YER: MESİAD Erhan Deniz salonu
TARİH: 03.05.2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Cumhuriyet Kadınları Derneği başkanı Canan Özel
2 / Temiz Toplum Derneği Başkanı Mustafa Müderrisoğlu
MESLEK ODALARI
1 /MESİAD başkanı Mehmet Deniz
2 / TÜRKONFED başkan Yardımcısı Mustafa Güler
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Mirza Turgut Kent radyo ve ufukturu.net
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 25 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / ufukturu.net
2 / Akdeniz gazetesi
MODERATÖR
Prof.Dr. Yusuf Zeren Toros Üniversitesi
ÖZEL KONUK
Yrd.Doç.Dr. İhsan Kamalak Mersin Üniversitesi
KONULAR
GENEL KONU: Cumhurbaşkanlığı Seçimi Cumhurbaşkanının Yetki ve Sorumlulukları
KONUŞULANLAR
1 /Prof.Dr.Yusuf Zeren: Toplantı konusunu belirterek , Cumhurbaşkanını Halkın Doğrudan Seçmesi Üzerine Bir Değerlendirmesi ve Başkanlık Sistemi ve Türkiye gibi çalışmaları olan yrd.doç.dr.İhsan Kamalak’ı tanıttı ve söz verdiği STK lar öncelikle konuğun bu konudaki açıklamalarını dinlemek istediklerini belirttiler.
Özel Konuk : Yrd.Doç.Dr.İhsan Kamalak.
Akademik dergilerle geniş kitlelere ulaşılamıyor.Bu tarz toplantılar da kitlelere ulaşmak bizim için de çok önemli size bu davet için çok teşekkür ederim.
Konu güçler ayrılığı ve hükümet sistemleri çerçevesinde ele alınmalı.Siyasetin bütün taraflarının nasıl bir demokrasi istedikleri,temel ilkelerinin neler olduğu vbg.soruları ilkesel boyutta yanıtlamalı.
Bugün tartıştığımız noktada ve başbakan düşünüldüğünde , liderin rahat ve güçlü bir şekilde yürütme isteği var.
Türkiye’nin siyasi geleneğinde 1961 Anayasasına göre Cumhurbaşkanlığının tarafsız ve siyaset üstü olması sağlanmış. 1982 Anayasasında ise tarafsızlığı güçlendirilmiş. Parlementer sistemde devlet başkanı semboliktir ve tarafsız birine ihtiyaç vardır.
Halkın Cumhurbaşkanını seçmesi için, tartışmalı bir seçim maratonuna girmek durumunda kalacağız. Zira sembolik ve tarafsız olan Cumhurbaşkanının halkın seçimiyle başa gelmesi gerekiyor mu sorusu sorulacak.
Sadece vatana ihanetle sorumlu tutulabilen bir Cumhurbaşkanı. Şimdi ki sisteme göre hesap verebilir olmayacak (1982 Anayasasın da tanımlanan sorumluluk ve sorumsuzluk alanları)
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi şimdiki hukuki duruma göre sorunlu bir düzenlemedir. Yürütme içinde çifte demokratik meşruiyet çıkaracaktır. Mevcut yasanın Cumhurbaşkanına verdiği yetki ve görevler gelenekler dışına çıkılarak kullanılmaya çalışılırsa sorunlar yaşayabiliriz.Bu durumlar Cumhurbaşkanı ve iktidar partisinin aynı-farklı görüşlerde olmasına göre değişir.
Yusuf Zeren : Başbakanın gönlünden geçen Başkanlıktı.Başkan olamayacağı belli olunca Cumhurbaşkanının yetkilerini tam kullanırım dedi.Burada çok fazla yapabileceği bir şey var mı?
İhsan Kamalak : Bu sözleri sembolik olanları yaparım şeklinde anladım.Eğer çoğunluk kendi partisinden olursa sorun çıkmaz ve de bunu kabul edecek başbakan olursa.
Mustafa Güler : Başbakan zaten istediği yetkiyi kullanıyordu.Neden sistemin böyle olmasını istedi ve seçilirse 17 Aralık sürecinin muafiyeti olacak mı?
İhsan Kamalak : Planlamada Anayasa değişikliğiyle başkan olma vardı.Bu durumda yetki artırımı isteyecek.
Uygulama da yasama dokunulmazlığı var ve Cumhurbaşkanına bu zamana kadar hiç dokunmadılar. Ayrıca siyaseten sorumlu bir Cumhurbaşkanı için hazırlanan Anayasa maddesi yok.
Dilek Çakır : Böyle bir sistemle ihtiyaçları olan korunma zırhını oluşturmak istiyorlar. Muhalefet olarak ne yapmak gerekiyor?
İ.K : Aslında sorun siyasal partiler yasasıyla başlıyor. Delegelerle olan seçim lider hegomonyasını yaratıyor. Tüm siyasi partiler için durum böyle. Üyelerle yapılan seçim olursa çeşitlilik olur. Muhalefet sadece Erdoğan ismi üzerinde duruyor. Sanki Gül olursa sorun yok gibi davranıyor ve kendi güçlü adayını henüz çıkartamadı.
Canan Özel : Peki Erdoğan aday olmadı , Gül yeniden seçildi o zaman ne olur ?
İ . K.: İktidarın söylemi güçlü kılınır. Ayrıca Erdoğan kendisine siper olacak bir Başbakan bulmak durumunda ,yoksa zaten Cumhurbaşkanlığına gitmez.
Mehmet Deniz : neden bu noktaya geldik , bunun arkasındaki mevzuat talepleri nelerdir ?meclis üstü bir duruma mı geçmek istiyorlar?
İ.K : Bzi başkanlık sistemini hiç incelemedik. Sağ otoriter bir yapı istiyor.Güçlü lider anlamında Erdoğan bu özlemi dolduruyor. Aynı zaman da Bir daha bize Cumhurbaşkanı seçtirmezler diye böyle bir yapı oluşturuyorlar.
Mustafa Müderrisoğlu : Anayasa mahkemesine siyasi partiler kanununu götüremezmiyiz ?
İ.K :12 Eylül ürünü olan siyasi partiler kanunu ancak Anayasa değişirse düzelir.
Hüseyin Çamak : AKP 3 dönem şartını galiba bu noktaya gelebileceklerini ummadıkları için koydular.Peki 3. Dönemi doldurmadan genel seçime gidebilirler mi ?
İ.K : Genel seçimle Cumhurbaşkanlığı seçimini birleştirmek gibi bir durum olmaz.Biri diğerinin gölgesinde kalır.seçmende …yetmez ama evet , tatmin etmiyor ama… gibi kriterler çoğalır.
Hikmet Durgun : Cumhurbaşkanı tarafsız olmasa ne olur , Gül tarafsız mı?
İ . K : Tarafsızlık gündemde , öte yandan sadece siyasi partiler (20 milletvekili imzasıyla aday gösterilebiliyor ) aday gösteriyor.neye göre tarafsız sorusu ortada kalıyor. Sistem içinde denge unsuru olacak kuruma ihtiyaç var.
Cahit Dölek : Seçim meydanlarında ne söylecekler ? Neyi vaat edeceklerini çok merak ediyorum.
Ece Doğan : Seçim 2 turlu olacak . Peki ilk turda alan olmadığında 2. Turda pazarlıklar olmaz mı ? Bu pazarlıklar da bir türlü tarafsızlığın yitimi anlamı taşımaz mı ?
İ.K : Evet 2. Turda pazarlıklar olabilir ve taraf olma durumuda kalabilir. Zaten tekrar söylüyorum tarafsızlıktan siyasetin merkezinde olan bir Cumhurbaşkanı modeline gidiyoruz.
İbrahim Özgür Kutlay : Erdoğan ya da Gül’ün seçilmesiyle bir şey değişir mi ? Elinde olmayan hakları nasıl elde edecek yada kullanacak?
İ.K : Ben değişeceğini şöyle düşünüyorum. Şöyle ki Gül seçilirse aynı düzen devam eder . Erdoğan seçilirse yerine koyacağı Başbakan onun düzeninin kabul edecek biri olur.
2-3 yıl içinde bu değişiklikleri yapması zor görünüyor. Ama şu söylemi kullanacaktır. Ben halkın oylarıyla seçildim. Meşruiyetimi halktan alıyorum.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Telefon ve mail yoluyla 4 dernek ve odalara ulaşılmaya çalışıldı.
MEDYA İLE
Sadece 2 katılım oldu. Nasıl yetişelim , aynı gün o kadar fazla toplantı var sorusunda kişisel ilişkileri devreye sokmak gerekir noktasındayım.
KATILIMCILARLA
Mail ve telefonla katılımcılara konu söylendi ve toplantı ile ilgili sorularını hazırlayarak geleceklerini belirttiler.
SONUÇLAR: Bu ayki Toplantı sunum,özel konuk ve katılımcıları ile nitelikli idi.Sonuna kadar aynı ilgi sürdü ve sorularla da anlamak istediklerine cevap istediler ya da eklemeler yapıldı.Benim için ayrıca önemli olan Üniversiteden hocalarını dinlemek için gelen öğrencilerin bizi toplantılarınıza çağırın demeleriydi. Bu dönemde ne kadarını yapabilirim bilemiyorum ama , 2. Dönem itibariyle dağınık olan ve her biri diğerine zaten üye olan STK ları toplantılar , paylaşımlar adına ortak zeminde buluşturmayı denemek olacak.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
MersinkMM Hamalı Füsun Güven