YER: Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi, Benal Nevzat Salonu
TARİH: 02.12.2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 /Mülkiyeliler Birliği, Mete Hüsünbeyli
2 /Anadolu Birliği Derneği, Ayşegül Yazıcıoğlu
3 /İMHAD (İmam Hatipliler ve Mezunları Derneği), Burhanettin Kansızoğlu
4 /İZDİM (İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi), Timuçin Gündem
5 /Mülteci-Der, Talat Ulusoy
MESLEK ODALARI
Yok
SENDİKALAR
Yok.
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
Hürriyet Mısırlıoğlu (izmirizmir.net)
GÖZLEMCİLER
1 / Hayri Ateş (Barış ve Demokrasi Partisi İzmir Parti Meclisi Üyesi)
2 / Süleyman Eryılmaz (Eşitlik ve Demokrasi Partisi İzmir İl Sekreteri)
3 / Emin Şakir (Devrimci Sosyalist İşçi Partisi İzmir İl Sekreteri)
4 / Said Yasin Bahar (Ak Parti)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Hamza Dağ – AK Parti Milletvekili
2 / Musa Çam – CHP Milletvekili
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok.
MESAJ YOLLAYANLAR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yoğun programı nedeniyle katılamayacağını bildirdi.
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 37 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 /Doğan Haber Ajansı
2 /Ege Telgraf
MODERATÖR
Pervin Mısırlıoğlu – Gazeteci
KONULAR
GENEL KONU: Genel Bütçe
YEREL KONU: Yerel Bütçe
KONUŞULANLAR
1 / Pervin Mısırlıoğlu: Herkese merhabalar, bir konu daha tabu değil ve hatta teknik bile değil. Bütçen neyse zikrin odur çünkü esas olarak. Evde bile araba aldın mı eskilerini giyeceksin, tatil yaptın mı başka lükslerini kısıtlayacaksın. Bütçeyi sadece maliyecilere bırakmayalım, burada hep birlikte tartışalım.
2 / Talat Ulusoy: Küçükken bayramlarda mahallede şunu öğrenmiştim: Parayı veren, düdüğü çalıyordu. Sonra anladım ki yetişkin olup vergi verince, parayı alan düdüğünü çalıyordu. Ama parayı verenler düdüğü çalamıyordu. İşte bu bütçe meselesinde mahalle sistemine dönmemiz lazım, parayı veren düdüğü çalmalı. Sivil demokrasilerde, parayı verenlerin sonuna kadar hesabını sorması gerektiğine inanıyorum. Şimdiki durumuyla, ben merkezi bütçenin zayıflamasını istiyorum. Bunu demokrasi adına, huzur ve barış adına istiyorum. Merkezi bütçeler dağıtılırken cinsiyet ayrımı yapıldığını düşünüyorum. Mesela futbol federasyonunun bütçesi ne kadardır bilmiyorum ama şikeli bir erkek egemen oyununa neden bu kadar çok para ayrılıyor, anlamıyorum. Kalkınmacı değil, sürdürülebilir kalkınmacı, çevreye ve ekolojiye duyarlı bütçeler ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Doğu bölgelerimize, malum nedenlerden dolayı daha fazla bütçe ayrılması gerektiği, bir pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum.
3 / Ayşegül Yazıcıoğlu: Bütçe ayrılan bakanlıklara iyi bir bütçe ayrılmış ama kimi bakanlıklara çok az pay ayrılmış. Mesela Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çok az pay ayrılmış durumda, oysa Türkiye içindeki göçü düşünürsek bu bakanlığın da fazla bir pay alması lazım. Orman Bakanlığı da yine aynı şekilde çok düşük. Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı çok düşük. Mesela bir rehber olarak Doğu’ya turizm bakımından yatırım yapılmasını çok isterim. Doğu’yu turizmle kalkındırırsak daha çok turistin geleceğini, dünyadan bir çok halkın o güzellikleri göreceğini ve bu sayede barışın biraz daha çabuk gelebileceğini düşünüyorum.
4 / Burhanettin Kansızoğlu: Ben iki STK’nın üyesiyim, birinde başkan, birinde başkan yardımcısıyım. Bizler STK’lar olarak bu bütçelerden ne kadar faydalanabileceğiz? Bu önümüzdeki hafta yoksullukla mücadele haftası. Özellikle bizim okullarımızda çok fakir öğrencilerimiz var. Yereller ve hükümet bir olup, ilgili STK’larla bir çalışma yaparsa bir çok sorunun üstesinden gelebiliriz.
5 / Hamza Dağ: İyi ki bu konuya girdik. Çünkü bütçenin belli bir meslek kesiminin değil, hepimizin konusu olduğunu ve hepimizin katkısı olması gerektiğini insanlara gösterdik. Gençlere en çok payı biz ayırdık. Ülke tarihinde ilk defa gençliğin bir bakanlığı oldu ve bu bakanlığa %400 pay ayırdık. Milli Eğitime en çok payı verdik ve arttırmaya devam edeceğiz. Bütçeden engelliler pozitif ayrımcılıktan yararlanıp daha fazla pay alabilecekler. Askeri harcamalar bana göre şeffaf olmalı ve gizli olmamalı. Milli Savunma Bakanlığı 2000 yılında en yüksek payı alırken, 2011’de %6’ya kadar düşmüştür payı. Devlet doğuya yatırım için fabrika yapsın mantığını biz sildik. Bir yerin kalkınması için altyapısının sağlam olması lazım. Biz oralara duble yollar ve altyapı hizmetleri yaptık, yavaş yavaş başka yatırımlara da geçeceğiz. Somali’ye yardım yapan iktidarın mülteciler için de bir planı vardır, bu konuda kimse şüphe etmesin. Cinsiyetçilik ayrımı yapmıyoruz, kadınların ve kızlarımızın okuması için de ayrı bir bütçemiz var. Ayrıca İzmir belli alanlarda iktidarla ortak hareket edip bütçesini gayet güzel kullanmıştır.
6 / Musa Çam: Biliyorsunuz mecliste birçok komisyon var. Plan ve bütçe komisyonuna ben kendim girmek istedim. Ve ben bu komisyona işçi kimliğimle girdim. Türkiye’de anayasadan sonra en önemli belge bütçedir. Ama yeteri kadar tartışılıp hazırlanmamıştır. Kaynakların doğru kullanılması burada büyük bir önem taşıyor. Enerji Bakanlığının bütçesi tartışılırken yaklaşık 10 yıldır dağıtılan odun ve kömür var. Bu sayı tam 11 milyon ton. Bu odun ve kömürler dağıtılırken yolsuzluk yapıldığını Sayıştay saptamış. Kaynakların doğru ve insanca kullanılıp kullanılmadığını saptamak çok önemlidir. Aslına bakarsanız neo-liberal politikalar uygulayan bir hükümetin bütçesi çok da önemli değildir. Zengin insan sayısında artış var deniliyor, peki yoksul insan sayısında bir azalma var mı? Asıl mesele budur. Bu ülkede mazotun gerçek fiyatı 1.45 kuruş, benzinin gerçek fiyatı 1.65 kuruş. Ama siyasi iktidar zenginden vergi alamayınca, yoksula ve fakire KDV’yi ve ÖTV’yi bindirerek o benzini o fiyata satıyor. Çiftçinin durumu çok kötü. Geçenlerde Menderes’te çiftçilerle sohbet ettim. Çayın bardağı 50 kuruş, salatalığın kilosu 15 kuruş, adam bir bardak çay içmek için 3.5 kilo salatalık saymak zorunda. Tarım ilacı, gübresi bunlar hep para.
7 / Hayri Ateş: Sağlık Bakanlığına verilen pay, yıllar içinde düşüş yaşıyorsa ve bu ülke sosyal güvenlik bakımında kötüyse, sağlıkta bir piyasalaşmanın söz konusu olduğunu bize gösteriyor. Bütçe gelirlerinin neredeyse %80’i yoksullardan, çalışanlardan, emekçilerden elde ediliyor. Toplum bütçeye bu kadar katkı yaparken, bütçe görüşmelerine bir katkı sağlayamıyor. Sağlık politikası yapıyorsunuz ama odaları dışlıyorsunuz ve bunu sadece sağlık değil, her alanda yapıyorsunuz. Bir ülkede 20 milyon yeşil kartlı varsa bu bir problemdir. Yeşil kart hiçbir siyasi örgüt tarafından, siyasi propaganda olarak kullanılmamalıdır. Başbakan Almanya’da çok doğru bir şey söylüyor; asimilasyona hayır diyor. Ama burada anadili yasaklıyor. O zaman eğitime göre bir bütçe hazırlayacaksın. Kamu yatırımları için ayrılan bütçe çok az. Güvenliğe ve savunmaya verilen bütçeler arttırıldıkça sorunları çözemeyiz.
8 / Süleyman Eryılmaz: Bütçe en önemli belge ama bütçe demokratik bir şekilde mi oluşturuluyor? İşte orası zurnanın zırt dediği yer. Biz vekillerimizi gönderiyoruz onlar bütçeyi denetler diyoruz ama sayın Çam’ın anlattıklarına göre onlar da denetleyemiyor. Yerel yönetimlerin demokratikleştirilmesi lazım. Ama bu ülkede Kürtler demokratik özerklik istedikleri için çullandılar da durdular üstlerine. Oysa Kürtler tam da bunu söylüyorlardı. Mesela İzmir’de yaşayanlar, İzmir bölgesindeki harcamaları seçtikleri komisyonlarla belirlesinler. Burada çok güzel bir demokrasi örneği sergiliyoruz ama benim kuşkum buradaki önerilerin bütçeye alınıp alınamayacağıyla da ilgilidir. Bütçe eğer sermayeye göre ayrılıyorsa o bütçenin ne kadar demokratik olduğu da ayrıca tartışılmalıdır. Maalesef bu yıl ki bütçe yine savaşa ayrılacak ama parsı olan o savaştan yırtacak. Askere gitmek istemeyenlere ise yafta yapıştırılacak ve asker bir millet olduğumuz anlatılacak.
9 / Mine Topçu (İzleyici): Bütçenin kaynağı biziz. Dolaylı vergiler az gelişmişliğin bir etkisidir. Aslında ev hanımlarına çeşitli görevler verilebilir, çünkü onlar en iyi bütçeyi yapan insanlardır. Akıllı yatırımların yapılıp, bütçenin doğru denetlenmesi gerekmektedir. Okullarda kitaplar ücretsiz, bu kitaplar basılıyor, yanlış olursa bir daha basılıyor ve bu bazı okullar bu kitapları parayla satıyor. Eskiden devlet bizi dinlemiyordu ama şimdi sanal devlet uygulaması bile var. Bunun tanıtımı doğru kullanılmalı. Harcamaları takip etmemiz gerekiyor. Hesap sormazsak bu böyle sürüp gidecek.
10 / Eyüp Kadirinan (İzleyici): Ulaşım haftasında havagazı fabrikasında bir ulaşım resim sergisi var. Eski otobüslerin fotoğrafları var, bugün otobüsler hala eski. Kitaplar bugün iyi ki ücretsiz dağıtılıyor, yoksa önceden öğretmenler fazla kitap aldırıyorlardı.
11 / Mete Hüsünbeyli: Ordu gibi bir kurumun denetlenmesi kapalı olmamalı. Oyak vergi ödemiyor, subaylardan zorunlu sıcak para alıyor ve kullanıyor. Bunlar kapalı kapılar ardında kalmamalı. Özal zamanında Malatya’ya hiç vergi denetmeni gitmemiş, geçmişte bu tip absürtlükler yaşanmış. 35 projeye olumlu bakıyorum. Yeşildere’den başlayan altgeçidin araştırması yapıldıktan sonra hayır denmeli. Kurumlar her zaman iletişim halinde olmalı.
12 / Bilal Kırkpınar (İzleyici): İzmir’e verilen bütçe diğer illere göre daha az, bunun neden az olduğu açıklanmalı. 2001’de Türkiye’de kriz vardı, 2008’de dünyada kriz vardı. Türkiye krizleri bir şekilde atlatabiliyor artık. İzmir’de ulaşım araçlarına hiç bakım yapılmıyor mu? Göztepe ve Bayraklı iskelesi vapur seferleri az olduğu için kullanılmıyor. Geçen yılki Türkiye tanıtım filmi güzeldi. Diğer ülkelerde de bunun gösterimini sağlamak gerekiyor.
13 / Talat Ulusoy: Kadın dostu kent çalışması için yerel bütçenin de kadın dostu olması gerekir. Kadına yönelen şiddeti önlemek için kaynak aktarılmalı. İzmir’de sürdürülebilir projeler yapılmalı. Kendini arıtamayan bir baraj yapılıp, doğayı bozacak ölü bir mekandansa iyi araştırıp karar vermek daha sağlıklıdır.
14 / Emre Cemilayoğlu (İzleyici): Cari açığımız çok fazla. Çoğalan cari açık nasıl kapanacak? Tüketim olayı nasıl kontrol edilecek? Mevcut parayı kullanamıyoruz. Kaldırımlar her sene yenileniyor. İstanbul’a daha çok para ayrılıyor ama mesela İstanbul’un çimleri yemyeşilken, İzmir’in çimleri soluk renkte.
15 / Süleyman Eryılmaz: Ulaşımda neyi amaçlıyoruz? İnsanı taşımak. Ama biz araba taşıdığımız için yol yapıyoruz. Büyükşehir belediyesine ulaşım zammından dolayı açtığımız davadan dolayı, büyükşehir belediyesinin bize 18 aylık ulaşım zammı borcu var. Ulaşımdaki o 18 aylık zammı ben geri almak istiyorum.
16 / Musa Çam: İzmir’deki çimler, İzmir’in hava durumundan dolayı sararıyor. Bütçe adil ve eşit paylaşılmalı. %70 vergi halktan toplanıyor, %30 vergi çalışanların maaş bordrolarından toplanıyor. Kefen bezinde vergi var ama değerli taşta vergi yok. Ekonominin %60’ı kayıt dışı, Türkiye bu yüzden vergi toplayamıyor. Verginin adaletli olması gerekir. Uygulama ve kaynak olarak en uygun projeyi yapmak önemlidir. Tarafların ikna edilmesi lazım. Mevzuata uygun, sağlıklı projeler olmalı.
17 / Hamza Dağ: 11 yılda bitmeyen işler bizim sayemizde bitti. Vergi denetim kurulu altında toplandı. 1500 yeni vergi denetmeni alınacak. Yolsuzluğu iktidar yaptı diye düşünmeyelim. Konak tüneli Yeşildere’den çıkıp yolu rahatlatacak, SİT kurulu onay vermiş. 60 gün sonra başlayacak. Körfez geçişi en uzun vadeli proje. Önce körfezin temizlenmesi gerekiyor. Bu proje 2015’ten sonrası için düşünülüyor. Yatırım yaparsanız karşılığını alırsınız. Sosyal güvenlik bütçesi verildiği için Sağlık Bakanlığı bütçesi azaltılmıştır. Çiftçinin bazısı memnun, bazısı memnun değil. Mazot fiyatı çiftçiyi zorluyor. Muhtarlarla ilgili bir kanun çalışmamız var, bu da bütçeyi direkt ilgilendiren bir kanun.
18 / Hayri Ateş: Bütçe hakkında kent sakinlerinin bilgi sahibi olduğunu sanmıyorum. Kent ölçeğinde katılımcıların esas alınması gerekiyor. İhtiyaçlar bulunup değerlendirmede, insanın bakış açısı bütçeye katılmalı. Avrupa 1988’de insanları bölgesel yönetime katmayı başarmış. Fransa ise 1982’de bölgelere ayrılmıştır.
ÖNERİLER
Yok
ORTAK SONUÇ
Yok.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Toplam 54 sivil toplum kuruluşu e-mail yolu ile davet edildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon ve mail yolu ile parti il başkanlarına ve milletvekillerine ulaştık.
MEDYA İLE
2 medya kuruluşundan 2 kişi katıldı.
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
İzmir küçük Millet Meclisi Hamalı Pervin Mısırlıoğlu ve Sinan Canbay
02.12.2011 İzmir kMM Toplantı Tutanağı
previous post