YER: Malatya Belediyesi Fırat Toplantı Salonu
TARİH: 05 Nisan 2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Sakatlar Derneği (Ali Haydar Koyun)
2 / Uluslararası Af Örgütü (Ferman Salmış
3 / Çağdaş Gazeteciler Derneği (İbrahim Göçmen)
4 / Birlik Vakfı (Selahattin Canpolat)
5 / Müsiad (Mehmet Balin)
MESLEK ODALARI
1 / Mimarlar Odası (Vefik Şahin)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Asım Demirkök
2 / Ali Tura
3 / Hamza Doğuç
4 / Mustafa Baştürk
5 / Kadir Akgüneş
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılan Olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılan olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR Yok
MEDYA
Güneş Tv, Er Tv
MODERATÖR
İhsan Koca – 23. Dönem Malatya Milletvekili
KONULAR
GENEL KONU: Seçimlerin Ardından Türkiye
KONUŞULANLAR
1 / İhsan Koca Geçtiğimiz Pazar günü Türkiye’yi her anlamda kuşatan bir seçim süreci yaşadık. Belki bu seçim bir yerel seçimdi ama genel seçim havasında geçti. Bunun çeşitli nedenleri vardı. Bir takım manipülasyonlar olduğu, yönlendirmeler olduğu ifade edilebilir. Sonuçta milletimiz iradesini sandığa yansıttı. Seçim sonrası ortamın yumuşaması beklentisi varken sayın başbakanın balkon konuşmasıyla ve diğer muhalefet liderlerinin konuşmalarıyla yumuşamadan ziyade gerilimin devam edeceği yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Elbette toplum gerilimden bir şey kazanmaz. Gerek iktidar partisi gerek muhalefet partisi bunu görecek durumdadırlar, onlar da bunun değerlendirmesini yapacaklardır. Başta sayın başbakanımız ülkenin ihtiyaçlarını, toplumun beklentilerini tamamen göz ardı edecek diye bir önyargı ile yaklaşmak doğru değil. Mutlaka bunların değerlendirmeleri kendi çerçevelerinde yapılacaktır. Fakat burada tamamen gerilim politikasının hükümete çıkarılmasının doğru olmadığı düşüncesindeyim. Başbakanın böyle bir dil kullanmasına neyin sebep olduğu irdelenmelidir.
2 / Selahattin Canpolat Ülkede 30 mart öncesi ve 30 mart sonrası tablosu var. Seçim bir referanduma döndü. Hükümetin çalışmalarına bazı gizli ellerin devreye girmesi bu ülkede birçok şeyi gerek maddi gerekse de manevi olarak geri vurdu. Sorumuz şu olacak; giden yüz yirmi, yüz otuz doların hesabı kimlerden sorulacak? Milli hasıladan, kişi başına düşen gelirden giden bu para tekrar yerine konacak mı? Yakıp yıkmayla değil de seçimle insanlar sandığa gidip oylarını verip tercihlerini yapmalılar. Seçim sandıklarının güvenliği konusunda bir sorun yaşanabileceğini zannetmiyorum. Her sandıkta seçim görevlileri ve partilerin temsilcileri olduğu ve herkes gözünü dört açıp kontrol ettiği halde nasıl böyle sonuçlar olduğunu anlayamıyorum. Başbakanın balkon konuşmasının bir gerilim yarattığını da düşünmüyorum. Orda kimseye meydan okuma değil, kaldığımız yerden devam ediyoruz niteliğinde bir konuşmaydı.
3 / Ali Tura Seçimlerde katılımın yüksek olması sevindirici bir olaydı. Ancak partilerin seçim projeleri bir güven oylamasına dönüştü hatta güven oylamasının ötesine taştı. Nasıl taşındı? Türkiye’de üç cephe oluştu. Dördüncü bir cephe de küçük bir parti bazı bölgelerde % 1,5 bazı bölgelerde % 2 oy aldı. Kürtlerin, Türklerin ve birçok kesimin bir araya geldiği bir yapılanmadan bahsediyorum. Türkiye’de birlikte yaşama adına bir şeyin çıkmadığını gördüm. Ama bu arada milliyetçi ve tarihsel süreç içinde statükocu olan yapıların güçlü bir şekilde bir araya geldiğini gördük. Bu tehlikeli bir şey midir, bence değildir. %45 güç Türkiye’de statükoyu savunan bir güç haline geldi. Akp tarihsel süreç içerisinde liberalizm ve demokrasi adına uluslar arası güç ve küresel hareketin demokratik talepleriyle yola çıkan bir yapıydı maalesef gördük ki balkon konuşmasında bu terk edildi. Diğer taraftan Bdp’nin kazandığı belediyeleri Türkiye benimseyemedi. Kürt bölgesinde de Ak partinin kazandığı yerleri Bdp’nin hazmetmediğini de gördük. Artık Türkiye’de yerel yönetimleri güçlendirme anlamında belediye meclis üyelikleri çok önemli. Artık yerel yönetimleri encümenler yönetecek. Birçok partide proje üretme anlamında güçlü encümenler göremedik. Çok zayıf bir encümen yapılanması var ve biz çok acemi yönetimlerin eline düşeceğiz. Akp’ ye tavsiyelerim ise şöyle; seçim barajının kaldırılması veya en azından % 5’e düşürülmesi konusunda çalışma içerisinde olması gerekir. Oy kullanma, tutanak vs. sandık kurullarının teknolojiyle beraber yeniden reorganize etmesi gerekir. Siyaset finasmanlarının şeffaf hale getirilmesi ve sivil toplum örgütleri tarafından denetlenebilir bir hale gelmesi gerekir. Balkon konuşmasının son bölümünde bir alevi sunni kardeş mesajını aldık. Umarım ki cem evlerinin yasal statüye kavuşması hususunda kararlı olur. Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması özerklik şartı çekincelerini kaldırma noktasında müthiş bir çaba sarf etmeli. Yerel özerklik şartının sekiz maddesine çekince konmuştu kabul edilen maddeleri bile yerine getirmedi. Emekli maaşlarının düzenlenmesi gerekir. Malatya’nın kayısıdaki dondan dolayı afet bölgesi ilan edilmesi gerekir.
4 / Mehmet Balin Niçin daha önce Türkiye’de yerel seçimler bir referandum havasında geçmedi de bu seçimde bir referandum havasına sokulmaya çalışıldı? Bunun arkasındaki sebepleri iyi irdelemek gerekiyor. Ülkelerde seçimler sadece o ülkelerdeki insanların istemesiyle bazen olmuyor. Dünyayı yöneten bazı güçler var ve bu güçlerin de onayını almanız gerekiyor. Dünyadaki o güçlerin her ülkede istihbari anlamda çok güzel çalışmaları var. İktidara gelecek, sizi yönetecek adayın önünü bazen engelliyorlar. Ben 2002 seçimlerine giderken başbakanın gidip o güçlerin olurunu aldığına inanıyorum. Artık Türkiye’de solun veya diğer tarafın Türkiye’yi yönetemediğini düşündüler, sıkıntıya girdiğini gördüler. Son dönemde islamcıların öne çıktığını görünce Tayyip beye onay verildi. Kazan-kazan yöntemini uyguladılar. Daha sonra bu ilişkiler bozulmaya başladı. Bunun ilki “one minuit” te yaşandı, İsrail başbakanına karşı,anlaşma yaptığı güçlerin dışına çıkmaya başladı. İkinci olay Mavi Marmara olayı ve son olarak Suriye’de kendisine onay veren o dünya güçlerinin aksine hareket etmeye başladı. Bunun yanında ekonomi çok büyümeye başladı, ihracatımı arttı. Kendi ülkesinde hem başarılı oldu hem de bölgesinde rol model olmaya başladı. Aynı inançları paylaşan ülkeler Türkiye’yi artık bir lider ülke olarak görmeye başladılar ve bazı medetler ummaya başladılar. Dünya güçleri bu kadarını beklemiyorlardı bu sebeple de bu hükümeti yıkmak veya değişim yapmak gerektiğini düşündüler. Onun için bu yerel seçim referandum havasına büründü. 17 Aralık operasyonu gibi projeler bu nedenle üretilmeye başlandı. Şimdi kimler para kazanmaya başladı; ticaret yapan, kendini geliştiren, reel olarak üretim yapan insanlar yurtdışına açılmaya ve ürünlerini orada pazarlamaya başladılar. Bu gerçekten Türkiye’nin büyümesine neden oldu. Ben Türkiye’nin demokrasiyi sindirdiğine inanıyorum, demokratik bir seçim oldu. Fakat son dönemlerde Ak parti kendini içten içe yemeye başladı.
5 / İbrahim Göçmen Bazı olumsuzluklar yaşansa da demokratik bir seçim olduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonraki süreçte bazı itirazlar olabilir, bu da doğal. Seçimler demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Kadın belediye başkanlarının 26 dan 31’ e çıktığı söyleniyor ama tüm Bdp’li belediyelerin eş başkanları var. Kadının temsilinin olması olumludur. Yerel yönetimlerin asıl amacı yerinden yönetimdir, o yörede yaşayan insanların hayatını kolaylaştırmak adına yapılan seçimlerdir. O anlamıyla yerel projelerle, yerel seçimlerle siyasi hareketlerle bu işin yapılması gerekiyorken ne yazık ki bizde bir tarafta Recep Tayyip Erdoğan karşısında Mhp,Chp, cemaat ve diğer partiler olan bir seçim yaşadık. 17 Aralık ve 25 Aralık taki yolsuzlukların ortaya çıkmasıyla bir kutuplaşma yaşandı ve bir referanduma dönüştü. Akp yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele ile yola çıktı. Bugün baktığımız zaman yoksulluğun hala devam ettiğini görüyoruz. Yolsuzlukların olması, ortada olmayan paraların bizden çalınan paraların hesabını kimler verecek? Yolsuzlukların üzerine ne yazık ki gidilmedi. Bu seçimde Akp çok ciddi anlamda galip olarak değil ama birinci parti olarak çıkmıştır. Yapılan yolsuzlukları komplo diye yansıttılar. Paralel devlet dedikleriyle 12 yıldır birlikte yönetiyorlardı. Siyasi partiler seçimi de eşit koşullarda yürütmediler. Hazineden yardımı üç parti alabildi. Komşularla sorun yaşayan bir ülke haline geldik. Türkiye’de Akp’ye alternatif bir partinin olmayışı 2002 den beri yapılan altı seçimde de galip gelmesine neden oldu.
6 / Hamza Doğuç Ülkemizde bir sessiz çoğunluk var. Bir tarafta Ak partiden memnun olanlar var bir tarafta da memnun olmayanlar var. Bu memnun olmayanlar önümüzdeki seçimlerde ya da yıllarda ne olacak? Memnun olmayan kesimler için ne yapmak lazım? Belediye başkanı şehri-l emindir. Yöneten kişiyi kandırmak çok kolaydır. Alt kademelerdekilerin üstün yanlışlarını söylemesi gerekir. Eğer bir insan hep ben mükkemelim derse ve aşırı güvenirse bir yerde bir hataya düşmüş olur.
7 / Asım Demirkök Seçime katılım oranı %87 civarında, bu önemli bir şey. 1964’ten 1994 e kadar Demirel seçimlerle geldi, geri götürüldü yine geldi. Dün,bugün ve yarın sistemde seçimler iktidarı değil, uygulayıcıyı değiştiriyor. Halkın belirleyici olduğu yanılsaması böyle yaratılıyor. Zannediyoruz ki her bir parti kendi tercihi sonucu iktidara geliyor. Oysa halkın bu sistemde iktidarını değiştirme yetkisi yok. Son elli yılımıza baktığımız zaman yaşamımızın büyük bir bölümüne korku yaratılarak yönetildik. Bugün ülkemizde Yök yasası, kamu yönetim yasası, yerel yönetim yasası gibi temel yasalar ve ayrıca tartışmaya açılmayan siyasi partiler yasasının değişimi gündeme gelmelidir. Ak parti üzerinden birbirimize düşmanlık yaratmamalıyız. Eğer Ak parti çözüm sürecini iyi yürütmezse bizi birbirimize düşürürler. Bir an önce anayasayı değiştirmek gerekiyor. Mutlaka devletin yeniden yapılandırılması gerekiyor.
8 / Kadir Akgüneş Bu seçimlerde üç partinin lideri gerçekten kışkırtıcı bir dil kullandılar. Kitleler böylece kemikleşti. Kimlik siyaseti yapan bir parti olduğu kanısında değilim. Tüm partilerin içinde farklı etnik kökenden insanlar var. Siyasilerin kullandığı dil batıda özellikle Hdp’ye yönelik saldırıların yaşanmasına neden oldu.
9 / Mustafa Baştürk Seçimden sonra muhalefetin kullandığı dil de önemli, seçimleri manipüle etmek istiyorlar, meşru olmadığını tartışmaya açmak istiyorlar. Seçimin galibi Ak parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dır. Muhalefetin Türkiye’de yaşayan halklar için politika üretmesi lazım. Tüm söylemlere rağmen yaptıkları halk tarafından görüldü. Siyasetin artık normalleşmesi gerekir. Ak parti iktidarında yoksullarla zenginler arasındaki makas epeyi bir daraldı. Başbakan yoksulları ve mazlumları sahiplendi.
10 / Ali Haydar Koyun Çoğu okulda engelli rampaları olmadığı için arkadaşlarımız oy kullanmak için büyük zorluklar yaşadılar. Hiçbir seçimde bu kadar gürültü kirliliği olmadı. Aday adaylığı sürecinden beri çok büyük paralar harcandı. Siyasi parti liderlerinin üslupları nedeniyle televizyonları açamaz olduk. Hem iktidar hem muhalefet liderlerinin üslup konusunda bir eğitimden geçmesi gerekir. Belediye meclislerinde her kesimin olması gerekir. Seçim sonrası engelli vatandaşlar kendilerini yönetimde göremiyorlar. Artık seçim sisteminin ve oy kullanma biçiminin değiştirilmesi gerekiyor.
11 / Ferman Salmış Seçimlerin cumhurbaşkanlığı seçimi provası olduğunu düşünüyorum. Erdoğan’a yüklenmelerinin temelinde bu var. Ak parti üzerinden değil de başbakanın adı üzerinden bir karşıtlaştırma oluşturuldu. Başbakan da bunu aldı ve bir karşı hamleyle seçimin tümünü kendi üzerinden kurdu ve buradan muhalefete ve cemaate iyi goller attı. Türkiye’de bir muhalefet krizi var. Bu kadar yıpranmasına rağmen iktidar hala birinci olarak geliyorsa o zaman şu soru sorulur; ya iddalarınızın altı boş ya da kendi projelerinizi ortaya koyamıyorsunuz. Hem Bahçeli’nin hem de Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu seçimin iki kazananı Ak parti ve Bdp’dir. Ak partinin bu kadar oy alması toplumun gündeminin yolsuzluk olmadığını gösteriyor. Yeni büyükşehir yasası bütün şehir olarak diğer illere de uygulanmalıdır. Yerel yönetimler güçlendirildiğinde Ankara bu kadar çekici olmayacaktır. Belediye iki veya üç ayda bir yaptığı harcamaları çıkıp açıklamalıdır. Hesap verebilirlik, katılımcılık ve şeffalığa ihtiyaç var. Bu ülkede anayasa ve siyasi partiler yasası bu haliyle durdukça bir samimiyetsizlik olduğunu düşünüyorum.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Email ve sms çağrı yaptık.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mail, sms davet edildiler.
MEDYA İLE
30 civarında tv, gazete ve internet sitesine çağrıda bulunduk.
KATILIMCILARLA
Email ve sms davet etti.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ Semine Dengeşik
Malatya kMM Girişimcisi