YER :Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu
TARİH :02.05.2009 Cumartesi 11.00-13.00
KATILANLAR:
1. Antakya Gazeteciler Cemiyeti Ahmet Abdullahoğlu-Başkan
2. Hatay Sanayici İşadamları Derneği- HASİAD Mehmet Ali Us-YK üyesi
3. Antakya Kent Akademisi Derneği-AKA-DER Mustafa Sevinir YK Üyesi
4. BARO Av. Sinan Akgöl-Başkan
5. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Av. Nabi İnal-Başkan
6. Çevre Koruma Derneği Celal Yahyaoğlu -Başkan
7. Tabip Odası Sadık Nazik –YK üyesi
8. T.Yazarlar Sendikası Hatay Şubesi Mehmet Karasu -Başkan
9. İnşaat Mühendisleri Odası Yusuf Kanatlı-YK Üyesi
10. İHD Semra Berrak -Başkan
11. Harita Mühendisleri Odası Kenan Kantarcı- TMMOB İKK sekreteri
12. Hatay Öğretim Üyeleri Derneği Prof.Dr. Nurettin Çolak
13. Elektrik Mühendisleri Odası Mustafa Temiz-YK üyesi
14. Dursunlu Belediye Başkanı Selahattin Altunöz
15. Gümüşgöze Belediye Başkanı İbrahim Güzel
16. Karaali Belediye Başkanı Mehmet Sabahoğlu
17. Odabaşı Belediye Başkanı Hasan Tümer
18. Turunçlu Belediye Başkanı Ali Zeki Özer
Kişisel Katılım:
19. İnsan Hakları Savunucusu-Eğitimci Lümeys Dede
20. Eğitimci Kazım Secerli
Milletvekilleri: Milletvekillerinden Katılan olmadı
Medya:
1.) Antakya Gazetesi
2.) Atayurt Gazetesi
3.) Antakya Gazetesi
MODERATÖR: Av. Nabi İNAL, ÇYDD
KONULAR:
Genel konu; Toplumsal Uzlaşma Nasıl Sağlanır;
Yerel Konu; Hatay’da Belediye Hizmetleri.
DEĞERLENDİRME:
1. İletişim
a. Sivil toplum ile
Toplantı öncesi STK, Meslek Odaları ve Sendika ile kişisel katılımcılardan gündem istendi. (Gündemin saptanması konusunda genel bir isteksizlik var.)
Katılımcılara, OÇG Girişimcisi tarafından Mart ayı toplantısında görüşülemeyen 1.)Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları, 2.) Hatay’da Belediye Hizmetleri konuları önerildi.
Daha sonra yerel konu aynı kalarak genel konu Toplumsal uzlaşma nasıl sağlanır olarak belirlendi
Gündem belli olduktan sonra da tüm katılımcılara davetiye ve gündem gönderildi.
Düzenli olarak katılmayan katılımcılara gönderilen e-postalar yerine bu toplantı öncesi teker teker birebir iletişime geçildi ve toplantılara katılmaları veya kendileri gelemeyeceklerse en azından kurumları adına toplantıyı düzenli izleyecek bir temsilci göndermeleri istendi.
Ayrıca toplantı daveti SMS yolu ile de iletildi
b. Milletvekilleri ile
Milletvekillerine Nisan ayı toplantısı ile ilgili gündemi ve daveti içeren faks yazıları iletildi.
Faksın gitmesi ile aynı zamanlı olarak hem milletvekillerinin kendisine hem de danışmanlarına e-posta yolu ile davet yazıları gönderildi.
Toplantıdan iki gün önce de tüm milletvekillerini cep telefonundan bizzat arandı. 10 Milletvekilinden 9 una ulaşıldı. Sadece Hatay Milletvekili Sadullah Ergin’e telefonla ulaşılamadı. Ulaşılan 9 milletvekili de Mayıs ayı toplantısına gelemeyeceklerini bildirdiler.
Bu görüşmelerde Hatay milletvekillerinden Mustafa Öztürk, Abdülaziz Yazar ve İzzettin Yılmaz notlarını aldıklarını ve 6 Haziran 2009 tarihli toplantıya katılacaklarını ilettiler.
c. Girişim ile
Girişime e-posta ve telefonla gelişmelerin bilgisi verildi.
2. Malzeme
“ ÖNYARGILAR GİREMEZ” afişi hazırlanarak; salon girişine ve salon içine asıldı.
Ayrıca toplantı açılışında, OÇG Girişimcisi, toplantının sürecini ve içeriğini anlatan bir sunum gerçekleştirildi.
3. Medya
Yerelde bulunan tüm ulusal ve yerel basın temsilcileri toplantıya e-mail ve faks yolu ile davet edildi.
Toplantı sonrası katılan üç gazetenin toplantı ile ilgili haberlere yer verdiler.
4. Toplantı yönetimi:
Toplantı açılışı Hatay Forum OÇG girişimcisi Av. Ekrem Dönmez tarafından yapıldı ve bir sunumla Forumların yapısı ve süreci katılımcılara anlatıldı.
Toplantı ÇYDD başkanı Av. Nabi İnal tarafından yönetildi.
Tüm katılımcılara tek tek söz verildi.
1.) Hatay Baro Başkanı Av. Sinan Akgöl ; Genel konu ile ilgili olarak ; Kentte zaten bir uzlaşı ve hoşgörü ortamı bulunduğunu, sorunlarımızı konuşarak birbirimizi dinleyerek çözülebileceğini, Hatay’da bir eksiklik bulunduğunu, sık olarak bir araya gelinemediğini, görevlerimizi ihmal ettiğimizi bu toplantıların bu eksikliği gidereceğini; yerel anlamda da Hatay’ın bir çok şeyi ortaya çıkaramamış bir il olduğunu, Hatay Barosu olarak belediyelere her türlü yardımı vermeye hazır olduklarını, belediye hizmetlerinde kamu yararının esas alınması gerektiğini, belediyelerin kişileri mutlu etmek gibi bir görevlerini olmadığını, toplumsal belediyecilik esas alınarak belediyecilik yapılması gerektiğini, çevre ve sosyal alanlar yaratmaları gerektiğini belirtti.
2.) Antakya Gazeteciler Cemiye Başkanı Ahmet Abdullahoğlu; Bu toplantıların belediyeler için bir fırsat olduğunu, bu gibi toplantılarla belediye başkanların asi nehri sorununu çözebileceğini, atıkların asi nehrine değil doğrudan arıtma tesisine aktarılması halinde sorunun çözüleceğini belirtti.
3.) Çevre Koruma derneği Başkanı Celal Yahyaoğlu; ÇKD olarak belediyeleri cevre amaçlı ziyaret edeceklerini, belediyelerin çevre mühendislerinden yardım alması gerektiğini, çevreciler olarak çöplerin ayrıştırılmasının yapılmasını ve ayrıca çöplerin asi nehrine bırakılmasını doğru bulmadıklarını, Belediyeler Birliği olarak sorunları birlikte ve STK’larla çözmek gerektiğini, işbirliğine hazır olduklarını, ön yargılı olmadıklarını, toplumsal uzlaşma için STK’larla çalışma bilincinin olması gerektiğini belirtti.
4.) Hatay Öğretim Üyeleri Derneği – Prof.Dr. Nureddin Çolak; Genel konu başlığı altında toplumsal olarak bir gerilim içinde olduğumuzu, konu bağlamında bu milletvekilleri neden yoklar sorusunu sorduğumuzda, parti liderlerinin ağzına bakan vekillerin sürekli bir gerilim içinde olduğunu, TBMM’de %10 barajı olduğunu, %5 veya % 7 oy alan bir partinin temsilinin sağlanmadığı edilmediği hallerde toplumsal barıştan nasıl söz edebileceğimizi sordu ve toplumsal barışı sağlamak için hukuk üstünlüğünün ve adaletin sağlanması gerektiğini, Türkiye’nin gerginliğini her vatandaşın hissettiğini, insanların farklı görüşlerinin olabileceğini, yasalar eşitliği sağlasa bile kişilerin eşit uygulama görmediklerini, adaletin geç tecellisi ve böyle bir adalet duygusuyla nereye kadar varılabileceğini, yasalar eşit ve adil uygulanırsa toplumsal barışın sağlanabileceğini ve bu yolda en büyük görevin hukukçulara düştüğünü belirtti.
5.) İnsan Hakları Derneği Başkanı Semra Berrak ; Toplumun vazgeçilmezlerinden olan konulardan birinin toplumsal uzlaşma olduğunu, 30 yıldır varolan uygulamaların topluma yansıdığını, toplumsal uzlaşmayı sağlarken ön yargıları bırakmak gerektiğini, hukuk kuralları oluşturulursa bile yetersiz kaldığını, Hatay’ın minyatür bir Türkiye olduğunu, Hatay’da insanlar nasıl birbirlerine hoşgörü sağlayabiliyorsak Türkiye’de de bunu başarabileceğimizi, Türkiyelilik kavramını sahiplenmemiz gerektiğini, 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul etmemize ve bu beyannamenin tüm okullarda okutulması kararı var olmasına karşın sadece son beş yılda insan hakları derslerinin var olduğunu onun yerine Milli Güvenlik derslerinin var olduğunu belirtti.
6.) Harita Mühendisleri Odası- Kenan Kantarcı; Genel konu olarak, Toplumda her zaman biz ve onlar ayırımının olacağını, biz İzmir’imize gavur İzmir dersek,siyasi hedef haline getirirsek,toplumsal uzlaşma sağlanamayacağını, Siyasi anlamda karşıtlıkları yaşayan kişiler olduğumuzu, 1980 öncesi birbirine kurşun silahların şimdi yan yana olduklarını, dini inançları sebebiyle karşı karşıya gelenlerin de bir araya gelme imkanlarının var olduğunu; Yerel konu olarak da, Belediyelerin hizmet kurumu olduklarını, kendi beldemizde arabaya binip gezdiğimde nelerden rahatsız iseniz orada yaşayan tüm fertlerinde rahatsız olduğunu, kişiye göre değil, o yöre halkı için genel yarar düşünülerek karar alınması gerektiğini, bu hedefler esas alınırsa mutlu bir Türkiye elde edebileceğimizi belirtti.
7.) Dursunlu Belediye Başkanı Selahattin ALTINÖZ; Konuşmasına toplantıyı sağlayan girişimciye teşekkürle başladı ve 21 belediye başkanından söz verip katılmayan belediye başkanlarının seçim vaatleri gibi söz verip toplantıya gelmemelerini eleştirdi. Kişisel çıkar değil toplumsal çıkarı sağlamanın gerektiğini, partinin öneminin olmadığını, çağrılı tüm belediyelerin foruma olması gerektiğini, Belde belediyesi olarak üç günlük bir seminer düzenlediklerini, 25-26 belediyenin düzenli olarak seminere katıldıklarını, ancak merkez Antakya Belediyesi tarafından seminerin dikkate alınmadığını, beldenin bir mahallesinin Antakya belediyesi ile iç içe olduğunu, sorunun çözümü için Antakya Belediye Başkanı ile 3 kez görüşmeyi istediğini, her seferinde başkan meşgul müsait değil sizi arayacağız dendiğini, çöplerin toplanıp Asi’ye atıldığını, eğitim anlamında belediyeler olarak görevin tam anlamıyla yerine getirilemediğini, toplumsal anlamda herkes sorumluluğunu yerine getirirse çok iyi çevre ve kentlerde yaşayabileceğimizi, Belediye hizmetlerinde ciddi anlamda taraf tutulduğunu ve Siyasi Parti ayrımı yapıldığını, kendi Belediyelerine hiçbir katkı sağlanmadığını afet zamanı ihtiyacı olmayan, hakketmeyen belediyelere iki kat yardım sağlandığını, Festival düzenlediklerini ancak kendi belediyelerini sunulmayan olanakların başka belediyelere sonuna kadar açık tutulduğunu, borçlu belediyeler sınıfında olmadıklarını, Dursunlu Belediyesinin güzel bir noktada olduğunu, su, temizlik sorunu bulunmadığını, yirmi dakikada soruna müdahale edebildiklerini, ancak arıtma tesisi, asi nehri sorununa çözüm getiremediklerini, kentin hepimizin olduğunu ve çevre temizliğinin dikkatle yapılmasının hepimizin sorumluluğu içinde bulunduğunu, Antakya ve çevre beldeler dahil temizlik ve diğer sorumluluklar için genel sorumluluk düştüğünü, bunu yaparsak eski deyimiyle doğunun kraliçesi olan Antakya’ya kavuşmuş olacağımızı belirtti.
8.) Karaali Belediye Başkanı Mehmet SABAHOĞLU; 1999 yılında sıfır borçla belediyeyi devrettiklerini, belediyenin şimdi ise sadece Tedaş’a bir trilyon borcunun bulunduğunu, alt yapının ise hiçbir şekilde olmadığını, su borularının tamamının değişmesi gerektiğini, katılımcıların iyi dileklerine tamamen katıldığını belirtti.
9.) Odabaşı Belediye Başkanı Hasan TÜMER; Seçmen kültürünün geliştirilmesi için çalışmamız gerektiğini belirtti.
10.) İMO Hatay Şubesi Yusuf Kanatlı; toplumsal barışın demokrasinin tüm anlamıyla yerleşmesiyle olacağını, Cumhuriyetimizin genç olduğunu, Demokrasi için Adalet Bakanı seçilen Sadullah Ergin’den taleplerinin bulunduğunu, 1982 anayasasının değiştirilmesi, Kaynakların toplum yararına kullanılması ve eşit dağıtılmasını istediklerini ve özellikle Belediye Başkanlarından toplantılara katılmalarını istediklerini, atık su, trafik, yol ve çevre sağlığımızın eğitiminin yapılması ve topluma sunulması gerektiğini; belediyelerin STK’larla ortak hareket etmesi gerektiğini, kentle ilgili birçok kent kurultayı düzenlediklerini. Sonuç bildirilerinin kurultaylar için olmazsa olmaz olduğunu, bu bildirilerin temin edilmesi halinde bu bildirilerden belediyelerin çok yararlanabileceğini,sorunları ortak çözmek için belediyelerin katılımını sağlamamız gerektiğini, ortak çalışma ile planlama ile mevcut su sorunlarını, su ihtiyacını çözebileceğimizi, bu çalışmalarda İMO olarak yer almak istediklerini, toplantılara hazırlıklı gelmemiz gerektiğini, su sorununu ortak olarak konuşmamız gerektiğini, Dünya Su Forumunu sermayenin düzenlediğini, oysa yereldeki su sorununu sermayeye bırakmadan çözmemiz gerektiğini belirtti.
11.) Hatay Tabip Odası-Sadık Nazik; Toplumsal uzlaşmadan, yardımlaşmadan gelecekte hepimizin fayda sağlayacağını, uzlaşı için ön yargıların araya girmemesi, ön yargıların değişmesi gerektiğini, seçim yasası, insan hakları eğitimi gerektiğini, Antakya’nın toplumsal dayanışmanın önde olduğu bir şehir olarak sunulduğunu, Antakya’nın artık bir hoşgörü kenti olmaktan uzaklaştığını, yabancılaştığını, kendimizle uzlaşmayan kültürleri almaya başladığımızı, Somut olarak önerilerinin bulunduğunu, inançların çeşitli bayramlarının bulunduğunu, farklı inançların bayramlarını kalabalıklarla kültür ve ibadet yerlerini ziyaret ederek bayramı şenliğe çevirebileceğimizi, hoşgörüyü geliştirmemiz gerektiğini, bir çok kent arasında Antakya’nın çok geride kaldığını, trafik sorunu, çevre ve hava kirliliği sorunlarının bulunduğunu ve toplamsal dayanışma olarak Antakya’nın çok geride bulunduğunu, Bursa/Nilüfer Belediyesinde uygulanmakta bulunan sağlıklı kentler projesinin Antakya içinde uygulanmasını ve Antakya’nın sağlıklı kentler projesine kavuşmasını istediklerini, Kentteki tabela kirliliğine son verilmesini istediklerini, tabiplik mesleğini bırakmış muayenehanelerin tabelalarının kaldırılması için talepte bulunacaklarını, Antakya belediyesi, mimarlar Odası ve ÇKD’ne çağrı yaparak tabelalara bir standart getirilmesi gerektiğini, çevre belediyelerin de aynı uygulamayı yapmaları gerektiğini, kentin güzelleşmesinde tabelalarında bir etken olduğunu ve bu standarda uyan işyerlerinden bir süreliğine tabela vergisi alınmayarak özendirme yoluna gidilebileceğini belirtti.
12.) Turunçlu Belediye Başkanı Ali Zeki ÖZER; Bu çalışmanın nereye gideceğinin merak konusu olduğunu, arıtma konusunun belediyelerini de çok ilgilendirdiğini, mevcut tesisin bu yükü taşıyamayacağını, bu çalışmanın baştan beri tüm belediyeleri kapsaması gerekmesine karşın mevcut çalışma ve uygulamanın ciddi bir basiretsizlik olduğunu, bu çalışma ve uygulamadan önce nüfus büyümesi ve gelişimin hesaba katılması gerektiğini, tartışsak da bu sorunun çözülebileceğini düşünmediğini, havanda su dövmeye devam edeceğimizi, sorun çözmek için kurulan arıtma tesisinin sorun ürettiğini, doğrusunu konuşmak gerekirse belediyelerde belediyecilik yapılamadığını, belediyelere gelen payın belli olduğunu, özkaynak bulunmadığını, böyle bir platformda Asi Nehrini kuşatan belediyeler dışında aynı zihniyetle Antakya’da belediyecilik yapılamadığını, toplumsal uzlaşmanın beraberlikle çözülebileceğini, Bu kentin hepimizin dememiz halinde Antakya’nın gerçek kent kimliğine o zaman kavuşacağını, bu olursa o zaman kimin belediye başkanının olacağının öneminin kalmayacağını belirtti.
13.) Kazım Secerli- kişisel katılımcı ; Benzer toplantı ve çalışmaların her belediye tarafından kendi belediyelerinde gerçekleştirilmesi gerektiğini, Antakya’nın herhangi bir kişiye değil herkese mal edilmek zorunda olduğunu, ayda veya üç ayda bir de olsa her belediye başkanının benzer toplantıları kendi belediye sınırlarında yapmaları gerektiğini, Antakya’nın medeni kentler gibi başka kentlere örnek olmak zorunda olduğunu, numara verilerek anılan cadde ve sokaklar yerine topluma hizmetleri olan kişilerin isimlerinin verilmesi gerektiğini, toplumda hastalık varsa, beyinde sorun varsa sağlık, hava ve diğer sorunları çözemeyeceğimizi, Belediyelerin gençlere yönelik suç işlemenin önüne geçecek şekilde sportif, kültürel etkinlikler yapması gerektiğini belirtti.
14.) HASİAD- Mehmet Ali US; Belde belediyelerinin neden ana belediyeye katılmak istemediklerini sorarak, anakent belediyesinin oluşturulmasının gerektiğini belirtti.
15.) Son söz alan Dursunlu Belediye Başkanı; yasal gereklerinin hazırlanması halinde ve nimet ve külfette eşitlik halinde anakent belediyesi oluşturulmasına ve katılmaya hazır olduklarını belirtti
Değerlendirenler:
Hatay Forum OÇG’nin Mayıs ayı toplantısı ile Hatay’da beşinci toplantı yapılmış oldu. Birebir görüşme ve katılımcı kurumlara yönelik katılım çağrılarının düzenli ve sürekli olarak hatırlatılması ve takip edilmesi halinde katılım düzeninin sağlanabileceği ve katılımın düzene girmesi durumunda milletvekillerinin eski köye yeni adete duyarsız kalma olasılıklarını zayıflayacağı ihtimali belirdi.
Hatay Forum OÇG olarak ısrarlı toplantı ve çağrıların milletvekillerinde ciddi anlamda sivil baskı oluşturduğunu, nitekim 6 Haziran 2009 tarihli toplantıya söz de olsa 3 milletvekilinden katılım sözü alınmasının bu sivil geleneğin oturması açısından önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Çalışmamızın ve toplantılarımızın ciddiyetle ve kararlılıkla aynı düzende sürmesi halinde milletvekillerinin bu çalışma ve toplantılara kayıtsız kalma olasılığı az.
Milletvekillerinin toplantılara kayıtsızlığının buna karşın farklı ve aha zengin bir çalışma yöntemi bulunarak yürütülmesi gerekir.