YER: Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarihi Bina Meclis Salonu
TARİH: 06.12.2013
SAAT: 19:00
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Afyonlular Derneği Bşk. – Recep Yıldırım
2/ Yeni Asya Derneği Yön. Kur. Üyesi – Mustafa Hızlı
3/ Kamu Hizmet Der. Bşk. – Ömer Küçükkaya
4/ Doğu Batı Kardeşlik Platformu Sözcüsü – Hasan Ünal
5/ Bursa İrfan Eğitimciler Derneği Yön. Kur. Üyesi – Süleyman İşçi
6/ Batı Trakya Türkleri Derneği Yön. Kur. Üyesi – Yaşar Kuru
SENDİKALAR
1/ Memur-sen – Numan Şeker
GOZLEMCİLER
1/ YSGP İl YK Üyesi – Serdar Esen
2/ Saadet Partisi Osmangazi B. M. Adayı – Cemalettin Ceylan
DİĞER KATILIMCILAR Halktan 1 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA Cihan Haber Ajansı
MODERATÖR Şehmus Seviş – Diyarbakırlılar Derneği Başkanı
ÖZEL KONUK Prof. Dr. Şermin Külahoğlu
KONULAR
GENEL KONU: Eğitim Sistemimiz ve Dershaneler
KONUŞULANLAR
1 / Numan Şeker: Dershaneler konuşulurken verilen rakamlar birbirini tutmuyor. Ama görülen o ki dershane sayılarında bir düşüş var zaten. Bu konuda Memur – sen olarak rapor hazırladık. Yakında basına duyurulacak. Özetle diyoruz ki dershaneler kapatılmamalı; dershaneler kapanmalıdır. İnsanların bir kısmı sırf komşu çocuğu gidiyor bizimkisi gitmezse olmaz diyerek çocuğunu dershaneye gönderiyor. Sistemimiz sınav odaklı olmaktan çıkarılıp kabiliyet odaklı bir sistem oluşturulmalı. Avrupa’da çocuklar hakkında ilkokuldan itibaren velisi, öğretmenleri, arkadaşları, psikolog kim varsa hakkındaki düşündükleri, tüm zekâ ve kabiliyet testleri dosyasında bulunuyor ve gittiği okula gidiyor bu dosya. Ülkemizde ise çocuklara çok fazla yükleme yapılıyor, kabiliyete göre bir yönlendirme yapılmıyor, aynı zamanda da çok yükleme yapıp aynı şeyleri ilkokulda da lisede de öğretiyoruz. Dershaneleri meydana getiren eğitim sistemimizdeki yanlışlıklar ortadan kaldırılırsa zaten dershaneler kendiliğinden kapanacaktır. Avrupa’daki dershanelerle bizdeki dershanelerin işlevi çok farklı.
Bunun siyasi bir tartışma oluğunu düşünüyoruz. Bu tartışma ile oluşan bir şey de dershanelerin % 20 sini elinde bulunduran cemaatin sesi herkesten çok çıkıyor. Bir de bakanlar zaten aşağılanıyordu bu süreçte sosyal medya üzerinden ülkemizdeki 810 bin öğretmenimiz aşağılanıyor, hor görülüyor. Sanki sadece cemaat kurumlarındaki 10 bin öğretmen iyiymiş gibi bir hava oluşturulmaya çalışılıyor.
2 / Recep Yıldırım: Eğitim sistemimizin test üzerine olması bizi de test çözme tekniklerine yönlendiriyor. Bunun müsebbibi bizler değiliz. Özel ders ve özel okulların fiyatları dershaneye göre çok daha pahalı. Dershaneler fırsat eşitliğini sağlamaya çalışıyor aslında. Dershaneler konusundaki yanlış algılar sistemin sonucudur. Birçok ülkede öğrenciler dershanelere gidiyor. Bende Memur sen’in dediği “dershaneler kapatılmamalı; dershaneler kapanmalıdır”a katılıyorum. Aileler büyük fedakârlıklarla çocuklarını dershanelere gönderiyorlar. Bursa’da Özde-Bir üyesi dershaneleri olarak şehit ailelerindeki öğrencileri ücretsiz okutuyoruz. Dershaneler alelacele kapatılırsa bir sürü sorun çıkacaktır. Dershanelerin kira sözleşmeleri, 50 bini öğretmen 70 bin çalışanın durumu ancak zamana yayılmış bir çalışma ile aşılabilir.
3 / Mustafa Hızlı: 26 yıl öğretmenlik yapmış biri olarak hep ilkleri yaşadım. Eğitim sistemimizdeki kokuşmuşluk felaket. Öğretmenler çok düşük maaşla çalışan insanlar. Bir eğitimci olarak Almanya’nın eğitim sistemini inceledim. Orada öğretmenin de hademenin de her türlü kararını okul müdürü veriyor. 2500 Euro’dan 8000 Euro’ya kadar maaş alan öğretmenler var. Bunu bu ülkede uygulamakta adil olma noktasında sıkıntı olacağını düşünüyorum. Bizdeki sistemle devlet okulundan bir şey beklememek gerekiyor. Sistem dershaneleri oluşturmuştur. Bazı öğretmenler özel ders için öğrenciyi bırakıyor. Ancak bu gün ki konu siyasidir. Bu tartışma ile yeni anayasa konusu rafa kalktı ve kimse bu anayasayı değiştirmez. Medyada iki farklı akım var biri saatlerce dershaneleri karalarken bir diğeri saatlerce öğrencilerin düştüğü durumu vererek biz olmazsak herkes böyle olur demek istiyor.
4 / Ömer Küçükkaya: Bu konuyu dershanelere giden öğrenciler tartışmıyor onlar gelecek kaygısı ile yaşıyorlar. Bu konunun üçayağı var: Kamu, ekonomi ve yasa. Kamudaki en bariz sorun emekli öğretmen geçinemiyor. Ben okulda kurslara gittim hep ve okuldaki kursları müdürler, öğretmenler açmışlardı. Bunun sorumlusu bunu değiştiremeyenlerdir. Bursa’daki ilk dershanede nerdeyse her okuldan emekli öğretmen vardı. Kurslarda da öğretmenler ek ücret için ders veriyordu. Demek ki öğretmene maaşı, öğrenciye okul derslerinde verilen bilgi yetmiyordu ve sistem yoktu. Bir sürü bakan değişti ama bürokratlar yerinde. Yasa konusu ise artık kafalar değişmeli. Hak aranamayan bir sistem var. Şahıslara değil projelere önem verilmeli. Dershanelerin özel okula dönüşümüne ise kentsel dönüşüm yasası imkân vermiyor.
5 / Hasan Ünal: Çocuğumu dershaneye götürdüm. Dershanede verilen ilk bilgilendirmede denen tek şey vardı; test çözün. Bana dershaneden çalışma teklifi geldiğinde reddetmemin ilk nedeni, benim çocuklara sorgulamayı öğretecek bir eğitim sistematiğinin dershanede mümkün olmamasıdır. Ve bu hiç değişmedi. Bir de artık okuldaki öğretmenler, öğrencilerin dershanede öğrenirim tepkilerinden dolayı okulda ders veremez hale geldiler. Ancak test çözerek öğreniyorlar mı gerçekten tartışılır. Sınav sistemi test olunca ağırlık dershanelere veriliyor. Ama bakanlık öğretmenlere bu sistemle alakalı hiç açıklama yapmıyor, malzeme göndermiyor üstüne de okulda test sınavı yapmak yasaklanıyor. Bu da dershanelere gitmeye neden oluyor. Artık eğitim sistemi; ilköğretim, ortaöğretim, dershane öğretimi ve yüksek eğitim olarak gerçekleşir hale geldi. Üniversiteye giden öğrenciden hocalar şikâyetçi. Bir de Kpss sınavı için kursa gidiyorlar. Burada istihdam sorunu ortaya çıkıyor. Dershaneler özel işyerleridir yasa ile de kapatsanız bu suçtur. Ama bunun illa kapanmasını istiyorsan Meb’de reform yapmak zorundasın. Meb’in ıslahı ise mümkün görünmüyor mevcut engellerden dolayı. Meb ideolojik eğitim vererek devletin adeta omurgası haline gelmiştir. Anayasayı değiştiremiyoruz. Başlangıç maddelerine dokundurtmuyorlar. Hâlbuki o maddeler bu sistemin ruhudur. Yapılan tüm değişiklikler mahkemelerden dönmüştür. Hukuk sistemi eğitimi, eğitim sistemi hukuk sistemini koruyor. Artık müfredat değişmeli ve devlet ideolojisini dayatmamalıdır. Avrupa’da böyle tartışmaların olmamasının nedeni ideolojik farklılıkları içselleştirmiş olmasıdır. Devlet benden aldığı vergilerle çocuğumu benim istediğimin dışında kendi ideolojisi ile yetiştirerek beni sindiriyor, vesayet sistemi ile de halkın oyları ile iktidardaki hükümeti sindiriyor. Müfredat değişmeden çağa ayak uydurmamız mümkün değildir. Müfredatta olmayan şeylerin Öss’de sorulması da ayrı bir önemli konudur ve dershaneleri beslemiştir. Öğrencilerin hukuki hakkını araması gerekirdi.
6 / Serdar Esen: Dershaneleri eğitim sistemimizi ele alarak değerlendirmek gerekiyor. Eğitim sistemimiz ise tek kimlik, tek dil, tek inanç anlayışına dayalı oluşturulmuş, bu da baskıcı ve ezberci bir sisteme neden olmuş. Yıllarca böyle gelmiş, AKP döneminde ise yapboza döndü, değişen 5 bakan kendince değişiklikler yaptı. Dershaneler ile fırsat eşitsizliği derinleştiriliyor ve eğitimciler sömürülüyor. Öğrenciler kimsenin askeri olamadan, bilimsel ve demokrat bir sistemde yetiştirilmeli. Sistemin sınav odaklı olması büyük sorun. Test ile tost arasına sıkışan öğrenci sorgulamaktan, analitik düşünceden de yoksun. 21 seçmeli dersin alt yapısı yok. Sınav sistemi ile genel liselere gitmek isteyen öğrenci kazanamayınca mesleki liseye mecbur bırakılmakta. Müfredat ezberci ve çağın gerisinde. Meb’in bütçedeki payı arttırılmakla yetersizdir ve yatırıma ayrılan pay azaltıldı. Akp dershaneleri kapatarak öğrencileri özel eğitime yönlendirecektir. Hâlbuki eğitim ticari olmamalı. Dershaneler yarış üstüne kurulu sistemin sonucudur. Öncelikle yarışa neden olan okul türleri azaltılıp teknik eğitim güçlenmelidir.
7 / Süleyman İşçi: Dershanelerin sonuç olduğunu hepimiz kabul ettik. Onlar olmasa kurs, özel ders vb şeyler mutlaka olacaktır. Yarış varsa antrenman olmalıdır. Ve bu antrenmanlar okulda mümkün değil. Okulda verilen süre ile anlatmak istediklerimin yetişmesi çok zor. Eğitimde bazı değişikliklerin yapılası gerekiyor. Geçen günkü sınavda dershaneye gitmeyen öğrencilerimden de ful yapanlar oldu. Müfredat önüme konsa da yarış atı olmak zorundayız. Bir şeyi istemiyorsan yasaklayarak yapamazsın bunu. Eğitim özgür olmalı insanlar tercihlerini kendileri yapmalıdır. 4+4+4 sistemi doğru yapılandırılabilseydi 2. 4 yılda alanlaşma sağlanabilir sınıflardaki farklılıklar azaltılarak daha kaliteli bir eğitim sağlanabilirdi.
8 / Yaşar Kuru: Eğitim sisteminin kötü olduğu ve sınavsız olmasında mutabıkız. Bir aile için çocuğunun komşuda yemek yemesi onur kırıcıdır. Eğitim sistemimizin okulları da bu durumdadır. Sorumluluğunu yerine getiremediği için çocuklar başka kurumlara muhtaç oluyor bu onursuzluktur. Sınav öğretilenlerin öğrenilip öğrenilmediğinin kontrol aracıdır, bir başka kuruma geçiş aracı olmamalıdır. Sınav sistemi kalkarsa dershaneler kendiliğinden kapanır. Liselerde kişinin eğilimine göre tercih edeceği sistem oluşturulmalı, farklı alanlarda okullar açılmalı. Alan eğitimi lisede başlamalı ki üniversite de başarı artsın. Hem de sınav sistemi ortadan kalksın.
ORTAK SONUÇ
1/ Dershaneler sebep değil sonuçtur.
2/ Dershaneler kapatılmamalı; dershaneler kapanmalı
3/ Sistem özellikle de müfredat değişmeli.
4/ Sınavsız sistem oluşturulmalı.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Telefon, mail ve sms yolları ile yaklaşık 50 dernek ve platform davet edildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mail ve sms ile 18 milletvekili de davet edildi.
MEDYA İLE
45 basın mensubuna mail gönderildi.
SONUÇLAR
TkMM genel konuya ilişkin video gösterildi. Eğitim Sistemimiz ve Dershaneler konusu hem genel hem de yerel konu çerçevesinde tartışıldı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ Bursa kMM Hamalı İffet Karaca