YER: Diyarbakır Barosu Toplantı Salonu
TARİH: 03.05.2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/Mehmet Şerif Öter: Kızıltepe STK Platformu
2/Hasan Esen:78’liler derneği
3/Muhittin Batmanlı: Dicle Fırat Diyaloğu
4/Ercan Akto:Engelliler Meclisi
5/İsmail Özşanlı:MÜSİAD
6/Hakan Akdal: GÜNGİAD
7/Fatma Altunç:Kibele kadın kooperatifleri
8/Şaban Dalgın: Hür-Der
MESLEK ODALARI
1/Mustafa Akkul:Kuyumcular Odası
SENDİKALAR
1/İbrahim Gökdemir:Bem-Bir sen
2/ Kasım Akgönül:Eğitim Bir sen
3/Zübeyid Beştaş: KESK(Tarım Orman sen)
KANAAT ÖNDERİ VE AKADAMİSYANLAR
1/Hasan Yosunkaya:Eğitim yöneticisi
2/Mahmut Şimşek:Kanaat önderi
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
YOK
BELEDİYE BAŞKANLARI
YOK
MESAJ YOLLAYANLAR
Diyarbakır Vekilleri: Cuma İçten, Mine Lök Beyaz
GÖZLEMCİLER
1-Şükrü Aksoy:Hüda-Par
İZLEYİCİLER
1/Cebrail Bülbül:Kızıltepe STK
2/Menduh Kavar:Kızıltepe STK
3/Mehmet Veysi Güç Kızltepe Kuy.Od.
4/İlyas Piçikçi; Kamu çalışanı
5/Serhat Tarancı: Kameraman
6/Ramazan Derinel.Kameraman
7/Birdem Kaya: Peyzaj Mimarı
MEDYA
Nur Radyo Tv.:Rıfat Toprak
İlke Haber Ajansı: iki kişi
MODERATÖR
Prf.Dr. Muhammed Çelik
KONULAR
GENEL KONU: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yetki ve sorululuğu
YEREL KONU: Yok
KONUŞULANLAR
Kasım Akgönül: Devlet yönetimi vahiy ile şekillendirilmiş. Allah’a ve Resulune ve halktan olan ulülemre itaat prensibi vardır. Cumhur başkanları genelde halkın adamları değillerdi. Şu anda Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini önemsiyoruz. Eskiden cumhurbaşkanı hile hurda ile seçiliyordu. Eski cumhurbaşkanları idarelerini kullanamıyorlardı. Birilerinden gelen bir işaret ya da konjüktürel olarak hareket ediyorlardı. Umarım halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı halkı önemser.
Muhittin Batmanlı:Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi müspet bir gelişmedir. Ama bir kimsenin aday olabilmesi için 20 vekil tarafından aday gösterilmesi lazımdır.Örneğin bu engel olmasaydı belki ben de aday olacaktım sembolikte olsa.Gelişmeler oluyor ama Kürtler için kayda değer bir gelişme yok, ben Kürtler için fedaratif bir yapı beklentisi içindeyim.
İbrahim Gökdemir: Suç işleyenin durumuna bakarak kendisine imtiyaz verilmemelidir. Çocukların dağa çıkması bir tehlikedir. Biz askeri yönetimi olanca gücümüzle tepki gösteriyoruz ama bu çocukları dağa çıkaranları yargılayan sorgulayan yok. Bu çifte standarttır
Hasan Yosunkaya:Anlaşılan o ki yönetim tarzımız Başkanlık yarı başkanlık sistemine doğru gitmektedir. Allah’a ve Resulun’e ve sizden olan ululemre itaat edin ilahi fermanı çok önemlidir. Keşke 20 vekilin adayı teklif etme şartı da olmasaydı o zaman adaylık şartlarını taşıyan herkes aday olabilseydi. Umarım vekil seçimi de daha demokratik bir düzeye ulaşır.Dar gölge sistemi buna elverişliydi ama olmadı, fakat bu işin peşini bırakmamamız lazım. Umarım en azında Ekonomik düzeyimiz gibi insan niteliği bakımından da daha iyi bir düzeye çıkar bu ülkenin insanları.
Ercan Akto: Eskiden asker kökenli cumhurbaşkanı seçilirdi şimdi ise sivil olacak ama zihniyet değişmedikçe bir anlam ifade etmez. Türkiye ideolojik mücadele oldukça sağduyulu sağlıklı bir seçin yapılmaz. İster istemez AK Parti tabanı kendisine oy verecek.
Ayrıca SSP’den dolayı bu sene dört genç kaybettik. Ama bir ceylan Önkol ve Berkin ölümünü bir tutmak vicdani değildir.
Şaban Dalgın: Gündemle ilgili konuşmadan önce PKK’nin Cenevre sözleşmesine uyup çocukları savaşçı yapmaktan vazgeçmelidir.
Cumhurbaşkanı şimdiye kadar genelde hile hurda ile seçilmiştir. Birilerinin istediği aday seçilsin diye meclis dahi tehdit edilmiştir.Yani cumhurbaşkanı seçimleri genelde şaibeli olmuştur. Şimdi yine tantana başladı orada burada birileri bir araya gelip bir şeyler tasarlıyor. Cumhurbaşkanının halk seçince acaba eskisi gibi mi olacak veya arttık yarı başkanlık gibi bir yönetimle mi karşı karşıya mı geleceğiz. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilse de sınırsız yetkiye sahip olması insanı ürkütüyor.
Zübeyir Beştaş: Genelde Cumhurbaşkanılığı makamının diktatörlüğünden endişe duyuluyor. Cumhurbaşkanı bütün yetkilerini kullanacaksa buna bir denge unsuru lazım ve buna bir sorumluluk getirmek lazım. DkMM’de AK Parti yakınları çoğunlukta ne yazık ki Yerel yönetim tarafı yok CHP, MHP ve BDP’nin de burada olması lazım.
Ahmet Ay: Keşke Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yetki ve sorumluluğuna endeksli konuşsaydık. Fakat konuşan katılımcılar genelde mevzu dışı konuşuyorlar. Malum söylediklerimiz meclise yansıyor dolayısıyla bu toplantının Cumhurbaşkanlığıyla ilgili bir beyin fırtınası şeklinde olması gerekirdi. Biz vatandaş olarak hak ihlalleri yapıyoruz devletimiz de hak ihlalleri yapıyor. Bir toplum nasılsa öyle yönetilir ifadesi yerini buluyor maalesef. Şimdi bir konuşmacı toplantını gündemiyle ilgili bir kilo gündem dışı bir ton konuşuyorsa halimiz de böyle olacak.
Fatma Altunç: Keşke bu toplunda kadın örgütlerimiz de bulunsaydı biz psikolojik sosyolojik sıkıntılar yaşıyoruz. Bu yeni eğitim sistemi şöyle bir sıkıntı oluşturdu, çocuklarımız okula gönderilmiyor küçük yaşta evlilikler oluyor bu yasal boşluğu da doldurmak lazım diye düşünmüyorum. Cumhurbaşkanının herkesi kucaklayacak bir niteliğe sahip çıkmasını bekliyorum.
Hasan Esen: Atatürk’ten günümüze kadar iyi bir anayasa yapılmamıştır.Anayasa değişmedikçe kimin cumhurbaşkanı olacağı pek önemli değil. Bu iktidarın yönetiminde çocuklarımıza engellilerimize gaz bombaları atılıyor.Gazetecilerimiz ceza evinde iseler, STÖ temsilcileri, siyasiler cezaevinde iseler burada bir yanlışlık yok mu? Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini önemsiyoruz fakat Başbakanın Cumhurbaşkanı olması bir kraliyettir. Bize tarafsız bir Cumhurbaşkanı lazımdır diye düşünüyorum.Tabi halkın teveccühüne de saygı duyuyoruz.
Mahmut Şimşek: İnsanlar genellikle konunun adıyla başlıyor fakat bir çok şeye değiniyor. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi bizden ne götürür diye merak ediyoruz. Parlamenter bir sistemde başkanlık ya da yarı başkanlık genelde halkımıza, özelde Kürtlere yararlı olacağı kanaatindeyim. Keşke Kürt partilerin liderleri bundan yana olsalardı. Elbette ki başka başka sorunlarımız vardır ama eğer biz ele aldığımız bir meseleyi bir çözüme kavuşturursak diğer sorunlarımıza sahip çıkmamız kolaylaşır diye düşünüyorum.
Mehmet Şerif Öter; Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini önemsiyorum. Bu önemli bir aşama, fakat Cumhurbaşkanlarının yetkisinin yanı sıra sorumluluğunun da olması lazım. Aslında Yarı başkanlık yönetimimize daha uygundur. Bir de önemli olan zihniyettir. Bu gün bazı dünya ülkelerinde Krallık olmasına rağmen insanları daha saygın daha rahat yaşıyor. TRT-6 açıldı hemen küçümsediler, fakat o günden bu güne çok güzel gelişmeler oldu. STÖ’ler yeterince bağımsız değiller, bir yerlerden gelen sese göre tavır alıyorlar. STK’ların daha güçlü ve bağımsız olması lazım biz cumhurbaşkanlarının sorumluluğunun da olmasını da istiyoruz.
Fikret Özkan: eleştirilerini bütünsel olarak hükümete karşı her ne olursa olsun sadece muhalefet üzerine bina edenlerin olduğunu, bu tavrın hakkaniyet ölçüsünün dışına taştığını belirterek, kendisinin bu güne kadar Ak Parti`ye hiç bir oy vermediğini, ancak bu durumun hakkaniyet ölçüsünü aşarak adaletsiz davranmaya da kendisini itmemesi gerektiğini söyledi.
"Hakkaniyet ölçüsünü kaçırmamak lazım. Meseleleri eleştirirken biraz insaflı olmak lazım. Madem demokrasi diye bir olguyu ortaya koymuşuz ve her şeyi demokrasiye göre değerlendiriyoruz, o zaman demokrasi temel ölçümüz olsun diyoruz. Demokrasi de bunu gösteriyorsa, o zaman yüzde 55’le geldiği zaman neyi savunacağız? `Yüzde 55 ile gelse bile bunun gitmesi gerekiyor. Biz bunu istemiyoruz.` diyerek, yeniçeri mantığı ile ‘İstemezük’ mantığını hakim kılmanın da toplum içerisinde kime ne faydası olacak? Bunu irdelemek gerekir. " ifadelerini kullandı.
"Birinin Başbakan olması demek, hata yapmayacağını göstermez. Bir insanın Cumhurbaşkanı olması demek, atmış olduğu her adımın doğru olduğu anlamına gelmez. Gazeteci olmamız nedeniyle, bazı meselelere eleştirel yaklaşmamız, bu konuda bizi daha çok şeylere vakıf kılıyor. Ama meselelere eleştirel yaklaşan insanlar, sorunlar karşısında tutumunu doğrudan yana, olması gerekenden değil de, ille de sorun ve kaosun çıkmasından yana ortaya koyuyorsa, bu durumda çözümsüzlük hakim oldur. Bu durumun da kimseye bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum"
İkinci Turda: Sorunlarımızı ortak belirleyelim, Yerel yönetimi de eleştirelim, tavsiyelerde de bulunalım. Erdoğan’ı Kenan evrene benzetmek doru değil, bu iktidarın şemsiyesi altında epey gelişmeler oldu. Önemli olan zihniyettir. İlk sefer bir Başbakan Kürtlere Kürt kardeşim diyor. Dolayısıyla eleştirirken insaflı olmak lazım. Yasalar yapılıyor fakat yaşama pek yansımıyor. Örneğin Hz.Peygamber bazı sahabeleri Necaşi’ye gönderdi, çünkü adil bir hükümdardı. Cuhurbaşkanında yönetebilme vasfı aranmalıdır.
Ahmet Ay: Malum üretilmiş korkular gerçekleri örtüyor. Tayyip Erdoğan’ın ulusal başarısı ortada, Basında birçok yazar çizer Başbakana hakaret ediyor. Bir savcı fezlekesinde Başbakana dünün Başbakanı diyor. Vatana ihanet ile suçlanıyor. Ne yapmıştır barış sürecini başlamıştır. Bu barış neye mal olursa olsun devam ettireceğim diyor, bazı konuşmacılar da Başbakana diktatör diyor. Bu ne kadar hakkaniyete uygundur? Vicdanınıza havale ediyorum.
Eyüphan Kaya: Ankara semineri ve TBMM ziyareti hakkında bilgi verildi. Toplantı sona erdi.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Yaklaşık 300 STK ya da kişilere mail gönderildi. 10-15 kişi telefonla arandı
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekilleri telefonla arandı e-mail gönderildi, AK Parti ve BDP İl başkanlıkları telefonla arandı.
MEDYA İLE
50 medya kuruluşuna toplu mail atıldı, katılan medya:Nur radyo Tv.,İLKE Haber aj. katıldı
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Diyarbakır kMM Girişimcisi:Eyüphan Kaya-Ahmedi Elaltunkara