YER: Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi, Araştırma ve Toplantı Salonu
TARİH: 10.10.2014, Cuma
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ KA-DER – Hülya Uslu
2/ EYYİD – Serap Keleş
3/ ABD (Anadolu Birliği Derneği) – Ferhan Ademhan (Başkan)
4/ Eşit Yaşam Derneği – Tülin Özler
5/ Mülteci – Der – Mete Hüsünbeyi
6/ İZDİM – Özcan Kaman
MESLEK ODALARI YOK!
SENDİKALAR
1/ Abdurrahim Şenocak / Memur-Sen
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ ESİAD – Burak Oğuz
2/ İhsan Yılmazoğlu – EYYİD
3/ Hürriyet Mısırlıoğlu
KATILAN MİLLETVEKİLİ
Mustafa Moroğlu (CHP İzmir Milletvekili)
BELEDİYE BAŞKANLARI Yok!
BÜROKRAT Yok!
AKADEMİSYEN Yok!
MESAJ YOLLAYANLAR Yok!
DİĞER KATILIMCILAR
1/ HDP – Pınar Türk
2/ HDK/HDP – Süleyman Eryılmaz
3/ CHP – Nilay Sermi Kökkılınç
4/ AKP – Hacer Özcan
5/ AKP – Müjde Çelik
6/ AKP – Ayşe Neşe Edebali
7/ AKP – Kader Ertemiz
8/ AKP – Erol Özsoy
9/ AKP – Nil Turan
10/ AKP – Muhabbet Onur
11/ AKP – Gül Köyüslü
12/ AKP – Menekşe Utku
13/ AKP – Yurdanur Karapınar
14/ AKP – Hamide Gital
15/ AKP – Sevgi Begeç
16/ YSGP Eş Sözcü – Osman Doğan
17/ YSGP – İbrahim Akın
18/ YSGP – Banu Dalgıç Cangı
19/ YSGP – Hasan Ali Kemal
20/ YSGP – Yıldız Öztürk
21/ Büyükşehir İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Köse
22/ Büyükşehir İl Genel Meclisi Üyesi Ali Kökoğuz
23/ ESP – Dinçer Ergun (MYK)
MEDYA
1/ DHA – Eray Arpasin
2/ Evrensel Gazetesi – Eda Aktaş / Emine Uyar
MODERATÖR
Pervin Mısırlıoğlu – Gazeteci
1. Pervin Mısırlıoğlu: Toplantılara zamanında gelmenin önemini vurguladı. Hoş geldiniz konuşmasından sonra TkMM’lerin 6. yılının geçtiğimiz hafta kutladığını söyledi. Mısırlıoğlu; “TkMM toplantıları sekronize olarak ilk İzmir’den başlıyor. Burası her siyasi duruşa, her inanca, her etnik kimliğe, Türkiye’de ne kadar insan yaşıyorsa en cılız sese bile sesini çıkarması için fırsat veren bir meclis, bir grup. Her ayın ilk Cuma’sı Türkiye gündemini belirleyen konu bizim gündemimizi belirliyor. Konuyu biz belirlemiyoruz.
Bugün iki konuyla toplandık. Türkiye gündemi “Orta Doğu’daki değişen dengeler ve dış politikamız”; yerel gündemde ise “ulaşım sorunu” olduğunu kaydederek genel kurallarımızı hatırlattı; demokratik çerçevede her görüşün dile getirilebileceğini, her eleştiri yapılabileceğini belirtti.
Ardından video sunuma geçildi.
Slayt önceden hazırlandığı için KOBANİ olayları yer almadı. Pervin Mısırlıoğlu, konuya sağduyulu ve itidalli yanaşmak gerektiğini, bilgi almanın da çok zor olduğunu, TV yayınlarının olayları vermediğini, olaylara bakarken empati kurmak gerektiğini söyledi.
Bu bağlamda söz verilenler;
2. İbrahim AKIN (Yeşiller SOL-HDP Organizasyon): Yüz yıl önce yaşanan sürecin acıları şimdi çekiliyor. Orta Doğu siyaseti iç siyaset haline geldi. KOBANİ halkı ile aramızda kardeşlik bağları var. Gözümüzün önünde insanlar ölüyor. “PKK ve IŞİD aynıdır” demek kabul edilemez. Ülkede var olan durumun sorumlusu “siyaset, dolayısı ile siyaset alanında çözülmesi gerekiyor. Yıllardır süren birbirini öldürme süreci birlikte yaşama siyasetine dönüştürülmezse, çözülemez. Birlikte yaşama modelini geliştirmek istiyorsak “Rojoba-Kobani”ye sahip çıkılmalı. AKP ve POLİS halka saldıran bir çizgide ve bu durum kontrol dışına çıkıyor. Hükümet politikaları neticesinde insanlar ötekileşiyor ve kızgınlığa itiliyor. Ölenlerin çoğu sokaktaki insanların birbiriyle girdiği kavgadan, bir kısmı da polisten. Siyasetçiler buna duyarsız kalamaz. Kamuoyunu buna duyarlı olmaya çağırıyorum.
Karşılıklı konuşmalar…Mustafa Bey….itiraz… atışmalar…
3. Abdurrahim Şenocak (Memur-Sen İzmir): Türkiye’de yeni bir durumla karşı karşıyayız. Fukiyama – ekonomik bağımsızlığı olmayanların siyasi bağımsızlığından söz edilemez. Türkiye, Orta Doğu’da bir barış adası aslında. İdeal olanı bulmak önemlidir, her zaman ortada olmak ideal olmayabilir. Çözüm süreci ile 10 yıl önce temel sorunlar yavaş yavaş çözülmeye başlanmıştı. Eline silah alanlar sokağa indi, polis müdahale etmedi. Bunlara devletin izin vermemesi gerekiyordu. Özellikle dindar insanlar öldürüldü. Türkiye dünyanın 3. büyük insani yardım yapan ülkesi???
Pervin Mısırlıoğlu: İşsizlik zaten % 10’larda, bu Suriyeliler nerden geliyor? Herkes bu durumdan şikâyetçi. Biz ciddi ırkçı bir milletiz.
CHP İzmir Miletvekili Mustafa MOROĞLU toplantıya katıldı.
4. Tülin ÖZDER (Eşit Yaşam Derneği): İzmir’de kurulduk. Çok dernek var ama politik yapılanmalar içimizi boşaltıyor. Türkiye’deki genel politikalar. Bu ülke bugüne nasıl geldi? Nasıl geldik? Irk din dil ayrımcılığı yapmayan Türkiye vatandaşları bugün her türlü ayrımcılık yaşanıyor. Sokağa çıkarsanız misliyle karşılık veririz dedi AKP ve 34 kişi öldü. Bunlar 10 yıl önceden belliydi. Artık dünya değişti ve biz hala içi boşalan kavramları kullanıyoruz. Biz bu şekilde sorunları çözemeyiz. 10 yıldır her şey yapıldı ve bugün bir başbakan yardımcısı çıkıp “kadınlar her yerde gülemez” dedi. Böyle bir şey yok. İlkokullarda meclis açarım, kadınlar gülemez, misliyle karşılık veririz, böyle bir sözleşme yok! Devlete ne oldu, hukuk ne oldu? Sayıştay, Danıştay nerede? Akıl tutulması dışında kavram kargaşası yaşıyoruz. Bütün kadınları, anneleri el ele vermeye davet ediyorum. Kadınlar yaşatmak için yaşar.
5. Hülya USlU (Ka-Der): Bu bir kardeş kavgası değildir. Çünkü kardeşler kavga etmez. Halkı sokağa çağıran siyasetçileri tasvip etmiyorum. İnsanları sokağa çağırmak, devlete taş atmak doğru değildir. Neden bunları yaşıyoruz. Biz bu savaş için ne kadar yol alıyoruz. Bu savaştan herkes zararlı çıkacak.
6. Nilay KÖKKILINÇ (CHP-Avukat): İfade özgürlüğünden yanayım. İfadeler ifadelerle karşılık bulmalı, şiddetle değil. Siyasilerin sorumlulukları var ama aslı uluslararası kuruluşlar sorumlu; BM gibi. Sınırımızda olan bu olayın dışında olamayız, uluslararası hukuk var, BM kararı olmadan bunu yapamazsınız. Bm bu konuda çok eksik. KOBANi den gelenlere kucak açacaksınız ama BM buna destek olmuyor. Çok geç kaldı. Irk din dil ayrımı yapmıyorum. KOBANi için içimiz yanıyor. Medyanın tahriklerine kapılmayalım. Ülke menfaatlerimiz esas, hiçbir Mehmetçiğin başka sebeplerle feda edilmesini istemiyorum. Orada yaşananlar 100 yıllık mesele, karar alırken ülke menfaatlerimiz öncelikli olarak çok boyutlu düşünmeliyiz.
7. Hasan Ali Kemal (Yeşiller sol Gelecek Partisi): HDP’nin barışçıl eylem çağrısı ile sokağa çıkılmasını destekliyorum, ama şiddet olmamasından yanayım. Suriye’de ESAD diktatördür ama dışarıdan müdahaleler ile devrilmez. İç dinamiklerle devrilmelidir. Türkiye’nin yaptığı büyük hata “Cuma namazını Şam’da kılacağız” söylemleridir. Bugün 2 milyon göçmenin bulunması dış politikadaki yanlışlıkların sonucudur. Kürtlere destek verilmemektedir.
8. Mete Hüsünbeyi (Mülteci-Der): Mülteci konusu çok sık gündeme geldi. Uluslararası evrensel bildirgesine göre ülkesinde zor duruma düşmüş herkes başka bir ülkeyi eğitme hakkına sahiptir. IŞİD kanlı ve durdurulması gereken bir örgüttür. Mehmetçik de KOBANİ’dekiler de bizim insanımızdır. Ulusal çıkarlar önemlidir ama insanlık çıkarından önemli değildir. AKP’nin sınırları açması insanlık adına önemlidir. Ama bu bir iyilik değildir, her ülke bunu yapmak zorundadır. Her komşu ülke mültecileri almıştır ve almaktadır. Türkiye nüfusuna göre en çok göç veren ülke olmuştur. Yılmaz Özdil yazmış; “Suriyelilere kapımız açtık, yediriyoruz, içiriyoruz, bir de savaşa mı gideceğiz?”
Menekşe (Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı-AKP): Şehit olan emniyet görevlileri için de duyarlı olalım. PKK yıllarca bebekleri öldürdü, İŞİD de aynını yapıyor. HDP’lileri eleştiriyor. BM duymadıktan sonra sokaklarda yürüyüp, pankart açmak anlamsız. Çözüm sokakları yakıp yıkmak değil. 980 km sınırınız varsa asker de gönderir, bayrak da dikersiniz.
9. Pervin Mısırlıoğlu: PKK ve IŞİD ayrıdır. Barış süreci sancılı başlatıldı. Kıymetli bir süreç ve bu dili bozmadan konuşmalıyız. Ayrıva kardeşler kavga eder.
10. Dinçer ERGÜN (HDP-Sosyalist): Kürt ve Aleviyiz, bu nedenle öldürülüyoruz. Devlet teröründen bahsediyorsanız onların direnme hakkı vardır ve soylu bir direniştir. Siz nasıl İhvan’ı destekliyorsanız, KOBANİ’de ölen her insan için bunu yapmalısınız.
Karşılıklı atışmalar…. İtirazlar…. Tartışmalar….
11. Mustafa MOROĞLU (CHP İzmir Milletvekili): TBMM’nin başarabildiği çok iş yok ama TkMM’ye başarılar diliyorum. Dışarıda, kahvede konuşamayanlar burada konuşabiliyordu. Bunu bozmayın. Burada konuşsunlar. Farklı kültür, kimlik ve siyasi görüş burada konuşmayı başaramazsa, sokakta barış sağlanamaz. Konumuz Türkiye’nin 80 öncesi veya sonrası bugüne kadar görmediği bir süreç yaşıyoruz. Bununla ilgili çözüm arayanlar var. Demirtaş ile Başbakan konuşuyor, İmralı’dan mektuplar geliyor. IŞID ile PKK’yı aynı değerlendiren bir siyasetçi bunu çözme niyetinde değildir. TBMM’deki davranışlar kavram kargaşası yaratıyor, neyin doğru olduğuna ve tartışmalara devam edersek sorunları çözemeyiz. Burasının birbirimizin düşüncelerinin dinleneceği bir platform olması gerek. KOBANİ sıradan bir kent, sıradan bir komşu değil, bunu anlayalım. Akrabalarımız, kardeşlerimiz var. Duruma katkı koymak için ilk yapılacak, konuşmadan susmalıyız. Sokak işi kolay değil, toplumsal hareketlerin psikolojisi farklıdır. Barışçıl gösteri yapalım demekle barışçıl gösteri olmuyor. Yukarıdaki çabalara destek verin. KOBANİ çözülür, çözülecek de. Bizim yapmamız gereken, kardeşiz ve insana insan olarak bakıyoruz. Kardeşliğimizi bozmamalıyız. Birbirimize ayrımcı bakarsak bu kavgaya gider. Cumhurbaşkanlığı sürecinde ortak bir eylem ve uzlaşı zemini oluşmuştu. Şimdi aynı insanlar birbirine silah çeker hale geldi. Şimdi barışçıl gösteri zamanı değil. Çünkü devlet yaptırmıyor. Bu nedenle ben de barışçıl gösterilerde İzmir’de bulunamıyorum. İlk işimiz Türkiye’deki kardeş kavgasını engellemeliyiz. Israrla biz sokakta çatışma istemiyoruz demek lazım. IŞİD Bağdat’a giderken neden KOBANİ’ye döndü, bunu sormak lazım. Bu plana zemin oluşturmayalım. Hem insani yardım yapılması, hem silah yardımı yapılması, hem askeri teskerenin netleştirilmesi lazım. Niyet okumakla sorun çözülmez. Asıl tehlike bugün sadece Türkiye’nin değil, dünya için; IŞİD’in nasıl desteklendiğini görmektir. Amacının ne olduğunu görmektir.
Ulaşım konusunda ise gelen şikayetleri Başkana ilettik, gerekli tedbirler alınacaktır.
İzmir’de ulaşım sorunu
1. Pervin Mısırlıoğlu: Yapılan düzenlemenin olumlu bir yanı olduğunu düşünüyorum.
2. Banu Cangı Dalgıç (Yeşiller ve Sol Gelecek): Yapılan uygulamanın modern belediyeciliğe yakışmadığını düşünüyorum. Her gün toplu taşıma kullanıyorum. Buca-Bayraklı adliyesi daha önce 30. dakikaydı. Şimdi İZBAN kullanmak zorundayım ve 1,5 saat erken çıkıyorum. (Dalgıç, Buca-Bayraklı adliyesi ile ilgili ulaşım sorununu ve kişisel ulaşım tecrübelerini anlattı.) Süre artışı iki kat arttı. Önerim; ucuz, konforlu, ulaşılabilir durakları olan bir ulaşım sistemi. Tabi insanın alışkanlıklarını değiştirmesi de zor.
3. Hacer Özcan (AKP İl Yöneticisi): KSK’den örnek verdi. KSK-Buca 514 otobüsle 20. dakikada gidiyordum. Yeğenim 35- dk. üniversitede oluyordu. Şimdi otobüs kullanmıyorum. Yeğenim 1,5 saatte üniversiteye varıyor. Aziz Kocaoğlu ve karar verdiği bu ekibiyle birlikte bir hafta gelip bu durumu yaşayarak görsün.
4. Ali KÖKOĞUZ (AKP İBB M.Üyesi): Sosyal belediyecilik tanımını verdikten sonra İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin vatandaşın yanında olmadığını söyledi. Melis durumunu anlattı. Aziz Kocaoğlu’nun 3 yıllık çalışma sonucu bu kararı verdiğini mecliste de söylediğini anlatıyor. İzmir BB’yi eleştiren Kökoğuz, makro projeler yok, dedi. Tramvay projesi yok dedi. Tramvay projesini ve Kocaoğlu’nu sürekli eleştiren Kökoğuz, Meclis çalışmalarını popülist siyasi söylemlerle dile getirdi. İzmir STK’larını duyarlı olmaya davet etti. Bayraklı’da vatandaşın gece merkeze inemediğini söyledi. Vatandaşları Aziz Kocaoğlu ile savaşmaya çağırdı. Kesinlikle eskiye dönmemiz lazım dedi. 300-500 otobüs alsın, sonra metro sistemi olunca çöpe atsın, ne yaparsa yapsın dedi.
5. Muhabbet ONUR (AKP): Yamanlar’dan, 78’den bir annenin çocuğunu Behçet Uz çocuk hastanesine getirirken çektiği sıkıntıyı anlattı. Semtlere göre otobüs belirlendiğini, taşraya eski otobüslerin verildiğini söyleyen Onur, “vatandaşlara ayrımcılık yapılıyor” dedi.
6. Osman Doğan (HDP-Yeşiller): Ekolojik yaşamı ön planda tutan bir parti programız var. Yerinden yönetim anlayışında orada yaşayanların fikrini almak gerekir. 29 Haziran’da bu karar alındığında İzmir’de kimse yoktu. Sonra” Otobüsümüzü geri istiyoruz” eylemleri yapıldı. Belli aşamaya geldikten sonra KOBANİ meselesi gündeme oturdu. Aktarmalı taşıma uygun değil. Siyasetçiler olarak bizlerin şikâyet yerine öneri sunması gerekir. Yaptığımız STK’lar ile insanları duyarlı hale getirmektir. Eski sistem zaten sorunludur. Bunun yerine daha az sorunlu ulaşım sistemini bulmak zorundayız. İzmir’deki odalardan bu projeler için fikir alınması gerekiyordu. Otopark sorunu ciddi. Her apartman altı otopark olmalıdır. Toplu taşım araçlarının şehir merkezine girmesine izin verilmeli, özel araçların girişi zorlaştırılmalıdır. Tramvay geçerken otoparklar değil, oradaki ağaçlar, yaşam düşünülmelidir. Biz de yapabiliriz.
7. Erol ÖZSOY (Halk): “Üçkuyular’da oturuyorum. Orada doğup büyüdüm, sorunlarımız sürekli artmakta ve belediyeler çözüm bulamamaktadır. Yaşayanlar şehirden kaçmaktadır. Metroda tuvalet yok. Engelli ve yaşlılar, küçük çocuklar için büyük problem. Acilen çözüm bulunmalı. Otopark sorununu bu hale getiren belediyelerdir. Belediyeler otopark parası alıyor ama otopark yapmıyor.”
8. Mete Hüsünbeyi (Mülteci-Der): Burada konuşanlar muhatapsız konuşmamalıdır. Burada konuşulanlar, ilgililere iletilmelidir. KSK’den Yeşilyurt’taki evime giderken iki biletle gitmek zorundayım. Daha önce tek bilet ile gidiyordum. Bilet zamanları artırılmalı. Tramvay için orada yaşayanların da fikri alınmalı. Konak meydanımız var, Ahmet Piriştina döneminde deniz altından proje vardı. Konak Meydan olmalı. İnsanı deniz ile birleştirmemiz gerekiyor.
9. Hülya USLU: arkadaşlar, yaşlı hakları ve kadın hakları için konuştu ama gençlerimiz yok aramızda. Gençlerin sorunlarından bahsedeyim. Üniversite öğrencisi cebinde çok para yok, ulaşım için bir araç kaçırdı mı sıkıntı çekiyor. Bornova da yaşıyor ama meydan da tuvalet yok. Konak meydanında tuvalet yok.
10. Ali KÖKOĞUZ (AKP İBB M.Üyesi): Sosyal belediyecilikte belediyenin yapacağı çok şey var. Bu para sizin paranız. Kasada trilyonlarca para var, kullanılmıyor. Bu kenti yönetecek sağlıklı yöneticiler seçmeliyiz. Seçimlerde algı yaratılıyor, “ben şehrimden memnunum”, “ben köyümden memnunum” algısı yaratılıyor.
11. Burak OĞUZ (CHP): Ulaşıma gelen eleştiriler konusunda cevaplar verdi.