YER: SAİT TANIŞ KÜLTÜR MERKEZİ
TARİH:07/10/ 2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/İHD- Neslin GÜMÜŞ- Başkan
3/Özgür Yazarlar Birliği- Beytullah Önce- Temsilci
4/Ada Fikir Kulübü- Şadi Tanış- Temsilci
5/Feta Girişimi- Menderes Daşkıran- Temsilci
6/Sakarya Dayanışma Derneği- Muharrem Demircan- Temsilci
MESLEK ODALARI Katılım Olmadı
SENDİKALAR
1/Hak- İş- Fahrettin KÜTÜKÇÜ- Başkan
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/Osman Karagüzel
2/Şaban Günel
3/Kemal Vardal
GOZLEMCİLER Katılım Olmadı
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1/Hasan Ali Çelik- Ak Parti
BELEDİYE BAŞKANLARI
MESAJ YOLLAYANLAR
1/Ali İhsan Yavuz- Ak Parti
DİĞER KATILIMCILAR Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 1 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA Katılım Olmadı
MODERATÖR Rüstem Budak- Sakarya TKMM Hamalı
KONULAR
GENEL KONU:24. Dönemde TBMM’yi Neler Bekliyor?
YEREL KONU: 3. Boğaz Köprüsü ve Sakarya’ya Etkileri
ANAYASA (Genel konu ile ilişkili olarak)
KONUŞULANLAR
1- Neslin Gümüş: Seçimler öncesi barış söylemleri savaş söylemlerine yerini bıraktı. Bir taraftan görüşmeler olurken bir taraftan gözaltılar oluyor. BDP ve diğer milletvekilleri bu sürece nasıl bir katkıda bulunabilirler. Kürt sorunu çözüldükten sonra diğer sorunlar çözülür. Bir an önce barış gelmelidir. Ne olduğu çok anlaşılır değil. Anayasa derhal ama derhal yapılmalıdır. İktidar bu çerçevede tam olarak nerede durduğu belli değil. Bazı sorunlarda devam ediyor. İşsizlik, ekonomik kriz görmezden gelinemez.
2- Fahrettin Kütükçü: İşsizliği çözmüş olduğumuz zaman sorunların çoğunun çözüleceğini bilmemiz gerekir. Başbakanın bayramdan sonra söylemi neler getirmiştir tam olarak anlayamadım. Kürt sorunu için yapılacak yeni adımların ne olduğu ortaya konmalıdır. Sorunlarımızın çoğunluğunun toplumun sivil toplum temelinde örgütlü olamayışından kaynaklanıyor. 10- 15 milyon çalışan varken bunların %7-10 sendikalı durumdadır. Stkların çoğunluğu işlevini yitirmiş durumdadır. Bizim için yeni bir toplantı oldu. Toplumun örgütlenmesinin önünü açılarak, bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Bu yapıldığında Türkiye’nin önü açılacak, herkes birbirini daha iyi anlayacaktır.
3- Osman Karagüzel: Kürt sorunu ifadesine karşıyım. Soy, sop, kavim anlamında bir tek kısım yok. Sadece bir bölümünü ele alarak ayrıştırıcı bir durum ortaya çıkacaktır. Böylesi bir ırkçılık üslub üzerinden değil temel insan hakları üzerinden dillendirerek kucaklayıcı olunmalıdır. Çok nazik dönemde geçiyoruz. Birleştirici bir yaklaşımla sorunlara yaklaşılmalıdır. Bunun meclise de yansıması gerekir. BDP’nin meclise gelmesini memnuniyetle karşıladık. Terör ile bağını kesmediğini görüyoruz. Türkiye’nin partisi konumuna gelmesini bekliyoruz. Anayasa süreci Türkiye’nin birliğini sağlayacak tek devlet, tek vatan olgusu içerisinde hak ve özgürlüklerin teminatı olacak bir şekilde tamamlanmalıdır.
4- Kemal Vardal: Yeni bir anayasa yapılması birinci gündem oldu. Bu anayasa çalışmalarına partiler, stklar ve toplumun her kesiminin katılması sağlanmalıdır. Bu anayasada kırmızıçizgileri olmayan, özgürlükçü, hiçbir şey dayatmayan anayasa olmalıdır. Yalnız bu noktada bir umutsuzluğum da var. CHP’nin bu anayasa çalışmasına çok direneceğini düşünüyorum. Çünkü başkan ayrı bir şey söylüyor, parti yönetimi başka bir şey söylüyor. En çok demokrasiden bahsedenlerin demokratik anlayıştan çok uzak olduğu görülmüştür. Eski bir kominist olarak Milliyetçi hareket partisi olmasını beklerken bu tepkiler CHPden gelmektedir. Kürt sorununu inkâr edemez. BDPnin Pkkya tavır koyması beklenemez. Tüm bu unsurlar bu bileşkenin parçasıdır. Milletvekilleri bu siyasetin dışında değildirler. Görüşülmesinde hiçbir zarar yoktur. Ölümler devam ediyorsa hangi kesimden olursa olsun bu engellenmelidir. Ekonomik meselelere Kayısız kalamayız. Çevremizdeki krizden etkileniyoruz. Etkilenmemek mümkün değildir. İşsizlik oranı giderek düşüyor ama yine de önemli bir rakam. Hükümet ev parlamentonun bu konulara ciddi bir şekilde eğilmelidirler.
5- Şaban Günel: Örgütlü Kürtler imza kampanyası düzenlediler. Bizim siyasi irademiz Abdullah Öcalan’dır diye imza topladılar ve meclise sundular. Bunların suçlu olduğunu insanları inandırmaya çalışıyoruz. Ya görmezden geliyoruz, ya da dünyada olaylar hızlı gelişiyor takip edemiyoruz. Son seçim kampanyasında Leyla Zana gerilla için oy istiyoruz dedi. Dolayısıyla bu suçüstü yapma hali sorunu çözmüyor. Bir tarafta sermaye birikimi ile iktidar kuruyorlar, bir tarafta beceri- bilgi birikimi ile iktidar kuruyorlar. Benimde bilgi birikimim var. Benim sorunum var diyenlere senin sorunum var diyenlere senin sorunun şudur diyorum. Ben sorun tayin edici olmamam lazım. İnsanlar sorunum şu dediğinde ben neden sorunun o değildir diye uğraşıyorum. İnsan için cumhuriyet de devlet de feda edilir. Devlet daha önce Kürtlere verdiği cevapları bize verdi. Hiçbir cevabı beğenmedik. Şimdi Kürtlere verdiği cevabı beğeniyoruz. Bu devlet kurulduğu günden bu yana sürek avı yapıyor. Bu devletin gücü sadece bu topraklarda yaşayanlara yetiyor. Başka kimseye gücü yetiyor. Bir dönem gayri Müslim sürek avı, bir dönem solcu, bir dönem gerici, bir dönem Kürt sürek avı yapıyor. Sadece canı yanan bu devletle kavga etsin istiyoruz. Hepimizi sırayla geziyor. Bu devletin yanında olmayı bırakın. Bu toplumun temsilcileri toplumun talep etmediklerini seslendirmeye korkuyorlar. Ben Kürtlerin kendilerine devlet kurmak hakları olduklarına inanıyorum. Eğer bundan vazgeçerlerse benim içinde makbuldür. Burada politika yapanlarda bunun bilsin.
6- Beytullah Önce: Bazı başlıklarla görüşlerimi paylaşmak istiyorum: 4 ana başlık bulunuyor. Anayasa meselesi Kürt meselesi, başörtüsü meselesi, emek meselesi. Bu meseleleri birbirinden koparamazsınız. Biri devletin toplum nezdinde ki meşruiyeti, ikincisi devlet ideolojisinin dokunulmazlığını ilgilendiriyor. Egemenlik anlayışının tartışılmasını zorunlu kılıyor. İlk üç maddesine dokunulmadığı zaman kısmi değişiklik olmakla birlikte toplumun taleplerini karşılayamaz. 80 anayasası birçok referandumla, AB süreci, dünyadaki gelişmeler gibi nedenlerle değiştirildi. Bir değişiklik yapılacaksa bir madde değişikliğinden ziyade zihniyet değişikliği olmalıdır. Zihniyet değişikliği hukuksal değil siyasal ve toplumsal tartışmadır. Anayasa meselesi kürt meselesi dışında siyasal bir zeminden yoksundur. Toplumsal çatışmayı da yansıtan bir meclis tablosu ile karşı karşıyayız. Bundan nasıl bir anayasa çıkar bilinmez ama en azından 35. madde meselesi başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması temel alınmalıdır. Başörtüsü meselesi sıcaklığını koruyor. Bir çok üniversitede hocalar bazında engellemeler devam ediyor. İlköğretim okullarında öğrenciler 28 şubatı aratmayacak görüntüler eşliğinde dışarı atılıyor, soruşmalar yapılıyor, baskı süreci devam ediyor. Örtünme iradesi gösteren öğrencilerin başörtüleri çıkarılıyor. Özgürlüklerin teminat alınacağı bir anayasa yapılmalıdır. 500e yakın öğrenci protestolara katılmaları dolayısıyla haklarında TMKdaki bazı yoruma dayalı maddelere dayanılarak takibata uğranıldıklarını biliyoruz. 12 Eylül zihniyetini çağrıştıran maddelerde değişiklik yapılmalıdır. Kamu reformu çerçevesinde neo-liberal bir dönüşüm yapılacak. Eğitimin kamu faaliyetinden ziyade özel sektör faaliyetine geçecek. Piyasa şartlarına uygun şekilde düzenlenmesi yapılıyor. Vekil andında değişiklik olmalı çünkü İslami inancım aykırılık olmakta ve de Kürt halkı gibi farklı etnik yapıları da rencide etmektedir. Seçim barajının düşürülmesi gerekmektedir. Ekonomik sektörde tartışmalar meclise yansıyacaktır. Taşeronlaşma, kıdem tazminatı kaldırılması meselesi gündeme gelecektir. Dış politikada halk ayaklanmaları gündemden düşmeyecektir. Mısır, Libya gibi ülkelerde gösterilen hassasiyetin Suudi Arabistan, Azerbaycan gibi ülkelerde ilişkilerin bozulmaması adına gösterilmemesi çelişkidir. Doğu Türkistan halkının ayaklanmalarına gereken ilgi gösterilmedi. Füze kalkanı politikası sıfır sorunu sıfırlayacak politikadır. Murpy kanunlarında söylenen her şey yolunda gittiğini düşünüyorsan senin hiçbir şeyden haberin yok demektir. Türkiye’de her şey yolunda gitmiyor. Her ne kadar kamuoyuna yansıyan gündem her şeyin yolunda gittiğini gösterse de.
7- Şadi Tanış: Parlamentonun ilk gündem maddesi anayasa görünüyor. Türkiye’de yeni anayasa yapıldığında her şey düzelecek gibi gösteriliyor. Böyle bir şey pompalanıyor. Referandumda da aynı şey yaşandı. Kabul edildiğinde her şey farklı olacaktı, kabul edilmezse karanlık dünya olacaktı. Her iki halde de düşünüldüğü gibi olmadı. Siz istediğiniz kadar yasaları değiştirin vatandaş bu özgürlükleri kullanmayı bilmiyor veya kullanmıyorsa bunlar sadece kağıt üzerinde kalıyor. Mecliste verilen özgürlükler yerel veya genel yöneticiler bunları özümsemezse bunları kullandırtmıyorlar. Elinde yetki olan bu yetkileri vermemek için direnç gösteriyor. Meclis devamlı yasa çıkartmakla meşgul. Maalesef parlamento özellikle denetim yetkisini hemen hemen kullanmıyor. Parlamento hükümeti, kamu kuruluşlarını denetleyemiyor. Parlamentonun dış politikada, ekonomide inisiyatif alması gerektiğini düşünüyorum. Ben yaptım oldu şeklinde olmamalı. El kaldır indir için gönderilmedi. Yerel konularda parlamentodan deprem, sapanca gölü havzası sorunları takip edilmelidir. İstanbul havzasında olduğu için onun hinterlandında olduğu için alınan kararlar doğrultusunda yönlendiriliyor.
8- Menderes Daşkıran: Türkiye’nin sorunları çok ev birbirine bağlı. Körlerin fili tarif etmesi gibi parçadan bütünü tarif etmek sorunlu olsa da bazı görüşler ileri sürülebilir. Ben Türkiye’nin esas meselesinin teorik olduğunu düşünüyorum. Öteki sorunların kafa karışıklığı sonucu oluşan pratik çatışmaların oluşturduğu gündemler etrafında dönüyor. Kurucu paradigma üzerinden kesinlikle netleşmesi lazım. Seçilen meclis bunun seçildi. Perşembenin gelişi çarşambadan geliyor misali daha seçim aşamasında olay bir oldubittiye getirildi. Seçimlerde halka nasıl bir anayasa sunulacağı konuşulacağı yerde liderler başka bir tartışmanın içine girdiler. Anayasanın muhteviyatı tartışılmadı. Kendisini sahip olduklarını iddia eden unsurlar değiştirtmeyiz- dokundurtmayız iddiasını sürdürüyorlar. Böyle bir hengâmedir gidiyor. Vekillerimiz- aydınlarımız ciddi anlamda güncel olandan sıyrılıp halkın ihtiyacı olan paradigma seçimini yapmalıdırlar.
9- Muharrem Demircan: Başörtüsü hem okulda hem de kamuda serbest olmalıdır. Eğer böyle olmuyorsa camileri kapatalım, imam hatipleri de kapatalım. Kürt sorunu çözmemiz gerekiyor. Öncelikle kanın durdurulması gerekir. Eğer kanı durduramıyorsak Diyarbakır’a atom bombası atalım. Atom bombamız yoksa Kürtler ve Türklerin ayrılması gerekiyor. Ayrıca Hükümetin Amerikan baharını desteklemesi gerekir. Amerika’da da ciddi hareketlenmeler var. Eylemler devam ediyor. Sayın Tayyib Erdoğan’ın hastalanarak geriye çekilmesi ve muhalefetin önünü açması gerekiyor. Karizması muhalefetin çıkışını engelliyor. Chp’ye de kapatma davası açılmalıdır. Hem muhalefet kültürünü yok ediyor, hem de direniş kültürünü yok ediyor.
10- Hasan Ali Çelik: Küçük millet meclislerinin vurguladığı sloganlar çok güzel ve anlamlı. Burada çok güzel ortam oluşmuş. Herkes özgürce düşüncelerini paylaşıyor. Gündem olarak parlamentoyu bekleyen anayasa süreci var ancak gündem her zaman böylesine belirgin yürümüyor. Bütün partiler seçimlerde yeni anayasa taleplerini paylaştılar. İlk faaliyet bu cümleden başladı. Sivil toplum örgütler, stlar, partiler kendi çalışmalarını yapmaya çalıştılar. Şu anda meclis başkanının öncülüğünde süreç başlatıldı. Ancak nereye kadar gider bilemiyorum. Meclisteki hava yapalım kararı var ancak bir noktada yapmayalım da düğümlenebiliyor. Bu yürüyüş ne getirebilir kestiremiyorum. En azından büyük bir bölümünün yeniden yazılmasını, dilinin sadeleştirilmesini bekliyorum. Şu anda yapalım- yapmayalım döngüsünde seyreden süreçte zamanla cümleler kurulmaya başlanır ve ilerleme kat edilir beklentisindeyim. Mecliste hemen her görevde yer aldım. Devamlılık olarak benim gibi devam eden 30 kişi ancak vardır. Meclis oturumlarında her an bulunmak mümkün olmuyor. Komisyon çalıştığında orada bulunmak zorundasın. Ülkedeki sosyo ekonomik gelişme her bölgede eşit bir şekilde sürdürülmektedir. Batıda olan doğuda yer alıyor. Ancak dış etkenlerin yapmak istediklerine fırsat vermemek gerekir. Bunların bazı projeleri olabilir bizlerde kitlemizi halkımızı teyakkuzda tutarak paylaşmalıyız. Kim olursa olsun kimseyi küçümsemeden herkesin hak ve özgürlüğünü korumamız gerekir. Kimsenin canının yanmaması lazım. Canı yanan bunu daha iyi anlar. Oradaki adam daha iyi anlar. bizim olayları görmemiz başka ama bir de o olayların içinde bulunup ta göç eden eden insanı anlamak lazım. O insan köyünde durabilmelidir. Fabrikayı oraya da kuralım kurdurmuyorlar. Yakıyorlar, yıkıyorlar. Ülkeye musallat olmuş bir bela çetesi ile karşı karşıyayız. Bu dostluğumuzu artırmamız gerektiğini düşünüyorum. Meclisin yapması gerekenler var milletin yapması gerekenler var. Ülkenin insanın mutlu etmek görevimiz vardır. Daha mutlu daha müreffeh bireyler olması için katkıda bulunması lazım. Bu da ekonomik süreçle bağlantılıdır. Geliri artıracak şartları ülkemize getirmemiz lazım.
ÖNERİLER
Öneri Olmadı
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
25 sivil toplum örgütüne duyuru yapıldı. E- mail, mesaj ve telefon ile ulaşıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Sakarya Milletvekilleri Hasan Ali Çelik- Ayşenur İslam- Ali İhsan Yavuz- Ayhan Sefer Üstün- Münir Kutluata- Engin Özkoç
MEDYA İLE
Sakarya ilinde faaliyet göstermekte olan ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. Gazetelerde ve internet sitelerinde haber olarak verildi. Ancak toplantıya katılım olmadı.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Genel konu, yerel konu ve genel konunun anayasa olan ilişkisi ele alındı. Milletvekili katılımı olduğu halde stk katılımı düşük oldu. O gece oynana Almanya maçının etkisi olduğu söylendi. Süre yeterli bir şekilde kullanıldı. Milletvekili toplantıyı çok olumlu karşıladı. Bazı katılımcılar milletvekili karşımda görmüşüm biraz ezeyim niyetini taşıyan üslup kullandılar. Afiş ve ortam güzeldi. Sunum videolarından TKMM ile ilgili olanında ses sorunu oldu. Görüntülere Şanar Yurdatapan beyin görüntüsü ile başlamaması nasıl olur? Sanki bu çalışma bireysel bir çalışmaya taalluk ediyor gibi geliyor. Kurumsal bir süreç ön plana çıkarılamaz mı?
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Sakarya kMM Hamalı Rüstem BUDAK
07.10.2011 Sakarya kMM Toplantı Tutanağı
previous post