüm odaklı davranmayı esas almalıdırlar..
Bütün bu yukarıda sayılanların hayata geçmesi durumunda kentimizin ulaşım sorununun önemli oranda rahatlamasını beklediğimiz vurgulamak isteriz.
Çözüm konusunda her kurumun/paydaşın sorumlulukla davranacağına inanıyoruz. Biz de Muş Sivil Toplum Platformu (MSTP) olarak sürecin takipçisi olacağımızı, aksayan noktalarda sivil toplum adına müdahil olmaya devam edeceğimizi özellikle belirtiyoruz.
3/ Mehmet ışık: Ulaşım sorunu bir hak temelinde çözülmelidir. Ezilen öğrencidir ne belediye nede hat sahipleridir. Belediye üzerine düşeni bir an önce yapmalıdır. Hazırlanan rapor da dikkate alınmalıdır.
4/Mahmut Özdemirkol: Muş hat sorununun en büyük sorunu tekel olmasıdır. Hem refahçı bır anlayışta hem de liberal anlayışta bunun adı sömürüdür. eğer hat sahipleri zarar ediyorsa belediye sübvanse etmeli ama etmiyor çünkü hatları satmış ve rant sağlıyor. Ya da hatlar tamamen rekabete açılmalı çünkü belediye sadece bir firmaya hatı satmış ve orada tekel oluşturmuş. Bu temelde ya rekabete açmalı çünkü bu rekabet haklarına da aykırıdır. Ya da sübvanse etmelidir.
5/Derya Yolcu: parasız taşımacılığı da gündemimize almalıyız.Muş’ta ki ulaşım sorunu çok ciddi boyutlarda diğer illere baktığımızda bu sorun çoktan çözülmüş biz de bunun çözümü için ilgilileri göreve davet etmeliyiz.
6/Şeyhmus Solgun: belediye bütün hatları bir araya getirilmeli ve kucuk araçlar satılıp yerine büyük araçlar alınmalı. Hem trafik sorunu çözülür hem de havuz sistemiyle hat sahipleri arasında ki fiyat farklılıkları tartışması biter.
ÖNERİLER
1 / Millet veklleri ile görüşelim katılımları sağlansın.
ORTAK SONUÇ: Alevi sorununun tartışıldığı toplantıda devletin görevleri, demokrasi ve Aleviliğe yaklaşım olarak ilkesel farklılıklar mevcut olsa da sonuç itibari ile insan hak ve hürriyetlerine devletlerin iktidarların riayet etmesi gerektiği üzerinde mutabık kalınabilmiştir.
Bütün bu yukarıda sayılanların hayata geçmesi durumunda kentimizin ulaşım sorununun önemli oranda rahatlamasını beklediğimiz vurgulamak isteriz.
Çözüm konusunda her kurumun/paydaşın sorumlulukla davranacağına inanıyoruz. Biz de Sivil Toplum Örgütleri olarak sürecin takipçisi olacağımızı, aksayan noktalarda sivil toplum adına müdahil olmaya devam etmeliyiz.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
120 sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. (E-mail atıldı, sosyal medyada paylaşıldı, telefonla mesaj atıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon ve mail ile Muş’un vekillere ulaştık, ama hiçbir vekil gelmedi.
MEDYA İLE
3 ulusal basın temsilcileri ve 7 yerel basın mensupları davet edildi. Basın katılım sağlamadı.
KATILIMCILARLA
E-mail ile tüm katılımcılardan konu istedik, 4 kişi dönüş yaptı öneriler yerel konu olarak ele alındı.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Genel konu, yerel konu ve genel konunun anayasa olan ilişkisi ele alındı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Nurcan Çetinbaş