YER: Malatya Belediyesi Fırat Toplantı Salonu
TARİH: 06 Ekim 2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Mazlum Der (Sami Cengil-Yönetim Kurulu Üyesi)
2 / Gazeteciler Cemiyeti (Vahap Güner)
3 / Barış Meclisi (Hasan Doğan)
MESLEK ODALARI
1 / İnşaat Mühendisleri Odası (Vehbi Aluçlu-Yönetim Kurulu Üyesi)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Asım Demirkök
2 / Mustafa Baştürk
3 / Hamza Doğuç
4 / Nihal İlimen (Gazeteci, yazar)
5 / İbrahim Göçmen (Gazeteci)
6 / Mehmet Çakar (Gazeteci)
7 / Duran Özdemir (Malatya Belediyesi)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılan Olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılan olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Mesaj gönderen olmadı.
MEDYA
1 / Güneş Tv
2 / Vuslat Tv
MODERATÖR
Doç.Dr. Abdulkadir Baharçiçek- İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi
KONULAR
GENEL KONU: Yeni Dönemde TBMM’yi ve TkMM’leri Ne Bekliyor?
YEREL KONU: İlimiz Kentsel Dönüşüme Hazır mı?
KONUŞULANLAR
1 / Sami Cengil Malatya küçük Millet Meclisi olarak Büyük Millet Meclisine ön görüş sunmamız gerekir. Tartışarak büyük millet meclisine görüşlerimizi taşıyabiliriz. Yeni yasama yılında yeni anayasanın 2013 yılı sonuna kadar yapılması gerekir, bu aciliyet gerektiren bir durumdur. Bu yeni anayasa içinde toplumun tüm katmanları kendilerini orada görmesi arzusundayız. Bütün renklerle anayasada olmak dileğiyle yeni yasama yılının hayırlı olmasını diliyorum.
2 / Hasan Doğan Türkiye Büyük Millet Meclisi başlar başlamaz hemen bir savaş kararı aldı. Yanı başımızda bir savaş zuhur ediyor. İnşallah insanlarımız, halkımız o savaşa dahil edilmez. Bölgede hukukun eksikliği, demokratik kanalların eksikliği böyle çatışmalara neden oluyor. Daha önce iki sefer biri burada, biri Avrupa’da birinci ve ikinci dünya savaşlarında bu hukuksuzluklar öne çıkmıştı. İkinci dünya savaşı ırkçılıkla sonuçlanınca onların tasfiyesi, uluslar arası hukuk, birleşmiş milletler insan hakları beyannamesi, silahların indirilmesi vs. güzel kararlar alındıysa da soğuk savaş dönemi nedeniyle hukuk bir türlü oluşmadı. Bizim bölgemiz bu anlamda daha geri kaldı. Bu hukuksuzluk da demokratik kanalların işlemesini geri tuttu. Savaşın bize sirayet etmemesi açısından Türkiye küçük Millet Meclisinin büyük önemi var. Osmanlının dağılım sürecine baktığımızda hemen hemen aynı şeyleri görüyoruz. İç hukuk sorunlarımızın çözümüne yetmiyor. Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözümünün olmaması başka şeylere sebep olacaktır. Küçük Millet Meclisi daha önceki birikimleriyle birlikte daha etkin bir rol oynar. Demokratik kitle örgütleriyle ve halkın sesini yükseltmesi suretiyle bu işi engeller. Sistemin yeni bir yoruma kavuşması, açılım seçim rekabetlerine boğdurulmaz.
3 / İbrahim Göçmen Ülkelerin demokratik biçimde yönetilmesinde yasama, yürütme, yargı çok önemli unsurlardır. Bu güne kadar uygulanan politikalar içinde muhalefet olan insanların çoğu statükoculuktan, vesayetten bahsederlerdi. Ancak bugün Ak Parti iktidarı döneminde bu statükoculuk ve vesayet kaldırılmış, sivilleşmeye doğru bir hareket başlamış gibi görünürken ne yazık ki o geçmişteki statükoyu kırıp kendi statükocu ve vesayetçi zihniyetini ortaya koymuştur. O yüzden de her gün birçok anti demokratik olaylarla karşılaşabiliyoruz. Bu yasama yılında Malatya’nın en büyük sorunu Büyükşehir ile ilgili sorundur. Bunu yaklaşık bir yıl sonra yerel seçim atmosferine gireceğiz. Malatya Büyükşehir olmalı fakat bu büyükşehirin içi doldurularak olmalı. Malatya bir İstanbul veya Kocaeli gibi yönetilmeli. Yeni bir anayasaya ihtiyacımızın olduğunu buradaki toplantılarda defalarca tartıştık. Partilerin uzlaşıp uzlaşmamaları konusunda kafamda çok soru işaretleri var. Keşke uzlaşabilseler de demokratik bir anayasaya kavuşabilsek. İki gün önce bir savaş tezkeresi geçti. Bizim Suriye ile ne problemimiz vardı bilmiyorum. Bizim bu savaşta ne işimiz var? Niye orada savaşa giriyoruz? Bunları anlamak mümkün değil. Kürt sorunu 25-30 yıldır bu ülkede devam eden bir sorun. Bu savaşta birçok insan ölmüş fakat halen hiçbir değişim olmamış. Kürt sorununun çözümünde konuşma döneminin başladığını düşünüyorum. Kürt sorunu artık çözülmeli. Ama vuruşarak değil. Demokratik bir şekilde çözümün yolu bulunmalı. Yine yeni yasama yılında yapılacak anayasada eşit yurttaşlık temelinde yaşayabilmenin yolu açılmalı.
4 / Asım Demirkök Bugün Türkiye ve Ortadoğu’da olan olaylara 30 yıl sonra baksak çok farklı göreceğiz. Krallılar ve imparatorluklar dönemi sanayi toplumu gelişirken 1789 ‘a gelindiğinde gelişen şartlarda dağılmaya başladı. Mesela bizde 1900 lü yıllarda Yemen, Libya,Irak ,Mısır, Kerkük’ün bizim elimizden gideceği düşünülebilinir miydi? Ama 1920 lere gelindiğinde bunların hepsi gitti. O süreçte ulus devletlerin kendi egemenliklerini kurup dünya pazarını ele geçirmek için 1.ve 2. dünya savaşını çıkardılar. Şimdi Ortadoğu’da yer yerinden oynuyor, bir şeyler değişiyor. Bilginin getirdiği çağ farklı bir şey. Böyle bir dünyada altüst oluş kaçınılmaz duruma geliyor. Bir iki yıl içinde Türkiye yasalarını değiştirmek zorunda kalacak. Bugün etkin bir büyük millet meclisi yeni yasalar yapma dönemine girecek. Türkiye siyasi partiler yasasını, seçim yasasını değiştirmesi lazım, yoksa ilerlemiyor. Kendi içinde demokrasisi olmayan muhalefet demokrasiyi nasıl getirecek? Küresel dünyada ülkeler tek başlarına karar alamazlar. Dünyanın gelişen trendinde zamanın ruhuna uygun bakmak lazım. Sivil toplumun ve meslek örgütlerinin dünyayı doğru algılayıp değerlendirmeleri gerekir.
5 / Nihal İlimen önemli bir süreçten geçiyoruz, yılladır yeni bir anayasa yapılsın diye bekliyoruz. Bir değişiklik yapılırken uzun süre tartışılması, toplum tarafından benimsenmesi ve içselleştirilmesi kalıcı olması açısından önemlidir. Sivil bir anayasanın yapılması elzemdir. İktidarın “ben yaptım,oldu” anlayışında olmaması gerekir. Eğitimin yüzlerce meselesi varken 4+4+4 sistemini getirmek sorunları içinden daha çıkılmaz hale getirmiştir. Eğitim sistemi hemen geçiştirilmesi gereken bir şey değil.
6 / Mustafa Baştürk küçük Millet Meclisine bu yasama döneminde büyük görevler düşüyor. 2011’de demokratik ve yeni bir anayasayı hepimiz istiyorduk. 12 Eylül askeri darbesi yargılanırken, 12 Eylül ün yaptığı darbe anayasası hala yürürlükte. Hepimiz önce zihinlerde ne kadar demokratız, ne kadar özgürüz, birbirimizin özgürlüğünü düşünüyoruz bu çok önemli. İdeolojik kaygılarımız hep aklın önüne geçiyor. Eğitim sistemimiz çok iyi olsaydı eğer bir sorunlarımızı daha iyi çözebilirdik. Güçlü olan olaylara yanlış bakabilir. Güç bendeyken ne kadar dürüst ve adaletli olabilirim bu çok önemli. Biz birbirimize ortak yaşama hakkı tanımalıyız. Kürt sorununda her iki tarafta şahinler var. Bu şahinler sorunun çözülmesini istemiyorlar. Ana muhalefet partisi sorunların çözümü için yeterli iradeyi ortaya koyamıyor maalesef. Yeni dönemde sendikalar yasası da gündeme gelmeli ve değiştirilmelidir. Yine yerel yönetimlerin güçlendirilmesi getirilmelidir. Çoğu yasa yerelde gündeme getirilir ve yasalaşırsa yerel yönetimler daha da güçlenir. Savaşa taraftar olmamız mümkün değil. Savaşa uzak durmamız gerekir ancak bize en uzun sınırı olan Suriye politikasında bir diktatöre sahip çıkmamız insani açıdan sürekli sorgulanır. Bir yerde insanlar zulmediliyorsa ona duyarsız kalmak insani açıdan mümkün değildir.
7 / Hamza Doğuç Burada konuştuklarımız TBMM’ye yansıdığı ölçüde bir anlamı olur.Yoksa cd lerde,arşivlerde kalırsa bir değeri olmaz. Seçim yasası değiştirilmeli ve milletvekilleri belirlenirken liyakate dikkat edilmelidir. küçük Millet Meclisleri daha fazla milletvekilinin katılımını sağlamalıdır.
8 / Vehbi Aluçlu 1982 anayasası güncelliğini yitirmiştir. Daha önceki toplantılarımızda bir kişi dahi anayasanın değişmemesi gerektiğini söyleyen çıkmadı şimdiye kadar. Bir dönem bir anayasa profesörüyle konuştuğumda şöyle bir cevapla karşılaştım; ilk üç maddenin 4.maddeyle teminat altına alındığını ve değiştirilmesi halinde büyük sıkıntılar yaşanacağını ve esas sorunun da ilk üç maddede tıkanacağını belirtmişti. 4. madde diyor ki ilk 3 maddenin değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Bu 3 maddenin değişebilmesi için Türkiye Cumhuriyeti devletinin yıkılması ve yerine yeni bir devletin kurulması halinde ancak değişebileceğini söylemişti. Eğer öyle bir durum varsa sonucu çözümsüzlüğe gider.
9 / Mehmet Çalar Türkiye dış politikasının Suriye’den kaçan kişilere insani boyutta yardım edilmesini doğru ve insani buluyorum. Ama Türkiye dış politikasının başından beri savaşa taraf olan, savaşı körükleyen, savaşa destek olan, savaşı benimseyen algısını doğru bulmuyorum. Bunun oradaki sivil halka ilerdeki süreçte bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Bizzat savaşı destekleyen üstü örtülü bir dış politika izlendi. 4+4+4 bir araya getiren denklemin 28 Şubatta İmam Hatip leri kapatan anlayışın rövanşı olarak görüldü. Çünkü bunun ne alt yapısı var, ne üst yapısı var. Ne de bunu uygulayanlar ne olduğunu anlamış değil.
GÜNDEMİN 2. MADDESİ
1 / Abdulkadir Baharçiçek Malatya’daki kentsel dönüşüm merkezi idare ile belediyenin birlikte yürüttüğü en büyük projelerden biri. Bu proje başarılı bir şekilde yürütüldüğünde Malatya kentsel anlamda büyük bir değişim ve dönüşüm yaşanacak. Fakat çok büyük sorunlar ve çok büyük kaygılar var. İnsanların talepleriyle belediyenin yapmak istedikleri çoğu zaman örtüşmeyebiliyor. Bu sorunların üstesinden de gelinmesi gerekiyor.
2 / Duran Özdemir Kentsel dönüşümü Belediye kanunun 5393 sayılı kanunun 73. maddesine göre yapıyoruz. Biz; 2007 yılında Malatya Belediyesi sınırları içinde nereyi acil olarak kentsel dönüşüme alırız ve Toki’ye kabul ettiririz ve Toki ile Belediye işbirliği ile nasıl yapabiliriz diye düşündüğümüzde Malatya’nın vitrini olan Beydağı aklımıza geldi. Onun yanı sıra birçok yerde kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Ama önce Malatya’nın vitrininden başlayalım dedik ve 220 hektarlık alanı belediye olarak belirledik. İnderesi askeri alanından Toki yoluna kadar olan alanda yaklaşık 4.000 tane konutun bulunduğu, içerisinde belediye özel hazine mülkten oluşan bu alanı 1. etap alanı aldık. Ulaşımını, sistemini, eğitim, sosyal tesisleri, yaşam alanlarını bütün olarak tek bir plan olarak oluşturduk. Ancak alan çok büyük olduğu için Toki bunu dörde bölmemizi istedi, etaplar halinde yapmamızın daha uygun olacağını söyledi o nedenle toki ile beraber 4 etaba böldük. Bu etapları belirlerken o süreç içerisinde insanlarla görüşmemiz neticesinde anlaşma oranına göre de bu sınırları tayin ettik. Daha az anlaşma yapan yerler 4 oldu, daha çok talep olan yerleri 1 e doğru yaklaştırdık ve 1,2,3,4 olarak belirledik. Nihayetinde bütün alanın tespitleri, arazi çalışmaları, yapılaşmaların tespitleri bunun değerlemeleri, ağacından duvarına kadar hepsinin bedelleri komisyon tarafından belirlendi. Bu bedeller üzerinden vatandaşlarla görüşmelere başladık. Bu doğrultuda 1. ve 2. etapta hak sahipleri ile % 80 nin üzerinde bir anlaşma sağladık. 1. etap yoğun yapılaşmaların olduğu Yamaç tarafını kaplayan bir alan. Öncelikle 2. etapta başladık. 1.ve 2. etapta toplam 1060 adet konut yıktık. Bu konut sahipleriyle anlaşma sağladık, anlaşamadıklarımızla Bakanlar Kurulu kararıyla oluşturulan kamulaştırma doğrultusunda mahkeme intikal ettirdik ve birçoğu sonuçlandı. Kentsel dönüşüm alanına diğer alanlarda neden başlamadık? Belediye bu alanları Toki’ye götürürken kabul görmez endişesi vardı. Yaklaşık 14.000 konut yapılacak, bunun içerisinde okul, sosyal alanlar, sağlık tesisleri, her türlü regreasyon alanları, ulaşım rahatlığı planladık. Bu süreç biraz uzadı, büyük alan iller olarak biraz zorlandık. Kamulaştırma konusunu hızlı yapmak gerek. Öncelikle konut sahipleriyle anlaşma yolunu seçtik. Toplu konutta oturmak istemediğini belirten insanlar var. Şehirde yaşamanın bir bedeli var. Biz o insanlara iki katlı evler yapmak isterdik ancak orada çok sayıda yapı var, boş arazi var.Vatandaşa vereceğimiz konutlarla yapım ve maliyeti kadar elde edilen karın denk olması lazım. Böyle bir denklik de yüksek kat yapmakla sağlanabiliyor, ya da düşük kat da olabilir ancak 76.000 liraya 131metre karelik bir yapıya sahip olabilecek.
3 / Vehbi Aluçlu Malatya için önemli bir proje. Devlet birçok alanda özelleştirmeye giderken böyle bir projede öne çıkıyor ve Toki vasıtasıyla büyük bir rant olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de büyük bir dönüşüm söz konusu. Asıl amaç şu olmalıydı; afet bölgelerinde depreme hazırlıklı olmayan yapıların devlet tarafından yapılıp insanlara teslim edilmesi gerekirdi. 4.000 tane konut yıkılıp 14.000 tane yapılacak ve 10000 tanesi halka arz edilecek. Malatya’nın zemin olarak en sağlam bölgesi ve yapılaşmanın en yoğun olduğu bölgesi bu bölge. Gelecekte bizlerin yapılaşmaya gideceği alana Toki eliyle devlet ele geçirmiş oluyor. İnsanlar ilerde sağlam konut yapacak alanlar bulamayacaklar Malatya’da. Yine Toki’nin ihalelerde bazı sorunları var; bazı yerlerde davetiye usulüyle çıktığını biliyoruz, orda bir yandaş kayırma gibi bir durum var mı onu merak ediyoruz. Kentsel dönüşümün amacı şu olmalı; orada depreme dayanıksız 4.000 konut varsa oradaki insanların sosyal devlet anlayışıyla sağlam yapılara taşınması asıl amaç olması gerekir. Ama 4000 konuta karşılık 14.000 adet konut yapılıyor. Değer tespiti yapılırken oluşacak mağduriyetlerin giderilmesi gerekir. Bu bölge en acil bölge değildi. En acil bölge Melekbaba, Kiltepe, Taştepe’dir. Malatya 1. derecede deprem bölgesiyse bu bölgenin yapısı sağlam, aynı etkiyi alacak fakat salınım periyodu fazla olacak Kiltepede ki konutun yıkılma şansı daha fazla iken bu bölgedeki yıkılma şansı daha az. İkisi de mühendislik hizmeti almamış iken birisi alüvyon üzerine yapılmış konut, birisi kayanın üzerine yapılmış konut. Malatya’nın en güzel manzarasının olduğu bu bölgenin görüntü kirliliğinin giderilmesi gerekir. Yapılacak olan yeni yapıların yapım ihalesi çok önemli. Malatya’lı mühendislerin alabileceği 300-500 konutluk ihaleler yapılırsa kentin ekonomisine de katkı olur.
4 / İbrahim Göçmen Kentsel dönüşüm olması gereken bir şey. Halkın çıkarı doğrultusunda değişen ve dönüşen yapıları herkesin desteklemesi gerekir. Ancak seçim yeri doğru değil. Çevre yolunun altında olan bölgede bu dönüşüm yapılsaydı, kentin sosyolojik yapısı da değişmiş olurdu. Kentsel dönüşüm halkın çıkarları için yapılırken halkı da ezmemek gerekir. Orada bir rant söz konusu edilmiş. Bunu orada yaşayan insanların talepleri doğrultusunda ranta dönüştürülmeden yapılması gerekir.
5 / Hamza Doğuç Güzel bir proje ancak bu işin endişelerinin ortadan kaldırılıp güven duygusu verilirse alan da satan da memnun olur. Burada yapılacak okulların arsasını tahsis edip ilgili kurum mu yapacak, Toki mi yapacak? Benim dileğim orada konut sayısıyla orantılı olarak okul öncesi müstakil okulların yapılmasıdır. Toki’ye bunu teklif etmek ve projeye dahil edilmesini istiyorum. Toplu yaşamanın kuralları da önemli, bu, bizim geleceğimizi şekillendiriyor. Sivil toplum örgütleri, milli eğitim, üniversite, sağlık kurumlarının beraberce buralarda yaşayacak insanlara birlikte yaşamanın uyumun sağlanması için birlikte çalışmaları gerekir. Bu sağlanmazsa sorunlar çıkar.
6 / Vahap Güner Toki sadece 14.000 konut yapmıyor, her türlü alt yapı ve üst yapıyı yapıyor. Bu projenin başa baş kurtulmasını bir başarı olarak görüyor. Bu bölgede yapılan konutlar 10-15 kat olacak. Asıl sorunlardan biri de bu; önce gece kondular yataydı, şimdi dikey olmaya başladı. Apartman kültürünün olmadığı bir yerde insanları tek katlı evlerinden alıp çok katlı binalara koyacaksınız asıl sorun orda çıkacak. Toki ‘yi 10-15 katlık konutlardan süratle vazgeçirmemiz gerekiyor. Bir de planlamayı Malatya yapmıyor, Ankara’da plan üzerinden bakıp binaların yerleştirmesini ona göre yapıyorlar. Belediyenin bunu yapması ve süratle dikey konutlardan vazgeçilmesi gerekiyor.
7 / Mehmet Çalar Bu çalışma 2008 yılında bir protokolle başladı. Orayı güzelleştirmek adına sadece konuşuyoruz, tartışıyoruz. Eğer hemen yapmıyorsak, güzelleştirmiyorsak var olan koşullardan daha kötü duruma getirmenin bir mantığını anlayamıyorum. Kentsel dönüşüme maruz kalan yurttaşlar yeterince bilgilendirilmiyor. Bu projeleri kapalı kutu olmaktan çıkarıp, insanların görebileceği, anlayabileceği bir bilgilendirme yapmak lazım. Malatya belediyesinin çok katlı yapılardan vazgeçmesi gerekiyor.
8 / Asım Demirkök Kentsel dönüşümün öncelikle Yıldıztepe’de başlaması daha doğru olurdu. Bu öneriyi belediye başkan adaylarına getirdiğimizde hepsi işi kent gerçeğinden kopup olayı siyasileştirdiler. Kentsel dönüşüm gerekli ve Malatya için olması gereken bir şey; sebebi de şu 1953 ‘te bir plan yapılmış. Ondan sonra da bir planlama yapılmamış. Dolayısıyla kentsel dönüşümün yapılması yerindedir. Aksaklıklar da var. Bunlar, Malatya belediyesinin sosyoloğu yok, psikolojik danışmanları yok. İnsanlarda bir tereddüt ve endişe yaşıyorlar. Nasıl bir travma yaşadıklarını nerden bileceğiz. Sürecin hızlandırılması önemlidir. Malatya bir deprem bölgesi olduğu için diğer bölgelerde de dönüşümün yapılması gerekiyor. Diğer bölgelerde de başarılı olabilmesi için Toki’nin insanlara uygun fiyata ve uzun vadede konut satması gerekir. Kenar mahallelerde gecekondulaşma daha da artıyor. Belediyenin oralara hızlı bir el atıp gecekondulaşmanın önlenmesi gerekiyor. Yine dönüşümde insanlara evlerinin ne zaman yapılacağı, ne zaman teslim edileceği bilgisi verilmelidir.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Email ve sms çağrı yaptık.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mail, sms davet edildiler.
MEDYA İLE
30 civarında tv, gazete ve internet sitesine çağrıda bulunduk.
KATILIMCILARLA
Email ve sms davet etti.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Semine Dengeşik
Malatya kMM Girişimcisi
06.10.2012 Malatya kMM Toplantı Tutanağı
previous post