YER: İzmit Belediyesi Meclis Salonu
TARİH: 06.01.2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Kocaeli Üniversitesi (Öğrt.Göv. Oğuz Polatel)
2 / ÇEKÜL ( Numan Gülşah)
3 / İDEBİR (Behlül Metin – Üye )
4 / TEMA Vakfı ( İbrahim Bayram)
5 / Yerel Gündem21 Üretim Kooperatifi ( Nilgün Doğanay – Üye )
6 / MAGDER ( Mustafa Akpınar )
7 / Yahya Kaptan TopluYapı Koop. ( Abdurrahman Subaşı)
8 / Türk – Macar Derneği ( İbrahim Sarı )
9 / Öğ-Der ( M. Abdülmecit Karaaslan)
MESLEK ODALARI Katılım olmadı.
SENDİKALAR
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Ceyda Polatel
GOZLEMCİLER
1 / DSP (Yusuf Ünel)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Katılım olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI Katılım olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Olmadı.
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 11 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA Kırmızı Kocaeli Gazetesi
MODERATÖR Bahri Odabaş – KkMM Girişimcisi
KONULAR
GENEL KONU: 1915 de ne olmuştu?
YEREL KONU: Kocaeli’nin Ulaşım sorunu ve çözüm önerileri
ANAYASA (Genel konu ile ilişkili olarak)
KONUŞULANLAR
1 / Bahri Odabaş: Toplantı formatında ilin milletvekilleride var. Ama Cuma günü olması sebebi ile bazı milletvekillerimizi aradım. Ama mecliste çalışma olduğunu söylediler. Meclisin bundan sonra Cuma günleri çalışmaları devam edecek olursa, toplantıyı Cumartesi günleri yapabiliriz. Tabi ki bunun kararını hep beraber alacağız. Ulaşımla alakalı olarak, Büyükşehir ulaşımla ilgili genel sekreter arkadaşımızla görüştük, fakat kısıtlı bir zamanda değilde, ayrı toplantı yapılarak bilgilendirmenin yapılabileceğini söylediler. Bunuda sizlere ileteceğimisöyledim. Bunun kararını verip ayrı bir toplantı ile bilgilendirme daha doğru olacaktır.Şimdi genel gündem konumuza dönelim. Ve sözü Kocaeli Üniversitesinden Oğuz Polatel’e vermek istiyorum.
2 / Oğuz Polatel: Toplumlar arası diyalog eksikliklerimiz var. Bir Ermeni yada Türk kimliği önyargılarımızla hareket ettiğimiz kişiler oluyor. Toplumlar arası diyalogun daha sıkı gelişmesi ile aşılabilecek konulardan biridir. Ermeni diyasporasının tutumu ermenistanda yada avrupanın değişik yerlerinde yaşayan kişilere göre daha radikaldir. Türkler karşı oluşturdukları önyargılar, türklere karşı oluşturdukları siyaset ile ermeni kimliklerini koruma adına yapılmaktadır. Türk toplumu ermeni toplumuna göre daha ılımlıdır. Türk-Ermeni sorunu üzerinden hem iç hem dış siyaset yapılmaktadır. Sizlerinde bildiği gibi birçok örnek vardır. Uruguay 24 Nisan tarihini kabul etmiştir. Ne alaka ama sonuç olarak onlarda ticari olarak etkilenmektedirler. Ve bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz.
Türk – Ermeni toplumu arasında tarihsel sürece baktığımızda kin ve nefretin değil hoş görü ve birlikte yaşama tecrübesinin olduğunu görmekteyiz.. Selçuklu Türkleri Anadolu’ya geldikleri dönemlerde Bizans egemenliğinde yaşayan Ermenilere büyük baskı ve asimilasyon uygulanmaktaydı. Diyebiliriz ki Selçuklu Türkleri Anadolu’da egemenlik kurmasaydı Ermeni toplumu asimile olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirdi. Gerek Selçuklu ve gerekse Osmanlı Devletlerinin egemenliği altında Ermeni toplumu dinsel ve kültürel yaşamlarını özgürce sürdürebilmişler ve kimliklerini koruyabilmişlerdir. Osmanlı Devleti’nde Ermeniler devlet ve toplumla o derece bütünleşmiştir ki kaynaklar da “millet-i sadıka” olarak nitelendirilmiş devletin en üst ve kritik makamlarında dahi görev almışlardı. Osmanlı Devleti’nin zayıflamasıyla birlikte sömürgeci devletler Osmanlı egemenliğindeki Ermenileri kendi politikaları doğrultusunda yönlendirmeye başlamışlardır. Başta Fransa, Rusya, İngiltere ve Amerika olmak üzere bu ülkelerin himayesinde bulunan Katolik ve Protestan misyonerlerinin faaliyetleri sonucunda Ermeni milliyetçiliği gelişmiş, kurulan dernekler ve komitelerin propaganda ve silahlı eylemleri sonucunda bir çok Ermeni isyanı yaşanmıştır. Özellikle Rusya tarihsel politikaları doğrultusunda Osmanlı Ermenilerini kullanmış, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan kurma hayalini desteklemiştir. Rusya’nın politikalarına karşı İngiltere ve Fransa’nın da Ermeni toplumunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanma gayretleri sonucunda Ermeni sorunu uluslar arası bir boyut kazanmıştır. 1877-1878 Osmanlı Rus harbi ve I. Dünya Savaşı koşullarında Ruslarla birlikte hareket eden Ermeniler Doğu Anadolu’da on binlerce masum Müslümanlın ölümüne neden olmuştur. 24 Nisan 1915 tarihi Ermeni komitelerinin soykırım tarihi olarak kabul ettirmek istenen tarihtir. 24 Nisan tarihi yaşanan olaylar sonrası ermeni komitelerinin başakanlarının tutuklandığı tarihtir. Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı koşullarında Ermeni komitacılarının isyan, katliam ve düşmanla iş birliği yapmaları sonucunda devletin güvenliğini sağlamak için özellikle Rus sınırına yakın yerlerde yaşayanlar başta olmak üzere, Ermenileri ülkenin başka yerlerine nakletmek için 27 Mayıs 1915’de zorunlu göç “tehcir” kararını almıştır. Osmanlı Devleti Mayıs 1915 sonlarında başlamış ve Ekim 1916’de son bulmuş olan zorunlu göç ettirme sırasında kafilelerinin yolculuklarını kolaylaştırmak ve güvenliklerini sağlamak için gerekli bütün önlemleri almaya çalışmıştır. Ancak savaş koşullarında yaşanan olumsuz koşullar nedeniyle göç sırasında yöneticilerin tüm çabalarına rağmen ölümler yaşanmıştır. 1915’te ve öncesinde Ermeni ve Müslüman toplum ortak bir acıyı paylaşmış ve her iki kesimden de yüz binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Konuyu tarihsel arka planı göz ardı edilmeden, kin ve nefret duygularından arınarak ele almak her iki toplum içinde sağlıklı kuşaklar yetiştirmek için faydalı olacaktır.
3 / Numan Gülşah: Bence tehcir kararı alınmasının nedeni insanları korumak için alınmıştır.
4 / M. Abdülmecit Karaaslan: Ermenilerin Tüccar Millet oluşu, sanatkar millet oluşu aynı yahudiler gibi seslerinin çok çıkması birazda güçe dayalı sanırım.
5 / Oğuz Polatel: Hollwody filmlerine bakalım niye teröristler hep araplardır. Film şirketleri genelde yahudilerin elindedir.
6 / İbrahim Bayram: İsveçte katliamı yapan kişinin akli dengesinin yerinde olmadığı açıklandı. Daha sonra akli dengesi yerindedir dendi.
7 / Bahri Odabaş: O zaman diyebilirmiyiz. Bir takım hesaplar için sadık bir millet hain bir millet haline getirilmiştir. Şimdide başka hesaplarla kullanılıyor. Diyebilirmiyiz.
8 / Oğuz Polatel: Böyle dememeliyiz. Eğer böyle söylersek Osmanlıda bir milyon üçyüz ila bir milyon beşyüz ermeni yaşıyor. Şimdi kalkıp bütün ermenilere hain damgasını vurduğunuzda bütün osmanlıyada katildir demiş oluruz. Bu yanlış olur. Hain ve katil kavramlarının dışına çıkmalıyız. Ortak bir acıdır.
9 / Numan Gülşah: Geçen bir programda Pakize Suda soruyor. Osmanlının İlk Başkenti neresidir. Dye soruyor. Üniversite öğrencilerine soruyor. Bursayı söyleyen çok az kişi var. Tarihe ilgimiz bu Tarihini bilmeyenin coğrafyasını çiziyorlar tarihini yazıyorlar.
10 / Oğuz Polatel: Ermeni konusundada maalesef böyle bir sorunumuz var. Nesilleri kin ile yetiştirmek değil bilinçli yetiştirmek gerekmektedir. Genlere geçmişte ki bu süreçleri öğretmezsek, kulaktan dolma bilgilerle olacak iş değidir. Eğitim sistemimiz bu konuda çok eksik kalıyor. Ortaokul ve lisede bu bilgilerin verilmesi gerekmektedir. Üniversitede bu konunun uzmanlığına yönelir.
11 / M. Abdülmecit Karaaslan: Bunun sebebini bir öğretmen olarak şöyle açıklıyorum: Öğretmenlerin de öğretmenleri olan akademisyenlerden geliyor sanıyorum. Ders kitabı dışında derse girerken aylık dergi ve makalelerden faydalanabiliriz. Yine kulaktan dolma bilgiyle öğrencinin karşısına çıkılıyor. İyi model olunamıyor. Ya da örnekler modeller az… Biz bir doğu milleti olarak daha çok dinlemeyi sevdiğimiz için büyüklerimizin her söylediğini doğrudur zannederek araştırmadan kabul ediyoruz.
12 / Yusuf Ünal: Ön yargılı bir milletiz.Türk Milleti asildir. Asil milletler katliam yapmaz. Bu mantıkla halk besleniyor. Sabah çorba içilir. Akşam tatlı yenir. Geniş zamanlarda bu toplantıların yapılması gerek para kazanmaktan bu tür toplantılara katılım gösteremiyoruz. Kaçırdım mı bilmiyorum ama ermeniler nasıl oluyorda böyle güçlü bir hale geldiler.
13 / Oğuz Polatel: Bizdeki süreç biraz farklı oldu. Geri çağırılıyorlar.Geri döndüklerinde bazı çatışmalaryaşıyorlar. 1918 sonrası işgaller başlıyo. Ermeni çeteleri kuruluyor. Ermeni devletini kurulması ile bir kısmı tekrar geri dönüş yapıyor.Avrupadakileri aktif olması ordaki olaylarla iglidir. Ermeni toplumu ile türk toplumu arasındaki önyargılar çabuk kırılmadı. O dönemde daha sıcak daha etkilidir.
14 / Yusuf Ünal: Sadece Sarkozy nin güç kaybı sebebi ile bunları yaşıyor olmamız çok saçma. Bu ülkede Genel kurmay başkanı içeri alınıyor. Gündem o kadar çabuk değişiyorki.
15 / Numan Gülşah: İç gündem değişebilir ama dış gündemin değişmemesi gerek diye düşünüyorum.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
77 Sivil Toplum Kuruluşlarına yazılı, e-mail ve telefonla davetler yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine telefon ve e-mail yolu ile davetler yapıldı.
MEDYA İLE
12 basın yayın kuruluşuna e-mail yolu ile toplantı bildirildi. Katılım olmadı.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ Bahri Odabaş – KkMM Girişimcisi