YER: Sümerpark SHD 1 no’lu toplantı salonu
TARİH: 08.11.2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Muhittin Batmanlı-Dicle Fırat diyaloğu Başkanı
2/ Muhammed Akar-Zeytin dalı Barış Platformu
3/ Zahit Çiftkuran-B.Beld. Mec. İnançlar komisyonu Başkanı
4/ Haci Kadah-Diay-Der
5/ İrfan Hocaoğlu-İmam Hatip Mezunları Derneği
6/ Hasan Yosun Kaya-Gönül Köprüsü Derneği
MESLEK ODALARI
1-Cihan İperk- Diyarbakır Barosu Bşk.Yardımcısı
SENDİKALAR
1-İbrahim Halil Şenol- TEÇ-SEN
2-Eyüphan Kaya-Demokrat Eğitimciler Sendikası(DES)
3-İbrahim Gökdemir- Memur-Sen
KANAAT ÖNDERİ VE AKADAMİSYANLAR
1/ Remzi Azizoğlu-Eski Belediye Başkanı
2/ Yakup Keskin
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
YOK
BELEDİYE BAŞKANLARI
YOK
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
GÖZLEMCİLER
1/Zübeyde Zümrüt- DBP Diyarbakır İl Eş başkanı
2/Şemsettin Yılmaz- DBP
İZLEYİCİLER
1/ Yusuf Aslan-DİAY-DER
2/ Ramazan Derinel-Kameraman
3/ Sabahattin Bey
MEDYA
Nurradyo-Rifat Toprak(Canlı yayın yaptı)
MODERATÖR
Av.Muharrem Erbey
KONULAR
GENEL KONU: Güvenlik Paketi
YEREL KONU: Kobani’nin İlimiz ve bölgemiz üzerindeki etkisi
KONUŞULANLAR
YEREL KONU KOBANİ ÜZERİNDE KONUŞULUYOR:
Zübeyde Zümrüt: Bu gün Kobani’nin 55. Günüdür. Kobani halkı bir katliamla karşı karşıyadır. Hala tehlikesini atlatamadı, ama çok uluslu gücün katkılarıyla epey rahatladı. Sadece Kobani değil Şengal’de de benzer bir sıkıntı yaşandı. Keşke zamanında Şengal’e daha çok ilgi gösterebilseydik belki Kobani saldırıları bu düzeyde olmazdı.
Kobani’de sadece Kürtler yaşamıyor, orada halklar vardır. Belki direnişle Kürtler ön plana çıktı, ama Türkmenler de Araplar da mücadelenin içindedir.
Aslında iki yıldır Rojava meselesiyle başladı, Kobani düşmedi ve düşmeyecek kanaatindeyim.
BDP/HDP siyasi partilerdir ve şiddetten yana olmaları mümkün değildir.
Bir çok provokasyonları önlemek için çalışmalarımız olmuştur. Kobani ve Şengal meselesi insanlık mücadelesidir. Bunun yanında durmamız lazım. Bu halkın attığı bir taştır ve bunun uğruna 12 yıl ceza alan çocuklarımız var.
6-7 ekim olaylarında, şurada burada silahlı kimseler var diye şikayet ettiğimiz halde bir sonuç elde edemedik. O ölümler kabullenemez. Ceylan önkolun da Yasin Börü’nün de öldürülmesine karşıyız. Robaski hala aydınlanmadı.
Kürtler Kobani meselesinde birleştiler, bunu daha da olgunlaştırmak lazım.
Zahit Çiftkuran: Ağustos ayında 13 tır yardımla Kobani’ye gittik, iki gün de sınırda bekletildik maalesef. Kobani’ye gittiğimizde saldırılar yeni yani başlamıştı. Bir yaygara dolaşıyordu İŞİD geldi gelecek diye, insanları korkuttular ve evini barkını terk ettiler.
Kobani bir Kürt kentidir, Kürtlerin Kobani’ye olan ilgisi bir çok açıdan öncelik taşıyor; Zulüm altında bir halk var, Kürttürler, Müslümandırlar, Akrabalarımızdırlar, bu kadar bize yakın olan bir halka insan ilgisiz kalabilir mi?
Ayrıca Din adına bunlara zulüm ediliyor. İslam’da böyle zulüme yer yoktur.
İbrahim Gökdemir: İslam’da insan öldürmek büyük bir günahtır. Dolayısıyla dini mezhebi ne olursa olsun katliamlara karşıyım. Bu münasebetle Kobani’deki zulmü kınıyor, lanetliyorum. Dün Bush ile terbiye edilen Kürtler bu gün de Obama ile terbiye ediliyor.
Kürtler PYD içinde de İŞİD’in için de var, din savaşından öte bu iki örgüt kavgasına benziyor. Bununla birlikte Komaniye yapılan bu saldırıyı kınıyorum.
Şemsettin Yılmaz: 48 insanımız bu süreçte Kobani’de öldü, 200 kadar yaralımız hastanelerde tedavi ediliyor. Halkımızdan ilgi bekliyoruz. Bu gün belediye başkanlarımız ve vekillerimiz burada değillerse her biri bir cenazede olduğu içidir. Yeni yeni Kobani’den gelen mağdurlar var. İnsanımız katkı adına yardımcı oluyor, 3 battaniyesi olan birini veriyor.
Malum Kürtler bulunduğu alandan çıkıp birilerine saldırmamış ama ne yazık ki bulunduğu yerde saldırıya uğruyorlar, Kobani’de de olan budur.
Remzi Azizoğlu: Ortadoğu yeniden şekilleniyor. Bu bölgenin alanı kime teslim edilecek. İyi ki Kobani düşmedi, eğer düşseydi Kürtler 100 yıl daha geri kalırdı.
İrfan Hocaoğlu: Kobanide bir zulüm yaşanıyor, buna karşı olduğunu iddia edenler, yardıma giden çocukları öldürmeleri kabul edilemez.
İnsanları IŞİD’leştirerek katletmek kabul edilemez. Kobani zulümünü dile getirirken 45 insanın ölüme sebebiyet vermek kabul edilemez. Bölgede yaşayan farklı düşünen kimselere ve kendini farklı ifade eden siyasi kesimlere saldırıda bulunmaları doğru değildir. Alevilerin, eşcinsellerin kendini ifade etmesi kabul edilirken, kendini siyasi açıdan farklı ifade eden kimselere saldırmak çifte standarttır.
STK’lar olup biten olaylara karşı ciddi bir ses vermediler. Eğer farklılıklara tahammül ediliyorsa herkese bu tahammül gösterilmelidir.
Muhittin Batmanlı; DkMM’nin ilk toplantılarında farklı seslere tahammül yoktu. Son birkaç yılda farklı kesinler arasında bir diyalog oluştu. Kürdistan’ın bağımsızlığı gündemde olunca Kürtler arasında bir dayanışma sağlanabilme ihtimali dünyayı harekete geçti. Maalesef kimi kesimler tarafında 400 STK DAİŞ taraftarı ilan edildi.
Son günlerde farklı kesimler arasında bir diyalog zemini oluşturmak için uğraşılıyor. Umarım bu sıkıntıları atlatacağız.
Hasan Yosunkaya: Kobani’de olup bitenleri anlamak için İŞİD’i anlamak lazım. Hatip Dicle bir soruya cevaben İŞİD için bir ABD projesidir demişti.
Irak Şam devleti kuracaksan ne işin var Kobani’de Musul’da Kürtler bir nefes almak üzereyken İŞİD’in bu saldırıları manidardır.
Türkiye’den Rumlaru göçe zorlamak için Selanik’te Atatürk’ün evini bombaladılar.. Kıbrıs’ta böyle anormal hareketler oldu. Diyarbakır’da da Komaniye katkı adına gösterilen tepkilere kan bulaşması da karanlık ellerden yoksun değil.
Bir akrabayız, Yüce Allah akrabaya yardım etmeyi emrediyor. Hatta her Cuma okunan hutbenin sonu dahi bu ilahi emirle bitiyor.
Heci Kadah: Kobani halkı yerinde olduğu halde birileri tarafından saldırıya uğruyor. Bunun için insanlar sokağa çıktı, ellerinde silah mı vardı. Bir kaçı cahilce öldürüldü fakat fakat 25-30 tanesi karanlık ellerce öldürüldü.
Yüce Allah insanlar arasında sulhu emrediyor.
Devlet Kobanide zulme uğrayan insanlara yardımcı olmakla yükümlüdür.(Kürtçeden çeviri yapılmıştır)
Cihan İpak: İŞİD’in amacı İslam’a hizmet olsaydı Ezidilere ve Kürtlere saldırmaması lazımdı. Bu savaşı iki örgüt arasındaki savaş gibi ele almak olayı küçüksek olur. Arap milliyetçiliği olarak bu bölgeden istediklerini yok etme hareketidir.
Kürtler de bu olaydan bir birliktelik çıkarmaları lazımdır diye düşünüyorum.
Muhammed Akar: Kobani bize gösterdi aki birileri Kürtler arasında “bıraküşi” dediğimiz kardeş kavgasını çıkarabiliyor. Bir de Kürtlerin dayanışma içinde neler yapabileceğini de bize gösterdi.
Dikkat edilirse İŞİD engel tanımadan ilerliyordu, Kürtler tepki gösterdi birileri de b unu fark edince Kürtlere katkı adına ben de varım dedi.
Kürtlerin ortak meselelerde ulusal düzeyde birbirine kucak açmamız gerekir. Başta pozitif bir dil kullanarak, birlik beraberlik için çaba göstermemiz lazım. Kobani ile son söz olarak şunu söyleyeyim Birlikte yaşamanın Kanton yönetimi işe yarıyor.
ULUSAL GÖNDEMİ Av CHAN İPEK’İN SUNUMUNDAN DİNLENDİ
Cihan İpek: Devletler kamu düzeni sağlamak için tedbir alır, almalıdır. Çünkü kamu düzeni olmazsa fikirlerimizi özgür bir şekilde dile getiremeyiz. Anarşi oluşur.
Özgürlük sınırı malum dünyada tartışılmaktadır. Türkiye’de ise kamu düzeni adına temel hak ve özgürlükler kısıtlanıyor. Anayasada özgürlükleri dokunulmaz bir tarzda açık bir şekilde ifade edilirken her nedense şu, bu gerekçelerle bu hak kırpılıyor.
Örneğin yürüyüş ve basın açıklamaları izne bağlı değildir ama buna dahi yeterli düzeyde imkan verilmiyor.
Doğrusu 2005 yılında yürürlüğe giren CMUK özgürlükleri garanti altına aldı ve bu kanun Avrupa ölçülerine sahip bir yasadır ufak tefek eksikleriyle birlikte.
Son olaylardan sonra Hükümet kanadı acaba özgürlükleri fazla mı başı boş bıraktık diye güvenlik tedbirleri içerikli bir yasa teklifi meclise sunulmuş vaziyette.
Sıkıntılı yanları,
*Polis, Savcının izni almadan kişiyi hakkında soruşturma açabiliyor, tutuklayabiliyor “makul şüphe” diye soyut bir kavramdan bahsediliyor.
*Telefon dinlemeleri çok kolaylaştırıyor bir Hakimin uygun görmesi yeterlidir. Bir de Türkiye hakimliği getiriyor bu da tuhaf bir durum. Halbuki eskiden telefon dinlemeleri için Ağır ceza heyetinin oybirliği ile verirmiş kararı gerekiyordu.
*Mal varlığına el koyma kapsamı geliştirilmek isteniliyor. Bu durumda şahsi mal varlığına da el konulabilir.
Remzi Azizoğlu: Yasaların neden çıktığına bakmak lazım. 6-7 ekim olayları PKK ve Devletin karşılıklı güç gösterisidir. Araya üçüncü el girmiştir. Bu bir savaş kanunudur.
İbrahin Halil Şenol: Türkiye’nin doğu güneydoğuya bakış açısını gösteriyor. Bu paket Kürtlere sıkıntı getirecek.
Eyüphan Kaya: Ben DES il başkanı vasfımla önemli bildiğin bir eksikliği hatırlatmak istiyorum yerel konuyla ilgili.
Malum 2012 de Rojava Kürtleri Erbil’de bir mutabakat metni imzaladılar. Ancak PYD buna bağlı kalmadı derken bu sürede epey sıkıntılar yaşandı geçen Bayramdan hemen sora bir daha mutabakata imza koyunca ben sevindim. Çünkü kendi arasında birlikteliğini sağlamamış bir halkın geleceği adına başarı elde etmesi çok zor.
Ben de bir ay önce “Kobani Kürtlerindir ama” maşlıklı bir yazı yazmıştım aması da ittifaktı o da yerine geldi, ben umut varım, artık ideolojiler uğruna toplumlarda kaos oluşturma zamanı değildir, velev ki din adına da olsa…herkesin rahat ve huzur içinde yaşamaya hakkı vardır.
Muharrem Erbey: Toplantılarımızın daha verimli geçmesi için hepimiz çaba sarf edelim. Bu platform şeffaf bir platform, karşılıklı fikirlerimizi dile getireceğiz, kapalı kapılar arkasında yapılan konuşmalar bize ulaşana kadar ekleme çıkarmalar yapılıp anlamını kayıp ediyor.
Her yasada insani ölçüler vardır, ama bu yasada taslağında özgürlüklere kısıtlama getiriliyor. Başta Kürtler olmak üzere hayata sıkıntı getirecek gibi gözüküyor. Güvenlikçi tedbirler içeriyor. Kürtler bulunla korkutulmak isteniyor.
Bizim birbirimize ihtiyacımız var, dilimize dikkat etmekle yükümlüyüz, siyasal eğilimlerin halkın inançlarına saygılı olmakla yükümlüdür. Yasın Börü’nün de, Ceylan önkolun da ölümü kabul edilemez.
TkMM’in 13 özelliğinin atmosferi içinde meclisimizde konuşacağız, tartışacağız birbirimizi anlamaya çalışacağız.
Üç yıl boyunca sabırla DkMM toplantılarına hizmet etmesinden dolayı Eyüphan Beye de huzurunuzda teşekkür ederim. Umarım meclisimiz daha verimli çalışacaktır.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Yaklaşık 300 STK ya da kişilere mail gönderildi. 5-10 kişi telefonla arandı. 20 kişiye mesaj gönderildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine e-mail gönderildi,. Siyasi parti il başkanlıkları ziyaret edildi.
MEDYA İLE
50 medya kuruluşuna toplu mail atıldı, katılan medya: Nurradyo ve ARZ haber. Hazır bulundu
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Diyarbakır kMM Girişimcileri:Eyüphan Kaya-Ahmedi Elaltunkara