Yer: Kocasinan Belediyesi Meclis Salonu
Tarih: 03.03.2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Gönüllü Kültür Teşekkülleri (Ahmet TAŞ – Başkan)
2/ Kimder (Mehmet OSMANBAŞOĞLU – Sekreter)
3/Anadolu Radyo Yayıncıları Birliği (Ahmet Biçer CEYLAN – Başkan)
4/ Millet Derneği (Mustafa TEMİZER)
5/ İlim Hikmet Vakfı (Hasan Hüseyin ŞAHİN – Üye)
6/ Strateji Derneği (Mustafa İLHAN – Başkan)
8/ Mimar ve Mühendisler Grubu Derneği (Fatih KAYA)
9/ Yazarlar Birliği (Ahmet İLHAN )
10/ Miraç Kültür Derneği (Yılmaz ALTINÖZ)
11/ Miraç Kültür Derneği (Fazıl TAŞ)
13/ MAZLUMDER (Hacı YAKIŞIKLI)
MESLEK ODALARI
1 / Jeoloji Mühendisler Odası (Adnan EVSEN)
SENDİKALAR
1 / BEM BİR SEN (Mehmet KARAKAŞ)
2/ Eğitim Bir-Sen ( Rıza BOZDAĞ – Sekreter)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
Yok
GOZLEMCİLER
1 / Kahraman CALASIN (Kocasinan Öğrenci Yurdu)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Pelin Gündeş BAKIR
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 50 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Tv Kayseri,
2/ Tv 1,
3/ Erciyes tv,
4/ Tv 38
5/ Kayseri Anadolu Haber,
6/ Kent Haber,
7/ Kayseri Haber,
8/ Kayseri Gündem
MODERATÖR Nevzat ÇİÇEK (Araştırmacı – gazeteci yazar)
SUNUCU: Adnan EVSEN
KONULAR
GENEL KONU: Devlet İstihbarat Örgütlerinin Görev ve Sorumlulukları
YEREL KONU: Eğitim sistemindeki yeni düzenlemeler
ANAYASA (Genel konu ile ilişkili olarak)
KONUŞULANLAR
1 / Nevzat ÇİÇEK: Türkiye’de istihbarat denince ilk akla gelen hep MİT olur. Bunun yanında emniyetin istihbarat birimini ve JİTEM’i söyleyebiliriz. Son zamanlarda yaşanan birçok olayı dikkatlice tahlil ettiğimizde istihbarat teşkilatlarının birbirleri ile istihbarat bilgilerini paylaşmak yerine birbirlerini yanlış bilgilerle yanılttıklarını görmekteyiz. Üzülerek belirtelim ki MİT, hiçbir zaman siyasal iradeye güvenmemiştir. Bu güvensizlik o kadar ileri gitmiştir ki siyasal iradeye karşı yapılacak askerî darbelerden haberdar olan MİT, bu bilgileri siyasal iradeye iletmemiş ve bilgileri onlarla paylaşmayarak gizlemeyi uygun görmüştür. Ayrıca MİT, dış düşman tanımı üzerinde hemen hemen hiç durmamış ve bu alanda hiç çalışma yapmamıştır. Artık öyle bir dönem yaşıyoruz ki MİT’in daha şeffaf bir yapıya büründüğünü görüyoruz. MİT’in kuruluşuna ve çalışmalarına baktığımızda, elde ettiği bilgileri MGK ile de paylaşmak zorunda olduğunu görüyoruz. 28 Şubat sürecinde kimin hakkında hangi raporun hazırlandığını bilmiyoruz. Ama o dönemde MİT’in çok fazla çalıştığını iyi biliyoruz. İçinde yaşadığımız zaman diliminde her şey değişiyor. MİT’in de bu değişimden payını alması gerekmektedir. Siz bir başka ülkedeki kardeşlerinizle ilgilenmek, onlara el uzatmak isterseniz, başka birileri de uzattığınız eli kırmak, o eli yok etmek isteyecektir. Öyleyse başka ülkelerdeki kardeşlerimizle ancak istihbarat örgütleri aracılığıyla ilişki ve irtibat kurabiliriz. Çoğu ülkede istihbarat örgütleri başbakan veya meclis tarafından oluşturulan bir kurul tarafından denetlenir. Oysa ülkemizde MİT, hiçbir kurum tarafından denetlenmez. Eğer bu denetleme işi olsaydı yıllardır başımızı ağrıtan JİTEM’in faili meçhulleri yaşanmazdı. MİT kanununda mutlaka revizeye gidilmesi ve MİT’in yargıya uyarlanması gerekiyor. Bugün geldiğimiz noktada MİT de hesap verebilmelidir. MİT’e ayrılan paralara baktığımızda paranın tamamının personele ve personel masraflarına gittiğini görürüz. MİT, hükümetten yana insiyatif kullanmalı ve elindeki bilgileri hükümetle paylaşmalıdır. Güçlü bir istihbarat için elektronik istihbarat sistemlerinden faydalanmanız gerekir. Eğer Türkiye’de istihbarat örgütleri birbirleri ile kavga etmezlerse, Türkiye otuz senede alacağı mesafeyi beş senede alacaktır.
2/ Ahmet İLHAN: MİT hakkında bazı kapalılıklar var. Sizin açıklamalarınızda da aynı kapalılıkları gördüm. Son zamanlarda MİT-Emniyet veya MİT-Cemaat sıkıntılarını da arada “kavga var” şeklinde değerlendiriyoruz. Daha önceki bir konuşmanızda Türkiye de meydana gelen ve ordunun karıştığı darbeleri istihbarat teşkilatlarının bildiğini fakat halkın seçtiği hükümetlere haber vermediği belirtildi halbuki istihbarat teşkilatının milletin hizmetinde olarak hükümetlerin emrinde olması gerekir.
3/Ahmet TAŞ: Siz geçmişte birçok istihbarat örgütünün kurulduğunu söylediniz. Oysa genelkurmay ısrarla JİTEM diye bir istihbarat kuruluşunun olmadığını söylüyor ve böyle bir örgütün varlığını inkâr ediyor. Tam karşı görüşte olanlar da ısrarla böyle bir örgütün varlığını vurgulayıp geçmişte işlenen birçok faili meçhul ölümlerin arkasında JİTEM in olduğunu iddia ediyorlar. Gerçekten JİTEM adında böyle bir istihbarat örgütü var mıdır? Geçmiş başbakanlardan Bülent ECEVİT in kontgerilla iddiasına zamanın genelkurmayı böyle bir teşkilatın olmadığı şeklinde cevap vermişti. Bugünde JİTEM (Jandarma İstihbarat Teşkilatı) in varlığı kamuoyunca kabul ediliyor ve birçok insan hakları ihlaline de dönem dönem karıştığı biliniyor. Ülke ve toplum için güvence olması gereken bir istihbarat teşkilatının yasa dışı bu eylemlere karışmaması gerekir.
4/ Mustafa İLHAN: Türkiye’de hep bölünmeler oldu. Bu bölünmelerin sebebi olarak da hep birileri gösterildi. Bu bölünme veya bölünmeleri yapan kim ya da kimlerdi? İkinci olarak tek tip insan yetiştirme uygulaması bu meselelerin neresindedir? Bence asıl mesele zaten budur. Siz Türkiye’yi her yönüyle değiştiremez ve darbeciliği tamamen ortadan kaldıramazsınız. Ne yapılıp edilmeli ve mutlaka yeni anayasa yapılıp uygulanmalıdır. Yeni bir anayasa düzenleyip, darbe yapma ihtimali olanları Sayıştay tarafından denetleyemezseniz darbecilerin finans kaynaklarını da öğrenemezsiniz. Darbeciliği önleyebilmek için bunun kanunî alt yapısını hazırlamak gerekir.
5/ Furkan Yılmaz ALTUNÖZ: Hepimizin bildiği ve kabul ettiği gibi dünya artık büyük bir köy haline geldi. Bu yüzden dünya üzerindeki ülkelerin birbirinden bağımsız politikalar üretmesi mümkün değildir. Zaten “Big Brother” sürekli dünyayı gözlemektedir. Bütün bu konjonktür içerisinde MİT meselesini nasıl değerlendirebiliriz? MİT tamamiyle özgürleşmesi, ülke ve millettin emrinde olmaktan uzak olması düşünülmemelidir.
6/ Ahmet Biçer CEYLAN: İstihbarat örgütlerinin en çok üzerinde durduğu hususlardan biri de dezen formasyondur. Yani onlar elde ettikleri bilgileri kendi menfaatlerine uygun hale getirirler. Türkiye’de son zamanlarda yaşananlara baktığımızda hükümetle cemaat arasında bir kavganın olduğunu söyleyenler olduğunu görüyoruz. Ben hiçbir vatandaşın bu memleketin kötülüğünü düşüneceğini sanmıyorum. Bazı cemaatler bu ülkede çok çile çekti. Kimileri liderlerini yurt dışına göndermek zorunda bile kaldı. Bizi bölmeye çalışanlara karşı dikkatli ve uyanık olmak zorunda olduğumuzu hatırlatmak istedim.
7/Dilaver GÖKTAŞ(İzleyici): Güneydoğuda yeni ortaya çıkartılan ve açılan mezarlar vardır. Bu mezarlar hakkında BDP milletvekilleri, özellikle Altan TAN konuşmamakta bölgedeki faili meçhul cinayetler hakkında kamuoyunu tatmin edici bilgi vermemektedirler. Eğer bu cinayetler JİTEM ve yasalarla kurulan diğer istihbarat teşkilatlarının marifeti ise tamamen hukuk vicdan ve kontrol dışı uygulamalardır. Bu teşkilatların görevinin bunlar olmaması gerekir.
ÖNERİLER
Devlet istihbarat teşkilatlarının görev ve yetkileri sınırsız olmamalı hiçbir zaman bu teşkilatlar ve elemanları hesap vermez, hesap sorulmaz konumuna getirilmemeli. İstihbarat teşkilatları milletin işbaşına getirdiği iktidarlardan hiçbir şeyi gizlememeli her şeyiyle millet iradesinin emrinde olmalıdır.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
30 STÖ ile telefonla görüştüm ve maille davet metnini gönderdim. 14 STÖ bu çağrıya olumlu cevap verdi ve toplantımıza katıldı. Ancak 16 STÖ temsilcisi katılmadı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Ahmet TAŞ KAYSERİ kMM hamalı