YER: Bodrum Belediyesi Meclis Salonu
TARİH: 4 Ocak 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 /Muğla Yemek Sanayicileri Derneği (Ercan Canuysal)
2/ Mavi Yol Girişimi (Filiz Dizdar – Üye)
3/ Bodrum Demokratik Anayasa Platformu (Güngör Sezgün)
4/ Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (Figan Erozan Şendikmen – Başkan)
5/ Era Bodrum Yelken Klübü (Erman Aras – Başkan)
6/ BOSİAD (Ahmet Karataş)
7/ Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği (Çiçek Bozoğlu)
8/ Bodrum PEDASA Derneği (Mehmet Melengeç – Başkan)
9/ Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği (Funda Akçalı – Şube Başkanı)
MESLEK ODALARI
1/ Deniz Ticaret Odası (Arif Yılmaz – Meclis Üyesi)
2/ Bodrum Ticaret Odası (Saadet Kablı – Dış Ticaret Araştırma Eğitim Proje çalışanı)
SENDİKALAR
1 / Eğitim-İş (Kerim Eruysal – Bodrum Temsilcisi)
2/ DİSK – Genel İş (Mehmet Ali Düzgün)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER Katılım olmadı.
GOZLEMCİLER
1 / Ayşe Erdem (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi – Parti Meclis Üyesi)
2/ Asım Başaran (MHP – Bodrum İlçe Başkanı)
3/ Yılmaz Algül (AKP – Bodrum İlçe Başkanı)
4/ Okan Özsu (CHP – Bodrum İlçe Başkanı)
5/ Mehmet Polat (BDP – Bodrum İlçe Üyesi)
6/ Durmuş Karaoğlu (CHP – Tolga Çandar Mığla MV Danışmanı)
7/ Funda Akçalı (CHP – Turgutreis Belde Başkanı)
8/ Çiğdem Erko (CHP – Bodrum İlçe Başkan Yardımcısı)
9/ Saime Demirtaş (CHP – Kadın Kolları Başkanı)
10/ Dilek Ertem (AKP – Bodrum İlçe Başkan Yardımcısı)
11/ Duran Öztürk (CHP – Bodrum İlçe Üyesi)
12/ Menderes….. (BDP – Bodrum İlçe Üyesi)
13/ Yüksel Selek (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Ali Boğa (AKP Muğla MV)
2 / Tolga Çandar (CHP Muğla MV)
BELEDİYE BAŞKANLARI Belediye Başkanı katılımı olmadı.
1/ Mehmet Türk – Belediye Meclis Üyesi
BODRUM KENT KONSEYİ:
1/ Hamdi Topçuoğlu – Kent Konseyi Başkanı
2 / Filiz Dizdar – Kent Konseyi Yürütme Kurulu
MESAJ YOLLAYANLAR Mesaj yollayan olmadı.
DİĞER KATILIMCILAR Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 43 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Arena Bodrum Gazetesi – A. Kadir Sevindik
2/ Muğla Şehir Gazetesi – Selda Öztürk
3/ Bodrum Gündem Gazetesi – Fatih Bozoğlu
4/ Kent TV – Ayhan Ongun
5/Anadolu Ajansı Ali Ballı
6/ TRT Selçuk Şimşek
MODERATÖR Ayhan Ongun – Gazeteci – Bodrum kMM Girişimcisi
KONULAR
GENEL KONU: Hükümetin Son 10 Yılı
YEREL KONU: Son 10 Yılda Yerel Yönetimler ve Bodrum
ANAYASA: Konuşulmadı
KONUŞULANLAR
1 / Asım Başaran: Tüm katılımcılara saygılar sunuyor, toplantıyı organize edenlere teşekkür ediyorum. Son on yılın analizinde herkes takdir ederki,ülkeyi on yıldır tek başına yöneten AKP.Sorularımızın genel muhatabı iktidar partisinin temsilcisi olacak.toplantının adını KMM koyduk.Genel durumu aile ölçeğinden değerlendirirsek, basit, yalın ifade ile anlatırsak, gerçekçi cevaplarda alırsak, kendimi aydınlanmış hissedeceğim.
2003 de %35 ile iktidarı devraldığında 221.7 milyar & olan iç ve dış borçların 2012 mart itibariyle toplamı 600 milyar & oldu. BMM den KMM ne geçecek olursak bir aile ele alalım.Bu ailenin bu kadar borcu ve şu kadar gayri menkulü var iken 123 kurum özelleştirildi, bunlar satılıp aile bütçesine dahil edildiği halde bu aile iyi yönetilmiş oluyor mu? Ben bu matematiği anlamakta zorlanıyorum. Eğitim ve sağlıkla ilgili sorularım baki kalmak şartı ile bu sorunun cevabının nasıl izah edileceğini soruyorum. Millet adına hizmet edilirken, milletin malları da satılmış iken, bu arada Başbakanın malları da artmış mıdır?
2/ Yılmaz Algül: Vekilim buradayken benim cevap vermem yanlış olur ama kısa bir cevap vermek istiyorum.Borcumuzun 221.7 den 600 milyara çıktığı söyleniyor. 2002 de otel veya tekne yaparken ne kadar borçlanıyorduk, 2012 de ne kadar borçlanıyoruz. Otelde 2002 de 100 bin borç alıyorsak bugün on misli borçlanıyoruz. 2002 de GSMH 2-3.000 & civarında iken, bugün 10 bin & civarında.Dış borç üç kat arttıysa, ihracat beş kat artmıştır. Kredi imkanlarını göz önüne alınca arada ciddi artış olduğunu biliyoruz.
3/Okan Özsu: 2002 deki genel seçimlerden beri Türkiye tek parti AKP ile yönetiliyor. Demokrasi ve siyasi katılım açısından 10 yılda değişiklik yok. Siyasi partiler yasası 10 yıldır değişmedi, demek ki rahatsızlık duymuyor. Vekiller parti yönetimleri tarafından belirlenir, bu doğru değil.(CHP Muğla da istisna yaptı) Siyasi partiler yasasında değişiklik söz konusu değil. Baraj çok yüksektir,iktidar partisi lehine çalışıyor. İktidar partisi memnun,12 Eylülün hediyesi bize. Ekonomide bağımsız denetim kurumları ayak bağı görülüp, etkisizleştiriliyor. Denetimden kaçınıyorlar, Sayıştay raporları kamuoyuna açıklanmıyor. HSYK, Anayasa mahkemesi, referandum ile de yargı üzerinde özellikle de atamalarla ilgili söz sahibi oldu. Kuvvetler ayrılığı prensibi de son dönemde ayak bağı olarak görülüyor. Demokrasi açısından çok sakıncalı.
Yerel anlamda ele aldığımızda da büyükşehire çok fazla yetki verilmiş olması yanlış. İl Genel Meclislerine 2005 de verilen yetkiler geri alınıyor. Büyük kent yasası kendisine ait olmayan yerel yönetimleri yok ediyor. Doğa ve çevre açısından çok vahim. Cennet koyu ve benzeri mesire yerlerine ihalelerle imar çıkarılıyor. İktidar kamu alanlarını yerele sormadan istediğini dayatıyor.
4/ Mehmet Polat: Ekonomik konulara değinmek istemiyorum. Son on yıla KCK davaları damgasını vurmuştur. Son iki günde gelişen olayları destekliyoruz. Paradan çok, barış ve huzura ihtiyacımız var.
5/Ayşe Erdem: Son on yılda partilerin çok farklı olmadığını düşünüyorum. Irkçılık yükseliyor, bütün partiler baskıcı politikalar üretiyor. Anayasanın konuşulması çok önemli. Son görüşmeler 2013 e damgasını vuracak.
6/Figan Erozan: Son on yılla ilgili söylediklerim AKP ye gidecek ama bütün partileri demokrasi vadeden partiler olarak görmüyorum. AKP seçilmiştir, atanmamıştır.Tüm vatandaşları gözetmesi gerekiyor ama aleviler, romanlar, kadınlara hizmet vermek zorundadır.10 yıllık pratiğe bakıyoruz, durumlarında bir gelişme yok.AKP kimin nerelerde ne yapacağına kendi karar verdi.Romanlarla çalıştaylar yapıldı, ne oldu, şehir dışına atıldılar.Kadınların elde ettiği kazanımlardan korkan hükümet bakanlığın adını değiştirdi.Roboski’yi kürtaj tartışmalarıyla örtmeye çalıştılar.Evli kadınları kabul ediyor,aile danışmanlık merkezleri kadınları konumuna ikna etmek üzere kuruldu.Hes ler, nükleer enerji, çevre mücadelesinden gelen insanlar dinlenmiyor, sen bilmezsin, haddini bil,ben bilirim deniyor. Darbecileri sorguluyor ama mevcut siyasi partiler yasasını değiştirmedi, muhalifler susturulmaya çalışılıyor.Hiç iyi bir şey yok.Ben hep bir fazlasını talep ediyorum.Daha cinsiyet ayrımsız, daha demokratik.
7/ Güngör Sezgun: Koalisyon döneminin bitmiş olması, Türkiye için önemli bir eşiktir.10 yıl içinde ekonomik istikrarın sağlanmış olması, hantal devlet yapısının küçültülmesi demokrasinin önünü açan bir konudur.Büyükşehir yasasından rahatsız olmayıp, bizi büyüten yanını görmeliyiz.AB sürecinin kesintiye uğraması kötüdür. Demokrasinin gelişmesi,insan hakları, evrensel hukuk açısından benimsenen normlara ihtiyacımız var.Nereye girersek girelim, bunlar çok önemli.Gelişmeleri önemsiyor, duraklamaları eleştiriyorum. Askeri vesayet sisteminin kalkmasını doğru buluyoruz. Demokrasi açısından yeni elbise gerekiyor.Toplumsal uzlaşma ve yeni anayasa bu giysidir.Yeni bir anayasa yapamazsak toplum olarak geri döneriz. Sorunların çözümü için yeni anayasa şart. Muhafazakar, Müslüman, demokrat, alevi, kürt; tüm vatandaşlar önce demokratlığı öne koymayı başarmalıyız.Barış dilini hakim kılmalıyız.
8/Arif Yılmaz: Sorunlara denizcilik yönünden bakacağım.On yıl önce 3 bin 200 belediyenin çoğu atığını denize veriyordu.Maalesef devam ediyor.Katı atıkta Karadeniz de iyileşme var.Denizi hor kullanmaya devam ediyoruz.Kıyılarımız, koylarımız yüksek kamu yararı anlaşılmadığı için tahsisler, tahribatlarla talan ediliyor.Bazı enstrümanlar yanlış kullanılıyor. Marina ihtiyacı var mı? Var. Ama kıyıda yer edinebilme,tesis kurabilmek için marina yapılıyor.Balıkçılıkla ilgili konu bölgesel planlanmadığı için Karadenizlisi de, Egelisi de küstü.Bölgesel planlar yapılmazsa 5 yılda balık nesli yok olacak.Yatçılık da tersaneler de gereksiz mevzuat yüzünden zor durumda.Olumlu ne var derseniz, ÖTV siz yakıt işimize yaramıştır.Dilerim diğer sektörlere de yansır.
9/ Hamdi Topçuoğlu: 2013 yılının sağlık, barış, huzur getirmesini diliyorum.Muğlalılar olarak demokrasiye inanıyoruz.Biz demokratız.Sığınılmayan, sakız edilmeyen, oligarklığımızı korumak için demokrasi.
10/ Veysel Yapıcı: Her yeni anayasanın demokratik bir anayasa olmadığını, değişikliklerin gerek 12 eylülde, gerekse referandumda, gerek Mısır da anayasaların halkın istekleri doğrultusunda olmadığını biliyoruz.Çevresine barış getirmek için yola çıkan iktidar, savaştan başka bir şey getirmedi.mevcut iktidar son on yılda oyunu artırdığını söylüyor.bunu gayri nizami yöntemlerle sağlıyor.Muhalefetin kasetleri çıkıyor,Belediye başkanları tutuklanıyor,görevden alınıyor.Vatandaşla ,iktidar arasında diyalog kurulamadı.şikayetler için yol kapalı.Referandumda yetmez ama evetçiydim.Ombudsman olarak bir hakimi seçtiler,dalga mı geçiyorsunuz, refleksleri farklıdır, devlet için çalışmıştır.
11/ Mustafa Yılmaz: İki sorum var. 1-Her şeyin başı eğitim.4+4+4 hangi ihtiyaçtan çıktı? 2-İktidara oy versek de vermesek de yurttaş olarak öğrenme hakkımız var. Darbeci gerekçesiyle onlarca insan tutuklanıyor.darbecileri yargılamaya çalışyor ama iktidarın kendisi darbe ürünü. Bu nasıl bir çelişki?
12/ Funda Akçalı: İktidar başarılı değil. Kadına şiddetin bin 400 kat arttığı bir ülkede yaşıyoruz. Milli bayramlarımıza sahip çıkamıyoruz.Umut yerine öfke hakim.
12/ Mahmut Laçiner: Çevre ile ilgili sorum olacak. Pina ve Cennetköy le ilgili ne yapılıyor?
13/Mehmet Ali Düzgün: 10 yıl 2 ay 1 gündür AKP ülkemizi yönetiyor.İcraatı çok fazla,son bir yılda her şeye takıldılar.Başbakan, ekonomimiz çok iyi diyor.Ama ekonomi, özelleştirme ile ayakta duruyor.Ekonomi aslında durağan.GSMH 18 binden bahsediliyor, esnafı, gençleri, sokaktaki vatandaşları görmüyor muyuz?Asgari ücretle çalışan da bence işsizdir.İnsan krediyle ancak evlenebiliyor.
14/ Fatih Bozoğlu: Son on yıl gazeticiler için zor bir dönemdi.En büyük zorluğu yerel basın çekiyor.gazetecilerin hakları konusunda dünya sonuncusu olduk. Demokrasinin kılcal damarları tıkanıyor,gazetecilerin kalitesi düşüyor. Biz gazeteciler, Candaş veya yandaş değil, özgür gazeteciler olmak istiyoruz.
15/ Filiz Dizdar: Doğa her zaman meta ve rant olarak görülmüştür.Yaşam alanlarımızı geleceğe taşıyalım derken, yatırımcının önünü tıkayan engeller kaldırıldı.KHK ve torba yasalar ile son on yıldır sürekli bir saldırı var.HES ler önemli bir sorun, sulak alanlar, meralar kalmıyor. Kamusal alan kalmadı, kıyılar bitti. Denize artık uzaktan bakıyoruz.kamusal alanlardan yararlanmak istiyoruz.Usuluk da olduğu gibi halka ait alan tek bir yatırımcıya veriliyor.tarım ve orman alanlarının nitelikleri değiştirildi.Tüm yetkiler başbakana bağlandı.yaşam alanları olmadan ne demokrasiden ne özgürlükten bahsedemeyiz.
16/ M.Nezihi Ergören: Olaylara bir sporcu olarak bakmak istiyorum. Son on yılda hangi parti iktidar olsa fark etmeyecekti.Futbol dışında başka spor tanınmıyor.Tüm masraflarımızı kendi bütçemizden karşılıyoruz.Maddi kısıtlamalar hareket kabiliyetini azaltıyor, yurt dışında temsilde, sağlıklı nesiller yetiştirmede yetersiz kalıyoruz.Emperyalizmin sonucudur. Yeni anayasa hazırlanırken ailenin sağlıklı olması için cinsellikle ilgili derslerin olması gerekir.Boşanmada en önemli unsur eğitim eksikliğidir.
17/Aysun Bulut: Eğitim, adalet, gelir dağılımında gelişme görmüyoruz.Ama asıl önemli olan, kendi medeni kanunumuzun olmaması.İktidar da muhalefet de bu konuda çalışmadı.
18/ Zümrüt…:Bir maili sizlerle paylaşmak istiyorum.Türkiye, 5 vicdani ret nedeniyle 70 bin Euro tazminat ödemek zorunda kaldı.Vicdani ret konusunda ne yapılıyor? Yanlış uygulama yapan devlet memur yüzünden ben neden ceza ödeyeyim.
19/Erman Aras: Spesifik olarak söylemek istiyorum.Tarım toplumu olarak örneğin çiftçinin aleyhine nasıl bir tohum yasası çıkarılabilmiştir.
20/ Duran Öztürk: Sayın Ali Boğa yeni eğitim sistemiyle tüm okulları imam hatip yapacağız demiştir.AK Parti yargıyı, silahlı kuvvetleri, polisi ele geçirmiştir.Statüyü kendi eline geçirip AB sürecini bitirmiştir. AKP döneminde büyükşehir yasası çıkmıştır. Bu 120 yıldır uygulanan ademi merkeziyetçi sistemdir. Emperyalizmin, küresel sistemin sonucu federalleşme amaçlanmaktadır.
21/ Ercan Canuysal: Yeni kurulan bir dernek olarak şu an bir yorum yapmak istemiyorum. Ancak önümüzdeki dönemde sektörel sorunlarımızın çözümünü bekliyoruz.
İKİNCİ BÖLÜM(YEREL GÜNDEM)
22/Mehmet Polat: Son bir ay için bir konuya değinmek istiyorum.Kötü bir olay yaşandı, huzursuzluk yaşandı.Bodrum tehlikeli bir ayrımcılığa gidiyor.Bu sorunun üstüne gidelim,izin vermeyelim.
23/ Tolga Çandar: Örgütlü toplum demek,demokrasi demek, en iyi ifade.8 milyonluk İsveç te……dernek varsa darbe olmaz.Demokrasi ile gelen demokrasi ile gider.Ben ana muhalefet partisi milletvekiliyim, asıl muhatap Ali Boğa’dır.Biz sizin burada yaptığınızı mecliste yapıyoruz.1 dakikalık sorularla yapıyoruz Bu da o günkü meclis başkanının tavrına göre değişir.Bazan da yazılı olarak verip cevap bekliyoruz. 10 yılda AKP nin geçirdiği zihniyet değişikliğini örneklerle vermek istiyorum.
Kissebükü’yle ilgili mecliste konuşma yaptığımda”biz nasıl kaçırmışız, adresi verin” dediler.şaka yapılsa da orası şaka yeri değil.Eğitimde gelinen nokta, çok da iyi planlanmadığı,MEB lığının hazır olmadığı gelen tepkilerden belli.Eğitim sistemi darmadağınık, toparlanamaz hale gidiyor.Sonuçları 20 yıl sonra göreceğiz.Büyükşehir yasası Muğla için artı girdi sağlayacaksa, önünde durmanın mantığı yok.Ama değişmesi gerekiyor.Anayasa değişikliğini yıllardır bizim tabanımız istemiştir.Birlikte yapılması, ana muhalefetin de sözünün dinlendiği bir şekilde olmalı.Tartışmaya zaman sınırı konması doğru değil.Kötü yönetimin algılanması zorlaştırılmaya çalışılıyor.AB istedi diye zina suç olmaktan çıkarıldı.Öte yandan domuz etinin serbest olması AKP iktidarına nasip oldu.Terörle ilgili görüşmelere karşı değilim, yeter ki akan kan dursun.Toprak satışlarında %10 gözden çıkarılmış.
Ortadoğuda ne gibi talebimiz olabilir.Biz yıllardır emperyalist ülkelerin talebine uyarız.Son on yılda daha vahim. Türk solu olarak bunu hep söyledik.Kaddafi Türkiye resmi politikasının ürünüdür.Emperyalizmin Ortadoğu projesine AKP hükümeti alet olmuştur.Politikalar arasında bu kadar değişkenlik olamaz.o zaman devlette süreklilik olmaz.
Son on yılın kültür politikalarına baktığımızda da bakana göre değişen uygulamalar var.AKP nin gelecek için toplum projesi yok.Deneme yanılma ile gidiliyor.Çocuklara sağlıklı bir eğitim verilecekse kimse karşı çıkmaz.Ama hem pilot, hem imam olsun derseniz yanlış olur.Hem din eğitimi, hem tıp eğitimini bir arada vereyim olmaz.AKP nin bütünsel bir politikası yok.Muhalefet partisinin görevi yapılmayanları söylemek,eksikleri tamamlamaktır.Demokratikleşme sıralarında 112.ci sıradayız.
Türkiye artık demokratik bir ülke olarak tanımlanmıyor. Özellikle de yargı bağımsızlığı, yolsuzluk, basına ve muhalefete baskı, seçimlerin adil yapılmaması gibi konularda sınıfta kaldık.Toplumda “demokrasi bilinci yerleşmemiştir”algısı eksiktir.Başbakan güçler dengesini engel olarak beyan ediyorsa, biz bunu sorgulamak noktasına gelmişsek demokrasiyi baştan, ilkokul seviyesinden ele almak gerekir.Ana muhalefet partisinden elen öneriler değerlendirilmiyorsa sistem demokratik değildir.
24/ Filiz Dizdar: Son on yılda bakanlarımızla görüşebilmek için çaba gösterdik.Hiçbiriyle görüşemedik, hatta engel olundu.Dosya bile veremedik.Koylarımız yok oluyor,Ruhsatını buradan alamayanlar ilden alıyor, plan tadilatları yapılıyor.Turizm merkezi ilan edilen yerler bizim için kayıp.Jeotermal konusunda her yere arama izni veriliyor.Karaada dahil tüm yarımada jeotermale teslim ediliyor.
25/ Arif Yılmaz: Bazı uygulamalara bölge milletvekilleri müdahale etmeli.Çevre ve şehircilik bakanı jeotermal izni verildiğinden habersiz plajlarla övünüyor.Yerele danışmadan izinler veriliyor.Otelci de, denizci de turizm yapıyor.Ben teknemi otel bahçesine çekmiyorsam, otelci de denize müdahale etmesin.Muğlayı iktidar ve muhalefet birlikte savunmamız gerekir.katı atık sorunu acilen çözülmeli.
26/ Zümrüt: Bodrum da öğretmenler kıyıma uğruyor, sürgüne gönderiliyor, bakan inkâr ediyor. Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hakkında tüm soruşturma talepleri reddedilmiştir. Ya öğretmenlikle ilgisi olmayan sorunlu kişiler bodruma toplanıyor ya da Bodrum da bir idare sorunu var. Bir komisyon kurulup, incelenmelidir.Gelecek ayın yerel gündem maddesi olarak Bodrum’da öğretmen sorunları olarak belirlenmesini öneriyorum.
27/ Hayati: Melezlik ırkçılığa doğru gidebilir.
28/ Erman Aras: Yat üretimi büyük darbe almıştır, bitme noktasına gelmiştir.Yalıçiftlikteki planlamayı Turizm bakanlığı yapmak istemekte ama on yıldır da yapmadı.Anıtlar kurulu engel.Tersanenin örene taşınması Bodruma ihanettir.Örenin alt yapısı yeterli değil.Bodrum da bütün arıtmalar, arıtmadan denize veriyor.Arıtıldığı iddiası yalandır.Spor konusunda Bodruma yatırım yapılmıyor.Uyuşturucu sorunu tehlikeli boyutlara varmıştır.Tarım konusunda da mandalina bahçeleri bitiyor.Bodruma gelen her turistten zarar ediyoruz.
29/ Güngör Sezgun: Bodrum bir turizm cenneti. Turizm merkezi olarak sürdürülebilir turizme uygun politikalar uygulansın, büyük otellere izin verilmesin.imara uygun olmayan yapılara izin verilmesin, çevreye uyumlu butik oteller yapılsın.
30/Asım Başaran: BDP İlçe başkanı 1,5 ay öncesi yaşananlar yaşanmasın temennisinde bulundu.biz engelledik. İstiyoruz ki, BDP liler kendi belediyelerinde de aynı şeyi yapsın.Kapatılan belde belediyeleriyle ilgili belde halkına neden sorulmadı? Yargıdaki vesayete gelirsek, 80 yaşındaki nineme anayasa mahkemesi ile ilgili konuları sorarken kendi imar durumunu, emlak parasını, su parasını, bu hizmetleri nereden nasıl alması gerektiği neden sorulmadı.dayatmayla bir yere varılmaz. Ali Boğa’ya sormak istiyorum. Pina yarımadasındaki ucubeyi görünce vicdanı sızlıyor mu?
31/Ali Boğa: Öncelikle bu platformu çok önemsediğimi söylemek isterim beni davet eden Ayhan Ongun’a teşekkür ediyorum.İlkelerini çok beğendim.Önyargılar giremez ve maksat üzüm yemek vb.
Biz bir kuşağı kaybettik.Bugün benim doğum günüm, naçizane Yörük çadırından çıkma Fethileyim.kendimizi birbirimizin yerine koyalım. Ne kadar kızsak da Mğlalıyız, demokratız. Yapılanlarıda görmek gerekiyor.68 kuşağı gençler farklı kamplarda yer aldı, reçeteleri tartışamadık.
Ben Muğla milletvekiliyim, bürokrasinin içinden geliyorum.Bazı arkadaşların küçümsediği ekonomiden geliyorum.geçmişte ne kadar sıkıntı çekildiğini biliyorum.Bilmediğim konularda cevap vermem mümkün değil, inceleyip, döneceğim.Pina yarımadasında olduğu gibi.sizlere önerim, milletvekillerini kullanın, birlikte çalışalım.muğlanın ne zaman il olduğunu 2006 yılına kadar kimse bilmiyordu, ben araştırdım.30 Ekim 1913 de Aydın sancağına bağlı bir il olmuş.Yani 2013 yılında aynı zamanda Muğlanın il olmasının 100.ncü yılını kutlayacağız.% yıl önce Muğla Üniversitesinde bir çalıştay yaptık.Muğlaya neler yapabiliriz konusunda gelin fikir birliği yapalım.
Ben ihracatla ilgili en üst düzeyde görev yaparken bile kimse benden yardım istemedi.ben kendi girişimlerimle İçmeler bölgesi için kümelenme modeli geliştirelim, yat organize sanayi bölgesi kuralım dedim ama kusura bakmayın kimseden destek gelmedi.
Modern bir bölge kuralım dedik, kredi bulduk ama devlet tersane kurmaz.Özel sektörün dinamizmi gerekir.O yıllarda ihracat 36 milyardı, üç yıl sonra 75 milyar olacak dedik, kimse inanmadı, 85 milyar oldu.İlk İhracat Stratejisi Planını yaptık
Tüm dünyada ekonomik sorunlar yaşanıyor. Hükümet hiç doğru bir şey yapmadı mı? Milli gelir oranlamasında borç geriye gidiyor.Batan bankaların yükü ortadan kalktı.Hatırlatmak isterim, Kadın sığınma evleri ne zaman ortaya çıktı?
Özel sektörün borcunu devlete mal etmeyelim.Borcu milli gelire oranlayarak bakalım.
2003 de iki handikap vardı.
1- İhracatımız bir pazara bağlıydı.%60 AB ye.Yeni stratejiler ile Pazar çeşitlendirildi.10 vagonluk bir tren donattık, Türk ürünleriyle orta Asya’ya açıldık.AB yle yapılan ihracat %38 e indi.
2- Tekstil ihracatı toplam ihracatın üçte biri idi.teknolojik ürünlere ağırlık verildi.Otomobil ve demir-çelik ihracatı ortaya çıktı.makine sektörünü öne çıkartmaya çalışıyoruz.
Bodrum guletini çok önemsiyorum.
Belediyenin yapması gerekenleri merkezi hükümete yüklemeyelim.yurt dışında anket yapılsa, Türkiyeliye, Türk işadamına nasıl bakılıyor diye, o zaman hükümetin farkı ortaya çıkar.Eksiklikler vardır, tamamlayalım, geliştirelim.Kosgeb 2009 da Antalya dan da önce Muğla da açıldı.Türkiye de işsizlikten çok vasıfsızlık var.Göremediğimiz, çözebileceğimiz konuları getirin. Her düşünce önemlidir, şartlanmamış, taze, bağımsız fikirleri konuşalım.Sırf eleştiri değil, çözümleri de konuşalım.Müsteşar iken Milletvekillerine ne istiyorsunuz diye sormuştum.Şimdi de bir araya gelmeliyiz.büyükşehir olunca her şey Muğlaya sorulacak.Herkes kendi boyasına boyansın istiyor. AK Parti bu anlayışı değiştirdi.Biz hizmet için varız diyoruz.
Emekli kuyruğunu az yaşamadıkölümler bile oldu.şimdi banka sayısı ve dağıtım günü artırıldı, kuyruklar kalmadı.
Soruları tek tek inceleyeceğim.İlgilileriyle temasa geçeceğim.
Bu organizasyonu gerçekleştiren, emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.
ÖNERİLER
Önerilere zaman kalmadı.
ORTAK SONUÇ
Ortak sonuç yok.
DEĞERLENDİRME
Şimdiye kadar yapılan tüm toplantılardan daha verimli ve katılımı yüksek bir toplantı oldu. Basının ilgisi büyüktü.yerel basında önemli ölçüde yer aldı.
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Bodrum da faaliyet gösteren tüm STK lara mail yoluyla, önemsediğimiz ve katılmasında yarar gördüklerimize de telefonla ulaşıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Bütün bölge milletvekillerine bizzat telefonla ulaşıldı ve iki farklı partiden iki milletvekilinin katılımı sağlandı.
MEDYA İLE
Bodrum da görev yapan tüm basın mensupları ve ulusal ajans temsilcileri gerek mail gerekse telefon yoluyla davet edildi.
KATILIMCILARLA
Katılımcılara mail yoluyla duyuru yapıldı, ayrıca sosyal medyadan yararlanıldı, face book da etkinlik sayfası düzenlendi.
SONUÇLAR
Katılımcılar ve milletvekilleri memnun ayrıldılar.bodrum kamuoyunda ilgi ve takdir gördü.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Bodrum kMM Hamalı Ayhan Ongun
05.01.2013 Bodrum kMM Toplantı Tutanağı
previous post