Yer: Şanlıurfa Belediyesi Meclis Salonu
Tarih: 3 Nisan 2010
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1.El Birliği Derneği (Handan Karataş-Bşk.)
2.MAZLUMDER ( Meral Dervişoğlu – Şb. Bşk.)
3.Ortak Payda Derneği (C. Azat Birinci – Şb. Yön. Kur. Üye.)
4.Şanlıurfa Hukukçular Derneği (Av. Ömer Avcı- Bşk.)
5.Şanlıurfa Gazeteciler Birliği (Veysel Polat-Bşk.)
b. Meslek Odaları
1.Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (Bekir Atlas)
2.Lokantacılar ve Tatlıcılar Odası (Mehmet Kaçak-Bşk.)
3.Bakkallar ve Bayiler Odası (Mehmet Altun – Bşk.)
4.Fırıncılar Odası (M. Emin Karaatlı-Bşk.)
c. Sendikalar
1Emekli-Sen (Nejdet Şansal – Bşk.)
2.SES (M. Ali Coşkun)
3.Eğitim-Bir-Sen (Sabri Pala – Yön. Kur. Üye.)
4.Eğitim-Sen (Rıza Yasin Öztürk – Şb. Yön. Kur. Üye.)
d. Kanaat önderleri, bireyler
Yusuf Toprak (Fırıncılar Odası)
Sümeyra Güven (MAZLUMDER Şb. Yön. Kur. Üye.)
Yusuf Yeşilgül (Ortak Payda Derneği Şb. Yön. Kur. Üye.)
Erkan Çiftbudak (Ortak Payda Derneği Şb. Yön. Kur. Üye.)
Mehmet Kılıç (MAZLUMDER)
Katılan Milletvekilleri:
1. Abdulkadir Emin Önen (Ak Parti)
Belediye Başkanları:
1. Ahmet E. Fakıbaba (Şanlıurfa Belediye Başkanı)
Mesaj Yollayanlar:
BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici
Moderatör: Fikri Akyüz (Köşe Yazarı)
Gözlemciler:
Ahmet Düşünür (Ak Parti İl Başkanı)
Hatice Kablama (Ak Parti Yön. Kur. Üyesi )
Remzi Canbeyli (Ak Parti İl Başkan Yardımcısı)
Reşat Düngül (Hak-Par İl Başkanı)
İzleyiciler:
M. Emin Özçınar (Vali Danışmanı)
Medya
1.Gap Haber Gazetesi Yazarı (Av. Hikmet Delebe)
2.Gap Gündemi Gazetesi Yazarı (Misbah Hicri)
3.Edessa Tv
4.Güneydoğu Tv
5.Habertürk Tv (Mustafa Önder)
6.Urfa-Ha
7.Gap Haber (Ömer Şulul)
Konular:
Genel konu: Anayasa ve Referandum
Yerel konu: Mevsimlik İşçiler
Konuşulanlar:
1. Genel konu: Anayasa ve Referandum
Fikri Akyüz (Moderatör): Görünen o ki referanduma gidilecek, aslında görünen o ki Anayasa Mahkemesi’ne de gidecek, aslında görünen o ki anayasa mahkemesi iptal edecek, aslında görünen o ki erken seçim olacak, aslında görünen o ki erken seçimden sonra halkımız kendisine dayatılan bir takım hadiseden sonra net tavrını ortaya koymuş olacak. Bunlar görünen şeyler, görünmeyen şeyler var, bir de görünmeyen unsurlar var. Devletin içersinde ben onun adını net olarak koyayım, sızmış olan bir takım güçler, kurumsal ya da bireysel anlamda Türk halkının ya da Türkiye’de yaşayan halkların öyle diyelim kanaatlerini, görüşlerini, milli idarenin tecelli etmesini engelleme noktasında her türlü gayreti gösteriyor. Bu anayasa değişikliğinin bu anlamda radikal olması söz konusu…
Yargısal reform olmamışsa 80 milletvekili de olsa boş
Şimdi benim demokratik anlayışıma göre seçim barajı kaldırılmalıdır. Fakat ben bu anlamda BDP'nin bu önerisini anlamaya çalışıyorum. Öbür taraftan şunu düşünüyorum; ben bunu eleştiri anlamında söylemiyorum durum tespiti yapacağım. Şimdi diyelim baraj kalktı. Yüzde 1'e indi. Yüzde 1'e inse de eğer bir yargısal reform yapılmayacaksa, siz meclise istediğiniz kadar milletvekili ile gelin, bu yargı reformu gerçekleşmediği taktirde baraj inmiş, siz içeriye 70-80 kişi getirmişsiniz, onun bir manası kalmayacak. Dolayısı ile Türkiye'nin baraj sorunu bana göre çok önemli bir sorundur, pek çok sorun var tabi ki, bunların hepsi birer birer önemlidir. Fakat en büyük sorun kanaatime göre yargıdır. Ekim 2007 referandumunu hatırlayın. Yüksek Seçim Kurulu, 5 karşı, 6 oyla rakip referanduma gidilmesine onay vermişti. 5 karşı, 6 oyla yani bir kişi bu tarafa dönmüş olsaydı, Ekim 2007’de referandum olamayacaktı. Bu mudur diyorum şimdi kendi kendime. O çok önemli olan ve halk tarafından seçilen, o Cumhurbaşkanı meselesi falan gündemimizde olmayacaktı. Bununla ilgi Anayasa Mahkemesi’ne gidilecek. Elbette görünen o, ama Anayasa Mahkemesi şekli anlamda denetime tabi tutacağı için ve bunu da daha önceki kararında, net ortaya koyduğu için. Daha evvel Ekim 2007'de CHP ve İstanbul Barosu'nun itirazı ile Anayasa Mahkemesi’ne gitmişti. Anayasa Mahkemesi 'hayır, yapılmalıdır' demişti. O gün nasıl olduysa doğru bir karar vermişti. Pek çok doğru karar vermiştir de… Son yıllara baktığımızda toplumun geneline yansıyan, onların idaresini baltalayan, sabote eden, pek çok karara etki etti. Bu anlamda saygı duymadığım kararlara imza etmiş oldum. Saygı duymadığım derken, bir türban yazımın akabinde, bir yazı yazmıştım. Dedim, artık Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına saygı duymuyorum. Tak bir mektup geldi, Anayasa Mahkemesi’nin şahsını suçlama ve karalamaktan dava açıldı. Saygı duymuyorsanız duymuyorsunuzdur, şimdi burada serbest ortamda herkes kendi görüşlerini ortaya koyacaktır. Buraya kadar gelmiş olan, böylesi önemli bir mevzuda, kararlarını ortaya koyanlara da ayrıca teşekkür etmek lazım.
Erkan Çiftbudak (Ortak Payda Derneği Başkanı): Yeni cumhuriyetin adı ne olur bilemiyorum ama yasaklar cumhuriyeti vatandaşı olmak istemiyorum. Bugün konuşmalarda bakıyoruz, işte eski cumhuriyeti kuranlar ve yeni cumhuriyetçiler diye adlandırılanlar var. Cumhuriyeti kuranlar askeri olduğu için bir askeri ülke kurmuşlar. Siz ne kadar demokratik haklarınızı kullanmak isteseniz de sizin demokratik haklarınızı elinizden alabiliyorlar. Mesela siz oyunuzu bile zorla kullanıyorsunuz, mesela bazı arkadaşlar AK Parti kendi alanını genişletmek için istediğini düşünüyor. Bırakın o alan bir genişlesin o alan bir düzlüğe çıksın. AK Parti her zaman o alanda kalacak değil elbet, biz de o alana çıkacağız.
Hakan Aydın (AYPİDER Başkanı): Anayasa değişmelidir diyoruz. Hepimiz söylüyoruz şimdi sadece bunu Ak Parti istemiyor, diğer partiler de istiyor. Şimdi bir CHP’lilere bakıyorsunuz %57, MHP’ye bakıyorsunuz %53, BDP’ye %79 istiyor. Sivil toplum kuruluşlarına bakıyorsunuz istiyorlar. Sivil toplum örgütleri halk zaten, şimdi biz başörtüsü takıyoruz, yaşamak yasak bu ülkede. Neden, anayasa istemiyor. Engelli yaşıyoruz, engelleri ortadan kaldıramıyoruz. Yani engellileri seviyoruz ama engelleri kaldırmıyoruz. Bunların hepsi ki daha geniş perspektiften bakılabilinir. Vakit kısıtlı referandum şart. Neden şart, çünkü Millet Meclisi’nden bir karar çıkıyor, yargı oradan iptal ediyor. Sivil güç bir taraftan, sivil güçte bizden biri olduğuna inanmadığım kişiler, anayasa değişikliği bizden olmayanları içimizden çıkarmış olacak. Yani referandum şart.
Ahmet E. Fakıbaba (Şanlıurfa Belediye Başkanı): Şimdi referanduma gidilecek yani şimdi halkın isteği var halk demokrasi istiyor herkes demokrasi istiyor. Halkta buna hazır böyle bir fırsat oluşmuşken, neden yani partiler yasası barajı değişmesin. Halkın tümünün istediği o, istekler oluşsun değil mi? Bunu bence değerlendirmek lazım. Neticede referanduma gidilecek, hiç olmazsa kimsenin önünü kesmezsin bahanelerde kalkmış olur. Anayasa Mahkemesi de bu kadar rahat hareket edemeyecek. Çünkü halkın bir baskısı olabilecek.
Azat Birinci (Ortak Payda Derneği): Bakın ben batıda büyüyen bir insanım arkadaşlar, inancınız olsun, batıdaki insanların hiçbir şeyden haberi yok. Gidin Manisa’nın, İzmir’in köylerine gidin bir bakın. ‘Biz demokrasi yapıyoruz’ dediniz mi, diyorlar ‘devlet gidiyor’ bilmiyorlar neyin ne olduğunu.
Yerel konu: Mevsimlik İşçiler
Ahmet E. Fakıbaba (Şanlıurfa Belediye Başkanı): Biz geçen hafta sayın Valimizin başkanlığında İzmir’deydik. İş adamlarını Urfa’ya getirmek için Urfa’da ki durumu anlatmak için oradaydık. Ondan önce İstanbul’daydık daha sonra Ankara’ya gideceğiz, Bursa’ya gideceğiz. Mevsimlik işçiler ile ilgili Çalışma Bakanımız Ömer Dinçer bizi toplamıştı. Vali beyin önderliğinde çözüm toplantısı yapıldı. Mesela Urfa’dan işçi gidiyor aynı zamanda Urfa işçi kabul eden bir şehir.
Mevsimlik işçiler kaç kişi gidiyor, bunlar nerelere gidiyor, bunlar giderken belediyeye düşen görevler nelerdir, valiliğe düşen görevler nelerdir, vatandaşa düşen görevler nelerdir? Nereye gidecekse oradaki belediyenin görevlileri kimlerdir? Adamlar gidiyor kamyonla 20-30 kişi gidiyor bir kaza oluyor sorumlusu kim? Bu olayda kamyon şoförünü sorumlu tutuyorlar. Diyorlar sen izinsiz neden bunları taşıdın, ne yaptın gir içeri falan.
Şimdi bana deseler ki bu kadar mevsimlik işçi gidiyor sen bunlara 30-50 otobüs sağlayacaksın ben bunların parası ile zaten belediyeyi yönetiyorum, ben sağlarım onlara araçları tahsis ederim.
Emin Özçınar : Bir şeyler yapamayan toplumuz. Biz bedel ödememiş toplumuz. Hangimiz 28 Şubat’ta tank önüne atladık…
Bu bölgede Tarım Bakanlığı’nın yaptığı güzel işler de var hep aynı yerden vurmayalım, Türkiye’de her şey bir enteresan, sulama birliğini batı mantığı ile verdi. Sen kendi işini kendin yap arkadaş para istemiyorum. Tat salçası geldi burada fabrika kurdu dönümünü 1,5 katına alıyor adamlar, boşuna Çukurova’dan söküp getirmedi…
Sani Konukoğlu buraya yatırım yapmaya geliyor adam bin pişman oldu burada vali başka bir şey istedi ticaret odası başka bir şey istedi…
Bekir Atlas (Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası): Biz Ticaret Odası’na seçilir seçilmez Antep’e gidip bir gezelim dedik bu adamlar ne yaptılar da bu kadar gelişti. Dediler ki, sizde çok büyük araziler vardı bizimki yoktu, biz tarım ürünü üretemedik ve sanayiye girdik, siz tarım ürünü ürettiniz biz de bunu işledik olay budur…
Dünyada ihracat nasıl yapılıyor, patent işi nasıl oluyor diye dünyaca ünlü uzman geliyor vallahi 2 kişi toplantıya geliyor.
Şuan 2. Organize sanayimize de 35 tane büyük iş adamı geldi şuan biz bütün Türkiye’yi dolaşıyoruz Urfa’yı ayağa kaldırmak için uğraşıyoruz.
Önerileriler:
Öneren kişi:
Önerilen Şey:
Değerlendirme
1. İletişim
a. Sivil toplum ile
45 STK ‘ya Maille ve telefonla ulaşılmıştır.
b. Milletvekilleri ile
Vekillerin hepsine telefonla, maille ve faksla ulaşılmıştır. Bazı Milletvekilleri ile ceplerinden bizzat görüşüldü hepsine sms gönderildi.
3. Medya
Yerel ve Ulusal basına telefon ve maille ulaşılmıştır. Bu sefer yerel ve ulusal Tv’lerin ilgisi oldukça fazlaydı.
Değerlendirenler: Mustafa Arısüt;
Açık öğretim sınavı nedeniyle katılım biraz beklenenden az oldu.