YER: Belediye Konakaltı Kültür Merkezi
TARİH: 07.05.2011 Saat: 13:00 – 16:00
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ İnsan Hakları Derneği -Abdullah YILMAZ ( Sekreter)
2 / Sağlık Hakları Hareketi Derneği- Mustafa SÜTLAŞ (Yön.K. Üye )
3 / Tüketici Hakları Derneği- Refik ÖZTÜRK ( Başkan )
4 / Batı Anadolu Çevre Platformu- Coşkun TAMER ( Aktvist )
MESLEK ODALARI Yok
SENDİKALAR Yok
GOZLEMCİLER BDP İbrahim KOL (Yön.K. Üye )
KATILAN MİLLETVEKİLİ ADAYI Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Adayı (Şehbal ŞENYURT ARINLI)
BELEDİYE BAŞKANLARI Yok
DİĞER KATILIMCILAR Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 4 izleyici – gözlemci katıldı.
MODERATÖR Refik ÖZTÜRK
KONULAR
GENEL KONU: Seçmen sizden ne bekliyor.
YEREL KONU: Muğla Devlet hastanesi yeri ve eski garaj yeri
ANAYASA : Yok
KONUŞULANLAR
1/ Refik ÖZTÜRK : Bu sivil toplum örgütlerinin karar almada daha etkin olması için yasalarımızda, Anayasamızda yönetmeliğimizde bazı değişikliklere ihtiyaç var. Her ne kadar Avrupa Birliği bizi bu konuda zorlasa da olumlu yönde sivil toplum örgütlerini olumlu yönde görüşlerini daha çok alır T.B.M.M. Baskı yapsa da tabii ki bu baskının arkasında bu konuya önem vermek gerekir. Sadece işte onlar istedi diye taahhüt değişmesin. Biz isteyelim. Biz çaba gösterelim. Sivil toplum örgütleri karar alma mekanizması dediğimiz işlemlerin T.B.M.M. zaten malum kendi kendimize yönettiğimiz zamanlarda sivil zamanlarda il genel meclisinde de daha etkin olması gerekir. Çünkü başımızda az önce biraz sonra konuşacaktık ama söylemeden yapamayacağımız Muğla Belediye Meclisi üye sayısı 18 artı 1, 5 artı 1’le karar alıyor ve burada meclisten karar çıkıyor. Karar alınıyor. Ne demek? Demokratik teamüle göre grup kararına uyulurmuş, grup kararına uymayan 5 kişi var, uyan 5 kişi var. Uymayan 5 kişiyle muhalefet partisinin 3 kişisi var. Bunu toplarsanız buradan 6 kişiyle 18 kişilik 19 kişilik bir meclisin kararını oluşturuyor. bu her ne kadar seçilmiş gelmişlerse de böyle bir yansıtma böyle bir halkın taleplerini arzularını yansıtması değil. Kendi taleplerinin yansıtması da değil. Meclisin hepsini matematiksel olarak topladığınız zaman çoğu arılıyor, grup başkanı ne derse o evet çıkıyor. Bu işin yasal boyutu gereği. İşin fiili boyutuna gelecek olursak : eğer ben seçtim seni 4 sene 5 sene belediye başkanı olarak bu topluma hizmet vereceksiniz . Ve bu 5 yıl içerisinde her türlü kararı alabilirsiniz. İyi yada kötü kurgulayabilirsiniz. O arada dur demek lazım. Burada kim dur diyecek. Sivil toplum örgütleri gelecekler Belediye meclisi toplantısına beğenmiyorlarsa meclisin kararlarına orada protestomu ? Edecekler ne yapacaklarsa? Yanlış karardaki yöneticileri doğru yola itecekler. Yöneticiler biz seçildik diye vermiş oldukları kararların doğru olup olmadıkları tartışılır onları da kurtarmış olacağız. Sivil toplum örgütleri olarak müdahale edelim. Dernekler kanununu, Belediye meclisler kanunun, genel meclisler kanunun içerisinde sivil toplum örgütlerinin yetkilerinin arttırılması için yasal düzenlemelerinin geliştirilmesi gerekir diyorum.
2 / Şehbal ŞENTÜRK ARINLI: Bizim zaten çok önemsediğimiz bir mesele. Yani biz burada şunu savunuyoruz emek, özgürlük ve demokrasi olarak yerel seslerin yerel yönetimin modellerinin mutlaka meclise taşınıyor olması lazım. Türkiye merkezden yönetim melesi dönemini çoktan aştı artık. Türkiye’nin hiçbir yeri sadece Ankara’dan yönetilemez halde. Öyle olunca geliştirmemiz gereken şey gerçekten bölgesel yönetimler. Biz buna Demokratik Özerklik diyoruz ve bölgelerin kendi kendilerini yönetme biçimlerini geliştirilmesi lazım. Efendim Karadeniz’in ihtiyacıyla Trakya’nın ihtiyacı Egenin ihtiyacı efendim Doğu’nun ihtiyacı her biri birbirinden farklı. Birmiş gibi karar alınıyor ve bu karar birbirinden farklı bütün bu yerlerde uygulanmaya çalışılıyor. Bu yürümedi. 80 yılda bu görüldü. Ancak ve ancak bölge insanlarının kendi yaşamlarına hakim olacakları metodunu geliştirmeleri lazım. Bizim zaten en önemli savunduğumuz durumlardan biri, aday olarak yapmayı ön gördüğüm çalışma şekli şu: bu dönem beni meclise gönderen arkadaşlarla toplantılar yapmayı düşünüyoruz. Biz orada şu şu şu gibi karar alıyoruz şu şu şu gibi yasalar önümüzde siz ne diyosunuzu? ben sormak durumundayım. Çünkü ben ancak ve ancak o zaman buranın insanıyla meclisin arasında bir köprü görevi görebilirim. Aksi halde sadece liderlerin söylediği şeyleri yerine getiren bir takım insanlar haline geliriz. Bizim emek demokrasi bloğun temel felsefesi bu zaten. Söylediğiniz o yüzden önemli, yani bu konuda Şanar’ada söyleyeyim gerekli sözü verebilirim.Ve beni de uyarmanızı ve şimdi şurada dağıtığımız broşürlerdeki iletişim bilgileri hep ulaşabileceğiniz bilgiler. Zaten gerek ihtiyaçlar konusunda gerekse ön gördüğünüz yapılması gerekenler öneriler konusunda her zaman iletişim halinde olmalıyız. Ki gerçekten bu bölgenin sesini ve ihtiyaçlarını ulaştırabilelim. Şimdi bunları tam olarak gerçekleştiremeyebiliriz. Her talebimiz her çabamız bir sonuç vermeyebilir. Ama bütün bunlar birer süreç asgaride yapacağımız Muğla insanlarının dileği budur kardeşimi iletebilmek Şuna da değinmek istiyorum. Hastane ve garaj alanı falan biz kültürel dokuya uygun mimari peşindeyiz. Yani şimdi yapılacak herhangi bir inşaat sektöründen tutunda bütün üretim alanlarına kadar ekolojiyi ve yeşil alanı dikkate alan bir yaşam biçimi öneriyoruz. Alelacele verdikleri kararları bütün halkın gözden geçirmesi, bütün halkın onaylaması çok önemli. Yani birileri karar verdi biz yaptık ettik oldu meselesinden çıkması lazım. Artık yani yapılacak garaj ve hastane buranın dokusuna üslupta bir karar değilse orada bizimde tepki göstermemiz gerekir. tabii ki iç ihtiyaçları, standartları gözeterek dolayısıyla inşaat sektörüde müdahil olacağı alanlar bunlar. Yaşam alanlarımız
3 / Refik ÖZTÜRK : Daha öncede bahsettiğim gibi bizim belediye meclislerimiz in yapısı il genel meclislerimizin yapısı maalesef sağlıklı kararlar ortaya çıkaramıyor. Almış oldukları kararlar bazıları başka parti tarafından alınmışsa yanlış kararlar deniyor. Ama kendi partileri tarafından almışsa doğru almıştır falan diyor. Böyle bir anlayışın hüküm sürdüğü bir ülkedeyiz. Ben buna partililerin beyinleri paslanmış vaziyeti diyorum. Ya sen bunu söylüyorsun ama bak senin söylediklerin öbür partiyi geriyor gibi yanıtlar alıyorum. Kardeşim doğru bir tanedir. Doğru o partiye yarar bu partiye yarar. Ama yani bu çerçevenin dışına bir toplum yapımız var. Şuanda ki en aydın dediğimiz illerden şu Muğla için şu toplantının halini görüyorsunuz bu benim söylemiş olduğum paslanmanın en iyi örneklerinden biridir. Gelen parti başkanı ne derse doğrudur anlayışı hakim.
4 / Şehbal ŞENTÜRK ARINLI: yazılanlarında örgütlenme yapımzında gözden geçirilmesi lazım. Yani özellikle biz blokta kadınlar olarak bloğun kadınları olarak seçimin bildirgesine de koyduk. Mutlaka dönüşümlü yönetim, eş başkanlı yönetim modelinin gelmesi gerekiyor. Örgütlenmelerde yapılar öylesine kemikleşmiş yapılar oluşturuyor ki ne gençler içeri sızabiliyor? ne yeni fikirler içeri sızabiliyor? Dolayısıyla blok donmuş kalmış. Örgütler önümüzde. Hâlbuki örgütlerde hayatla birliktir. Değişiyor, gelişiyor, büyüyor olması gerekiyor. Dolayısıyla bütün örgütlenme yapılarının tabii ki belediyeler de dahil diğer bütün alanların yeniden sistematize yapılması gerekiyor.
5 / Refik ÖZTÜRK : Bağımsız milletvekili adayımızı Ankara’ya gönderir isek. Biz ne istiyoruz. O bize ne verecek artı yerel konularda da belediye meclisinde de almış olduğu iki tane yanlış karar var.
Ben birkaç günde 250 tane mektup yazdım Millet Meclisine, resmi dairelere, bakanlıklara, genel merkezlere 250 tane mektup gönderdim bir olay var bu olaya el koyun diye. Uzatmayalım imza kampanyaları falan yapıldı ondan sonra bana AKP’den bana yazı geldi. Bu konu bizi ilgilendirmiyor diyor.
6 / Refik ÖZTÜRK : 19 kişilik mecliste 6 kişiyle alınan karar çıkıyor. Kararlar komisyonlarda mı yürüyor? Meclis toplantısına giden yok, ilgilenen yok. Giden izleyici için sandalye konulacak sadece.
7 / Kerim DEĞİRMEN: Gündem konumuz gereği Muğla küçük Millet Meclisi adına STK lara örnek olsun diye gönderdiğimiz genel konulardan; işsizlik, Kürt Sorunu, Demokratikleşme, Taşeronluğun kaldırılması, Seçim barajı Yerel konulardan; Muğla’da turizm, Yunanistan’la Turizm ve sınır ticareti, Muğla’da kapanmayan kanalizasyonlar, Trafik ve park yeri sorunu, Muğla Devlet Hastanesi ve Eski garaj yeri ile ilgili düşünce, yaklaşım ve vaatleriniz nelerdir.
8 / Şehbal ŞENTÜRK ARINLI: Kürt sorunu bizim bloğun temel bir sorunu, bir olmazsa olmazdır. Demokratik Cumhuriyet içerisinde bence biran önce çözüm çabasına girilmelidir. Anadilde eğitim de olmazsa olmazlardan. Seçim barajı kabul edilemez. Operasyonlar durdurulmalı sivil anayasa Türkiye halklarına hak tanıyacağı bir anayasa olmalı, Ekolojiyi yeşil politika kapsamında alalım. Biz yeni anayasada mutlaka doğa ve canlı hakları geçmeli, kültürel ve doğal varlıkların korunması, sürdürülebilir yenilenebilir enerjide ısrar, nükleere hayır diyoruz. Tüketim toplumu felsefesinden kurtulmalı ihtiyaç fazlasını kullanmamalıyız. İşsizlik temel sorunlardan emek sorunu göz ardı ediliyor. Emek örgütlenmesi yok sayılıyor. Sendika örgütlenmesi ne destek şart. Seçim barajı kalkmalı, çağdışı kalmış, yeniden kurgulanmalı yeni yerel modele geçmeli. İş saatleri düşürülerek yeni yatırımlarla istihdam yaratmak öldürülen tarım ve hayvancılığı organize ederek yeniden canlandırmalıyız. Taşeronlaşmayı kaldırmak gerekiyor.
Turizmde bölgemiz önemli bir merkez. Rant ekonomisi bunu yok ediyor. Kıyı talanına son verilmeli, halk kullanmalı, oteller zincirleri ile delik deşik olmuş dev yapılar görülüyor. Sadece deniz ve güneş deniyor . Oysa Termal kaplıcalar ve yayla turizmi de söz konusudur. Ekolojiye uygun turizm alanları oluşturulmalıdır. Bölgemiz Yunanistan’a çok yakın. Adalarımız iç içe bütünlük içinde düşünmek gerekir. Belediyeler aracığıyla yapılması gereken Kanalizasyon dahil Kent dokusu bütünlüklü halde ele alınmalı, düşünülmeli köklü çözüm yapılmalı, uzun vadeli düşünülmelidir. Bizde günübirlik yapılıyor. Her yer sit alanı Muğla içi değil ama çevresi için çök yönlü düşünülerek çözüm genel olarak ele alınmalıdır. Park sorunu; kent planlaması ile ilgili Bölgenin ihtiyacına göre yaptığınızda hepsi düzelecek ranta dönük yapılanma olmamalıdır. Belediye meclisi toplantılarına katılmalıyız tercihlerimizi dile getirmeliyiz.
9 / Refik ÖZTÜRK: Yerel sivil toplum örgütlerinin güçlerinden bahsediyoruz Haklarımızı bilmiyoruz.Nasıl işlevsel hale getirmeliyiz. Demokratik mecliste toptan yasama şeklinin değişimini istiyoruz. Sen ben söyleyerek örgütlenme yapısı çıkacak. Hakları arttırmak ve çıkartmak için çalışmalar geliştirmek gerekir.
10/ Abdullah YILMAZ: Bundan sonra birbirimi haberdar ederek Belediye meclisimiz toplantılarına katılalım. Alınan kararları bilelim. Nasıl alındığını görelim derim.
11 / Refik ÖZTÜRK : Sevgili katılımcı dostlar Mayıs ayı toplantımız burada sona ermiştir. Katılımınız için teşekkürler. Önümüzdeki toplantıya daha fazla katılım olması için daha fazla çalışalım.
DEĞERLENDİREN KİŞİ Kerim Değirmen MkMM hamalı
07.05.2011 Muğla kMM Toplantı Tutanağı
previous post