YER: Taşbaşı Kültür Merkezi
TARİH: 2 Şubat 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/İÇAT (Atiye Yıldırım- Başkan)
2/Çevre Derneği(Mustafa Olgun)
3/Sivrihisar Eğitim Vakfı (Naci Şakar- Yönetim Kurulu Başkanı)
4/ESKUT(Mahmut Makas)
5/Kent Konseyi (Nadir Suğur- Başkan)
6/Eğitim Hakları Der.(Nurettin Aldemir)
7/Dadaşlar Deneği(Şükrü Akbıyık)
8/Mihalıççıklılar Derneği(İsmail Can- Başkan)
9/Kazan Tatarları(Ferhat Aktaş)
10/Üç Saray Derneği (Kadir Gezek- Başkan)
11/TSD (Ali Uygunsar- Yönetici)
MESLEK ODALARI:Katılmadı
SENDİKALAR
1/DİSK Yönetim Kurulu üyesi( Fuat kumaş)
2/Emekli-Sen (Suat Başarer- Başkan)
3/TÜMSİAD (Serhat Tunç)
4/Demiryol İş Sendikası (Ali Karademir)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/İbrahim Aslan CHP (Meclis üyesi)
2/Şenel Altun (MHP- Meclis Üyesi)
3/ Anadolu Üniversitesi (Murat Güldoğan)
4/Eğitimci Yazar(Mustafa Kantarcı)
5/İsmail Dağlı
6/H Ziya Kandilci
7/Aynur Orpak
8/Cevdet Kılıç
9/Halit Demet
10/Haşmet Porsuk
11/Abdulsamet Aybaba
12/Seyfettin Keser
13/Ahmet Demiroğlu
14/Salih Kökpınar
15/Kübra Göçmen
16/Gülhan Selamet
17/ Ayhan Sezer
18/Hatice Yanıker
19/ Fatma Yakar
GÖZLEMCİ
1/MHP İl başkanı( Ayhan Sözer)
2/MHP İl sekreteri(Alaattin Otuzoğlu)
3/Halkların Demokratik Kongresi Genel Meclis üyesi (Hüseyin Öğe)
4/ BDP (İzzetin Altun)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1/CHP Milletvekili Kazım Kurt
BELEDİYE BAŞKANLARI:Katılım Olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok..
MEDYA:
Kanal 26, ESTV, Kanal 3, Hürriyet DHA, Sakarya Gazetesi, İki Eylül Gazetesi, Anadolu Gazetesi, İstikbal Gazetesi, Milli İrade Gazetesi, Şehir Gazetesi, İstikbal Gazetesi
MODERATÖR
Şanar Yurdatapan
KONULAR
Genel Gündem: "İmralı Görüşmeleri: Müzakere çözüm mü?, Kürtler ne istiyor?, Türk kamuoyu ne kadarına hazır? Paris Suikastleri süreci nasıl etkiler?"Başlığı altında konuyu ele alacağız.
Yerel Gündem:Büyükşehirde Neler oluyor?
KONUŞULANLAR
1/Nurettin Aldemir(Eğitim hakları derneği )Cumhuriyet tarihi boyunca tekçi devlet zihniyeti herkesi Türkleştirmek için uğraştı. Ermenileri, Rumları sınır ötesine sürerken Kürtleri asimile etmeye uğraştı. Her türlü insanlık dışı yöntemi kullandı. Cinayetler, faili meçhuller, cezaevleri, yoksulluğa terk etme… Hepsi denendi. İster derin devlet densin adına, ister zaten devlet buydu densin, devlet sorunu görmek istemedi. Savaş yöntemlerini tercih etti. Savaş yöntemlerini, cumhurbaşkanları, başbakanlar, genelkurmay başkanları dâhil sayısız devlet yetkilisi tasvip etti. Özellikle son otuz yılın sonunda geldiğimiz sonuç acı ve gözyaşıdır. Devlet-Hükümet PKK temsilcileriyle görüşüyor. Doğru bir yöntemdir. AKP’nin Kürt sorununa bakışı ve geçmiş yaklaşımları dikkate alındığında süreç barış getirir demek oldukça zordur. Kürt tarafının barış istediğinden şüphem yok. Diyarbakır’daki ve diğer illerdeki cenaze törenleri en somut göstergedir. Dilerim bu süreç faydacı bir seçim çalışması değildir. Temkinli bir umut içindeyim. Gerçekten bir barıştan söz edebilmek için eşit yurttaşlık hakları bu ülkedeki herkese tanınmalıdır. Eşit yurttaşlık hakkına ‘anadilinde eğitim görme, diğer kültürel haklar, kendi geleceğinde söz sahibi olma, kendi kimliğiyle yönetime katılma ve yönetme’ de dâhil olmalıdır. Hiçbir etnik kimlik üst kimlik olmamalıdır
Yerel Gündem:
Ülkemizde yerel yönetimlerin karar alma süreçlerine o yerleşim yerinin insanları katılamıyor. Alınan kararların sonuçlarını denetleyemiyor. Bir bilenler takımı alıyor kararı, uyguluyor. Taşeron şirketler yaygın. Şirketler eliyle yapılan işleri, harcamaları, ihale süreçlerini bilmiyoruz. Belediye üzerinden bir şey yaşandığında duygusal veya siyasi taraflılıkla saf tutuluyor. Belediyelerdeki her soruşturma-mahkeme süreci, yerel yönetim anlayışının tartışılmasına vesile olmalıdır. AKP tüm yaşam alanlarında muhalif olanları bastırmak için her yol mubah anlayışı ile davranıyor. Yerel yönetimlere yaklaşımı da budur. Özellikle seri olarak kaybettiği yerel yönetimleri itibarsızlaştırmak istiyor. Aslında AKP’nin kindar yaklaşımı gerçek yolsuzlukların örtülmesini sağlıyor veya halk nezdinde doğru anlaşılmasına engel oluyor. Ben kimseye kefil olamam. Ortada suç vardır veya yoktur da diyemem. Yaşadığım kentle bu kadar ilgiliyken soruşturma konusu yapılan gelişmeler hakkında bilgim yoktur. Buna rağmen AKP’nin geçen seçimlerden üç gün önce de benzer iddiaları seçim kazanma refleksiyle malzeme yaptığını biliyorum. Seçimler geçti o gün bu gündür ortada bir suç isnadı yoktu. Seçimler yaklaşınca aynı suç isnadının güncellenmesi inandırıcı olmuyor. Eskişehir halkı da tam da AKP’nin ‘Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni düşürme anlayışı’ ile davrandığını düşünüyor. AKP bu yaklaşımı ile AKP karşıtlarını da birbirine yaklaştırıyor. Ortada gerçekten soruşturulacak bir şey varsa bile bu saflaşma içinde anlatılması neredeyse imkânsız hale geliyor. Dilerim AKP bu tarzını sorgular; dilerim Büyükşehir Belediyesi için söylenenler sadece yersiz bir iddiadır.
CHP Milletvekili Kazım Kurt’a sorulan sorular:
Tutuklanan beş kişiye ve Büyükerşen’e atılı suçun mahiyeti nedir? Beş kişinin tutuklanması, bunun yanında en yetkili olan Büyükerşen’in tutuklanmamış olması uygulamanın çelişkisini göstermiyor mu?
Başka illerden polis ekiplerinin gelmesine, bir basın açıklamasında Büyükerşen’in kamera ile çekim yapan polisi ironik şekilde fırçalamasına bakarak soruyorum; Eskişehir Emniyet’i ile Büyükerşen arasında bir sıkıntı mı var?
2/ Nadir Suğur( Kent Konseyi Başkanı)
Kürt sorununun çözümüne ilişkin yapılan görüşmeleri barış adına destekliyorum. Türkiye Kürt meselesi konusunda yeterince acılar çekmiştir. Meselenin çözümüne ilişkin askeri yol ve yöntemler 30 yıl bir sonuç vermemiştir. Kürt gerçekliğini kabul etmede devlet 80 küsur yıl gecikmiştir. Bu atılan son adımlar olumludur. Ancak Kürt meselesinin çözümü sürecinde herkese büyük görevler düşmektedir. Toplumun tüm kesimleri demokratik tartışmaların içine dahil edilmelidir. Milliyetçi olan kesimlerin belli hassasiyetleri vardır ve onlar demokratik tartışma zemininin dışına itilmemelidirler ve ikna edilmelidirler. Toplumsal kesimleri gererek değil hep birlikte bu sorunu çözmeliyiz.
Yerel Gündem:
Büyükşehir belediyesine yapılan operasyonu doğru ve etik bulmuyorum. Bu operasyonun hukuki değil siyasi bir yönelimi olduğu gibi bir izlenim var. Devlet tabi ki soruşturabilir ve sorumlular ve suçlular varsa tabi ki ceza da almalılar. Ancak bu operasyon böyle bir intiba uyandırmıyor. Bu operasyonun şöyle bir olumlu tarafı olmuştur ve o da şeffaflık ve hesap verebilirlik konularının tartışmamıza zemin hazırlamıştır. Bu tür kurumlar ister belediyeler olsun diğer tüm kamu kurumları olsunlar ilk önce halka hesap verebilir olmalıdırlar. Şeffaf olmak için soruşturmaları beklemeye gerek yok. Kurumlar halka karşı şeffaf olsunlar. Peki, kamu hizmetlerini yerine getiren kurumlar şeffaf oldukları söylenebilir mi? Ben hiç sanmıyorum. Sözde herkes şeffaf ancak uygulamada bunu pek göremiyoruz. Örnek vermek gerekirse Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi son bir yılda kaç yurt dışı gezisi yapmış, bu gezilere kaç kişi katılmış, bu gezilerden ne tür sonuçlar elde edilmiş ve bu gezilere toplamda kaç lira harcanmıştır? Bilen var mı? Yok. Belediyeler bu konuda halkı bilgilendirmiş mi? Hayır. Hesap verebilirlik ilk önce halka yönelik olarak yapılmalıdır.
3/ Hüseyin Öğe( Hakların Demokratik Kongresi Meclis Üyesi):
Genel Gündem:
Şovenizmin ve ırkçılığın ne olduğu geçmişe bakarak görülebilir. 20 milyona yakın insan ırkçılık şovenizm yüzünden katledildiler. Ben bir sosyalisttim. Sürecin başlaması önemlidir. Görüşülmesi gerekiyor. Anadilde eğitim kim istiyorsa yapsın. İsviçre’de dört anadil konuşuluyor. Bölündü mü; yüz yıllardır ayakta. Bu ülkede Anaların gözyaşı hep aynı olduğunu görüyoruz.
Yerel Gündem:
Ülkede bütün yasalar da olduğu gibi yerelde anti demokratik. Bütün yapılan çalışmalarda halkın onayı alınması lazım. Yapılan çalışmalarda halkın onayı fikrinin alınması lazım. Yapılan hizmetlerin her biri tepeden inme 2009 da böyle bir soruşturma olmuş aklanmış maalesef siyasi iktidar kendinden olmayanı sindirme operasyonu.
4/ Suat Başarer( Disk Emeklisen):
Genel Gündem:
DİSK’in temel ilke olarak antiemperyalisttir antikapitalisttir. Dolayısıyla çözüm yeri Ankara’dır. Her konuda olduğu gibi siyasette de Eşitlik olsun.2007 yılında Disk olarak, Kürt sorunu hakkında demokratik bir şekilde çözülmesini istedik. Afişler astık.
Yerel Gündem:
Belediye konusu siyasi bir karardır. Bu davranışı kınıyoruz. Sabahın köründe evlerin basılmasını kınıyoruz.
5/ Kadir Gezek( Üçsaray Dernek Başkanı):
Yerel Gündem:
Şu sıralar Odunpazarı belediyesi Bizim sokakları daraltıyor. Konuyla alakalı değil belki ama 7 metre Olan Sokak 6 metre oldu. Dile getirdik ama kimse duymadı. Çünkü büyükşehirle meşguller. Büyükşehir’e yapılan haksızlığı kınıyorum.
6/ Şükrü Akbıyık(Dadaşlar Derneği):
Genel Gündem:
35 yıllık süreci geri dönüp konuşmak istemiyorum. Bu belayı başımızdan def etmek istiyoruz. Yani barışı istiyoruz. Benim Kürt kardeşimle bir sorunum yok. Kürt kardeşlerimizin sıkıntısı olabilir. Ama bebekleri öldürerek değil O bebek katili bizlerden özür dileyip, Kayıtsız ve şartsız silahı bıraksın. Artık.
7/ İsmail Can( Mihalıççıklar dernek başkanı):
Genel Gündem:
20 yıl Ankara’da kaldım Türkiye’nin her tarafını gezdim. Tapu Müdürüyüm. Memleketimde kimseye engel olunmuyor. Kürtler her yerde görev alıp yaşıyorlar. Bir Türk olarak o bölgede görev yaptım. Hangi koşullar da görev yaptığımı ben biliyorum. Her gün taranma korkusu içinde gidip geldik. Bizim onlarla sorunumuz yok Onların bizle sorunu var.
8/ İzzettin Altun( BDP):
Genel Gündem:
Hiçbir Kürt kendi kimliğiyle yer almamıştır. Ben Kürdüm diyememiştir. Kürdüm dediğinde hemen tutuklanmış öldürülmüştür. Bunu hiç düşündünüz mü? Kardeşiz diyorsunuz da komşu bile olamadık. Başbakan asimilasyon bir insanlık suçudur diyor. 100 yıldır bu kardeşimiz dediğiniz Kürt halkına bu asimilasyon uygulanmıştır. CHP’nin durumu ortadadır. CHP milletvekilinin yaptığı ırkçılık yıllardır yapılıyor. Samimiyet testinden geçiyormuşuz ama güven vermiyor. AKP bize lütuf etmiyor. Gerçek anlamda kardeşsek yanımızda olun sorunlarımızın yanında olun.
Yerel gündem:
BDP’li belediyeleri, tüm seçilmiş başkanları operasyonlarda dizerek bütün dünyaya teşhir ettiler. Hiç birinin cebinde bıçak, kibrit, çöpü bulanmamıştır. Bizler AKP’yi tanıyoruz. Dün Ergenekon bu gün bunlar var. Susma sustukça sıra sana gelecek. CHP hiçbir zaman ses çıkarmamıştır. BDP’li biri olarak büyük şehre yapılan operasyonları kınıyorum. Eskişehir polisine güvenmiyorum diyor dışarıdan polis getiriyorlar. Herkes için demokrasi geçerli. Dışardan ekipler getirilmiş. Neden dışarıdan ekipler getiriliyor.
9/ Şenel Altun( MHP Meclis üyesi):
Genel Gündem:
Bir Türk’ün bir Kürt’ün birbirinden farkı nedir? Bu ayrım nereden geliyor? Kürt kardeşlerimiz ne istiyorlar Bizden hiçbir farkı yok onlar, Başbakan da, subay da doktor da oluyorlar. Sadece ezilenler Kürt kardeşlerimiz de yok. Afyonun bir köyünü daha yeni gördüm. Suyu yok yolu yok. Bu ülke de sadece Kürtler mağdur olmuyor.
Yerel gündem.
Bu bir sistem meselesi. Hiçbir siyasi partide hesap veren hesap soran yok. BDP’li, AKP’li CHP’li, MHP’li hepsi Hesap vermeli. Bizim Adana belediye başkanımızda görevden alındı. Ama sabahın köründe alınmayı kınıyorum. İktidar Muhalefete hep bunu yapıyor.
10/ İsmail Dağlı:
Genel Gündem:
Felsefede şöyle bir ilke vardır. Arzu ve öfkelerden arınmış saf akla ulaşmak. Bunu başarabildiğimiz ölçüde olayları doğru bir şekilde değerlendirebiliriz. Fikirlerimizi, söylemlerimizi ve eylemlerimizi bu saf akılla oluşturabilirsek daha doğru kararlar alabiliriz."Sizi kavim, kavim yarattık ki birbirinizle tanışanız diye" ayet meali çerçevesinde nasıl Türk olarak kendi dilimi, örf ve adetlerimi, müziğimi, sanatımı korumak ve yaşatmak istiyorsam, diğer kavimdekilerin de aynı unsurlarının korunmasını ve yaşatılmasını sağlamak ve savunmak benim Müslüman olmamın sorumluluğudur. Yalnız problemleri, sorunları çözerken insanları ötekileştirmeden çözmek gerekir. Seküler düşünce muhafazakâr veya İslamcı kesimleri de etkileyebiliyor. Sekülerizm önce insanları ötekileştiriyor sonra ötekileştirme üzerinden çözüm yolları sunabiliyor. Ana dilde savunma hakkı ismini de ben böyle görüyorum. Evet, yasaklar kalkmalı ama yerine alternatif getirilirken dikkat edilmelidir. Sistemin ve insanların korkularından sıyrılması şarttır. Kaldı ki yapılan kamuoyu anketinde Kürt kökenli kardeşlerimizin % 82 si kadarı Türklerle birlikte yaşamak istediklerini belirtmişlerdir. Normal şartlarda zengin bölgenin ayrılmak isteyeceği sosyolojik bir gerçektir. Demokrasilerde muhatap kurumlar olması gerekir. Ancak ben öncelikle Kürt kökenli kardeşlerimizin sivil toplumlar öncülüğünde muhatap alınması gerektiğine inanıyorum. Devreye giren kurumların veya partilerin kendi histerik duyguları ve istekleri, çıkarları, menfaatleri maalesef olabiliyor. Daha önce devletimizin kırmızıçizgisi olan Kuzey Irakta ile ilişkilerimizin geliştirilmesi, değişen şartlar gereği her iki tarafın hem kaçınılmaz olarak, hem de menfaatler gereği zorunludur. Bu Kuzey Irak için daha çok geçerlidir.
Yerel gündem:
Büyük şehir belediye başkanı halkın içinde bir başkan mı?
11/ Sevim Şahin( Yazar):
Yerel gündem:
Bizim iki şapkamız var der Şanar. Bu gün bende diğer şapkamla konuşmak istedim. Bu kente yaşayan biri olarak Büyükşehir belediyesine Yapılan haksızlığı kınıyorum. Her zaman bu kentin yüzde ellisinin oyunu alıp seçilen ve bu kentte büyük çalışmalar ve değişiklikler yaratan bir başkandan daha çok ona ne söylense bu kentte yaşayanlara söylenmiş olur. Dedim ve yazdım defalarca. Bu kent başkanını çok seviyor ve onaylıyor. İsmail Dağlı arkadaşımın bir sözünden yola çıkarak Balolar ve takım elbiselerle diye gündeme ilişkin sözlerini üzüntü ile dinledim. Birkaç gün önce Kitap evi açıldı diye duydum. Şöyle bir baktım ki üstünde kitapevi altında büyük harflerle şalvar, cübbe ve sarık satılır diyor. Şöyle bir düşündüm. Peygamber bu dönem dünyada olsaydı çok gülerdi diye. Başörtüsü ile kurumlarda görev yapalım diyen kadınların imza kampanyasını destekledim çünkü kadınlar örtülerinden dolayı eğitimli olmalarına rağmen görev yaptırılmadı. Bu ayrımcılık karşısında durmaktı. Ama hala şalvar, sarık, cübbe kavramını isteyenleri onaylamam mümkün olmaz.
12/ Murat Güldoğan( Anadolu Üniversitesi öğretim görevlisi):
Genel Gündem:
İki haftadır ülkenin gündemini bir vekilin “ırkçılık” ile ilgili konuşması oluşturuyor. Evet, tek bir pencereden bakıldığında herhangi bir partinin milletvekili böylesine hassas bir konunun gündeme getirilmeyeceğini (her ne kadar söz hakkı ve konuşma hürriyeti olmasına rağmen) bilmelidir diye düşünüyorum. İkincisi herhangi bir partinin genel başkanları ile ilgili partinin milletvekilleri aynı dili konuşmalıdır. Aksi takdirde halk nezdinde parti ile ilgili “içi farklı dışı farklı” söylemlere neden olur. Hepimiz kardeşiz. Kimsenin alnında inancı, görüşü vb. yazmıyor. Beş parmağın beşi bir mi? Benim Türk, Boşnak, Alevi, Kürt çok sayıda konuştuğum arkadaşlarım var. Ben onlarla anlaşabiliyor ve onları seviyorsam gerisi teferruattır. Ben bir Türküm, “Tüm Türkler iyidir diyebilir miyim?”. Bakınız ülkemizde insanlar “izm”lerin ne olduğunu bilmiyorlar, sosyalizm ile faşizmi birbirine karıştıranlar var.
Bizler toplum olarak edilgen bir yapıya sahibiz. Kısacası günlük hayatımızda yaptığımız veya karşılaştığımız her tutum, davranış inançlarımıza, daha sonra yapacaklarımıza ayna tutmuyor mu?
Bir kavram hakkında konuşulduğu zaman her ilgili kavramın zıttı da göz önüne alınmalıdır. Bakınız barış sürecinin karşısında savaş sürecinin de olabileceğini düşünmeliyiz. Barış süreci diyoruz İsrail Şam’ı bombalıyor, İran ve birkaç ülke İsrail’i tehdit ediyor vs. Peki sizlere soruyorum barış konuşulan bir ortamda bu tür olayların eş zamanlı olması ne kadar gerçeği yansıtır?
Son olarak hep şunu merak etmişimdir: Ben “şehit” denildiği zaman en az iki düşman ülkenin birbirleriyle savaştığı zaman bu savaş sonucunda ülkesinin vatan bütünlüğünün tehlikesi karşısında canını veren, kanını akıtan kişiye “şehit” denir. Çanakkale Savaşı’nı ve birçok savaşları hatırlayalım Peki, bir ülkede aynı topraklar üzerinde yaşayan insanların birbirlerine karşı savaşmasına ve birbirlerinin canlarını almalarına ve bunun sonucunda kişiye hangi mertebe layık görülür? Çok merak ediyorum.
13/ Kübra Göçmen(Eğitimsen Eski Başkanı):
Genel Gündem:
Barışa giden yolda Çanakkale savaşında bir ulusla savaşıyoruz şehit oluyor. Bu ülkede 30.000 köy yakıldı. Bu insanlar nerede ben çok merak ediyorum. Burada acılarımızı mı yarıştıralım? Her insanın insani hakkıdır anadilde eğitim. Birgül Ayman bir ben değil bir partinin Milletvekili tabiî ki yer yerinden oynar. Ulus devletler tek tip insan yaratmada başarılı olamadı. Ben Türküm demeyeni başına vurarak dedirtemezsiniz. Bu ülkede mutlu olmak mümkün mü? 60 yaşına geldik. Bundan sonra barışa nasıl katkıda bulunalım bunu konuşmak lazım. Ölen tüm Annelerin yerine koyuyorum kendimi. İster dağda ister asker ister polis olsun içim yanıyor. Tüm toplum da Analar gibi empati kursunlar.
14/ Halit Demet:
Yerel gündem:
Soruşturma konusu başladığında interneti takip ettim. 5 Kişinin tutuklandığını gördüm. Makamlarına baktım. Ama en çok dikkatimi çeken genel sekreter. Ben belediye başkanı olsam tüm imzaları ona attırırdım. Gazeteciler konuları dile getiriyor. 1metre küp fiyatına bakıyor mu Sayıştay denetçileri. Büyük şehir belediyesinde Kaç şirket var? Büyük şehir belediyesinin mal varlığı nedir?
15/ Kazım Kurt(CHP Milletvekili): Bizim hiçbir önerimiz pakette geçmiyor. Bir önerge verdik kimse katılmadı. Aslında aynı önergeyi verdik. Biz böyle bir mantıkla çalışıyoruz. Bizim denetleme gibi bir görevimiz yok. Sayıştay denetiminden geçmiş bir ihale böyle yapılır denilmiş. 2004-2009 yılları arasında Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AK Parti meclis üyelerinin çoğunlukta. Savcıların haklı olup olmadığına mahkeme karar veriri. Ama AKP il başkanı çıkıp ta Bunun metre küpü şu diyorsa iç işleri bakanı Beşir Atalay soruşturmaya gerek olmadığını söylüyor. Sayın Büyükerşen’e ulaşılmanın zor olmadığını düşünüyorum. Yüzlerce insan onunla fotoğraf çektiriyor. Eskişehir oldukça memnun. Savcı Eskişehir’den ama evden alan polis sorgulayan polis dışarıdan. Tabi ki doğal olan bu çalışmayı Eskişehir emniyeti bu konuda çalışması varken ifade almak için gelen ekipler dışarıdan gelmiş. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Ama henüz bir yanıt bulamadım.. Belediye şirketleri diğer şirketler ne kadar şeffaf ise o da o kadar şeffaftır. Türk Ticaret kanundaki denetleme nasılsa öyle denetlenir. En son sermaye artırın demiş müdürü değiştirin demiş değiştirilmiş. Biz parti olarak bu üçüncü konuda karşı duruyoruz. Bir emniyet görevlisi AKP ye nasıl davranıyorsa bana da aynı davranmalıdır. Kaç şirketi var girin belediye sitelerine bakın. Kimse sabahın altısında evinden apar topar alınmamalıdır.
Bu itibarsızlaştırmadır. Türkiye’de toplam bin 471 belediyeye yönelik bir operasyon var. Sadece CHP’de değil bu operasyonlar. 599’u AK Parti belediyesi, 404’ü CHP belediyesi, 231’i MHP belediyesi 141’i ise bağımsız belediyeler. CHP’nin Türkiye’de 600 belediyesi var ve 404’ünde soruşturma yapılıyor. AK Parti’nin ise bin 700 belediyesinden 599’unda soruşturma var.
Tepebaşı Belediye Başkanı Taceddin Sarıoğlu ve 16 meclis üyesinin, Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladığına dikkat çekerim, “Bunu duydunuz mu? Sabah 5’te evinden apar topar alındığını duydunuz mu? Nerede, nasıl sorgulandılar biliyor musunuz?” diye sordu. “Bu dönemde hangi ihale yapıldıysa, ne karar alındıysa AK Parti meclis üyelerinin oluru ile alındı. Soruşturma da kimlerin hangi ihaleye imza attığı ortaya çıkacaktır.”
Soruşturmanın gizli yürütülüyor, “Detaylarının ne olduğunu ben bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Ama AK Parti biliyor. Soruşturmanın içeriği hakkında çıkıp bir şeyler söylerlerse biz de bu soruşturmaya güvenemeyiz.
Öneri: Toplantımız Katılımcılarında ilettiği gibi kaliteli bulunuyor. Bu ay formatımız tam uygulandı. Bunun nedeni de Katılımcıların 3 saat uygulamasına destek oldukları içindir. Ne milletvekili nede katılımcılar acele etmedi. Sonuna kadar konuşulup soruları sordular ve cevap aldılar. Sürelerine uyum sağladılar. Basın sonuna kadar izledi. TV’ler çekim yaptı. Toplantı sonunda Milletvekillerine ve belediye başkanlarına mektup yazma konusu gündeme geldi tüm katılımcılar kabul etti. Moderatör Şanar Yurdatapan el kaldırmayanları da STÖ sandı. El kaldırmayanlar basın mensupları idi.
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Eskişehir de var olan tüm sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. E-mail ile? Mail kullanamayanlara telefonla hatırlatma yapıldı. Toplantı lobisinde geçen ayın tutanakları ve toplantı kural formu dağıtıldı Numaralandırma kullanıldı. STK laa telefon edilmiştir.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon, mail ve mesaj ile
BELEDİYE BAŞKANLARI İLE
Telefon Mail Görüşüldü.
MEDYA İLE
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. Yerel basın tam katıldı. 2-televizyon katıldı.
KATILIMCILARLA
E-mail ile tüm katılımcılardan konu istedik, geri dönüşüm oldu. Yerel gündem belirlendi.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Genel konu, yerel konu işlendi. Yerel basın bu ayki toplantımızı birinci sayfa ve manşetten verdiler. ES TV ve Kanal 26 çekim yaptı haber olarak verildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
EkMM Hamalı Sevim Şahin
.Sevim Şahin
Telefon her ay olduğu gibi bu ayda Aynur Orpak bu ay Zona Yusufoğlu da telefon etmekte yardımcı olmuştur. Tüm salon içinde kullandığımız fotokopileri ESYO’dan aldık.
Salon düzenlemesi: 4 yıldır Sevgi Ekmekçioğlu.