YER: BATMAN BELEDİYESİ MECLİS TOPLANTI SALONU
TARİH: 4 OCAK 2015
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / BEY-DER (Cengiz Arı – Başkan Yardımcısı)
2 / Mezopotamya Çok Kültürlülük Topluluğu (İzzettin Ete – Başkanvekili)
3 / Hür – Der ( Ahmet Bulut – YKÜ)
4 / İHD (Vedat Tunç – YKÜ)
5 / Mazlumder (Hasan Argunağa – Başkan)
6 / Türkiye Gençlik Konseyi (Ahmet Uslu – Üniversite Birim Başkanı)
7 / Emekliler Derneği ( Hüseyin Ekmen – Başkan)
8 / Çevre Gönüllüleri Derneği (Recep Kavuş – Başkan)
9 / Müsiad (Ümit Şen – YKÜ)
MESLEK ODALARI
1 / Batman Mezopotamya Gazeteciler ve Yayımcılar Cemiyeti (Veysi Demir – YKÜ)
2 / Üniversite Hattı Minibüsçüleri (Hüseyin Kaçmaz – Başkan Yardımcısı)
3 / S.M. Mali Müşavirler Odası ( Mucip Yetmen – YKÜ )
4 / Baro (Erkan Şenses – Genel Sekreter )
5 / Esnaf Odaları Birliği (Talat Kara – Başkan)
SENDİKALAR
1 / Özgür Eğitim – Sen ( Mustafa Sevinçer – Başkan)
2 / Dives (Selim Yılmaz, Mehmet Turhan – Üye)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ M. Emin Badur ( Aydınlık Evler Muhtarı )
GOZLEMCİLER
1 / Kübra Ürper
2 / Mercan İnan
3 / Kamil Tiryaki
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Milletvekili katılımı olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Belediye başkanı katılımı olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1 / İlkha Haber Ajansı
2 / Batman Express Gazetesi
MODERATÖR
Cuma Gülcü (kMM Girişimcisi)
KONUŞULANLAR
YEREL KONU : Okulların ve Okul Kantinlerinin Temizlik ve Gıda Kalitesi Sorunu
1 / Recep KAVUŞ(Çevre Gönüllüleri): Çevre ve sağlık konusunda yeterli olmayan toplumların çok büyük sorunlar yaşadığı görmekteyiz. Çevre ve sağlık konusunda yeterli olan toplumlar ise ruh ve beden sağlığı açısından iyi durumdadır. Batman özelinde bakarsak eğitim sendikalarının bugün sadece özlük haklarıyla ilgilenmediklerini, hak temelli olarak çalıştıklarını, hemen her konuda faaliyet gösterdiklerini görmekteyiz. Bu gibi önemli alanlara da önemle girmesi, bu konuda çaba göstermelerini bekliyoruz. Okul aile birlikleri okul yönetimleri tarafından kendilerine yakın kişiler tarafından oluşturulmaktadır. Demokratik yöntemlerle belirlenmiyor. Gerçekten tam anlamıyla bütün okulların durumu birbirine benzemektedir. Yaptığımız incelemelerde Pınarbaşı, Kültür ve Gap Mahallelerindeki okullarda tam anlamıyla temizlik konusunda berbat bir durum bulunmaktadır. Kantinlerde en ucuz, en markasız, en kalitesiz ürünler kullanılıyor. Tuvaletler çok kirli. Tuvaletler çetelerin, madde bağımlılarının cirit attığı bir bölge haline gelmiştir. Öğretmen ve öğrenci tuvaletlerinin ayrı olması da başka bir sıkıntıdır. Öğretmenin girmediği yerlere çeteler girmeye başlıyor. Ne yapılması gerektiğine gelirsek, öncelikle eğitimden başlamak gerekir. Mobil temizlik araçlarının olması gerekir. Çevre ve sağlık bilincinin oluşturulması gerekir. Bu durum ile ilgili okul yöneticilerinin sorumluluk almaları gerekir. Okullarda her kesimin dâhil olacağı bir kampanya yapılması gerekir. Kalıcı temizlik politikalarının geliştirilmesi gerekir.
2 / M. Emin Badur (Aydınlık Evler Mah. Muhtarı): Bir veli ve bir vatandaş olarak bu sorunları görmekteyiz. Özellikle sağlıklı nesiller sağlıklı çocuklarla olur. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bir Arge çalışması yapılması lazım. TSK ve Emniyet’teki gibi bir sistem oluşturulmalı. Okul kantinlerindeki ürünler vergiden muaf tutulmalı. Böylece daha kaliteli ürünler satılır. Bugünkü teknolojik sistemlerle kartlı sisteme geçilmesi gerekir. Böylelikle çocuğumuzun ne yediğini görürüz. Döner sermaye usulü okul aile birlikleri tarafından uygulanmalıdır. Kira rantı bulunmaktadır. Çocuklarımıza temizlik bilincini aşılamalıyız. Bağımsız bir komisyon oluşturulmalı ve kantin ve okul denetimleri bunlar tarafından yapılmalıdır. Duygusal olarak olaya bakmamamız gerekir. Burada bu konu rapor edilip basınla paylaşılmalı STK lar olarak yeterince görev almıyoruz.
3 / Hüseyin EKMEN(Emekliler Derneği): Türkiye genelinde ciddi sorunlar bulunmaktadır. Çocuklarımıza vermiş olduğumuz eğitimde sorunun bir kaynağıdır. Sağlık ürünleri olarak ciddi bir sorun bulunmaktadır. Bu sorunu sisteme, devlete dayatmakla çözebiliriz. Kamuoyuna basın yoluyla paylaşmak gerekir. Temizlik imandandır. Demokrasi anlayışı için temizlik önemlidir. Ciddi adımlar atılması gerekir. STK lar Türkiye’de önemsenmemektedir.
4 / Ahmet BULUT ( Hür – Der): Temizlik sorunu evde başlıyor ve hayatın her alanında yayılıyor. Okul aile birliklerinin tek gelirlerinin kantin kirası olması bu sorunun başındadır. Olaya işletme mantığı ile yaklaşılınca bu gibi sorunların da yaşanılması kaçınılmaz oluyor. Böyle olunca kantin işletmecisi ucuz ve kalitesiz ürünler kullanmaktadır. Kantin işletmecileri sertifika ve ustalık belgesine sahiptirler. Denetim eksikliği bu sorunun temelini oluşturmaktadır. Çocuklarımıza daha hijyenik, daha sağlıklı hizmet yapılması gerekir. Okul temizliği ile ilgili okul yönetimlerinin mazereti var. Devlet’in İŞKUR personelini göndermesi ve onlardan iyi bir performans beklenmesi haksızlıktır. Bu kişilerin nitelikli olması gerekir. İşleri o işten anlayanların yapması gerekmektedir. Okullara kadrolu hizmetlilerin atanması gerekir. Eğitime daha çok ağırlık verilmelidir. Kantinlerde geniş semptomlu havalandırma sorunu bulunmaktadır.
5 / Mustafa SEVİNÇER(Özgür Eğitim-Sen): Bir tablo çizeceğim. MEB’in okullar için bir temizlik politikası yoktur, bir ödenek yoktur. Yardımcı hizmetli kadrosu yetersiz, olanlar da memurlaştırılarak bu kadro ortadan kaldırılıyor. Okul müdürlerinin yapacağı bir durum yoktur. Ana problem bakanlık nezdinde böyle bir temizlik politikasının olmaması. Daha önce yardımcı hizmetlilerin yapması gereken hizmetleri şimdi İŞKUR personeli yapmaktadır. Bunlar da okulun ilk iki ayı gelmiyorlar. Uygulamada problemler var. İŞKUR projesi bittikten sonra ne olacak. Veliler olarak, öğretmenler olarak, STK lar olarak ne yapabiliriz. Basın yoluyla yapacağımız çalışmanın başarılı olacağı konusunda umutlu değilim. Şehrin geneli olarak temizlik sorunu var. Kaç tane gazeteci bu sorunu ele aldı. STK lar olarak ne kadar tepki gösteriyoruz. Toplumun genelinde bir zihniyet, duyarlılık yoksa bu okullarda da olmaz.
6 / Hasan Argunağa(Mazlumder): Bu ülkenin milli eğitiminde hiçbir zaman bir temizlik politikası olmamıştır. Kantin konusunda da olaya ticari bakılıyor. Kantincinin gelir elde edebilmesi için giderleri kısması gerekiyor. Var olan durumla bu sorunların çözümü mümkün görünmemektedir. Son yıllarda çok hızlı bir şekilde okullar yapılıyor ve çok ciddi bir okullaşma oranı vardır. Ama aynı oranda personel ataması yapılmamaktadır. Velilerden bağış alınmasına ben de karşıyım ama okullara yapılan hiçbir katkı da yoktur. Kamuoyu baskısının oluşturulması gerekiyor. Ama baktığımızda burası vekil-müvekkil buluşması gelen vekil yok. Bu baskı nasıl oluşacak orası da ayrı bir sorundur.
7 / Mucip Yetmen (Mali Müşavirler Odası): Sorunların kartopu gibi büyüyerek muhatapsız kalması sorunların çözümü önündeki en büyük engeldir. Bu her şeyden önce bir zihniyet sorunudur. Eğer insan bu sorundan rahatsızlık duymuyorsa istediğiniz kadar söyleyin ya da temizlik malzemesi alın sorun çözülemez. Bu konuyla ilgili çok sayıda atasözü, deyim, özdeyiş, hadislerimiz var ama hepsi de ezberde kalıyor maalesef. İşi sadece idarecilere mal etmek de kolaycılıktır. Halen her sorunun başı cehaletten kaynaklanmaktadır. En başta bir bilinçlenmenin oluşturulması gerekmektedir.
8 / Erkan Şenses(Baro): Toplumda temizlik bilinci yok maalesef; olanların da yapabileceği fazla bir şey yok. Okulların temizlik sorununu genel sorunlardan bağımsız ele alamayız. Personel yetersizliği var. Öğrencileri ve aileleri bilinçlendirmek gerekiyor. Milli eğitim bu konuda bütçe ayırmalıdır. Denetim eksikliği bulunmaktadır.
9 / Cengiz Arı(Beyder): Özellikle kantin işletmecilerine dikkati çekeceğim. İşletmecilerin titizlikle seçilmesi gerekmektedir. Güvenlik ve hijyen konusunda ciddi bir elemeden geçirilmeleri gerekmektedir. Okulların etrafında çalışan korsan büfeler çocukları madde bağımlılığına yönlendirmektedir. Bu konuda da çok dikkatli olunmalıdır.
10 / Ahmet Uslu(TGK): Üniversitelerde de aynı sorun var ama nispeten daha iyi durumdalar. Liseler çok kötü durumda. Lise boyunca okul tuvaletlerini kullandığımı hatırlamıyorum. Kantinlerde de ciddi sıkıntılar bulunmaktadır. En kalitesiz ürünler kullanılmaktadır. Müdürlerin rant peşinde olması bu sorunun başka bir boyutudur. Çalışanlar iş yapmamaktadır. Eğitim almamaları ciddi bir sıkıntıdır. Daha duyarlı olmak gerekmektedir.
11 / Kamil Tiryaki(İHD): Bir zihniyet problemi olmaktadır. Her vatandaşın elini taşın altına atması lazım. Okullarda personeller temizlik yapmamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda bir ders vermesi gerekmektedir. Önleyici tedbirler alınırsa bu sorun çözülür. STK lar, belediye, valilik birlikte bir temizlik kampanyası yapmalıdır. Toplumsal bilinçlendirme yapılmalı. Batman da çöp ve hafriyat sistemini ayırmak gerekir.
12 / İzzettin Ete(BÜ Mezopotamya Çok Kültürlülük Topluluğu): Daha önce çalıştığım STK da kantinler ile ilgili şikâyetler geldiği zaman ilgili birimler ile görüşüp bu sorunların çözülmesi noktasında çalışmalar yaptık. Ancak Batman genelinde kantincilik iş kolu büyük bir rant alanı olmuştur. Okul idarecilerinin yüksek kira geliri istemesi, kantincileri daha ucuz ürünler kullanmaya sevk etmektedir. Okulların temizliği konusuna gelecek olursak, genel anlamda ciddi sıkıntılar bulunmaktadır. İŞKUR tarafından istihdam edilen personeller, bu sıkıntıları azaltmak için iyi bir çalışma olsa da uzun vadede bir yarar sağlamayacaktır. Uzun vadeli çözümler üretmek gerekmektedir.
GENEL KONU (Devlet-Paralel Yapılar, Güvenlik ve Yargının Saygınlığı)
1 / Erkan Şenses(Baro): Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir dönem yargı bağımsız olmamıştır. Güç kimdeyse onun kontrolünde olmuştur. Bugün de mevcut iktidar bu gücü HSYK yoluyla elinde bulunduruyor. Bir iktidar düşünün ki aynı kanun maddesini bir yıl içinde iki kez değiştirsin. Paralel yapılar her dönemde var olmuştur. Maalesef yargı bir hesaplaşma alanı olarak görülüyor. Güç kimdeyse yargıyı da kontrolüne alıp istediklerini yaptırıyor. Bir nevi çoğunluk hükümeti söz konusudur. Hükümet herkesi bir cendereye koyuyor. 2010 yılında KCK havuzu oluşturuldu. Şimdi de paralel yapı havuzu oluşturuluyor. Toplumu şekillendirme, muhalifleri tasfiye etme çalışması için yargı kullanılıyor. Bir yurttaş olarak hesabı ancak siyasal iktidarlardan sorabilirsiniz, ancak iktidar gidip paralel yapıdan sormamızı istiyor. İşlenen suçlar elbette vardır ve suçun üstüne gidilmelidir. Kişi olarak, bir hukukçu olarak ben yargıdan çok şey beklemiyorum ve umutlu da değilim. İşi adliyeye düşenin Allah yardımcısı olsun.
2 / Selim Yılmaz(Dives): Paralel yapı Osmanlıdan beri var. Operasyonlar yapıldığında pis koku geliyor dedim ama kimden geldiğini söylemedim. Paralele yapı kadar onunla işbirliği yapanlarda suçludur. Hiç kimse güvence altında değildir. İstediklerini terörist, istediklerini kahraman yapıyorlar. Yargıda adalet ve insanlarda vicdan kalmamıştır.
3 / Mustafa Sevinçer(Özgür Eğitim-Sen): Cemaatle iş birliği yapılmıştır. Öküz ölmüş, ortaklık bozulmuştur. Ne kadar iş birliği yapıldıysa da hükümeti eleştirirken cemaati de masum görmemek gerekir. İktidarlar kendilerine yakın gruplarla çalışmışlardır. Cemaatin desteği olmadan 11 yıl gibi kısa bir sürede askeri vesayeti ortadan kaldırmak mümkün olmazdı. Şu anda tavsiye edilmeleri tamamen doğrudur. Sırf onlardan farklı düşünüyorlar diye birçok kesimi pasifize ettiler, kumpaslar kurarak cezaevlerine attılar. İktidar onları tasfiye ederken hukuka uygun davranmalıdır ama bu her zaman mümkün olmuyor. Avukatların dosyaları inceleme yetkisinin kısıtlanması çok yanlış bir uygulamadır. Bunun ortadan kaldırılması gerekiyor.
4 / Recep KAVUŞ(Çevre Gönüllüleri): Bir cemaati, bir grubu tasfiye ederken yerine başka bir grubu koymak daha tehlikelidir. Daha önce cemaatçi kadrolar ile çalışırken şimdi başka kadrolar ile çalışmaya başladılar. Önemli olan adil, hukuka, insanlığa uyan sistemler geliştirmektir. Kemal DERVİŞ zamanında adaletli bir sistem oluşturulmaya başlandı. Cemaat çok masum değil, günahsız değildir. Daha büyük bir tehlikeye gidiyoruz. Daha büyük bir adaletsizlik geldi. Ahlaki, etik davranmak ve bu kıstaslara uymak gerekir. Eskiden kartel medyası deniyordu, şimdi ondan daha beter bir havuz medyası oluşturuldu. Önemli olan tek şey hukuka uygun, adaletli davranmaktır.
5 / Hüseyin EKMEN(Emekliler Derneği): Birey olarak her türlü paralel yapılanmaya karşıyım. Bu yapılanmalar iktidara bağlı oldukça ödüllendirilmişlerdir. Paralel yapılar başka ülkelerde de vardır. Ama oralarda ülkeyi dış ülkelere karşı korumak için vardır. Bizdeki paralel yapılanma demokrasiye darbe vurmak için vardır. Paralel yapılar çok tehlikelidir. İsimleri hiç önemli değildir. Yasama, yürütme ve yargı bağımsız olmalıdır. Halk bunu hak etmiyor, tepki koyması gerekiyor. Türkiye’de demokrasi mücadelesi verenlere karşı 12 Eylül darbesi yapıldı. Seçim sistemi başlı başına bir anti demokratik sistemdir.
6 / Ahmet Bulut(Hür-Der): Paralel yapıdan bahsederken herkes son on yıldan bahsediyor. Oysa çok öncesine dayanan bir yapı ve süreçtir. Bu görünenler işin sadece küçük bir kısmıdır. İşin özü şudur: Kim olursa olsun, ne olursa olsun her şeyden önce adalet… Bizden olmayana da adalet istemezsek bu sorunları çözemeyiz. İktidarların en büyük handikabı başa gelince hemen kendilerine yakın kesimleri başa getirmeye başlıyor. Liyakat arka plana atılıyor. Vicdan dürüstlükten gelir. Dürüstlük de kendine istediğini başkasına da istemektir. Hükümetin de paralel yapının da çok sayıda hataları vardır. Hesap sorma mekanizmaları iyi çalışmamaktadır.
7 / Hasan Argunağa(Mazlumder): İktidar yıllardır övdüğü bir yapıyı bir süre sonra ayılara benzetip “inlerine gireceğiz” demeye başlamıştır. Aynı durum cemaat için de geçerlidir. Bu hareketin tabanında bir sıkıntı görmüyorum ve bence hepsi de samimidir. Ama üst tabakada sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Bunlar devlet eliyle güçlendirildi. Bütün atamalarda etkili oldular. Adeta seçici kurul görevini gördüler. İnanç konusundaki düşüncelerinde bir sıkıntı görmüyorum, ama Müslümanlara yapılan zulümlerde hiçbir zaman adaletli davranmadılar. Hükümetle fikir ayrılıklarına girdiler. Kendi mahkemelerini oluşturdular. Olayı tek yönüyle ele almamak gerekiyor. 17 Aralık ipin koptuğu gün olmuştur. O andan itibaren iki tarafta birbirini çok kötü göstermeye çalıştı. Bir suç oluşmuşsa ikisinin iş birliği içinde olmuştur. Burada kötü olan iki kesimin de İslam’a zarar veriyor olmalarıdır. Adalet herkes için işlemelidir. Zor ama bunun için çaba gösterilmelidir.
8 / M. Emin Badur(Muhtar): Adaletin olmadığı bir ülkede hiç kimse güvende olamaz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı bizi bu hale getirdi. Bir ülkede faili meçhuller yıllarca çözülemiyorsa bunun faili devlet olmuş olur. Hz. Ömer’in devlet yönetme anlayışını şu anda görmek mümkün değildir. Paralel yapıda bir Ergenekon, bir Jitem gibidir. Paralel yapılar olduğu müddetçe toplumda huzur güven olmaz. Müslümanlık sözle olmaz yaşamakla olur. Paralel yapı elbette temizlenmelidir. Ama bazı şeyler de sulandırılmamalıdır. Bir süre sonra gerçekler unutuluyor ve gerçek failler de ortadan kalkıyor. A paralelinden B paraleline geçilmemelidir.
9 / Mucip Yetmen(SM Mali Müşavirler Odası): Darbelerin karakteristik özelliğine bakılırsa başarılı olursan kahraman, başarısız olursan hain olursun. Paralel yapı bu yüzden hain ilan edilmiştir. Hukukla barışık olmak gerektiğini düşünüyorum. Hukuka aykırı ne varsa karşı olmak gerekiyor. Biz hali hazırda kayıt dışı bir ekonomik sorunla karşı karşıyayız. Totaliter yapılar yasayla yapamadıklarını yasadışı olarak yapmaya çalışıyorlar. Bunun içinde alternatif yapılar, oluşumlar geliştirilmeye çalışılıyor.
10 / Veysi Demir(BM-GYC): Yargı hiçbir zaman tarafsız olmadı, adalet dağıtmadı. Hep güçlüden yana oldu. Mevcut yapı kırk yıldır iktidarlarla birlikte hareket ederek kendini güçlendirdi. Ergenekon’u tasfiye edip yerine Fergenekon’u getirdiler. Bir söz vardır, “Edersen bulursun.” diye. Şimdi ettiklerini buluyorlar. Hükümet de suçludur. İşin ucu kendilerine dokunmayıncaya kadar hiçbir müdahalede bulunmadılar. İhya-Der, Mustazaf-Der, Vahdet-Der davaları hep bu şekilde olmuştur. Kim ki adaletten ayrılıp hareket ederse aynısı dönüp dolaşıp onları da bulur.
11 / Cengiz Arı(Bey-Der): Paralel yapılar neden iki sebeple oluşurlar. Ya devlette adalet yoktur o nedenle ya da devletin içine sızar belgeleri menfaatleri ve başka devletler için kullanır. İkinci şık daha yaygın şekilde kanaat görüyor. Bu insanların parti kurup seçimlere girme imkânı varken, bunu yapmayıp bu yola başvurdular. Kurumlara sızarak devleti ele geçirmeyi denediler. İş birbirini tasfiye etmeye varınca, olay satranç hamlelerine dönüştü. Yargıya yapılan hamleleri de bunlardan kurtulma çabası olarak görüyorum.
12 / Ahmet Uslu(TGK): Biz yirmili yaşlarda olmamıza rağmen bu tür yapıların zararlarını gördük. Yaptığım iş başvurusunda sırf o cemaatten değilim diye benden daha düşük puanlılar alınırken ben alınmadım.
ÖNERİLER
1 /
ORTAK SONUÇ
1 /
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
130 civarı sivil toplum kuruluşu ile iletişime geçildi. E-mail ve telefonlarla bilgilendirmeler yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon ve fax yolu ile 3 milletvekili ile iletişime geçtik. Geri dönüş olmadı.
MEDYA İLE
30 civarı basın temsilcisi ile e- mail yolu ile iletişime geçildi. Toplantımız öncesi ve sonrasıyla yerel medyada haberleştirildi.
KATILIMCILARLA
E-mail ve telefon ile katılımcılarla iletişim kuruldu.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Batman kMM Hamalı Cuma Gülcü
Raporlama : Cuma Gülcü, İzzettin Ete