Beykoz Anayasa Toplantısı Tutanağı-1
ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ TOPLANTISI-I
TARİH:15 KASIM 2011 SALI
YER: BEYKOZ AHMET MİTHAT EFENDİ KÜLTÜR MERKEZİ
EV SAHİBİ KURUM: BEYKOZ BELEDİYESİ
KONUŞMACILAR: ŞANAR YURDATAPAN-ABDURRAHMAN DİLİPAK
MODERATÖR: MELİS TANTAN
KATILIMCI SAYISI:25
GİRİŞ KONUŞMASI: Av. Yüksel Baki-Beykoz Belediyesi Başkan Yardımcısı: Hepiniz toplantımıza hoş geldiniz. Anayasamız insan hakları ve özgürlüklerin en geniş şekilde ele alındığı bir anayasa olsun isterdik. Devletin bireylerin haklarını güvence altına aldığı ve bireylerin birbirleriyle ilgili haklarının güvence altına alındığı bir anayasa hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. Bugün bu çaba için burada toplanmış bulunuyoruz. 1921 ve 1924 anayasaları ile ilgili çok fazla bilgim yok fakat 1961 ve 1982 anayasaları toplumsal mutabakat değil, ısmarlama hazırlanmış bir anayasa. Anayasamız 7 bölüm 177 maddeden oluşan çok uzun bir metin. Kara Avrupası’ndan etkilenilerek hazırlanmış, en ince detaylar bile anayasamızda yer alıyor. Çağdaş rejimlerde bu usul terk edilmiş durumda. Burada seçkin bir topluluk var herkesin fikirleri çok değerli. Toplumsal mutabakat sağlanması, ülkemiz ve milletimizin çıkarları doğrultusunda bir anayasa taslağı oluşması adına düzenlenen bu önemli toplantılardan birine Beykoz Belediyesi olarak ev sahipliği yapmak bizim için oldukça önem taşıyor arz ediyor. Bugün burada temeli atılan bu metinin altında hepimizin imzası olmalı. Kurum olarak bu çalışmaya katılmaktan mutluluk duyuyoruz. Aralık ayı toplantısının daha geniş katılımla yapılacağını umuyorum. Teşekkür ederim.
Şanar Yurdatapan: Bir kere el birliğiyle şu kanaati düzeltmek lazım. Anayasayı hukukçular yapar anlayışını değiştirmek lazım. Bunu ne şekilde belirleyeceğiz. Bu meclis anayasayı değiştiremez mi değiştirir, isterse 3/2 çoğunlukla bütün maddeleri tek tek değiştirir. İnsanlar tartışarak anayasa yapmalı. Yumrukla yapılan anayasalar delik deşik olur.82 Anayasası kaç kere değişikliğe uğradı. Önceki anayasalar devleti üste bireyi onun emrine alan bir anayasaydı. Bu iş, böyle köklü değişimler kısa sürede olmaz. (Rusya ve Güney Afrika’nın anaysa yapma süreçleri ilginçtir) Halk tartışsın ona göre yönlenilsin ve öyle anayasa yapılsın. İdare edileceği kuralları kendi koymalı halk. STK’lar olarak ne kadar katılım sağlanırsa o kadar faydalı olur. Milletvekilleri ve Belediye başkanlarıyla her ay bir araya gelinmeli. Bu eğer bu bir sosyal anlaşma metni ise kimsenin istediği tamamen olmayacak, ortaya çıkan metin çatışmalarda uzlaşmayı sağlayan bir mutabakat metni olacaktır.
Abdurrahman Dilipak: Amerikan anayasasının çıktısını alıp geldim, birkaç sayfadan oluşuyor. (A4 ile 4-5 sayfa gösteriyor.) 220 yıl önce el yapımı bir kâğıt ve el yapımı bir mürekkeple kaz tüyünden yontma bir kalemle yazılmış. Bugüne kadar 27defa değişmiş. Anayasa toplumsal sözleşme olarak anılmalı. Yasama, yargı ve yürütmeyi tanıyan ve sınırlandıran toplumun sınırlandırdığı bir iktidar modeli olmalı. Anayasa derken toplumsal sözleşme sürecinin hukuki alt yapısından söz ediyoruz. Kesinlikle halkın katılımı olmalı. Devlet sayısal verileri topluma açmalı. Kamunun katılımı, üniversiteler STK’ların etkin katılımı basının ve halk toplumlarının etkin katılımı lazım. Tabi mevcut maddelerin nasıl evirilerek bugünlere gelindiğini bilmek lazım. İlgili maddelerin uluslararası sözleşmelerdeki maddelerin nasıl olduğunu bilmek lazım. Madde değişikliği yaparken dünyadaki düzenleme nasıl bunu bilmek lazım. İlgili maddeyle alakalı herkesin önerisini bilmek lazım ki birbirimizin haklarına saygı duyarak yaşamı öğrenebilelim. Metin çok uzun olmamalı ve ne olması gerektiğinden çok ne olmaması gerektiği konusunda toplumun devleti sınırlandıran tanımlar olmalı.
Vasfi Kösebey: 1924’ten 1982 anayasasına gelene kadar hangi konularda sıkıntı yaşandı ilk önce ona bakmak lazım. En çok sıkıntı din özgürlüğü konusunda yaşandı. Anayasa mahkemeleri, 28 Şubat süreci yaşandı. Topluma özgürlük verilmeli diyoruz. 1960 anayasası topluma özgürlük verdi. Etnik unsurlara özgürlük verilmedi. En çok sıkıntı bundan çekildi. Doğuda etnik unsurlar tanınmadığı için bugün malum olaylar yaşanıyor. 6 defa üniversitelerde kıyım yapıldı, fikri adamı yetişemedi.
Moderatör: Genel görüşlerden ziyade anayasanın nasıl olması gerektiği ve oylama süreci konusunda fikirlerinizi dile getirirseniz, toplantının amacına daha uygun olur.
Adnan Çeliker: Amerikan anayasası ve diğer ülkelerden örnekler verildi. Türkiye’ye baktığımız zaman anayasalar istendiği gibi mi anlaşılıyor? diye sormak lazım. Anayasa herkesin net olarak okuyabileceği, okuduğunda net olarak anlayabileceği bir anayasa olmalı. Anlaşılmaması beni korkutuyor, hazırlanacak anayasa net ve kısa olmalı.
Metin Torun: Anayasa net, kısa öz olmalı, teferruata girmemeli, devletin yapılanması ile temel hak ve özgürlüklerden bahsetmeli. Toplumun bütün katmanları katılmalı, mutlaka referanduma götürülmeli. Yalnız öyle %50,51’lik bir oy oranıyla değil, en az %60’ın kabul ettiği bir anayasa olmalı. Toplumun her kesimini kuşatan bizi yıllardır özlemini çektiğimiz anayasa metnine kavuşturacak bir çalışma olmalı.
Gökhan Tameri Vural: Anayasanın yapısı toplumdaki her vatandaşa hitap eden netlik ve kısalıkta olmalı. Eşitlik ilkesi göz önüne alınmalı. Değiştirilemez maddeler kalmalı. Bana göre kurulan uzlaşma komisyonu uzlaşamayacak bir komisyon. Mevcut komisyon hangi maddelerde uzlaşılıyorsa hızlı hızlı bu maddeleri yapmalı, uzlaşılamayan yerlerde çalışmalar nitelikli bir çoğunlukla yapılmalı ki toplumun her kesimini kapsasın. Benim Abdurrahman Bey’e bir de sorum olacak bu mevcut anayasa metnini değiştirmeye neden gerek duyuldu?
Abdurrahman Dilipak: Neden değiştirme gereği duyduk? Bir kere bir otorite bana bunu dayatmamalı, anayasasıdır. En başta değiştirilemez maddeler bana bir ideoloji dayatıyor, beni tanımıyor bir kere. Aslında anayasa süreci yurttaşlık okuluna dönüşebilir, bence aceleye gelmemeli. Hazırlanan metin belediye meclis üyeleri, STK’lar il genel meclisi üyelerinden oluşan 10 bin kişinin oylamasına sunulabilir. Soru formaları hazırlanır, yanıtlar alınır ve optik okuyucudan okutulabilir. Bu da benim önerim tabii böyle olacak diye bir şey yok. İnternet üzerinden sanal kütüphane oluşturulmalı. Kim ne söylemiş onu görebilmek lazım. Anayasa referanduma gitmeli.
Fatih Yılmaz: Anayasanın yapısı kısa ve net olmalı.Hazırlanan çalışmadaki ifadelerin siyah ya da beyaz olmasını istiyorum. Kullanılacak dil yoruma açık olmamalı. Her gelen (hükümet) döneminde yeniden yorumlanmasın. Bir uzlaşma komisyonu oluşturuldu, uzlaşılan maddeler çabucak değişsin, uzlaşılamayanlar üzerinde çalışılsın ama iş sulanmadan yapılsın. Oylama süreci referandumla olmalı ama metnin tamamı değil sadece uzlaşılamayan maddeler oylamaya gitsin tüm metin değil.
Şeref Sarıkaya: Bu çalışmalardaki anayasa süresinin belli bir takvime bağlanması düşüncesindeyim. Türk toplumunda ucu açık olan bir şeyi son dakikaya bırakma huyu vardır bizde. İsterseniz bunu on seneye yayın dokuz sene dururuz onuncu sene bu işi yapmaya çalışırız. Bir takvime bağlanırsa insanlar kendini ona göre ayarlar. Kesin bir tarih belirlenmeli. Her ülkenin kendine özgü anayasası var biz de kendimize özgü olanını belirlemeliyiz. Demokratik anayasamız var demekle birlikte bürokratik bir anayasamız da var aslında. Hangi sistem üzerinde olacağı konusunda karar vermeliyiz.
Osman Uzunağca: Anayasanın yapısı kısa ve net olmalı. Devlet insanların haklarını savunabilmeli. Birçoğumuz anayasanın maddelerini bilmiyoruz. Kişiler net olarak neyi hak ettiklerin ve haklarını bilmeliler. Meclisimiz ortak bir heyet oluşturuyor, fakat bireylerin fikirleri alınarak, saygı gösterilerek önemsenerek yapılmalı. Azınlık da olsa anayasanın değişmesini istemeyen bir grup vardır, onlara da söz hakkı verilmeli.
Ozan Derviş: Türkiye’de sorun yaşandığı zaman anayasanın varlığı tartışılıyor. Yapılacak anayasa değişikliğinin ileriki yıllardaki iktidar, rejim değişikliği göz önünde bulundurularak anayasa hazırlanmalı. Her (iktidar) rejim değişikliğinde anayasa yeniden yorumlanmamalı. Sürece siyasi partiler de katkı sunmalı.
Yalçın Çolak: 70 milyon olarak meclise belli oy oranını almış milletvekilleri gönderdik. Bunlar bir kurul etrafında toplanıp bir çalışma yapacaklar. Ortak paydaya sahip olan maddeler halka indirgenmeden, derhal meclisten çıkarılmalı. Eğer kısa, 10 maddelik bir anayasa hazırlanacaksa anayasa metni için 70 milyon ayağa kalkmamalı. Teferruat alt kurullarda görüşülebilir. Gençlere fırsat ve imkân tanınmalı.
Şanar Yurdatapan: Şimdi ben tahrik edici bir soru sormak istiyorum. Bu meclis yapar mı anayasayı, yoksa kurucu meclis felan olsun deniyor o mu yapmalı? Adnan Çelikel: Bu meclis mi yapsın güzel bir soru. Halk bu meclise okey verdi. AK Parti bu seçim çalışmalarında anayasayı değiştireceğiz dedi. %4 ve %5’in altında kalan partiler en azından birer temsilci ile bu çalışmalara katılabilirdi diye düşünüyorum. Uzlaşma komisyonunun, meclis dışından ufak gruplardan da olsa temsilcileri alıp çalışmalarına katkı sunmalarını ve fikirlerini dile getirmelerini sağlaması gerekir.
Vasfi Kösebey:VDünyada hatırlayabildiğim kadarıyla kurucu meclisle anayasa yapan 6-10 ülke arasındadır. Kurucu meclis olursa seçimle yapılacaktır. Meclis zaten vardır. Komisyon iyi oluşturulursa sonuç iyi çıkar. Bu meclis yapmalıdır. İhtilal olup 1961 ve1982’yi hazırlayanlar ideolojik hareket etmiştir. Dilerim bu anayasa ideolojik olmaz.
Şanar Yurdatapan: Referandum sırasında insanlar anayasanın değişen maddelerinin ne olduğunu bilmiyorlardı. Biz bir çalışma yürüttük. Referandum yapılana kadar kkm olarak istedik ki hep bu konu konuşulsun. İçinde ne olduğunu tartışalım istedik, iyi mi kötü müyü tartışmayalım. Bu madde değişirse ne değişiklik olur, şu değişiklik olur, bunu bilelim istedik. Böylelikle bunu STK’lar aracılığıyla herkesin kendi tabanına yaymaya uğraşalım. Böylelikle insanlar oy vermeye gittiklerinde istedik ki kendine denilene değil kendi beynine baksın.
Metin Torun: Her şeyden önce nasılsanız öyle yönetilirsiniz. Neye layıksanız öyle yönetilirsiniz. Bu da bir gerçek. Yönetenle yönetilen arasındaki iletişimi sağlıklı bir zemine oturtmanın en temel unsuru anayasalardır. Anayasa için yeni bir kurucu meclis oluşturmasına gerek yok. Meclis yeterli olarak görülmeli nitekim meclisi bu millet seçti, bunu bu meclis yapmalı. Çoğunluğu olan partinin programının halka aktarıldığı bir anayasa değil herkesin sesini yansıtan bir anayasa olmalı. Bu seslerin meclise gitmesi önemli, siz de bunu yapıyorsunuz. Parti programı olmamalı, herkese iyi kulak verilmeli.
Osman Bahri Dinç: Sayın hocam hep hayalimdir, sivillerin bu ülkede bir bir anayasa yapması lazım. Avrupa normlarında, çağdaş, demokratik bir anayasayı yapmak zorundalar. Biz Türk milleti olarak bugüne kadar hiçbir şeyi hak ederek almadık. İsmet Paşa kendine zarar gelmeyecek kadar özgürlük verdi herkese. İnsanlarımız bilinçli değil. Bu ülkeyi başbakan tek başına yönetiyor. Bu sistemin değişmesi gerekir. Milletvekilleri adayları bilinçli seçilmeli. Liderin milletvekilli vekiller, halkın değil. Partilere üye olanlar bilinçli seçmeli vekilleri. Seçim barajı normal şartlara getirilmeli. %5 olmalı. Demokrasinin tam olması için halk tam temsil edilmeli. Bu bölgeden 7-8 tane milletvekili var hangisi bu güne kadar Beykoz’a geldi, halkın sorunlarını dinledi.
Abdurrahman Dilipak: Bir sivil anayasadır lafı gidiyor. Yani bunu kim yaparsa yapsın bu bir resmi belgedir, en temel resmi belgedir, sivil olmak siyasal olmamak, resmi olmamak anlamına gelir. Yani sivil anayasa olmaz. Anayasa herkesin ortaklaşa ürettiği bir siyasi metindir. Resmi temel bir metindir. Biz hiç sivil görmediğimiz için asker olmayan herkesi sivil zannediyoruz. Siyasetçi ve memur olan kişiler sivil değildir.
Şeref Sarıkaya: Şanar Bey’in sorusuna cevap vermek istiyorum. Anayasayı bu meclis yapmalı diye düşünüyorum. Ama içeriği konusunda sizin ve Abdurrahman Bey’in belirttiği gibi STK’lardan faydalanarak bir sistem kurulmalı ama meclisinin nihayete erdirdiği bir yöntem olmalı bu.
Gökhan Tameri Vural: Bir ufak endişemi dile getirmek istiyorum. 1839’dan başlayan anayasalarımızın olmasının ana sebebi yurt dışını kaynaklı borçları öteleyebilmek, balkanlardaki azınlıkların ayağa kalkmasını önleyebilmek için onlara söz hakkı vermek şeklindeydi. Şu an biz borçlu bir ülkeyiz. Yurt dışından ağır tahrik altındayız. Acaba onların etkisinde kalabilir miyiz? Çocuklarımızı borçlu duruma düşürecek bir anayasaya kazara referandumla evet der miyiz? Kemal Derviş geldiğinde 36 maddeyi birden değiştirmişti, bu maddelerin biri de yanlış hatırlamıyorsam yer altı kaynaklarının yabancılar tarafından çıkarılabilmesiyle ilgiliydi. Böyle durumlarla karşılaşır mıyız diye endişemi dile getirmek istedim.
Abdurrahman Dilipak: STK’lar olarak şimdiden sesimizi çıkarmalıyız, anayasa hazırlanıp çıktıktan sonra söyleyecek sözümüz kalmaz, şikâyet etme hakkımız olmaz, herkes üstüne düşeni yapmalı, daha çok araştırmalı, kafa yormalı, düşünmeli. Kötü bir anaysa da çıkabilir ortaya, uygulamada beğenmeyebiliriz. Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen bir anaysa var, ben artık değiştirilebilen bir anayasa istiyorum. Ne kadar kötü yaparsak yapalım değiştirme şansımız olacaktır, çünkü bu anayasayı biz yapmış olacağız. Yanlış yapma ihtimaline karşı herkes daha çok okusun daha çok düşünsün ve bu toplantılara katılım sağlansın.