YER: Kızıltepe buğday pazarı konferans salonu
TARİH: 06.12.2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Çevre Gönüllüler dernek Bşk. Menduh ÇAKAR
2/ Suryaniler cemati dernegi Yusuf bektaş
3/ Kızıltepe Gençlik.Dayanışma dernek. Bşk.Onur Duva
4/ Mert Eğitim Danışmanlık Dernek Bşk.Bahar Yıldız
5/ Kızıltepe Toplumsal Gelişim Ddernek Bşk.usuf Taşkın
6/ Psikoloji Danışma geliştirme Dernek Bşk.Sevgi Yiğit
7/ Kızıltepe Toplumsal Bilinci Geliştirme Dernek Bşk.Yrd.Mehmet Kalkan
8/ Kızıltepe TOB başkanıMehmet şahin
9/ OHAK-DER BŞ.M.burhan hedbi
MESLEK ODALARI
1/ KızıltepeTOBMehmet ŞAHİN
2/ EC.ODASI Bülent boz
KANAAT ÖNDERİ VE AKADAMİSYANLAR
1/M.Emin DEĞER
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1-A.Rahim AKDAĞ AK PARTİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
YOK
MEDYA
1/ Adnan Koçhan Anadolu Ajansı Kızıltepe Ttemsilcisi
2/ İbrahim Aydoğan TRT.Kızıltepe Temsilcisi
3/ Faraç Çobanoğlu Gazeteci Köşe yazarı
4/ Yusuf Çakar Kızıltepe Gündem
5/ Ömer Demir Yeşilova Gazetesi
6/ M.Ali Demir Mardintime
7/ Halit Solhan Kızıltepe Ekspres
MODERATÖR
MEHMET ŞAHİN
KONULAR
GENEL KONU: Çözüm süreciş
YEREL KONU: Kadına yönelik şiddet
KONUŞULANLAR
1- M. Burhan Hedbi
MkMM aralık ayı toplantısı Kızıltepe'de yapıldı
Çözüm Sürecinin tartışıldığı bu ayki toplantıda Ortadoğu Halklarının Birliğini Koruma, Kalkındırma, Strateji ve Araştırmalar Merkezi { OHAK-DER } Başkanı M. Burhan Hedbi, tarihi ve günümüzü karşılaştırarak şöyle bir analizde bulundu:
“Sadece tarihimizi bilmek yeterli olmayacaktır bunun yanında tarihi olaylardan ders ve netice çıkardığımızda istikbalimiz o denli sağlam temeller üzerinde inşa edilecektir.
Şimdi bize çözümün nerde ve nasıl olabileceğini hatırlatacak iki tarihi anekdotu sizlerle paylaşmak isterim:
İlki nerden nereye dedirtecek bir hatıra şöyle ki Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı1920) Dr. Rıza Nur şöyle demektedir; "…Sıhhiye vekili iken, iskânın da o vakit bu vekâlete ait olmasından istifade ederek Ziya GÖKALP'a Kürtler'i tetkik ettirdim. Maksadım, bu gibi malumatı toplayıp vaziyeti ilmî, iktisadî bir surette öğrendikten sonra, Kürtler'e Türk olduklarını anlatmak için teşkilat yapıp faaliyete geçecektim. Bugün Kürt denilen bu adamların çoğunun Türk olduğunu çoktan bilirim. Yalnız onlara bunu bildirmek, öğretmek lazımdı. Hadi Mısır'da; Cezayir'de yüz binlerce Türk'ü kaybetmişiz, Araplaşmışlar. Fakat Kürdistan henüz elimizden de çıkmamıştır ve anayurtta Türkler'i Kürtleşmeye bırakmışız."
İkincisi de sorunumuzu bizden başka kimsenin çözemeyeceği gerçeğidir;
Rivayet edildiğine göre 1975 tarihinde Güney Kürdistan’da Melle Mistefa Barzani önderliğindeki Özgürlük Hareketinin yenilgisinden sonra 1976 da hareketi tekrar toparlamaya çalışan kadro, Kürdistan davasını BM'ye taşıyacak; Arap devletleriyle doğrudan ilişkisi olmayan ve aynı zamanda BM üyesi olan bir devlet arayışına girerler. Dünya haritası üzerinden baktıklarında İzlanda’yı bu konu için uygun görürler. Bu devletin yetkilileriyle görüşürler. Bu görüşmede; Kürdistan davasını BM'ye taşıma teklifinde bulunurlar. Sonuçta kendilerince bu devletin Arap devletleriyle doğrudan bir ilişkisinin olmadığını tespit ederler. Adı geçen devletin yetkilileri; "Kürdistan davasını tanıdıklarını ve haklı bir dava olduğunu bildiklerini, kendilerinin Arap devletleriyle doğrudan bir ilişkilerinin olmadığını doğrularlar. Fakat temel ekonomik kaynaklarının balıkçılık olduğunu, kendilerinin çevredeki İskandinav ülkeleriyle ilişkilerinin olduğunu temel geçim- ekonomik kaynakları olan balığın bu ülkelere satıldığını ve İskandinav ülkelerinin de Arap devletleriyle işbirliği içinde olduğunu beyan ederler. Bu bağlamda Arap ülkeleriyle ilişkide olan İskandinav ülkelerinin Arap ülkelerinin baskılarına dayanamayacağını ve bu sebepten ötürü ekonomik ilişkilerimizin sekteye uğrayabileceği nedeniyle haklı buldukları Kürdistan davasını BM'ye taşıyamayacaklarını" söylerler.
Tarihini bilmek yetmez, tarihinden ders çıkarmak ve bu bağlamda istikbalini inşa etmek gerekir… Düşünün! Şayet Yavuz Sultan Selim (1514) Çaldıran'da galip gelmeseydi, Şah İsmail bölgede hâkim olacak, belki de Osmanlılar'ın yerine İran-Şah İsmail Anadolu'ya yerleşecekti… Tarih 2015’i gösterdiğinde tarihin seyrini değiştirecek olan yine Kürd Türk ittifakı olacaktır.
Günümüze gelirsek; çözüm-Barış sürecinin akamete uğramaması ve yaşanmış acılarımıza yenilerinin eklenmemesi için aydın, yazar, din âlimi ve en önemlisi de vicdan sahibi insan kimliğimin bana yüklediği sorumluluk bilinciyle tüm taraf ve sorumlulara çağrıda bulunuyorum: Sorumluluklarınızı yerine getirin! Artık halk olarak insanımızın kaybına tahammül edebilecek limitimizin sonuna gelinmiştir. Çaldıran’da, Çanakkale’de ve Kıbrıs’ta omuz omuza savaşanların torunları artık birbirini öldürmesin! Kaybedilmiş canlara yeni canların eklenmemesi için çözüm/barış sürecinde tüm taraf ve sorumluların sorumluluklarını acil bir şekilde yerine getirmeleri gerektiğine inanıyor ve yükümlülüklerin tez elden yerine getirilmesini diliyorum. Taraf ve sorumluların, pusuda bekleyen provokatörlere dikkat etmelerini, özellikle de halkımızın sanal ortamda yazılan haberlere kanmamalarını, bu konuda dikkat etmelerini, araştırmalarını ve fevri davranmamalarını diliyorum.
İşte bu yüzden de bu konuda siyasi anlayışına bakılmaksızın samimiyet ile çaba gösteren her kese ve kesime arka çıkmakla beraber, kim ne yaptıdan ziyade biz ne yapıyoruz ve neler yapmalıyızı sorgulamalı ve tartışmalıyız diye düşünüyorum.”
{ OHAK- DER Başkanı M. Burhan Hedbi }
2-M.EMİN DEĞER:Gençlerin duyarlılıgından dolayı teşekkür ediyorum.BEDÜ ZAMAN SAİT NURSİ sözleri konuşmalarına başladı.Türkler ve Kürtler bin seneden beri bu topraklarda yaşıyor.Kürt milleti hem Araplara hemde Türklere yardımcı olmuştur.şuana kadarda kendi için hiçbir talepte bulunmamıştır.bu bir vakadır.ızdıraplar çekildi 2000 yılına kadar bu devam etmiştir.Ben m.emin değer Kürt olduğum için 21 gün boyunca tek hücrede yaşadım.dünya hayatı fanidir.dinsiz bir kişinin bu coğrafyada yaşama sansı yok.kapitalizmim %90 sefaletle gösterilmiştir BDP,ve HÜDA-PAR için il başkanlarını il başkanlarını kendi adıma ziyaret ettim.siz riyakar ve münafık bir toplum yetiştiriyorsunuz.bunu siz yapıyorsunuz.siz baskıcı bir Kürdistan kurmaya çalışıyorsunuz.barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz.batı bizim bölgemizi cehenneme ceviriyor.tam anlamıyla bu sürecin içinde olduk.
3-A.RAHİM AKDAĞ:Çözüm süreci 77 milyon insanı ilgilendiren bir sorundur.insanların ortak iradesi ile gerçekleştirmesi için uğraşıyoruz.bende sizin bir kardeşinizim bu olmazsa benim içinde bu siyasetin bir manası yoktur.12.mayıs 2012 bu gün görüşülen çözüm süreci anlatmıştım.ve bunlar ilgili olumlu olumsuz tepkiler aldım bundan dolayı doğacak sıkıntıları bile bile yılmadım.bunu ticaret olarak gören malına mal katan oldu.bu çözüm için SN.CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYİP ERDOGAN’ a teşekkür ediyorum.insanlara teşekkür ediyorum.bu süreci sahiplendiler sizin çabanız ve sizin bizim için çok önemlidir.kimse bizim canımız ve kanımız üzerinden bir rol kapmasın diyerek sözlerini bitirdi.