TARİH: 07.11.2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 /Mülteci-Der, Talat Ulusoy
2 / Demokrasi Dostluk Dayanışma Derneği, Talat Özmen
3 / Eyyid (Ege Yerel Yönetimleri İzleme Derneği), Özlem Coşan
4 / Afyon Dernekler Federasyonu, Akif Bozdağ
5 / Afrikalılar Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Mustafa Olpak
6 / İzmir Kent Konseyi, Çağrı Gruşçu
7 / KA-DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği), Sema Övgün
MESLEK ODALARI
Yok
SENDİKALAR
Yok
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Hürriyet Mısırlıoğlu (izmirizmir.net)
2 / Dr. Alim Tunç (22. Dönem AK Parti Uşak Milletvekili)
GÖZLEMCİLER
1 / Arif Ali Cangı (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü)
2 / Kadınşah Bursa (CHP Karabağlar İlçe Örgütü)
3 / Hülya Uslu (AK Parti)
4 / Mahmut Esat Aslan (CHP İl Genel Meclis Üyesi)
5 / H. Emre Özer (CHP İl Genel Meclis Üyesi)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Hülya Güven (CHP)
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Tunç Soyer (Seferihisar Belediye Başkanı)
MESAJ YOLLAYANLAR
AK Parti İzmir milletvekili ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, mail ile önceden planlanmış bir programı olduğunu belirtti ve gelemedi.Aziz Kocaoğlu da yoğun programından dolayı gelemediğini faks çekerek belirtti.
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 41 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Konak Belediyesi Basın
2 / Haber Ekspres
3 / Ege Telgraf
4 / Yeni Asır
5 / Gazete 9 Eylül
MODERATÖR
Pervin Mısırlıoğlu –Gazeteci
KONULAR
GENEL KONU:Milletvekili Dokunulmazlıkları (Sunuma ek olarak; 2013 Bütçe Kanunu)
YEREL KONU: Yerel Seçimler ve Belediyeler
KONUŞULANLAR
1 / Arif Ali Cangı:Dokunulmazlıklar Kürt sorununu çözer mi yoksa çözmez mi? Meselemiz bu. 800 küsür fezleke var ama BDP’nin fezlekeleri öne alındı. PKK’lilerle kucaklamalar siyaseten tartışılabilir.. Sorgulamamız gereken; Başbakan’ın talimatı ile savcının fezlekeleri apar topar hazırlamasıdır. Kürt sorununun çözümünde demokratik yollar aranmalıdır. Mahkemeyle, polisle, cezaevleriyle çözüm aranamaz. İnsanlar ölüyor, hâlâ savaşta ve şiddet seçeneğinde ısrar ediliyor. BDP’li milletvekilleri anti demokratik yasalara rağmen meclise girdiler. Meclis çözümü en demokratik olandır. Bu şans feda ediliyor. Dokunulmazlıkların kalkması çözümün ertelenmesi demektir. MHP elinde urganla idamı savunuyor, CHP dokunulmazlıkların bütünü kalksın diyerek yan çiziyor. Türkiye siyaseti kitlendi ve bu kilitlenme kimseye bir şey sağlamaz. Dosyalar Komisyondan geri çekilmelidir. Kürt Meselesinin çözümünde diyalog ve müzakere tercih edilmelidir.
2 / Sema Övgün:Yıllardır zaten dokunulmazlıkların kaldırılması için uğraşıyoruz. Kürt sorununun çözümü diyalogla olabilir. Diğer yöntemlerde tartışılır. Meclisteki vekilleri biz seçtik, tüm dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır.
3 / Akif Bozdağ: Dokunulmazlıklar kaldırılmamalıdır. Şu an bir baskı gücü var. Kaldırılırsa tüm muhalefet içerde olur. Bütünlüğü bozanlar da normal vatandaş gibi yargılanmalıdır.
4 / Hülya Güven:CHP’nin seçimlerden önce de söylediği; kürsü dokunulmazlığı haricinde hepsinin kalkmasıdır. Bugün kadın vekil eşinden dayak yedi ama geri kalanlara gaz sıkılıyor, dokunuluyor zaten. Tutuklu vekillerimiz var. Dün ziyaret ettik ve Mustafa Balbay bu ülkede hukuk yok dedi. Bir insan düşünün hem tanık hem de gizli sanık olabiliyor. TOKİ yolsuzluğu yapanlar da yargılansın o zaman. 800 küsur denildi ama en son 900 küsur fezleke vardı. Ne şekilde ve hangileri meclise gelir bunlar, belli değil. Pazartesi günü bütçe görüşmeleri başlayacak. Anadil ertelendi, dokunulmazlıklar da önümüzdeki aya sarkabilir. Hangi dosyanın meclise geleceğine karar veren AKP. Bütçe bittikten sonra gelir mi? Bilemem.
5 / Arif Ali Cangı:BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kalkması mecliste oylanırken CHP’nin tavrı ne olacak?
6 / Hülya Güven:Bizim önerimiz kabul edilmezse oy kullanmayacağız. Son durumlar elbettetartışılır.
7 / Mine Topçu:Kürsü dokunulmazlığının içine neler giriyor? Sözle mi sınırlı, meclis içinde mi sınırlı?
8/ Hülya Güven:Sadece kürsüde söylenenler için değil. Önümüzdeki günlerde bu mesele gündemi çok meşgul edecek. Biz dokunulmazlıklarla meşgul olurken arkadan neler geçecek bilmiyoruz. BDP’liler komple istifa ederse bölgede kısmi seçim olabilir ama daha kötü şeyler de olabilir. Tüm partiler grup kararı alıyor ve gruplarında tartışıyor ama sonuçta bütün kararlar bireyseldir.
9 / Süleyman Eryılmaz:Esas mesele dokunulmazlıklar değil Kürt meselesidir, meclis de bu konuda ikircikli davranıyor. Ana mesele anadilde eğitim/savunma ve yerellerin güçlendirilmesidir. Basından duyduğumuz Kemal Kılıçdaroğlu anadilde eğitim olmaz diyor. Bu sorunun çözümü Kürt sorununu çözmekten geçiyor. CHP bu meseleyi tartışacak mı? CHP nasıl çözecek?
10 / Hülya Güven:Anadilde savunmanın yanındayız. AKP’nin getirdiği yasa tasarısı aslında kısıtlayıcı. Örneğin tercüme parasını sanık ödeyecek. Kürt ailelerin çoğu zaten yoksul, nasıl ödeyecekler? 12-18 yaş arasında çocuk tutuklular var. Çocuk tutukluların tahliye olmaları için hükümetin bulduğu çözüm 10.000 TL para yatırılması. 18 yaş altı tutukluların aileleri bu parayı nasıl ödeyecek. Çoğu yol ve kalma paralarını bulamadıkları için çocuklarını ziyaret edemiyorlar. AKP’nin çözümüyle olmaz. Anadilde eğitime karşıyız. Yerel yönetimler yasasını zamanında imzalamışız. Yerel yönetimlerin güçlenmesi yalnızca doğuya mahsus değil, her belediye güçlenir, bu şekilde değerlendirilmesi lazım. Şu an verilen yasa teklifi ile tüm yetkiler merkezde birikiyor.
11 / Alim Tunç: Milletvekillerinin dokunulmazlığı olmadığı kanaatindeyim, hep dokunuluyor. İnsanlar eleştiriyor mesela en basitinden. Ama kalkarsa sıkıntı olabilir. Hukuk kurallarında bir hakim farklı, diğer hakim farklı karar verebiliyor. Ülkede sistemler hemen oturmuyor. O yüzden kendinize göre bir sistem oluşturmalısınız. Ben hekimlik yaparken herkes bana eşitti, saygı duyardı ve dokunmazdı. partiye girdim o eşitlik kalktı. Hekimler de bu ülkede şiddet görüyor maalesef. Dokunulmazlığın pek bir önemi yok, herkes istediğini söyleyebiliyor.
12 / Mustafa Olpak:Söylediklerinizden vekilliğin kötü bir şey olduğunu çıkardım. Üyelerime vekil olmamalarını tembih edeceğim.
13 / Alim Tunç:Her şey vekilden bekleniyor ondan bahsettim, oysa işimiz sadece yasa çıkarmak. Yoksa çok şerefli bir meslektir.
14 / Arif Ali Cangı:Başka bir sorunumuz yargının bağımsız olmasıdır. Dokunulmazlıklar kalktığı zaman herkes içeri girebilir. Yargı reformu şart.
15 / Hülya Güven:Temelde ortaya çıkan yargı bağımsızlığı konusu.Demek ki hakim ve savcılarımıza güvenmiyoruz. Hekimlerimize de maalesef dokunuluyor. Geçtiğimiz günlerde SABİM aracılığı ile gelen bir şikayet nedeniyle iyi araştırılmadan yapılan bir soruşturma sonucunda hekimimiz intihar etti. Onun için yapılan mitinge katıldık. Sağlık Bakanlığının önüne geldiğimizde, binanın polis koruması altında olduğunu gördük. Keşke miting yapma gereksinimlerimiz ortadan kalksa.
16 / Meryem Gülbudak:Başbakan mecliste dikensiz gül bahçesi istiyor. Solcu, Kürt, kadın kim varsa gönderiyor, haklarını gasp ediyor. Vekile kocası dokundu, her gün üç kadın öldürülüyor, erkeklere dokunulmayacak mı?
17 / H. Emre Özer:Ortada yüzlerce dosya var. Hangi medeni ülkede milletvekillerinin dokunulmazlıkları var?
18 / Mine Topçu:Burada konuşulanlar bile beni güldürüyor. Trafikte savcıya polise dokunulamıyor, hukuk düzgün işlemiyor. Dokunulmazlıkların konuşulmasının zamanı değil. Başbakanın nöbetçi mahkemeleri var bu ülkede.
19 / Kadınşah Bursa:Dokunulmazlıklar kaldırılmadıkça şeffaflık olamaz. Dokunulmazlıkların kaldırılmasını hepsi vaat etti. Hukuk güzel işlerse gayet iyi olur.
20 / Özlem Coşan:Birbirimizin hakları ve hukukları konusunda ne yapıyoruz? Ben anadilde savunma için uğraşıyorum. Kamusal alan sorununu ne kadar çözdük? Dokunulmazlıklar sadece meclis için mi konuşulacak?
21 / Alim Tunç:Her şeyin düzeltilmesi için sivil anayasa lazım. Şu an için kötü diyemeyiz, 10 yıl önce daha mı iyiydi?
22 / Arif Ali Cangı:Yeni yasa yerelleri güçlendirme iddiası ile ortaya atıldı. Toplumda hiç tartışılmadan apar topar yasalaştı, ayrı bir kültür ve kimlik olan köyler ve beldeler kalktı. Bu yasa ayrı bir merkezileşmeye yol açacak. Yatırım koordinasyon merkezleri ile merkezileşip, valiye yetkiler sunacak. Bu yasa tasarısı meclise sunulduğunda il özel idarelerinin yetkisi belediyelere verildiği için madencilik ruhsatlarını verme yetkisi de belediyeler geçmişti,Bu yasaya madenciler tepki gösterdi. Şimdi bütün yetki belediyelerde, maden hariç.Maden merkezden izin aldığı zaman, hiç bir muhalefet takılmadan Validen de işletme ruhsatı alacaklar için ruhsat da alacak. Vali denetlemeyecek, şirket kendini denetleyecek, bu durum çevre sağlığı için ciddi bir tehdit, aynı zamanda demokratik değil. Yerelleşme bu yasa değişikliği ile olacak bir iş değil. Katılımcılık kanallarını açmazsanız, yerellerde yeni başbakanlar ortaya çıkar. Yeni sistemde belediye başkanı yetkili, yatırım konusunda valilik yetkili. Ana muhalefet siyasi çözüm ortaya koymuyor. Bunun sonucunda Osman özgüven haksız yere cezalandırıldı. Osman Özgüven, belediye başkanlığı süresince çevre sağlığı için risk oluşturan Kozak Yaylası’ndaki altın madenciliğine karşı durdu, Allianoi’nin , kültürel mirasın korunması için çaba harcadı, içme suyunu ücretsiz sağlayarak, suyun ticarileşmesinin önüne geçmeye çalıştı, Barış buluşmaları ile 12 Eylül karanlığında ışık aralığı yarattı.Bu nedenle susturuldu.
23 / Tunç Soyer: 1789 Fransız ihtilâli sonrası pazar paylaşım savaşları başlıyor, sınırlar çiziliyordu. Fakat 20.yy ile beraber başka bir moda geçildi. O da bireyleri fethetmeye yönelik süreç. Büyük firmalar ele geçirmeye çalışıyordu. Bu süreç aynı zamanda bireyin köleleşme süreci. Sonunda bireyler gibi kentler de köleleşmeye başlıyor. Sonra internet ortaya çıkıyor ve bir yandan köle bir yandan özgür oluyoruz. Vahşi kapitalizm iki şeye değer veriyor: Hız ve büyüklük. İnsan doğası bununla uyumlu değil. İnsanlık yavaşlamak istiyor ve ‘Sakin Şehir’ kavramı bir alternatif oluşturuyor. 59 kriteri yerine getiren belediyeler, sakin şehir ünvanını alıyor. Yerelleşme ve yavaşlama, globalleşmenin çözümü olabilir. Bizdeki yasa ile köyle kapanıyor. Kesinlikle konuşulmalıydı, çok radikal bir karar. Köy, kimliği olan bir şeydir, hiç biri birbirine benzemez. Bir mirasın temsilcileri onlar, bunun bedelini çok ağır ödeyeceğiz. Merkezi otoritenin yetkisini daraltıp, belediyeye verilmesi olumlu ama yasanın olumsuzları, olumluları götürüyor.
24 / Süleyman Eryılmaz: Gelenek ve kültür yok oluyor. Sanayi ve kapitalizmle oluşan dünyanın alternatifleri yok olacak. Endüstrileşme tartışılmaya başladığı an köyler rant alanına dönüştü.
25 / Sema Övgün: Köyde üreten kadın pazarda ürününü satabiliyordu. Ekotarımı engellemeye yol açıyor. AB standartları yüzünden bu haldeyiz. Yerellerde kadın yönetiminin arttırılmasını sağlamalıyız, 10 yıl önce çabalarımızla kent konseylerini açmıştık. Yine söz sahibi olabiliriz.
26 / Mahmut Esat Aslan: Kadın konusunda CHP %33 kotası ile en demokratik partidir. Yeni cumhurbaşkanını seçerken neden kadın bir aday göstermeyelim?
27 / Talat Ulusoy: Cumhurbaşkanlığı kampanyası çok güzel olur. Ama kıyafet özgürlüğü de olacak mı?
28 / Hülya Güven: Gördes’te nikel madeni çıkarmak için yalnızca ağaçlar kesilmiyor. İzmir’in içme suyu da oradaki barajdan beslenecek. Kirleneceği için içme suyunu kullanamayacağız. Kentsel dönüşüm için bakanlığın yetkisi var. İzmir’de 35 proje içinde, 250.000 kişilik yeni bir şehir projesi de var, acaba bu proje göçe zorlanan vatandaşlarla mı oluşturulacak? Önemli olan vatandaşlarımızın yaşadıkları yerde kültürleri ile var olmaları. Bütünşehir ve büyükşehirde sorun yok, CHP itiraz etmiyor.. Ama Belde Belediyeleriile köyler kapanmamalı. Fransa örneğini vermek istiyorum. Fransa’nın Nüfusu 65 000 000, Türkiye’nin Nüfusu 79000 000, Fransa’da 36 500 Belediye varken ve bunların 28 000’inin nüfusu 1000’in altında iken, ülkemizde zaten3200 olan belediye sayısı 1500’e indiriliyor. Bu yapılan doğru değil. Yönetimler yerelde yaygınlaştırılmalıdır. Bizim beldelerimizde Belediye başkanları her şeydir. Vatandaşlar tüm sorunlarını Belediye Başkanı ile paylaşarak çözüm bulmaya çalışırlar. Şimdi ilçe BelediyeBaşkanları’na mı gidecekler? 16 000 köyün de tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülüyor. İstanbul’un yüzölçümü ile Konya’nın yüzölçümü çok farklı. İstanbul’un bütün yüzölçümü 5 300 kilometrekare, Konya ise 38 000 kilometrekare. Konya çok büyük. Konya küçük bütçesi ile 200 Km. ötedeki mahalleye nasıl hizmet götürecek. Sorunlara nasıl ulaşacak.
29 / Alim Tunç: Köy kültürünün değişeceğine inanmıyorum. Bizim iktidarımız köylerle ilgili alt yapı problemlerini çözdü. İktidar bunları uygularken pilot uygulamaları zaten yapıyor. Hem modern, hem çağdaş, hem başka şeyler yaparak, hepsini koruyarak olmuyor. Tartışılmalı elbet ama boş yere de tartışmamalı.
ÖNERİLER
Yok.
ORTAK SONUÇ
Yok.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Toplam 98 sivil toplum kuruluşu e-mail yolu ile davet edildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon ve mail yolu ile parti il başkanlarına ve milletvekillerine ulaştık.
MEDYA İLE
5 medya kuruluşundan 7 kişi katıldı.
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi.Yerel konuya ilişkin olarak Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer bir konuşma gerçekleştirdi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
İzmir küçük Millet Meclisi Hamalı Pervin Mısırlıoğlu ve Sinan Canbay
07.12.2012 İzmir kMM Toplantı Tutanağı
previous post