YER: Marsiad Toplantı Salonu
TARİH: 07.02.2014 saat 18:00 de
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Umut-Der ( İzzet Kazak – Üye)
2/ Türkiye Sakatlar Derneği ( Selahattin Deniz – Üye)
3/ ÇEKÜL ( Numan Gülşah – Kocaeli Temsilcisi )
4/ İnsan Hakları Savunucuları Derneği ( Behlül Metin – Başkan Yardımcısı)
5/ Yetiştirme Yurdu Derneği ( İbrahim Sarı – Başkan )
6/ Müsiad ( Fatih Atalı – Üye )
7/ Marsiad ( Ayhan Altınkaya – Üye )
8/ Magder ( Celal Kara – Üye )
MESLEK ODALARI
1 / KSMMMO ( Mehmet Toker – Meclis Başkanı)
SENDİKALAR
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Zahid Monarşah
2 / Orhangazi Ergin
3 / Ulvi Bakıcı
4/ Sinan Odabaş
GÖZLEMCİLER
1 / Saadet Partisi ( Hasan Antika )
2 / HDP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ( Prof.Dr. Nilay Etiler)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Katılım olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI Katılım olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Olmadı.
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 15 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Çağdaş Kocaeli
2 / Kocaeli Bizim Yaka Gazetesi
3 / TV41
MODERATÖR
Bahri Odabaş – KkMM Girişimcisi
KONULAR
GENEL KONU: 'Sivil Toplum Belediye Başkan Adaylarıyla Buluşuyor ’
YEREL KONU:
ANAYASA (Genel konu ile ilişkili olarak)
KONUŞULANLAR
1/ Bahri Odabaş: Herkese iyi akşamlar. Bu ayki toplantı gündemimiz hem yereli hem geneli kapsadığı için tek gündemle toplanmış bulunuyoruz. Kendilerine davet gitmediği halde duyup geldikleri için HDP Büyükşehir adayına teşekkür ediyorum. Diğer tüm partilere davet gönderdik. Programları uymadığı için katılım sağlayamayacakları bildirdiler. BBP, CHP ve MHP mart ayı toplantı tarihini not ettiklerini katılacaklarını bildirdiler. AKP dışında tüm partiler mart ayı toplantısına katılım sağlayacaklarını bildirdiler. Sizlerde not ederseniz bir daha ki ay görüşürüz inşallah. Manzara burada olduğu gibi Türkiye genelindeki toplantılarda da maalesef aynı olması sebebi ile 15 Mart 2014 de saat 15:00 de eş zamanlı olarak tüm STK lar bir araya gelerek bir basın açıklaması yapacağız ve kamuoyuna siyasilerin bu duyarsız davranışlarını bildireceğiz. Bu zemin herkesin kendisini özgürce ifade edeceği bir zemin, şiddet ve hakaret içermediği sürece herkes özgürce kentimiz ve ülkemiz ile ilgili düşüncelerini ifade edebilir. Tüm siyasi partilerin bu zemini iyi bir şekilde değerlendirmesini istiyoruz. Çünkü bu ülke hepimizin, bedelleri hep bizler ödüyoruz. Sorumluluklarımızı ve yetkilerimizi biliyor, ona göre hareket ediyoruz. Önce genel seçimlerde de eleştirildik, BDP adaylarına yer vermişiz diye, bizler herkesi davet ediyoruz. Onlar toplantılarımıza geldiler ve kendilerini anlattılar. Sizlerde gelin anlatın dedik. Bugün bakın HDP burada diğer partiler davet ettik gelmediler. Adaylara yönelteceğimiz 10 İstek önünüzde eklemek istediğiniz konula varsa ekleyebilirsiniz. Mart ayı toplantımızda son halini adaylara yöneltecek ve seçilmeleri halinde taahhüt etmelerini isteyeceğiz. Seçilmezlerse bu isteklerin takipçisi olmalarını isteyeceğiz. Adayımızla başlamak istiyorum. Projelerini yapacaklarını anlatsın. Sizlerde sorularınız öyle sorun olur mu? Buyrun 15 dk. süreniz var.
2 / Nilay Etiler: Herkese iyi akşamlar. Öncelikle kendimi tanıtmak istiyorum. Nilay Etiler, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesiyim. Bildiğiniz gibi HDP bir çatı partisi bünyesinde birçok platform, dernek vs. 40 kurum bulunmaktadır. Başkan diğer adayların katılımda bulunmadığı ile ilgili serzenişte bulundu. Bizler tam aksine toplumda yapılan bu toplantı ve diğer oluşumları çok önemsiyor ve artmasını istiyoruz. Mahalle, kadın, gençlik meclisleri gibi birçok yapının olması, sorunların belirlenmesi ve çözüm sürecine katkı sunacaktır. Yani doğrudan demokrasi odaklı, yerelde halkın yönetimde hak sahibi olduğu ve hatta beğenmediği Belediye Başkanının geri çağrılmasında halkın yetkisi vardır. 10 isteğe baktığımızda, şeffaflık ve hesapverebilirlik noktasında kaygılarınız var. Bizlerinde bu konuda kaygıları var. Biliyoruz ki, yerel yönetimlerde STK lar çok önemlidir. Yönetime doğrudan katılımları sağlanmalı, kentin ihtiyaçlarının neler olduğu daha iyi anlaşılacak ve karşılanacaktır.
Partimizde %50 kadın kotası bulunmaktadır. Aday olmamın sebeplerinden biride budur. Kadınlarımız siyasette ve diğer alanlara olmalar için yüreklendirilmelidir. Kadınların yönetime katılması daha şeffaf, daha dürüst herkesin ihtiyaçlarını karşılayacak bir yönetim anlayışı getirecektir. Birde eşbaşkanlık var. Oda bir yöneticinin karşısında mutlaka karşı cinsten bir yönetici olmasıdır. Benim için yerelde STK ların sorunları ele alış biçimleri yol gösterici olmuştur. Birazda projelerimizden bahsetmek isterim. Doğrudan demokrasiyi hayata geçirmek, kent ile ilgili en büyük sorun ise sanayileşme sebebi ile ortaya çıkan çevre kirliliğidir. Kocaeli’nde mevzuatın uygulanması neticesinde denetimlerle bunun önüne geçilebilir. Kocaeli artık sanayiye doymuştur. Ayrıca kentimiz su sorunu ile karşı karşıyadır. Yuvacık ve Sapanca gölü etrafında gerekli önlemler alınmadığı ve çevresi korunmadığı için bugün bu sorunla karşımızdadır. Posco’ya yuvacık barajından su verilmektedir, hem de bizim içme suyumuz verilmektedir. Diğer bir sorunumuz ise ulaşımdır. Hem ekonomik olması hem de çevre kirliliği yaratmaması nedeni ile hafif raylı sistemi desteklemeliyiz. Kentsel dönüşüm adı altında birçok konut yapılmıştır. Bugün 10 bin konut fazlamız vardır. Bir takım rant hesapları yüzünden bu yapılanma devam etmektedir. Kadınlara yönelik sorunlarla ilgili ve diğer sorunlarla ilgili mahalle meclisleri kuruyoruz. Engellilerle ilgili olarak kente ergonomik düzenlemeler getirilmelidir. Kocaeli bir kıyı kentidir. Müdahale edilmezse, kıyılarımız limanlarla dolacaktır. Unutmayalım ki, tarım ve ekolojik turizm kenti olan ilimizin bu özelliklerini korumaya yardımcı tüm önlemleri almalıyız. Bu yüzden STK lar yönetime daha çok katılmalıdır. Dinlediğiniz için teşekkürler.
3/ Bahri Odabaş: Açıklamalarınız için teşekkürler. Soru cevap şeklinde devam edelim. Sorusu olan varsa söz vermek istiyorum.
4/ Numan Gülşah: Hocam çok güzel konulara deyindi. Posco ile ilgili birçok eylem yaptık. Ama olmadı. Bugün millet o bölgede demir tozu soluyor. Demiryolu ile ilgili Maşukiye’de eylemler yaptık. Dubai Port’u kendi imkanlarımız ile 4,5 yıl durdurmayı başardık. Ama Danıştay’ın kararına rağmen devletin Valisine ‘ gidin orayı doldurun’ talimatı verilmiştir. Normal şartlarda bu dedikleriniz geçerlidir. Ama şuan anormal şartlardayız. Kıyılar, dağlar, sular her şey yağmalanıyor. Tabi ki birde tarih var. Size bu konudaki projelerinizi sormak istiyorum. Bu şehri yönetenlerin şehrin tarihi dokusuna ve tarihine sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Birde geçenlerde yaşadığım şu olayı sizlere aktarmak istiyorum. Dolmabahçe Sarayında, Nikomedya ile ilgili bir sergi vardı. Katılmak istedim, ama Başbakanın ofisi orada olduğu için benim GBT de Başbakan için tehlike arz ettiğim yazdığı için içeri alamayacaklarını söylediler. Neden diye sordum. 2009 seçimlerinde ‘Mimar Sinan’nın eserlerine saygı bekliyoruz. Sayın Başbakan’ diye pankart açtık, tehlikeli bireyler olarak Bahri beyle GBT mize yazılmış. Ben bu haksızlığın peşindeyim. Çünkü o olayda suç duyurusunda bulunan bizdik. Bugün bu karşımıza çıkıyor. Sonuç alamazsam HSYK’ya kadar gideceğim ve bunu kamuoyu ile paylaşacağım.
5 / Nilay Etiler: Evet tarihle ilgili eksik kalmıştı. Kocaeli hem arkeolojik olarak hem de Osmanlı tarihi açısından birçok eser barındırmaktadır. Bunların korunması gerekmektedir. Pertev Paşa Camii ile ilgili Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin ihlal ettiği köprü yıkımı meselesi vardır. Yıkım kararı uygulanmamaktadır. Kentimiz kalkınma planlarında sanayi kenti olarak görülmektedir. Bu kentte yaşayan insanların uygun mekanizmalarla yönetime katılması sağlanmalıdır. Seka Park’da ki kazılarda birçok tarihi eser bulunmuştur. Birçoğu da çöpten çıkmıştır. 49 yıllığına bir stüdyoya kiralanmıştır. Buda kabul edilemez, böyle bir yönetim anlayışını bizlerde kabul edemeyiz.
6/ İbrahim Sarı: Mahalle meclisleri ile ilgili nasıl bir yapılanmanız olacak?
7/ Nilay Etiler: Mahalle meclisleri o bölgede yaşayan herkesin katılabileceği meclisler olarak planlıyoruz. Bunun örnekleri partimiz bünyesinde Çınarlı, Topçular ve Kartepe mahallelerinde hayata geçirmiş durumdayız. Mahalle meclislerinden ilçe meclisleri oluşacak ve ilçe meclislerinden il meclisleri oluşturulacak. Aynı zamanda kadın meclisleri ve gençlik meclisleri kurulacak. Kadın kurulları ile kadın meclislerinden gelen değerlendirmelerle herkesimin yönetime katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
8/ Ulvi Bakıcı: Seka Park’da ki plato ile ilgili olarak, 49 yıllığına kiralandığı doğru değildir. İptal olmuş ve tekrar ihaleye açılmıştır.
9/ Celal Kara: Adayımıza sormak istiyorum. Genel politika ile yerel politika iç içedir. Seçim barajı hakkında düşünceleriniz nelerdir? Siyasi partiler kanunu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Mesleğiniz icabı koruyucu hekimlik ve ağız ve diş sağlığı konusunda ne gibi ihtiyaçlar vardır. Bunlarla ilgili çalışmalarınız var mıdır? Bildiğiniz gibi gelişmiş ülkelerde şebeke suyu, içme suyu olarak kullanılmaktadır. Kentimizde bulunan Yuvacık Barajı suyu iyi bir içme suyudur. Yalnız Sapanca gölünün suyu ile karışmasının etkileri nelerdir? Söylentiler damacana suların satılması için rant için midir? bilgi verir misiniz? Teşekkürler.
10/ Nilay Etiler: İsterseniz teknik olduğu için son sorunuzdan başlayalım. Sapanca suyu Yuvacık Barajına pompalanarak arıtılmakta, arıtıldıktan sonra şebeke suyuna verilmektedir. Bildiğim kadarı ile olumsuz bir şey yoktur. Şebeke suyunun içiliyor olması o kent için bir prestijdir. Londra iyi bir örnektir. Bizim içme suyumuzda bir sorun yoktur, şebekeye dağılması noktasında kimyasal ve bakteriyolojik değerleri bilmiyoruz. Bizim kentimizde İSU hem suyu dağıtmakta hem de denetlemektedir. Ayrı kurumlarda yapılması gerekmektedir. Koruyucu hekimliğe gelecek olursak, sosyo ekonomik toplumlarda ağız sağlığı ölümcül olmadığı için göz ardı edilmektedir. Çocuklarımız diş fırçasına sahip değiller, diş fırçalamayı bilmiyorlar. Koruyucu hekimlikte ilk çevre sağlığı akla gelir. Çevre kirliliği nedeni ile toplumun sağlıklı olması beklenemez. Seçim barajına gelecek olursak, Türkiye’de ki seçim barajı demokratikleşmeye bir sekte vurmaktadır. Bu baraj hiç demokratik değildir. %10 luk baraj ile birçok görüşün demokrasi dışı kalması demektir. Kişisel ve parti olarak doğru bulmuyoruz. Seçim kanunu ile ilgili olarak, eşbaşkanlık sisteminin mevzuata girmesini istiyoruz.
11/ Behlül Metin: HDP olarak yerel demokrasilerden bahsettiniz. Halkların demokrasiye katkılarından söz ettiniz. Bunun nasıl olacağını biraz açabilir misiniz? Devletin denetiminden ne derece uzak olacak, anadilde eğitimde örneğin Kocaeli’nde Lazca eğitim olması ne kadar gerçekçi, bir örnek daha vermek istiyorum. Van’da AKP oy veren bir mahallenin suları belediye tarafından 27 gün kesilmiştir. Böyle bir ortamda demokrasi nasıl işleyebilir. Sandık başında namlunun ucu gösterilen seçmenin iradesi ne olacak, demokrasi bunun neresindedir. Parti olarak düşünceleriniz nelerdir.
12/ Nilay Etiler: Öncelikle yerel demokrasiden bahsedelim. Küreselleşme ile yerelleşme paralel gibi görünsede aslında değildir. Merkezi yönetimlerden ayrı olarak yerellerin yetkileri esnekleştirilerek etkinlikleri artırılmasıdır. Pratikte Avrupa’da örnekleri var. Burada yapılacak olan STK lar güçlendirilerek, yerel yönetime aktif yönetime katılmaları sağlanmalıdır. İhtiyaç dahilinde Türkçe bilmeyen insanımıza hizmet sunulmalıdır. Herkes her dili bilecek diye bir kaide yok ama en azında bir tercüman bulundurulabilir. Buna yerel yönetimler karar vermelidir.
13/ Behlül Metin: Peki bir yerde aynı anda Kürtçe, Lazca, Ermenice gibi diller varsa bunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?
14/ Nilay Etiler: Amerika’da bir süre bulunma şansım oldu. Orada bulunduğum eyalette çok sayıda Meksikalı göçmen vardı. Ve kamu kurumlarında hem İngilizce hem de İspanyolca hizmet veriliyordu. Bunlar çok insani ihtiyaçlardır. Herkes her dili bilecek diye bir şey yok ama en azından tercümanlarla çalışılabilir.
15 / Mehmet Toker: Önce bir kadın olarak bir kentin yönetimine talip olduğunuz için sizi tebrik ederim ve başarılar dilerim. Benim kanaatim bu kentin sahipsiz olması. Kent yaşayanlar tarafından sahiplenmemiştir. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki dönemde kentin tamamını yönetecek, yerel demokrasi yerini diktatörlük alacaktır. Merkezi yönetimin müdahale şansı ortadan kalkacaktır. Sizin söylemlerinizden anladığım kadarı ile yerelde bu kenti Kocaeli haklı ile yöneteceğinizi söylediniz. Bu kentte yaşayanlar bunu nasıl anlayacaklar. Bu fırsat size verilirse, bugünden farklı neler yapacaksınız? Öngörünüz nedir? Teşekkürler.
15/ Nilay Etiler: Bu söyledikleriniz tamda seçim kampanyamızdaki sloganımıza denk düşüyor. ‘ Şehir senin, kendimizi de, kentimizi de biz yöneteceğiz’ Mesela erenler cedit mahallesinde kentsel dönüşümmü yapılacak, orada oturan halk istiyor mu? Diye sorulacak istemiyorsa yapılmayacak. Yönetime geldiğimizde kendi mahallesinde karara katılan, sözü dinlenen, fikri alınan insanlar olacaklar.
16 / Mehmet Toker: Tüm yöneticiler bu gibi söylemlerde bulunuyorlar, halkın temsilcisiyiz, biz onlar ne isterse onu yapıyoruz, diyorlar. Mesele şu siz bir mahalleye gittiğinizde halk istemiyor diye yapmayacak mısınız?
17/ Nilay Etiler: Evet yapmayacağız. Bilimsel bir gerekçe ile gitmediysek, örneğin bir deprem riski olan bir bölge gibi. Yada ambulans, itfaiye için dar olan sokaklar gibi o bölgeyi daha yaşanılabilir hale getirmek için haklımıza anlatılarak yapılabilir. Maalesef bugüne kadar yönetici profili Türkiye’de böyledir. Bu kentte yaşayan herkes bu kentte yaşamaktan mutluluk duyacak hale getirmek için çalışacağız. İnsanımızda bir aidiyet duygusu olması gereklidir.
18/ Selahattin Deniz: Bazı siyasi partiler sizinde partiniz dahil bayanlara, gençlere kota veriyorlar. Engelliler için böyle bir kota yok. Engellilerle ilgili çalışmalarınız nelerdir?
19/ Nilay Etiler: Bu konuda bizim bir kotamız yok. Engellilere listelerimizde yer veriyoruz. Hatta teşvik etmek için ücret almıyoruz. Engelliler için izole ortamlara karşıyız. Hayatın her alanında engelliler düşünülerek bir düzenleme yapılmalıdır. Araçlar, kaldırımlar, spor tesisleri vs. bir entegrasyon olmalıdır. Bildiğim kadarı ile şuan ki belediye %4 lük engelli kotasını kullanmıyor. Engelli derneklerine gittiğimizde en çok engelli oluşumunun engellenmesi için çalışmalar yapılmasını istiyorlar. Görme engelliler için bir kütüphanemiz yok.
20/ Numan Gülşah: Unutmayalım ki, tek çeşit engellimiz yok. Zihinsel engellileri var. Bunlarla ilgili çalışmalarınız var mı?
21/ Nilay Etiler: Şehrimizde zihinsel engellilerle ilgili devletin bir rehabilitasyon merkezi var. Ama yeterlimidir bilmiyorum.
22/ Fatih Atalı: Öncelikle adaylığınız hayırlı olsun. Belediyelerde partizan kadrolaşma olduğu söylendi. Sizde kazansanız, CHP de kazansa, MHP de kazansa personel değişikliği yapacaktır. Her gelen başkanın kendi ekibini, çalışma arkadaşlarını seçme hakkı var. Peki benim size oy vermem için beni nasıl ikna edeceksiniz. Sonuçta sizin partinizle ilgili bölgede belli bir görüş vimkankar. Denim engellileri konuştunuz, gazileri, şehit ailelerini nasıl kazanmayı düşünüyorsunuz? Teşekkürler.
23/ Nilay Etiler: Sorularınız için teşekkürler, partizan bir personel düşünmüyoruz. Ama pozitif ayrımcılık ilkemiz nedeni ile 1. Engelliler 2. Kadınlar ve 3. Cinsel tercihleri yada etnik kimlikleri sebebi ile ayrımcılığa uğrayanlar olacaktır. Şuan ki belediye hakkında bir bilgim yok. Bilmediğim konular hakkında konuşmak istemem. 30 yıldır devam eden bir savaş var. Ben kürt değilim hatta göçmen kökenliyim. Doğma büyüme Gölcüklüyüm. Türkiye’de insanların canlarından, yerlerinden kovulması, ailelerin perişan olması benim vicdanımı sızlatıyor. Barışla ilgili kendi adıma bir damla kattı sunabilirsem kendimi mutlu hissedeceğim. Acıları pekiştirmenin, kinimizi, nefretimizi büyütürsek geleceğimizi göremeyiz. HDP böyle bir dönemde böyle bir işlevi var. Bu nedenle HDP den aday olmayı düşündüm.
24/ Orhangazi Ergin: HDP olarak insan hakları yönünde birçok söylemlerde bulundunuz. Belediye kültürel anlamda birçok çalışma yapıyor. Ama sizler Kürt, Türk, Alevi, Sünni vs. yerel değerler, ulusal değerler ve etnik değerler anlamında ne gibi kültürel faaliyetler göstereceksiniz. Ve halk meclislerindeki faaliyetleriniz neler olacak? İşçi hakları ile ilgili pek çok haksızlık görüyoruz. Bunun çözümü sokağa dökülmeden nasıl olabilir? Kültürel ve sosyal etkinliklerle olabilir mi? Kurumsal bir eğitim mekanizması ile illegal örgütlenme ile önüne geçilebilir mi? Bunun en büyü örneği Peygamber efendimizdir. Teşekkürler.
25/ Nilay Etiler: HDP nin geniş bir spektromu var. Biz bunları zenginlik olarak görüyoruz. Ayrıştırmak yerine birleştirici olmayı, eldeki imkanları değerlendirmeyi düşünüyoruz. Gençlerle ilgili ciddi kötü alışkanlıklar var. Onları rehabilite ederek, sosyal hayata kazandırmak istiyoruz. Bu kentte soysak hayat çok kısır, insanlar tek tipleştirilmek isteniyor. Bu konulara tepkimiz olduğu için tüm kültürel etkinlikleri destekliyoruz. 1 Mayıs’tan bahsediyorsunuz sanırım. Engellemeler olursa, herkes bunu illegal bir şey gibi lanse edilir ve tahrikler olur. Avrupa’da 1 milyon insan bunu kutluyor ve hiçbir şey olmuyor. Sağduyu davranmalıyız.
26/ Orhangazi Ergin: Bizim kültürümüzde sokağa dökülmek yok. Hanımlarımız, yaşlılarımız, çocuklarımız evlerde onlara gidip kendimizi anlatsak daha iyi değil mi?
27/ Nilay Etiler: Sizin söyleminiz şunu hatırlattı ‘ herkes 1 Mayıs’ı evinde kutlasın’ diye bir karikatür vardı. 1 Mayıs’ın kültürü dışarıda hep beraber kutlamaktır.
28/ Behlül Metin: Kültürel olarak Bağçeşme’de bir anfi tiyatro var. Onu kentimize kazındırmak istediler orada oturanlar istemedi. Sizin dediğiniz bu mudur?
29/ Nilay Etiler: Arkeolojik sit alanı ise kamulaştırma yapılır. Ama Erenler Mahallesindeki gibi bir öyle bir şey yoksa halka sorulur. Şuan Büyükşehir Belediyesinin yaptığı merkezi iş alanları projesi de doğal sit alanına yapılmaktadır. Başka ne söylenebilir ki!
30/ Hasan Antika: Herkese iyi akşamlar. Celal Beyin sorularını öncelikle cevaplamak istiyorum. Türkiye’deki seçim barajı milli görüşün iktidar olmaması için konulmuştur. Parti olarak baraj olmaması ya da %1-2 gibi olması taraftarıyız. Her görüş mecliste temsil edilmelidir. Her insan demokratik haklarından yararlanmalı, görüşlerini ifade etmeli, örgütlenmeli ve yayılmalıdır. Ancak bir başkasının özgürlüğüne kısıtlama getirmemek şartı ile yapılmalıdır. Türkiye’nin yapısı düşünülerek STK ların ve halkın görüşleri alınarak, demokratikleşme paketi yapılmalıdır. Bizce Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Erbakan hocamızın dediği gibi ‘’ ‘Türküm doğruyum, çalışkanım. Dersen biride çıkar, Kürdüm, doğruyum, daha çalışkanım.’ Der. İçinden çıkılmaz bir hal alır.’’ Demiştir. Türkiye bir bütündür. Hepimiz din unsurunda birleşmeliyiz. Partilerin amacı sen bunu yaptın, ben bunu yaptım değil daha iyisini yapmayı amaçlamak gerekir. Bizler Konya Belediyesinde kendimizi kanıtladık. Ve Dünya 1.si olduk. İnsanımızın belediyelerden beklediği insana değer verilmesi, sağlık, barınma ve iş konusunda insanlara cevap verebilmektir.
Bizler ancak mevzuat çerçevesinde işsizlere yardımcı olabiliriz. Sağlıkla ilgili birçok şey yapıldı. Ama yeterli değildir. Bugün aldığımız çoğu ilacın parasını kendimiz ödüyoruz. Trafik konusu Kocaeli’nde tam bir keşmekeştir. Kentsel dönüşümle ilgili adayımıza katılıyorum. Örneğin; Tavşantepe mahallesinde bir düzenleme ile yenilenebilir. Yerel yönetimlerin yönelmesi gereken birde gençlerimiz uyuşturucu batağındadır. Türkiye’nin kanayan bir yarasıdır. Gençler rehabilite edilmeli, topluma kazandırılmalıdır. Müslüman bir ülke olarak aile yapımızı bozmaya çalışıyorlar. Yerel yönetimlerin bu konulara eğilmesi gereklidir. Engellilerle ilgili tüzüğü olan tek partiyiz. Yaptıklarımız bize oy vermeniz için referansdır. Bugün halkın gönlünü kazanan, hizmet eden kazanacaktır. Adayların belirlenmesi ile ilgili genel merkezden gelen tamimleri ilçeler ve illere gönderdik. Tüm teşkilatlar toplanıp teyamül yoklaması yapılıyor. Adaylarımız belli oluyor. Ve genel merkeze gönderilir. Ama parti yetkilileri seçimi gene size bırakmalıdır. Oda suistimal olabilir. Bu şekilde adaylar belirleniyor.
31/ Nilay Etiler: Adayların belirlenmesinde seçim olmadı. Her il kendi adayını belirledi. Pozitif ayrımcılıktan dolayı tek kadın aday ben olduğum içim aday gösterildim.
32/ Bahri Odabaş: Bende izin verirseniz soru hakkımı kullanmak istiyorum. Tüm siyasi partiler STK lara değer verdiklerini fikir ve projelerinden faydalanacaklarını söylerler. Seçildikten sonra ses çıkarmayan onlarla uyum içinde çalışan STK ları tercih ederler. Somut projeleri olanlardan icraat yapanlardan uzak dururlar. Hele bir de onları eleştirdiyseniz, yok edilmesi gereken bir unsur olarak görülürsünüz. İşsizlik ile ilgili söylediklerinize katılıyorum. Sonuçta yerel yönetimlerin istihdam kapasitesi bellidir. Ama işadamlarımızın önünü açarlarsa, işsizlere iş imkanı sunmuş olacaklar. Marsiad olarak 2-3 projemizi paylaştık. Bunlardan biri 10 yıl önce dile getirdiğimiz, yerleşim yerleri ile sanayinin ayrı ayrı yerlerde olması gerektiğidir. Kandıra bölgesinde sanayicilerimizin de kabul ettiği, tarıma elverişsiz, kıraç bir alanda bu projeyi yapmayı teklif ettik. Biz özgür davranan bir STK olarak yanlış yaptıklarında eleştirdik ve uyardık. Bu yüzden üzerimiz çizildi. Tarımla ilgili bir projemizde köyden kente göçü engelleyerek organik ve doğal tarım yapmayı hedefledik, ama orda da önümüze taş kondu. Belki bizlerde eleştirimizin dozunu ayarlayamamış olabiliriz. Tartışmalar ayrışmayı getirmemelidir. Bizler hep ortayı bulmaya çalıştık. Sizin STK ların projeleri ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
33/ Nilay Etiler: STK lar konusunda fikrimiz net STK ların fikirlerinin alınması demokratik katılımı yaşatmaktadır. Kandıra gibi bir yere sanayici gitmeyi kabul etti ise çevre içinde uygunsa, belediye gerekli hazırlıkları yapmalı uygulamalıdır.
34/ Hasan Antika: İşsizlikle ilgili demin bahsetmiştik. Belediyeler işverenin altyapısını hazırlamalıdır. Elektrik, su, doğalgaz vs. bu şekilde yardımcı olmalıdır. Türkiye’de Dünya’da kullanılan 184 ülkede kullanılan 170 çeşit madenin 63 çıkarken işsizlikten bahsediyor olmamızı anlamıyorum. Sırf boryum ve toryum rezervlerinin 3/2 si ülkemizdedir. Bu yeterlidir. 250 kilo boryumla Kocaeli’nin 1 yıllık enerji ihtiyacı karşılanabiliyor. Bizler varlık içinde yokluk çeken bir ülkeyiz.
35/ Fatih Atalı: Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bugün itibari ile 2013 de 5.500.000 bin borcu var. Kazanacak adayda bu borcu üstlenecek, her yıl iki İzaydaş daha kazandırması gerekecek. Bu borçla ilgili çalışmalarınız var mı?
33/ Nilay Etiler: İzaydaş 35 bin ton kapasitesine az kalmıştır, 2013’te 33 bin ton kapasite çalışmıştır. Türkiye’nin her yerinden gelen ve hatta yurt dışından gelen atıklarla doldurulmuştur. Kocaeli’nin atıklarını bertaraf etmelidir. Her ne kadar önemler alınsa da bu maddeler doğada çözünmemektedir. Bu zehride Kocaeli halkı solumaktadır. Sorduğunuz soruya gelince evet planlarımız var. Ama Sarıgül, gibi bizde fikirlerimizi çaldırmak istemiyoruz. Ama halktan toplamayacağız kesindir.
34/ Numan Gülşah: Bu şehirde en büyük problem trafik, çevre ve kültür problemidir. İlimizde Süleyman Demirel Kültür merkezi dışında bir tesis yoktur. Sergi salonu, spor tesisi vs. Seceşvar gibi 200 bin nüfusa sahip bir kentte 28 tiyatro salonu, 1 opera salonu, 1konser salonu vardır. Diğer tesisleri saymıyorum bile, böyle bakarsak kentimiz büyük bir köydür. Kültür değerlerimiz için trafik ve çevre için neler yapacaksınız. Düşünün İzaydaş’tan çıkan dumanlar rüzgarlarla Yuvacık Barajına ve orada bulunan ormanlara doğru gitmekte, araçlardan çıkan dünyanın kurşunu ile göle gitmektedir. Bunları dile getirdiğimizde önlemleri aldık diyorlar. Ama değerleri söylemiyorlar. İnsan yaşadığı şehirde mutlu olmak istiyor. Ben mutlu değilim, tarihin hoyratça kullanıldığı, çevrenin katledildiği bir ortamda mutlu olmak mümkün mü? Sizler ne düşünüyorsunuz. Bence ÇED raporları uygulansa yeter.
35/ Hasan Antika: Seçimleri kazandığımız gün duruma bakacağız. O kadar çok problemler var ki, hangi birini sayalım. Önce kültür merkezi yapacak yerimiz var mı? Her şey gözden geçirilmeli, halkın fikirleri alınmalı. Veriler ortaya konmalı, uzman raporları askıda kalmamalı, uygulanmalıdır. Kocaeli’de çarpık bir durum var. Bir kıyı kenti olarak limanlaşma ne kadar doğrudur.
36/ Sinan Odabaş: Hasan bey çok önemli bir geleneksiniz, itiraz edenlerin siyaset dışı bırakıldığı bir hegomonya ile karşı karşıyasınız. Şuan sizin içinizden çıkan bir iktidar var. Ama halen baraj duruyor. İnanç özgürlüğü bütünü ile korunmalıdır. Dünya’nın hiçbir yerinde devlet eli ile inanç özgürlüğü oluşturulmamaktadır. Bu sisteme bakışınız nasıl? Türkiye’de ne yazık ki, halen halka değil kapitalist sisteme hizmet edilmektedir. Siz devletçi misiniz? Yoksa sistemden yana mısınız? Teşekkürler.
37/ Hasan Antika: Konuşmama başlarken, merkezi yönetimlerde her düşünce yer almalı, kendini ifade edebilmeli demiştim. Bizim birleştirici unsurumuz dindir. Zaten diğer kesimlerin örgütlenme hakkı verilmesi gerektiğini söylüyorum. Dediğiniz gibi Türkiye öyle bir noktada değildir. Bizler iktidara geldiğimize 1yıl kaldık, neden nasıl gönderildiğimizi herkes biliyor, tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Düşünün Türkiye’de ilk defa bütçe denk düşmüştür. Devleti devlet eli ile soyanlar Erbakan hocanın eli sayesinde devlet soyulmaktan kurtarılmıştır. Havuz sistemini herkes biliyor.
38/ Sinan Odabaş: Sorum bu değildi. Benim camii bana verecek misin? Diyaneti kaldıracak, devlet eli ile inanç özgürlüğünü kaldıracak mısınız? Tüm Dünya’da devlet eli ile yapılması suçtur.
39/ Bahri Odabaş: Sinan sorunun cevabını ben vereyim. Önceden köylerde hoca nöbeti vardı. Hocayı köylü tutar, parada olmaz yerine ekin verirdi. Yemekler hazırlanır, hocaya da yoldan geçen misafirlere de yemek verilirdi. Ve insanlarda birbiri ile kaynaşırdı. Keşke dediğiniz olsa da herkes kendi imamını tutabilse. Herkese geldiği için teşekkür ediyorum.
ÖNERİLER
1 /
ORTAK SONUÇ
1 /
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine telefon ve e-mail yolu ile davetler yapıldı.
MEDYA İLE
12 basın yayın kuruluşuna e-mail yolu ile toplantı bildirildi. Basın mensubu katılımı 3 oldu.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Bahri Odabaş – KkMM Girişimcisi