YER: Malatya Belediyesi Fırat Toplantı Salonu
TARİH: 09 Kasım 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Mazlum Der (Fikri Aksoy-Yönetim Kurulu Üyesi)
2 / Memur Sen (M.Hanifi Acar)
3 / Barış Meclisi (Hasan Doğan)
4 / İnsan Hakları Derneği (Servet Akbudak- Başkan)
5 / Toplum Gönüllüleri Birliği (Sinan Oral)
6 / Umut Der (Hatice Şefkatli-Yönetim Kurulu Üyesi)
7 / Meşale Der (Kazım Kayan-Yönetim Kurulu Üyesi))
8 / Uluslar arası Af Örgütü (Ferman Salmış)
9 / Toplumsal Dayanışma Derneği (Hasan Kaya)
10 / Kamer (Handan Karaşahin)
11 / Tabip Odası (Ali Yalçın-Başkan)
12 / Eğitim Bir Sen (Nazım Gümüş-Yönetim Kurulu Üyesi)
13 / Çağdaş Gazeteciler Derneği (İbrahim Göçmen-Başkan)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Ramazan Kuzu (BDP)
2 / Mustafa Baştürk
3 / Hamza Doğuç
4 / Serdar Yıldırım
5 / Asım Demirkök
6 / Kadir Akgüneş
7 / Fahrettin Tuncel (BDP)
8/ Hüseyin Sarıgül
9 / Prof.Dr.Abdulkadir Baharçiçek (İnönü Üniversitesi)
10 / Yasemin Kurt (Belediye Meclis Üyesi)
11/ Ahmet Tunç (İnönü Üniversitesi)
12 / Ali Tura (Araştırmacı,Şair)
13 / Hasan Dündar (İşadamı)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ: Katılan Olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI: İsmail Nacar (Başkan Yardımcısı)
MEDYA
1/Güneş Tv
MODERATÖR: Prof. Dr. Bekir Berat Özipek- İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi
KONULAR
GENEL KONU: Yerel Seçimler ve Yerinden Yönetim
KONUŞULANLAR
1 / Bekir Berat Özipek: Yerel yönetimler, yerinden yönetim, merkezi yönetim bu konular aslında çok eski bir hikaye. Otoriteyle onun karşısındaki bireyin hikayesi. Her toplumda, her çağda otorite mutlak egemen olmak ister, ona tabi olanlar da direnmek ister. Merkez gücü kendisinde tutmak ister; çevre de onu paylaşmak ister, ademi merkezi ister, merkezin dışındakini ister. Günümüz demokrasisi de merkeze karşı yerel olanı, bireysel olanı önceler. Eski yunan demokrasisinin günümüz demokrasisinden en büyük farklarından bir tanesi; çoğunluğun mutlak egemenliğinin olmaması, onun yerine bireyin, yerel olanın varlığının ve etkisinin belirleyici olmasıdır. Yerel yönetimlerin öncelenmesinin birçok sebebi vardır. Siyasi sebepleri vardır, mantıki sebepleri vardır, demokrasi ilkesinden kaynaklanan sebepleri vardır, ekonomiden kaynaklanan iktisadi sebepleri vardır. Yönetimin etkin ve verimli olması kimlik ve verimlilik temelinde gerçekleşebilmesi bakımından merkezi olana karşı yerel olanın öncelenmesi gerekir. Herkesin kendi sorununun kendisinin bileceği bir gerçektir. Herşeyin merkezden belirlendiği bir yerde yerel olanın, yerel olanın içindeki bireysel olanın gözden kaybolması tehlikesi vardır. Birey temel bir değerdir ve bireyin hakları önemlidir. Bireylerden oluşan küçük gruplar için de geçerlidir bu. Bireysel self determinasyon haklarını kolektif olarak da kullanmaları mümkündür. Bunun da yolunun açık olması gerekir. Dünyada da genel eğilim budur. Bir tarafatan yerel olana güçlü bir vurgu vardır. Bir taraftan da ademi merkeziyetçi olmasını istediğimiz devletler büyür, böyle bir gerilim vardır. Geçen yüzyılın başından itibaren ademi merkeziyetçilikle, merkeziyetçi yapının gerilimini Türkiye yaşadı. Cumhuriyetle birlikte merkeziyetçi bürokratik yapının kesin bir biçimde egemen olması bu anlamdaki talepleri ortadan kaldırmadı, tam tersine daha fazla onları ihtiyaç olarak hissettirdi. Bugün tekrar biz yerel yönetimleri konuşuyoruz; ihtiyaç duyduğumuz verimliliği,etkinliği, hızlılığı, çabukluğumill, etkinliği iktisadi rasyonaliteyi yakalamak için. Merkeziyetçi bürokratik devletin epey sıkıntısını fiili olarak yaşadık. Dünyada esen rüzgarlar da ademi merkeziyetçiliği güçlendirecek yönde.
2 / İsmail Nacar Yönetimde yerindelik; gelişmiş ülkelerde kamu hizmetlerinin büyük bir bölümünün yerel yönetimler tarafından verilmesidir. Büyükşehir yasası Türkiye’de birçok yerinden yönetim sorununu ortadan kaldırmış oluyor. Merkezi idare belediyelere ancak görevlerini yapamadığı, acil ve olağanüstü durumlarda müdahale edebiliyor. Bu yüzden karar alıcı organlar alttan yukarı yani yerinden yönetim anlayışı ilkesiyle işlemektedir. Kurumların ekonomik göstergeleri yükseldikçe hizmet edebilmektedirler. Büyükşehir yasasıyla il belediyesi sınırlarında toplanan genel bütçe gelirlerinin % 6 sı belediyeye verilmektedir. Büyükşehir belediyeleri ile büyükşehir ilçe belediyelerine sağlanan ek gelirler yapılacak hizmetlerin kalitesinin artırılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Malatya büyükşehir belediyemizin genel bütçeden aldığı pay yaklaşık %40 civarında artacaktır. İl özel idaresi tarafından yapılacak hizmetler artık büyükşehir belediyesi tarafından yapılacak. Belediyeler bu noktada donanımlı ve kendi alanında uzmanlaşmış. En büyük sorunlarımızdan biri imar bütünlüğü idi. Büyükşehirle birlikte bu imar bütünlüğü de sağlanacak. İlçe belediyeleri yapacakları her türlü imar tadilatlarını büyükşehirin meclisinden geçirmek zorundalar. Yine ulaşım bütünlüğü sağlanacak. Ulaşım koordinasyon merkezi kurulacak. Çevre düzeni planı da yürürlüğe girmiş olacak. Belde belediyeleri ve köylerin durumu da şöyle; belde belediyeleri kapanıyor ve kendi adıyla mahalle oluyor. Köylerin tüzel kişilikleri kaldırılıyor, mahalleye dönüşüyor. Merkeze uzak yerlere ulaşımı da büyükşehir sağlıyor. Köyden mahalleye dönüşen yerlerin ilçeye bağlanan yollarını büyükşehir yapacak. Büyükşehir belediyesi merkez ilçeler dışındaki ilçelerde irtibat büroları kuracak. Su,kanalizasyon, itfaiye vs. hizmetler bu bürolar aracılığıyla yürütülecek. Tarım ve hayvancılığın desteklenmesi konusundaki hizmetleri yine belediyeler yapılacak. Zorunlu olarak kadın ve çocuklar için korunma evleri, sığınma evleri yapma yükümlülüğü getiriyor. Valilikle bünyesinde yeni yasa ile birlikte koordinasyon merkezi adı altında bir birim kuruluyor. Artık merkezi idarenin işleri oradan yürütülecek. Bakanlıkların illerde yapacağı işlerin ihalesi, kontrolü, takibini bu birim yapacak. Büyükşehir belediyesine doğrudan bir meclisi seçilmeyecek; büyükşehir belediye meclisi ilçelerin meclis üyelerinin beşte biri oranında temsilci gönderecek.
3 / Abdulkadir Baharçiçek Yerinden yönetim Türkiye’de biraz karıştırılıyor. Sanki yerinden yönetim denilince bu federal devlet olarak algılanıyor. Halen Türkiye’de kamu hizmetlerinin % 80 ninden fazlası merkezi yönetim tarafından sunuluyor. Bu dünyanın hiçbir üniter devletinde yok. Üniter devlette de yerinden yönetim pekala olabilir. Çünkü bu bir zorunluluk. Öyle hizmetler vardır ki bunu merkezden yürütemezsiniz. Bütün dünya bunu gördüğü ve farkettiği için de kamu hizmetleri eğer yerel niteliklikliyse Avrupa Yerel Yönetimler Şartı var, biz de imzalımışız bu bir yönetim ilkesi olmasına karşın bizde buna karşı çok ciddi bir direnç var. Merkezden yönetim odaklı bir anlayış var ve bu türlü aşılamıyor. Yine Türkiye’de hala kamu harcamalarının %90 nını merkezi yönetim yapıyor. Oysa dünyanın birçok yerinde oran bunun tam tersidir. Kaynağı yerele vereceksiniz, yerel onu yapacak çünkü daha etkin, daha verimli sunar. 6360 sayılı yasaya baktığımda Yatırım Koordinasyon Merkezi diye bir şey koymuşlar. Merkezi yönetim ve ilde vali büyükşehir belediyesi şu hizmetleri yapamıyor biz yaparız diyebilir. Merkez aslında şehrin tamamını halkın seçtiği idarecilere devrederken, özel idareyi de kaldırırken ne olur ne olmaz diye bir şey koyuyor oraya. Bu düzenlemeler yapılırken halka sorulmalı. Yerinden yönetimi güçlendirirken bile yapılması gerekenleri yapmadık. Doğrusunu merkez bilir anlayışı bu yeni yasada da var. Yeni ilçeler oluşturulurken isimleri şehrin tarihi, kültürel özelliklerine uygun olarak verilmeli. Bir düzenleme yapılacaksa halka mutlaka sorulmalı, görüşü alınmalıdır. Büyükşehir yasası demokratikleşme adına çok bir şey getirmemekle birlikte olumlu bir adımdır.
4 / Hüseyin Sarıgül Yerel yönetim ilkesel olarak iyi bir şey. Niye iyi olduğunun mantığını kaçırmadan konuşmamız gerekir. Çünkü katılımı ve denetimi sağlar. Yerelde yapılacaklarla ilgili burada yaşayanların yani yerel akıl dikkate alınacak mı bu konuda kuşkularım var. Şu an Türkiye’de tek parti dönemi yaşıyoruz. Mesela Malatya’da seçim olacak Ak parti dışındaki partilerin adayları konuşulmuyor bile. Ak parti adayları kendi aralarında yarışıyorlar. Yerel yönetimin başarısının iki göstergesi var; birincisi nasıl seçildiği, ikincisi neler yaptığı. Bir rekabet ortamı olsaydı halkın iradesi daha güçlü olurdu. Tamamen insiyatif tek partide olunca yöneticiyi o partinin Ankara’daki görevlileri seçiyor. Tek partinin kontrolünde olunca vali atar gibi belediye başkanı atanıyor. Böyle olunca yerel yöneticiyi halkın belirlemesi de mümkün değildir, denetimi de mümkün değildir. Kent konseylerinin kuruluş felsefesiyle şu anki uygulanma biçimi arasında bir bağlantı var mı, yok. Biz denetleyebiliyor muyuz, eleştirebiliyor muyuz, dönüştürebiliyor muyuz? Hayır. Siyasi partiler yasası değişmeden, demokratikleşme tam anlamıyla oturmadan bu sistemle yerel yönetimler anlayışı eksik kalır. Yerelde kültürel çoğulculuğu geliştirmeye yönelik de bir anlayışımız olmadığı gibi büyük bir korkumuz da var.
5 / Hasan Doğan Bugün konuştuğumuz konuyu yirmi yıl önce Halkın Emek Partisini kurarken yerel yönetimlerin geliştirilmesi konusunu tüzüğümüze koymuştuk. Bu hüküm daha sonra federatif yapıya götürüyor, eyalet sistemine götürüyor diye partimizin kapatılmasına gerekçe oldu. Bunu bugün konuşuyor olmamız sevindirici. Yine bugün görüşülen ve devam eden sürecin, barış sürecinin başlangıcı olarak görebileceğimiz büyük barış meclisi toplantımız vardı. O toplantıda da yerel yönetimlerde özellikle bölgeler arası farklılıkların giderilmesi, yönetimin daha kolay olması için yurdun belli bir bölgesinde beş metropol şehrin oluşturulması kararı alınmıştı.Yine bu da şimdi gerçekleşiyor. Büyükşehir yasası büyük bir açılım;ülkeyi şehirleştiriyor. Köylünün daha önce hiçbir hukuku yokken köylü hukukun içine girecek. Bunu engelleyen iki yasa var;mera yasası ve orman kanunu. Yine büyükşehir yasasının demokratikleşmeye katkı sunacağını ve tabandan yukarıya bir ivme kazandıracağını düşünüyorum.
6 / Hanifi Acar Büyükşehir yasasının eksiklikleri vardır. Ancak bunları zaman içerisinde düzelteceğimizi düşünüyorum. Büyükşehirin başarılı olması durumunda bu durum çevre illeri de etkileyecektir. Yatırım koordinsyon merkezinin kurulması doğru değildir. Varolan büyükşehir belediyeleri Türkiye’nin nüfusunun % 70 ni kapsadığı için ciddi bir reformdur. Sivil toplum örgütleri olarak üsttekileri zorlarsak diğer partilerin de kendilerini düzeltmelerini sağlayabiliriz. Bu toplumun farklı inanç kesimleri, farklı düşünce kesimleri birbirimize daha fazla saygı duyar ve diyalog kurarasak inanıyorum ki belediye başkanını da partileri de etkileriz.
7 / Hasan Kaya Seçilmiş organları atanmış organlarla denetlemeye kalktığımızda burada bir ikilem ortaya çıkacaktır. Daha demokratik, katılımcı ve üretken bir yapı meslek örgütleri ve halk ile belediye başkanı ve meclis üyeleri ile birlikte bütçesi, birlikte denetimi birlikte kontrolü, birlikte harcaması ve birlikte planlaması yapılırsa daha sağlıklı bir yapıya kavuşur. Aksi takdirde merkezi idarenin almış olduğu kararlar uygulanmaya çalışılacaktır. Ülkemiz çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı farklılıkların bir arada yaşadığı bir toplum. Farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edip bunun üzerinden bir inşa yaratabilirsek ve yerel yönetimleri bu bağlamda değerlendirebilirsek daha verimli olacaktır. Çünkü her şeyden önce yerel yönetimin demokratikleşmesi gerekiyor. Yerel yönetimlerin demokratikleşmesiyle ülkenin demokratikleşmesi bir bütün olarak yürütülmelidir. Yerel hizmeti eşit ve adil bir noktada vermek gerektiğini düşünüyorum.
8 / Asım Demirkök Son on yıl içinde kentimizde beş yüz bin kişi yer değiştirmiş. Büyükşehir yasasını devrim niteliğinde yorumluyorum. Kürtlerin yüzde 90 ‘ı Diyarbakır,Urfa,Mardin, Van ve Gaziantep illerinde yaşıyor. Bütün şehir uygulaması olduğu için en ücra yerinde yaşayanlar bile büyükşehir için oy kullanacak. Atanmış bir vali yüksek nüfuslu yerlerde seçilen belediye başkanlarına hiçbir şekilde müdahale edemez. Bu konuda paradigma değişmelidir.
9 / Ali Yalçın En temeli kaçırıyoruz; en temelde yerinde yönetim algısının ve aktivitesinin değiştirilmesi var. Daha önce yerel gündem 21 ler kuruldu, mantığında stk ları katmak vardı, güçlü bir sivil bakış açısı oluşturmak vardı. Sonra kent konseyleri oldu; amaç kenti yönetirken gerçekten sivilin bakışını ve değerlendirmelerini güçlü hale getirmekti. Ama malasef düşünülenin tersi oldu, sekreter belediye başkanına çalışır oldu, sivilin üzerine belediye başkanı geldi. Derneklerler kanunu değişmeli ve dernekler şehre ilişkin görüşlerini rahatça dile getirebilmelidir. En azın hakkını ve hukukunu iktidara taşıyamıyorsak burada bir yanlış mekanizma var demektir.
10 / Ramazan Kuzu Belediye sokak ve caddelerimizin isimlerini değiştirirken bize danıştı mı? Mazisi olan isimler değiştirildi ve anlamı olmayan uzun isimler verildi. Bu isim değişiklikliği ihtiyacı nerden çıktı? Bu eski anlayışımızın devam ettiğinin ve tepeden bakma anlayışının bir sonucudur. Merkezi yönetim yerel yönetimler yasasını daha çok demokratikleşelim diye değil bazı işlerde kolaylıklar sağlansın yani bir ihtiyaçtan dolayı değiştirdi. Ama eğer toplumun katılımının önü açılmaz ise istediğiniz kadar büyükşehir oluşturabilirsiniz. Önemli olan demokratik kültürdür, demokratik anlayıştır. Herkes adil olabilir ama demokrat olmak farklı bir şey. Başkasına tahammül etmek, farklı olana değer vermek, saygı duymaktır. Toplumumuz demokratik olmadığı sürece yapılanlar havada kalır. Yaşam tarzlarımıza saygı duymalıyız.
11 / İbrahim Göçmen Milli irade ben çoğunluğum, azınlığın hakkını vermem demek değildir. Demokratik ülkelerde böyle bir şey yoktur. Yerel yönetimlerin demokratikleşmesi yerelden başlayarak ülkenin demokratikleşmesini sağlar. Bugüne baktığımızda kısmi değişiklikler var. Fakat vali hala en üstte durmaktadır. Vali de seçimle gelmelidir. Büyükşehir meclisinin, encümeninin nasıl seçileceğini henüz bilmiyoruz. Türkiye’nin yerellerden başlayarak demokratikleşmenin sağlanması gerekiyor. Farklılıkların sorunları bu sistem içerisinde çözülmelidir.
12 / Ali Tura Yerel yönetim ve demokrasi merkezi gücün yerellere aktarılmasıdır. On yıllık süre içinde hem ekonomik olarak hem de kültürel anlamda merkezi kararların yerele devredildiğini yavaş yavaş görüyoruz. Bir taraftan da merkezi yapılar inatla korunmaya çalışılıyor. Nedir bu yapı? Toplumun gelenek, görenek,ananesini içine alan inanç sisteminin merkezde bir üst kurumu var. Neden bu konu yerellere aktarılmıyor? Alevi vatandaşlarımızın bu anlamda ciddi sıkıntıları var. Alevi vatandaşlarımızın sorunlarının parlamentoda mı çözülmesi gerekir? Yerellerde çözülemez mi? Merkezileşmiş diyanetin yetkilerinin bir kısmının yerele devredilmesi gerekir. Böylece göreceğiz ki Türkiye’deki inanç farklılıkları daha da uyumlu halde, çatışmasız, kavgasız bir yaşamı kuracaklar. Yerel yöneticilerin bu anlamda projelerinin olması gerektiğini düşünüyorum.
13 / Servet Akbudak Yerel yönetimin işi sadece yol,su, kanalisasyon ve ulaşım değil, şehrin kültürel zenginliklerini, farklılıklarını yaşatmasıyla da ilgilidir. Türkiye Avrupa Yerel Yönetim Şartı’nı kabul etmiş değil, çekinceleri devam ediyor. Dolayısıyla demokratik bir yerel yönetim anlayışını bizim şimdiden hayal etmememiz gerekiyor. Geçmişe göre iyiyiz fakat geleceğe ilişkin demokratik tasarrufumuza göre çok gerideyiz. Dolayısıyla devlet zihniyeti olarak bir dönüşüm geçirmemiz lazım. Demokratik bir seçim sistemini getirmeden ya da seçim sistemini en büyük partiye göre ayarlarken çok demokratik bir yerel yönetim getiremezsiniz. Bir diğer kaygı da valilerin seçilmişler üzerindeki etkisine baktığımızda Cizre kaymakamının Cizre belediye başkanını görevden aldığı bir yerde biz demokratik yerel yönetimden söz edemeyiz. Katılımcılığı, şeffalığı ilke olarak alırsak bir şeyleri değiştirebiliriz.
14 / Serdar Yıldırım Yerel yönetimlerde esas tabandan yükselmesi gereken bir tepkiden önce tavan bu işe girdiği için en büyük sancı buradan çıkacak. Valiler seçimle gelmeli. Toplum olarak değişikliklerde ses çıkarmama alışkanlığımız var.
15 / Hasan Dündar İnsanın kendisine saygılı olmayınca başkasına da olmuyor ve ötekileştirme başlıyor. Şu an Ak parti iktidarda ve temayül yoklamaları oluyor, anketler uygulanıyor yani bir seçim arenası. Seçimlerde yüzde 1 in altında oy alan partiler bile adaylarını merkezden belirliyorlar. Bizim kötü bir alışkanlığımız var; her birimizin gizli bir ajandası var. Gizli ajandalarımız ve gizli ajandalarımızdaki takvimlerimiz durdukça sürekli merkezden atanacağız. Demokrasiyi biz içselleştiremediğimiz sürece şekil şartı yönetimler söz konusu olacak. Fikre önemin verilmediği, insana önemin verilmediği ve insan hakları ve hukukuna katkı yapılmadığı her ortam bir demokrasi oyunundan öteye geçmeyecektir. Bunun için her bireyimizin öncelikle demokrasi dediğimiz şeyi içselleştirmesi lazım. Vesayet deyince hep tsk aklımıza geliyor. Oysa stk ların yüzde doksan dokuzu bir yere odaklanmış durumda. Stklar iktidarla iş tuttukları için yerel yönetimler için de birer fren olacaklardır.
16 / Mustafa Baştürk Asıl sorun sivil toplum örgütlerinin katılımcı demokraside çok ciddi katkı vermemeleridir. Özellikle yerelde bunu gözlüyorum. Siyasi tercihlerimize göre iktidarın çıkardığı yasalara ve onların yaptıklarına tepki ortaya koyuyoruz. İdeolojik bilinç altımız bizim sağlıklı bir karar vermemize engel oluyor. Hepimiz birbirimize saygı duyarsak birlikte daha iyi şeyler yaparız diye düşünüyorum.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Görüşme, email ve sms çağrı yaptık.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mail, sms davet edildiler.
MEDYA İLE
30 civarında tv, gazete ve internet sitesine çağrıda bulunduk.
KATILIMCILARLA
Email ve sms davet etti.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Semine Dengeşik
Malatya kMM Girişimcisi