Yer: Ordu Belediye Konservatuarı
Tarih: 02.09.2010
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1- Gül Sultan Kadını Geliştirme Derneği(Gülşen Gürsoy – Bşk.Yrd.)
2- ÇAĞDAŞ Gazeteciler Derneği ve Gazeteci (Hasan Özata – Ordu Temsilci)
3- ORİŞAD Derneği(Sinan Kır- Genel Sekreter)
4- Fındık Üreticileri Koruma Derneği(Eşref Bayraktar-Başkan)
5- Ordu Sosyal Gelişim Derneği(Nurettin Odabaş-Başkan)
6- Ordu Bilim Kültür ve Sanat Derneği(İrfan Pak-Başkan)
b. Meslek OdalarıKatılım olmadı
c. SendikalarKatılım olmadı
d. Kanaat önderi bireyler
Katılım olmadı
Katılan Milletvekilleri:Katılım olmadı.
Belediye Başkanları:Katılım olmadı.
Moderatör: Cengiz Keskin
Gözlemciler:
Siyasi partilerden katılım olmadı.
Medya: Yeni Boyut
Konular:
Genel konu: Kalıcı bir “İç Barış” için neler yapılmalı?
Yerel konu: Ordu da Eğitim Sorunları
Genel konu: Kalıcı bir “İç Barış” için neler yapılmalı? Üzerine Konuşulanlar:
1- Gülşen Gürsoy: Ülkemizdeki derin devlet ilişkilerini biran önce sonuçlandırıp, demokratik bir anayasanın oluşturulması, iktidar parti ile beraber ana muhalefet partisinin aldıkları ve alacakları ortak kararlarla anayasa değişikliği demokratik bir şekilde hazırlanmalıdır. Ve Sivil Toplum Örgütlerinin etkili olması sağlanmalıdır.
2- Hasan Özata: Türkiye de yaşayan bütün halkların kardeşçe ve bir arada yaşayabilmeleri için “İç Barış” sağlanmalıdır. Bunun için hoşgörü ve diyalog ile yeni bir anaya için ortak payda: Daha demokratik, daha özgürlükçü, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı evrensel değerleri de taşıyan bir anayasa ama çok kısa ve öz bir anayasa. Otuz-Kırk maddelik şekilde olmalı ve diğer teferruatlar yasalarla ve kanunlarla düzenlenmelidir.
3- Sinan Kır: Türkiye mozaiğinde var olan tüm üniter yapıların, varlığını kabul etmeli ve ortak payda etrafında istek ve şikayetler üzerine çalışılmalı. Göz ardı edilip, yok sayarak sorunlarımızı artırmak ve çözümsüzleştirmek yerine zaman kaybetmeden çözüm sunmalıyız.
4- Eşref Bayraktar: Kalıcı iç barış için mutlaka seviyeleri yükseltmek gerekli. Refah düzeyi daha yüksek düzeye ulaştığında kargaşa ortamı yaşanmaz. Bölgeler arası asgari geçimi yukarı taşımak Türkiye Cumhuriyeti’ni daha güçlü kılar.
5- Nurettin Odabaş: Yapılacak yeni anayasanın tüm kesimlerin yaşam biçimini kabul eden ve eşit davranan bir yapı oluşturması gerekir.
6- İrfan Pak: Herhangi bir ırkın, zümrenin, sermayenin, ailenin ya da ideolojinin üstünlüğü düşüncesine sahip olan değil, her bireyin toplum içinde yeri ve değeri olduğunu hissettiren ve hayata geçirilerek sadece teorik kalmayan bir anayasa ve ona uygun yasalarla zenginleştirilmiş bir toplumsal mutabakat, kimsenin ötekileştirilmemesi..
7- Cengiz Keskin: Öncelikle kendi gücümüzün farkında olmalıyız. Değişen ve gelişen dünya düzeninde ve yönetim anlayışında bilimsel çalışmalar ışığında yönümüzü bulmalıyız. Zor günlerde dost, kardeş değip yardım ve desteği edinmek adına kardeş ve dost kavramlarının içini doldurmalıyız. Doğa nasıl farklı türler ile güzel ve bir anlam kazanıyorsa, insan toplulukları da farklılıkları ile anlam kazanır. Bireyin hakkını önde tutan ve toplumsal, dinsel, tensel, dilsel, ırksal ve bölgesel, kültürel, sınıfsal, düşünsel ve cinsiyet ayrımları yasaklayan, birleştirici ve merkezi yetkileri yerele yayan, toplumsal mutabakatla çıkartılan bir anayasa özlemimizdir. Ancak unutulmamalıdır ki, toplumsal mutabakatın sağlanması, bireylerin yaşam haklarına yönelik fiillerin durumuna göredir. Suçsuz, güçsüz bir insanın durduk yere yaşam hakkına son vermenin bedeli en gelişmiş ülkelerde dahi idam ise bizde de artık idam cezaları uygulanmalıdır. Hukukun yaptırımı cezadır. Hukuk kurallarının uygulanması ise devletin gücü ile gerçekleşir. Ve bu devletin vatandaşı devletine güvenebilmeli ona sığına bilmelidir. Devlet kayırmacılık başta olmak üzere, her tür durumlarda birey hakkı üzerinden işleyen sistem kurmalıdır. Devlet adaleti tam ve zamanında, eksiksiz sağlamalıdır. Bu da devlet + toplum, toplum + toplum iç barışla, mutabakatıyla mümkündür.
Yerel Konu: Ordu da Eğitim Sorunları Üzerine Konuşulanlar:
1- Gülşen Gürsoy: Okullarımızın, dersliklerimizin yetersiz oluşu. Öğretmen sıkıntısı. Genç nüfusun bir hayli yoğun olması. Her mahallede özellikle merkeze uzak mahallelerde eğitim üzerine ve spor etkinlikleri üzerine ücretsiz kültür merkezleri ve spor eğitimleri açılmalı. Sınıflarda akıllı tahta kullanımları artırılmalıdır.
2- Hasan Özata: Ne söylenebilir ki.. Türkiye ortalamasında 63. sırada olan bir eğitim seviyesi olan bir il düşünelim. Aslında verilere bakınca sözün bittiği yer olarak görüp, artık icraat ve güçlendirme amaçlı çalışmaların ivedilikle yapılması gerekir diye düşünüyorum. Herkesin kendini sorgulaması gerektiği kanısındayım.
3- Sinan Kır: Üniversitemizin bölüm ve öğrenci sayılarını artırmalıyız. Yurt içi ve yurt dışından katılımcı konferanslar yapmalıyız. Milli eğitimde okul kayıtlarında yaşanan sıkıntılara çözümler getirmeliyiz. Okul kontenjanımız yeterli gelmiyor.
4- Eşref Bayraktar: Ordu şehrimizde eğitim seviyemiz şu ana kadar iyi gidiyordu ve bu andan itibaren iyi olmayabilir. Çünkü halkın içinden gelen birisi olarak: ekonomik düzeni fındık olarak hesaplarsak eğitimin parayla olacağına bakarsak, geçmişe bakarak düşünürsek, eğitime kaynak devletten aktarılmalı o zaman Ordu için iyi olur.
5- Nurettin Odabaş: Okullarımızda kültür faaliyetleri yapacak mekânlar yok, yeni binalar yapılırken de düşünülmüyor. Kalabalık sınıflar. Toplumsal meselelerle öğrenciler ilgilenmiyor, düşünmüyor. Duyarlılığı artırıcı etkinlikler yapılmalı.
6- İrfan Pak: Eğitimin genelde ve özelde en büyük sorunlarının başında en küçüğünden tutup, bakana kadar uzanan makamsal hiyerarşide bulunduğu koltuğu işgal etmiş o noktaya layık olmayan kimseler ile dolması, ülke bazında ve Ordu ili bazında iyi bir ar-ge ekibi kurulamamış oluşudur. Sistem sadece konuşan ama iş üretmeyen hatta işten kaçan bireyler üretiyor. İddia ediyorum iyi bir ar-ge ekibi yerel yönetimden alacağı destek ile eğitimde çağ atlatabilir.
7- Cengiz Keskin: Önce eğitim mi yoksa öğretim mi? bunu tartışmalıyız.. ABD, AB, Çin ve Japonya örneklerini iyi incelemeliyiz. Türkiye genelinde 63. sırada olan bir iliz. Ordu okul aile birliklerinin kendi aralarında bir araya gelmesi ve ciddi bir durum değerlendirmesi yapması gerekmektedir. Ancak bu değerlendirme bir çalışta ya dönüştürülmelidir. Kesinlikle okul idaresinden ve Milli Eğitim Müdürlüğünden birisi bu çalış tay da yer almamalıdır. Bu çalıştayın sekretaryası özel idare tarafından yapılmalıdır. Çalış tay sonucu MEM il ve MEB’lığına gönderilmelidir. Okullarda sınıflar oluşturulurken hangi kırı terler baz alınmaktadır? Bazı okullarda öğrencilerin notları baz alınmakta ve en büyükten en küçüğe doğru sıralama yapılarak özel sınıflar oluşturulmakta. Dikkat çekmemesi için de özelikle “D” sınıflarına yüksek notu olan çocuklar toplanmaktadır. Bunu yasal olmadığını bildikleri halde yapmaktadırlar. Bakanlık bu tarz sınıf oluşturan okulları yakın takibe almalı ve gerekli kanuni işlemleri başlatmalıdır. Özellikle ilimizde MEM müfettişleri bu alanda bir inceleme başlatmalıdır. Okul aile birlikleri eğitimin kalitesinin sorgulanması ve öğretmenlerin performans değerlemesi ile sicillerinin verilmesi noktasında etkin olmalıdır. Okul aile birlikleri öğretmenler ve okul idaresi hakkında bir karne tutmalı ve Milli Eğitim Bakanlığına Online iletmelidir. Okul aile birliklerinde okul idaresinden en fazla bir kişi, o da okul müdürü olarak yönetim kurulunda sadece üye sıfatıyla bulunmalıdır. Okul müdürlerinin yerlerinin değiştirilmesi, tüm okul çalışanları, öğrencileri, velileri ve müdürlerin kendilerinde dahi yeni bir heyecan yarattı. Milli Eğitim Bakanlığı bu uygulamayla bir ilke imza attı. Müdürler adeta Metal yorgunluğundan kurtuldular. Ancak müdürlerin yerleri değiştirilirken müdür yardımcılarının da yerlerinin değiştirilmesi gerekirdi. Bu bir eksiklik oldu. Milli Eğitim Bakanlığı acilen bu konularda gerekli çalışmaya gitmeli, kanun ve yönetmelikleri çıkartmalıdır.
Öneriler:
1- TkMM toplantılarının 19 ilçede de yapılması için çalışma başlatılmalıdır.
Değerlendirme:
İletişim:
a. Sivil toplum ile
20 sivil toplum kuruluşuna belirlenen gündem e-posta ile bildirildi, bir kısım ile görüşüldü.
b. Milletvekilleri ile
Mail ile ve cep telefonlarına kısa mesajla ulaşılamadı.
c. Medya ile
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları e-posta ile davet edildi.
Sonuçlar:
Ortak paydada üretilen anayasa önerileri kitapları katılımcılara dağıtıldı.
Değerlendirenler: Cengiz Keskin, Ordu kMM Girişimcisi