YER: Asim-Der Toplantı Salonu
Saat: 13.00
TARİH: 3 Mayıs 2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Halil Korhan (Pozitif Düşünce Derneği)
2 / Göksel Gülbey (Asim-Der)
3/ İsa Bilir (TÜED Iğdır Şube başkanı)
4/ Dr. Mehmet Kum (Pozitif Düşünce Platformu)
5/ Orhan Ackan (İlim Yayma Cemiyeti)
6/ Kurban Oluz (Asim-Der)
7/ Doğan Kaya (Ti-Der)
8/ Nadir Akar (Kızılay Derneği)
MESLEK ODALARI
1/ Orhan Ağırkaya (Mimarlar Odası)
SENDİKALAR
1/ Mahir Alkan (Türk-İş)
2/ Suat Deniz (Belediye-İş)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Fırat Akkuş (Öğrenci)
2/ Bülent Mavzer (Gazeteci-İHA il Temsilcisi)
3/ Akay Aktaş (Gazeteci-Kanaat Önderi)
4/ Halit Öztürk (Gazeteci)
GÖZLEMCİLER
1/ Murat Akkuş TkMM Iğdır İl Girişimcisi…
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
DİĞER KATILIMCILAR
Yok
MEDYA
Iğdır Hudut Gazetesi
Iğdır gazetesi
Doğu Kültür Medya
Siyasal Birikim
Iğdır Haftaya Bakış
Iğdır Doğuş Gazetesi
MODERATÖR Yok
KONULAR
Genel Konu: Iğdır küçük Millet Meclisi (kMM) Forumu bu ay yerel konu olarak “Iğdır’da Kaldırım İşgalleri”ni ele alırken genel konu olarak ta “Cumhurbaşkanlığı Seçimi-Cumhurbaşkanının Yetki ve Sorumlulukları”nı konuştu.
STK temsilcileri ve kanaat önderlerinin iştirak ettiği Türkiye küçük Millet Meclisleri (TkMM) Iğdır forumu Mayıs 2014 toplantısını yaptı. Iğdır kMM 3 Mayıs 2014 Cumartesi günü saat 13.00’da Asim-Der toplantı salonunda toplandı.
Yerel Konuda Görüşülenler: “Belediye Kaldırım İşgallerine Son Verme Kararından Geri Adım Atılmamalıdır”:
Dr. Mehmet Kum (Pozitif Düşünce Platformu): Iğdır belediyesinin son günlerde başlatmış olduğu kaldırım işgallerine son verme kararını desteklediklerini belirten katılımcılar, Belediye bu kararından geri adım atarsa şehirde artık hiç bir kararını uygulayamaz hale gelir. Bazı cadde ve sokaklardan bayanların geçemiyor. Belediye yönetimi bu hususta yetkisini sonuna kadar kullanarak şehri yaşanılabilir bir hale getirmelidir. Belediye yönetimi bu konuda sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışmalıdır.
Orhan Ağırkaya (Mimarlar Odası): Bu hususta bir heyet oluşturularak halka bu konuda aydınlatıcı izahatlarda bulunulmalı. Şehrin çağdaş bir kent olması için esnafın duyarlı olunması ve kurallara riayet edilmesi gerekir. Kaldırım işgallerinin kalkması ve seyyar satıcıların önlenmesi esnafın da ticaretini artıracağı düşüncesindeyim Iğdır valisinin yanına koruma almadan konağa yürüyerek gidip gelmesini, şehirde yalnız dolaşarak halkla sohbet etmesini takdirle karşılıyorum. Aynı davranışı Iğdır belediyesi eş başkanlarından da bekliyorum. Ayrıca eş başkanların seçimden önce katıldıkları Pozitif Düşünce Platformunun toplantısında anlattıkları vaat ettikleri proje ve hedeflerini unutmamalarını istiyorum.
Kurban Oluz (Asim-Der): Kamuya ait olan alanların esnaf tarafından neredeyse el konularak bireysel çıkarları için kullanılması, özellikle yayalara ait olması gereken kaldırımlarda açık olarak görülmektedir. Iğdır’ın her sokak ve caddesinde sürekli olarak yaşanan ve yayaların gündelik hayatını oldukça zorlaştıran, herkesin verdiği vergilerle yapılan kaldırımlar işgal edilmektedir. Bu durum nedense sorumlu olan yetkililerce bugüne kadar görmezlikten gelindi. Yayalara ait olması gereken kaldırımların gasp edilmesine seyirci kalan sorumlu kurumlar yapılan haksızlığa ortak olup, halkın kendilerine verdiği yetkiyi hep ihmal ettiler. Kurumlarının en temel görevlerinden birisi kamu düzenini sağlamak, yasaları herkese eşit olarak uygulamak, ihlaller yapıldığında belirlenen yaptırımları yerine getirmektir.
Nadir Akar (Kızılay Derneği): Bu işgal durumları neden engellenmez, kural tanımayanlara gereken cezai uygulamalar niçin yapılmaz anlamak mümkün değildir. Şehir içersinde bulunan kahvehanelerin girişindeki kaldırımlar işgal altında. Sigara içilmesi için kaldırımlara masa sendeleyeler konulmuş. Bazıları ayakta, kimileri gelişi güzel konulan sandalyeler oturmuş, tamamının elinde sigara içmekteler. Şöyle bir bakıldığında çok çirkin bir görüntü kirliliği sergilenmekte ve o kaldırımdan geçmek mümkün değil.
İsa Bilir (TÜED Iğdır Şube başkanı): Yayalar sokağı kullanmaya başlayınca bu kez akan trafik sıkışmakta, iyice yavaşlamakta. Sadece sokak genişliğinde olan bazı caddelerin ise her iki tarafı araç park yeri olarak kullanılmaktadır. Gündüz saatlerinde valilik yolundan yaya olarak geçmek mümkün olmuyor. Toplumun tamamının yararlanması gereken bu gibi yerlerde bireysel çıkarları için kural tanımayanlar görmezlikten gelinmemeli artık. Seyyar satıcıdan, kaldırım işgalinden bir sokaktan geçmeyen bir kadın ya da erkek orada alışverişte yapmaz. Bu konuda belediye yönetiminin yanındayız.
Genel konu da “Cumhurbaşkanlığı Seçimi-Cumhurbaşkanının Yetki ve Sorumlulukları” konuşuldu:
Doğan Kaya (Ti-Der): Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi doğru bir karar. Ancak adaylık için 20 milletvekilin önereceği bir isim olması şartı yanlış. Herkes aday olabilmeli. Türkiye’de Cumhurbaşkanının yetkilerinin çok fazla, ülkenin başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine doğru götürülmek istendiği kanaatindeyim. 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana 10 farklı Türk vatandaşını cumhurbaşkanlığı makamına getiren 18 cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü dört defa, Celâl Bayar üç defa, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül bir defa cumhurbaşkanlığına seçildiler. Kenan Evren ise seçilmeden cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanları 2007'de anayasada yapılan değişikliğe kadar meclis tarafından bir defa yedi yıllığına seçilmekteydi, bundan sonra halk tarafından en fazla iki defa beş yıllığına (5+5) seçilecek.
Orhan Ackan (İlim Yayma Cemiyeti): 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu için oy kullanacağız. Bu tur cumhurbaşkanını belirlemekten çok adayları ile yarışa katılan dört partinin seçmen kitlesi üstündeki etkisini ve gücünü ortaya koyacak bir terazi işlevi görecek. Üstelik yerel seçimlerdeki oy dağılımı seçmen tercihlerini sağlıklı olarak yansıtmadı, yerel tercihler, belediye başkan adayının kişiliği de etkili oldu. Büyük şehirlerde il genel meclisi için oy verilemezken, büyükşehir olmayan illerde verildiği için sağlıklı istatik verilerin elde edilemedi; doğru ve derinlikli analizler yapılamadı. Buna karşılık 10 Ağustos’ta doğrudan üyesi olunan ya da yakın bulunan, programı iyi kötü benimsenen partilere oy verilecek. Dört siyasal parti de 10 Ağustos’ta o gün için kendi seçmen desteğini büyük ölçüde sağlam verilerle görebilecek. Sanırım 10 Ağustos’ta herkes benim gibi yakın olduğu partinin adayı için oy kullanacak. Ancak 10 Ağustos, cumhurbaşkanı seçiminde “son söz”ün söyleneceği gün değil. 10 Ağustos’ta adaylardan biri yüzde 51’lik bir seçmen desteği alamazsa 24 Ağustos’ta yeniden sandık başına gideceğiz ve en çok oy alan iki adaydan biri için oy kullanacağız. 10 Ağustos’ta hiçbir adayın yüzde 51’lik bir seçmen desteği elde edemeyeceğini tahmin ediyor; edememesini umuyor ve edememesi için çaba göstermek gerektiğini düşünüyorum.
Mahir Alkan (Türk-İş): En Başta Nasıl bir cumhurbaşkanı? Sorusuna cevap önemlidir aslında. Biz Kurulu düzenden yana olacaksa, sömürgeci ekonomiden yana duracaksa, beylerden, küresel baronlardan yana olacaksa, AB'nin ABD'nin talimatına pür dikkat kesilip, milletin feryadını duymazdan gelecekse, adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş ne fark eder. Biz adamın kaşına gözüne değil, hak ve batım mücadelesindeki duruşuna bakarız. Basiret, feraset ve dirayet sahibi olacak. Olayların gelişimini önceden görecek. Gücün değil Hakkın ve Haklının yanında yer alacak. Beytülmale sahip çıkacak. Fakir fukaranın, garip gurabanın hakkını koruyacak. Kendi ikbalini değil, Memleketin istikbalini düşünecek. İnançlı olacak. Başka düşünce ve inançlara da saygılı olacak. Şeffaf ve güvenilir, şaibesiz ve dürüst olacak. Nizamulmülk o meşhur Siyasetname'sinde der ki; devlet yöneticisinin kapısı mazlumlar için hep açık olmalı. Allah bu rütbeyi bize, zalimlerin elini mazlumlardan çekelim diye vermiştir. Bu yüzden bizim seçeceğimiz cumhurbaşkanı zalimle işbirliği yapmayacak, şartlar ne olursa olsun mazlumun yanında yer alacak. Bizim seçeceğimiz cumhurbaşkanı her şeyden önce adil olacak, bütün icraatlarında adaleti gözetecek. Unutulmamalı adalet mülkün temelidir. Merhametli olacak. Bir insanın ayağına diken batsa onu yüreğinde hissedecek. Kenar-ı Dicle'de bir kurt kapsa koyunu, Adli İlahi gelir de Ömer'den sorar onu' şuurunda olacak.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Sivil toplum örgütü temsilcileriyle telefonla ve ziyaret edilerek irtibata geçildi. Salonda bir önce ki toplantının haberlerinin yer aldığı gazeteler katılımcılara dağıtıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Katılım sağlanmadı.
MEDYA İLE
İldeki ulusal ve yerel medyaya haber verildi. Tümü foruma katılmasa da Toplantı haberi hepsinde yer aldı.
KATILIMCILARLA
Her zaman olduğu gibi destekçilerle birlikte yerel konuyu belirliyoruz.
SONUÇLAR
Iğdır kMM’de problem yok, devam…
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Murat Akkuş
TkMM Iğdır İl Girişimcisi