YER:Taşbaşı Kültür merkezi
TARİH:6 Ekim 2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/Sivrihisar Eğitim Vakfı(Naci Şakar Yönetim kurulu başkanı)
2/Çevre Derneği( Mustafa Olgun yönetim kurulu üyesi)
3/Eskut ( Mahmut Makas yönetim kurulu üyesi)
4/Eğitim Hakları Derneği( Nurettin Aldemir üye)
5/ Tema Vakfı(Halil Güngör)
6/ Sakatlar Derneği(Ömer Dinç üye)
7/Kazan tatarları Kültür Derneği(Nadi Özdamar)
8/Halk Müziği Sevenler Derneği (Cahit Aksoy)
9/Dadaşlar Derneği (Şükrü Akbıyık)
10/STGM(Gürcan Banger)
11/İçad işitme engelliler( Atiye Yıldırım)
12/Göknebi derneği eski Başkanı(Ahmet Öksüz)
13/Numan Oluk derneği(Erdem Doğan üye)
14/Avdan Derneği(Selami gök üye)
13/ İl genel Meclis üyesi(Seyhan Yalçın)
14/Belediye Meclis üyesi (İbrahim Aslan)
15/ Belediye Meclis üyesi(Beysun Doğan)
16/İl genel Meclis üyesi(Hüseyin Kurtuluş)
17/ Belediye Meclis üyesi(Hüseyin Erdemir)
18/ Belediye Meclis üyesi(Fusun Şeniş)
19/ Belediye Meclis üyesi(Ertan Koşarsoy)
20/ Belediye Meclis üyesi(Yücel Erol)
21/İl genel meclis üyesi(Bedriye Çınarbaşı)
22/ Belediye Meclis üyesi(Ahmet Sağar)
23/İl genel Meclis üyesi(Hasan Çakır)
24/İl genel Meclis üyesi(Yasemin Kurican)
MESLEK ODALARI( Katılmadı)
SENDİKALAR
Türk iş (Nejat Kılıç)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/Büyükşehir Belediyesi daire Başkanı(Jale Nur Süllü)
2/ Anadolu Üniversitesi ( Can Ayday)
3-Anadolu Üniversitesi(Murat Güldoğan)
4/Nihal Acıkel(Son haber gazetesi)
5/Hülya Armağan(Odunpazarı belediyesi)
6/Meryem Yurdagül
7/Sacide Gürer
8/H Ziya Kandilci
9/Ergün Çetin
10/Aynur Orpak
11/Mehmet Emin Uludağ
12/Hakan Şener(Turizm)
13/Günay Bardak
14/Rahmiye Yücelal
15/Selin Orpak
16/Bekir Sıtkı saraç
17/Nurdan Elbek
18/Ercan Orpak
19/ Atilla Yücelal
20/Ayten Kızılsu
21/Nurettin Artar
22/Ahmet Fidan
23/Günseli Naymansoy
24/Yaşar Özel
25/Makbule Erdikmen
26/Cemal Erseçen
27/Salih Kökpınar
28/Ergün Çetin
29/Halit Demet
30/Veli Aydoğan
31/Zona Yusufoğlu
32/İsmail Kızılsu
30/Mevlit Emi
33/Ali Rıza Menevşe
34/Ziyettin Topal
35/Süleyman Ateş
36/Arif Tuna
37/Ferhat Aktaş
38/Cemalettin Pektaş
GÖZLEMCİ
Ak Parti İl başkanı(Süleyman Reyhan)
Chp İlçe Yönetim Kurulu Üyesi(Mehmet Ali Çelik)
Dp Tepebaşı ilçe ikinci başkan(Ahmet Rıza Erten)
Emek Partisi İl başkanı(İbrahim Akgün)
Dsp Tepebaşı ilçe başkanı(Erdoğan dilek)
Bbp İl başkanı(Ahmet Namık Akdoğan)
Liberal Demorat Parti il başkanı :Önder (telefon mail imza yok)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Ak Parti Milletvekili Nabi Avcı ,Ak Parti Milletvekili Salih Koca Chp Milletvekili Kazım Kurt
BELEDİYE BAŞKANLARI
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ,Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı Tepebaşı belediyesi Başkan vekili Erdoğan Aydoğmuş
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Tepebaşı belediye başkanı Ahmet Ataç, Kent Konseyi başkanı Nadir Suğur.
MEDYA
1/ESTV
2/Sakarya Gazetesi
3/İki Eylül Gazetesi
4/Anadolu Gazetesi
5/İstikbal Gazetesi
6/Milli İrade Gazetesi
7/Şehir Gazetesi
8/ İstikbal Gazetesi
MODERATÖRŞanar Yurdatapan
KONULAR
Genel Gündem: Yeni yasama yılında TBMM'yi ve TkMM'leri neler bekliyor?
Yerel Gündem: Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti Spor( Stklardan gelen istek üzerine.)
KONUŞULANLAR
1/Moderatör Şanar Yurdatapan: Eskişehiri Pilot İl sececeğiz. 3belediye başkanı 6 millet vekili bir araya gelecek ve diğer illerede bakın nasıl oluyormuş diyebileceğimiz tek il Eskişehir Olacak.
2/BüyükşehirBelediyeBaşkanı Yılmaz Büyükerşen.Türkiye küçük millet meclisleri organizasyonu yapanlar bana gelip bu çalışmayı ilimizde örnek bir hale getireceğiz dediklerinde neden olmasın dedim.Bu çalışma sivil toplum örgütlerinin bir araya gelebildikler, sadece kendi meselelerini değil, ama serberst bir şekilde Ülke genelinde önemli gördükleri konuları tartışacakları bir meclis.Bu aslında kamu oyunda ortak düşüncelerin yayılması, belirlenmesi,hem de herkesin olayları nasıl görüyor Türkiye’deki gelişmeler iç ve dış meseleler nedir Onlar hakkında düşüncelerini serbestce Söyleyebileceği bir serbest kürsü fonksiyonu görecek bu.. Bunu hakikaten önemsiyorum.
TBMM var. TBMM de seçtiğimiz temsilcilerimiz var .Ama bazen bazen değil coğu kez hatta her Milletvekili kendi partisinin siyaseti ile sınırlı kalmak üzere hatta parti guruplarının aldığı kararlara kayıtsız şartsız itaat ederek,oy kullanma gibi bir durumunun da .Türkiye’de geçerli olduğu veya sürdürülmekte olduğu bir gerçek.oysa bu durum benim şahsi gözlemim olarak söylüyorum. Tabandan her ne kadar arada Milletin vekili olarak yansıtılıyor olsalar da Meclisde o gurup toplantıları parti siyaseti nedeniyle sınırlanıyor. Oysa ne güzel fikirler çıkabilir.Herkes kendi fikirlerini serbestçe açıklamalıdır. Türkiye’de Sivil toplum örgütleri binlerce var. Sayılarını tam olarak bilemiyorum. Ama hepsinin kendi çizdiği belli konularla ilgili kendilerini ilgilendiren konuları görüşleri sunuyorlar bizlere. Oysa hepimizi ilgilendiren kendilerini değil bütün milletimizi ilgilendiren konular vardır.Bu konularda bu küçük meclis dediğimiz aslında yeni bir sivil toplum hareketi dense bile sivil toplum örgütlerinin de ötesinde geniş bir platform oluşturmaya yardımcı olan bir toplantı olacaktır.Arkadaşlar bize geldiğin deBöyle bir toplantıyı Eskişehir de örnek olabilecek düzeye getirecek çalışma yapmak istediklerin de memnuniyetle kabul ettim.Hakikaten birbirine herkes bağırıp çağırmadan gerginlik yaratmadan birbirlerine son derece saygılı olarak görüşlerini ifade ettikleri dinleyenlerinde karşı görüşleri varsa onlarında kendi görüşlerini ifade edebilecekleri büyük bir platform olacak.Eskişehir’de küçük Millet meclisleri.Bu ana çizgilerle bu konudaki düşüncelerimi ifade ettikten sonra,Eskişehir de Örnek bir platformu oluşturmanıza olan inancımla saygıyla selamlıyor hepinize başarılar diliyorum.
1 /Şükrü Özer:Af Örgütü –Kırk yıldır devam eden terör de kan akmakta hem doğudan hem batıdan iki taraftanda kan akmakta..Gelen şehit cenazeleri hep fakir halkın evine gelmekte Kanla bu sorun çözümlenmemekte bu sorun nasıl çözülecek.
2/Nurettin Aldemir(Eğitim Hakları derneği)
Konuşma 1. Gündem: TBMM’nin yeni yasama yılındaki en önemli gündemi Kürt sorununun demokratik ve barışçı yöntemlerle çözümü olmalıdır. Cumhuriyet tarihi boyunca imha-inkâr yöntemleriyle göz ardı edilen Kürt sorunu ‘terör’ sorununa indirgenerek çözümsüz bırakılmamalıdır. Kürt sorununun çözümü için öncelikle demokratik bir iklim yaratılmalıdır. Düşünceyi ifade üzerindeki yasaklayıcı-cezalandırıcı yasalar değiştirilmelidir. TMY kaldırılmalıdır. Yeni anayasa tüm etnik yapıların, inanç gruplarının, cinsel kimliklerin eşit yurttaşlık çerçevesinde haklarını teminat altına almalıdır.
Meclisin diğer bir gündemi yoksullukla mücadele olmalıdır. İşçilerin yarısı 700 TL asgari ücretle çalışıyor. İşsizlik yoksulluğun başka bir yüzüdür.
AKP hükümeti emperyalist çıkarlar elde etme çabasıyla savaş kışkırtıcılığı yapıyor. Suriye üzerinden mezhepçi bir iç savaşı kışkırtıyor.
Soru: Ülkemizde Aleviler hakkında Suniler; Kürtler hakkında Türkler; yoksullar hakkında varsıllar veya onların TBMM’deki temsilcileri, kadınlar hakkında erkekler karar veriyor. Bu politika tarzı terk edilemez mi? Mağdurların çözüm önerileri dikkate alınsa sorunların çözümü mümkün olamaz mı?
Konuşma 2.gündem: Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi sanal bir projedir. Bu şehirde halkın ve STK'ların bilgisi yoktur. BU proje için sorumlu ilan edilenlerin bu şehrin kültür başkenti ilan edilme nedenlerini bilmediğini düşünüyorum. AKP bu işi bir festival gibi algılıyor. Siyasi çıkarlar sağlamayı hedefliyor. 2013'e yaklaşıyoruz ama yapılan, kalıcı olabilecek hiçbir eser yok ortada. İlan edenlerin, görevlendirilenlerin rahatlığı kanımcı benim gibi düşünenleri doğruluyor.
3/ Nejat Kılıç:Türk-İş Eskişehir İl Temsilcisi
Yüksek Hızlı Tren Eskişehir için çok önemli bir kazanım. Trenle Ankara’ya gidip gelenler için çok büyük bir kolaylık, sebep olanları kutlamak lazım. Ancak 10 Ekim 2008 de temeli atılan bizzat ulaştırma Bakanının 18 ayda bitecek vaadinde bulunduğu demir yolunun yer altına alınması çalışmasını çok yerinde bulmuştum. Ancak 4 senedir bu sevincimiz kursağımızda kaldı. Aksine Eskişehirliyi cezalandıran trafik çilesi çektiren çirkin görünümlü bir inşaat halini aldı.
Mecliste görüşülmeye başlanan Toplu İş İlişkileri diye isimlendirilip yasalaştırılmak istenen kanun taslağının kabul edilmesi halinde 82 Anayasasındakinden daha da geriye götürüleceği aşikar.
Yasa taslağı kanunlaşırsa işçilerin sendikalaşması daha da zorlaşacak. Sendikacılık yapmak isteyenlerin önü açılmış olacak, böylelikle simsar sendikacı çoğalacak artık işçi kiralama bürolarıyla birlikte çalışırlar. Amaç işçileri sendikal güvenceye kavuşturmaksa, işçinin sırf sendikaya üye olduğu için atılması yasaklansın. Özgürce sendika seçme hakkı verilsin.
%10 Barajı Türkiye şartlarında çok yüksek, sıfırlanması ise daha tehlikeli güçsüz ufak yeni tabela sendikacılığını yani sarı sendikacılığın gelişmesini sağlar.
4/Günseli Naymansoy: Benim sorum Nabi Avcı'ya; . Neden intihal yaptığı sabit olan kişilerin halen eğitimin en yetkili mevkilerinde neden, tutulduğunu açıklar mısınız? Neden üniversiteler bir tavır almıyorlar. Sınavların durumunun ortada ve eğitimin çok kötü bir dönem geçirdiğini görüyoruz .
5/ Gürcan Banger: Komşularımızla sorunlarımız neredeyse hiçbir dönemde sıfıra inmedi. Yakın zamana kadar ilişkilerimizin iyi göründüğü Suriye ile de gerginlikler oluştu. Şimdi ise savaşa birkaç adım ötedeyiz gibi bir hal var. Geçmişte su meselesi veya Suriye’nin PKK’ya desteği gibi konularda aramızda sıkıntılar olduğu halde bunu bir çatışmaya döndürmemiştik.
İktidar ve muhalefet milletvekilleri olarak Suriye ile ilgili bir konu Meclis’te görüşüldüğünde iki ülke arasındaki gerginliğin nedenini ne olarak düşünüp kararlarınızı oluşturacaksınız?
6/ İsmail Dağ: Bizler tekdüze bakıyor tek yönden bakıyor olabiliriz. Devlet adamları zamanın değişen koşullarıyla karar vermek zorundalar. Devlet bugün şöyle olmuş böyle olmuş demez . Barzani örneğinde olduğu gibi. Dünün koşulları farklıydı bugünün koşulları farklı. Bizlerde zor da olsa develet gibi düşünmek zorundayız.Barzani Kürtlerin hamisi olma yolundadır.Türkiye de hami olmak zorundadır.Biz bunu bu şekilde bakarsak Kürtlerin sorunlarını haiffletmiş oluruz.
7/ Ergün Çetin: TBMM yeni yasama dönemine birçok sorunla başlıyor. Yeni dönemde tartışılacak konuların ağırlığını muhtemelen Suriye, terör sorunu ve anayasa değişikliği çalışmaları oluşturacaktır fakat en çokda önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere yönelik faaliyetler gündemde öne çıkacak sanıyorum. Nitekim bugünlerde başlatılan kentsel dönüşüm faaliyetleride yerel seçimlere yönelik bir yatırım olmalı. fakat benim asıl aklımı kurcalayan PKK teröristleriyle kucaklaşan ve daha öncede birçok defa liderimiz önderimiz Apo diyerek PKK'nın TBMM'deki uzantısı olduğunu tescilleyen BDP milletvekillerine karşı TBMM'nin diğer üyelerinin tutumu ne olacak?
8/ CHP Milletvekili Kazım Kurt:Anayasa konusunda CHP önerisinden başka hiçbir parti somut bir öneri vermedi. 4 parti ortak karar verecek bir çalışma düzenliyor. Bu çalışmada iktidar partisi söyleyin diyor. Şu konuda ne düşünüyorsunuz oysa bu yöntem böyle olmamalı hepimiz oturup düşüncelerimiz budur biz şöyle bir anayasa istiyoruz demeliyiz. Kadın ,Erkek eşitliğiyle ilgili Akp anayasada ne düşünüyor..Toplu sözleşme hakları ile ilgili ne düşünüyor? Kürt sorunu Türkiye’nin en ciddi temel sorunudur.Terör de buna bağlıdır insan hakları da buna bağlıdır demokrasi de Kürt sorununda bugün böyle yarın söyle dersek o zaman tutarlı olamayız.çözüm üretemeyiz. Kürt sorunu da konuşularak çözülür.Son 30 yıldır 500 milyar dolar para harcamışız. 50 bine yakın insan ölmüş ve sorun gitgide büyüyor. Askeri çalışmalarla çözme şansı olmadığı ortada. Çünkü ciddi anlamda askeri bir harekette söz konusu değil.. Dünyadaki silah satışını 4 de 3ünü sağlayan Amerikaya Gelir götürmekten başka bişey değil. Türkiye bu konuda çözümsüzlüğe gitmektedir.Suriye meselesi de bunun uzantısı devamıdır büyük Ortadoğu projesi kaynaklı bir politikanın devamıdır.. Seçim öncesi Pkk yapılan uzlaşmayla eylemsizlik kararı aldı.11 Haziran seçimleri öncesi görüşmeler yapıldığını bildik;ama bu süreç şeffaf değildi. Ne halk ne meclis bu görüşmlerden haberdar değildi. O görüşmeleri belli bir cerçevede evet silahı bırakmak koşulu ile terörü bitirmek koşului le ,oturup görüşülmesinde bir sorun yoktur. Soru soran Chp yi mahkum etmeye çalışıyorlar. Esas sıkıntı budur. Bu ülkede başbakan tek başına hükümeti yönetmeye çalışıyor tek başına parlemontoyu yönetiyor, tek başına bütün sivil oplum örgütlerini yönetmeye çalışıyor.
9/ AK Parti Milletvekili Nabi Avcı: Kürt meselesininçözümü konusunda Önce şunda anlaşmakta yarar var. Toplumsal sorunların bir matematik denklemi gibi tek bir doğru cevabı yok . İntihal konusuna gelince Ömer Dinçer’le ilgili yapılan bir operasyondur. İntihal meselesi yok . Ömer Dincer başbakanlık Müsteşarı olarak Kamu yönetimi Reformu adı altında Türkiyede bürokratik oligarşiinin belini kırmaya yönelik bir çalışma yaptı.ve bu yüzden bürakrasinin bütün kesimlerinde çok ciddi düşmanlar edindi.
Şimdi dünyanın her yerinde özellikle terörün can yakıcı olduğu ülkelerde bu ülkenin güvenlik birimleri istikbarat birimleri dolaylı olarak ,gizli olarak terör örgütleriyle veya onların yetki verdiği bişekilde dolaylı mesaj verdiği kişilerle guruplarla görüşürler. Bunu muhalefet partisi de kabul ediyor. Şimdi tarihi örnekler de var. muhalefet Türkiye istikbaratının yürüttüğü çalışmaları eleştirenler bir yandan da şunu söylüyorlar niye bizim bundan haberimiz yok ?Adı üstünde gizli görüşme. Dünyanın hiçbir yerinde gizli servisler hem görüşme yapıp hem de açıklamazlar. Başbakanın söylediği biz görüşmüyoruz sözü siyasi muhatap olarak görmüyoruz olarak anlaşılmalıdır.
10/ Erdal Caferoğlu:Meclis üyesi .Nabi hocama soruyorum. gerçekten savaş barış ekseni söylemi arasında vatandaşlarımız kalmıştır.Başbakan savaş olmadığını iddia ediyor.Yanındaki temsilciler savaş olmadığını söylüyor.Savaş tezkeresi olmadığını iddia ediyor. Ama dün Başbakan bir açıklamasında ne yani yurttaşlarımız ölürken barışmı yapacağız tabiî ki savaş diyor.Şimdi soruyorum Mavi Marmara gemisinde 9 yurttaşımız ölürken neden böyle bir tezkereyi gündeme getirmedi.
2013 Türki cumhuriyetler kültür başkenti . Kazım bey gerçi anlattı kanunen kurulmuş bir ajans olduğu için bizde büyük şehir belediye meclis üyeleri olarak inceleme şansımız oldu. Hem de yönetmeliği inceleme şansımız oldu.Bir yürütme kurulu var.. Yüürütme kurulu bi defa bütçeyi oluşturacak; planlaması programlanması lazım. Kültür ve sanat faaliyetlerine yön verecekler diye bekliyoruz; ama gerçekten bir yanlışlıkvar. Ve bu bütçe yargı denetimine tabii değil.
11/ İsmail Dağlı:Kürt sorunu alevi sorunu yada başka bu şekilde tartışmada ötekileşmiyor mu. Ben Ak Partiliyim. Ak parti Kürt sorunu derken ötekileştirmedi mi?
12/ Seyhan Yalcın Meclis üyesi: Türkiye’nin birçok sorunu var. Sorunlar siyasi açıdan saymakla bitmiyor. Kürt sorunu var Suriye gerçeği var bir savaşın eşiğindeyiz. Üzüntüsü ve kaygısını hepimiz yaşıyoruz. Kadınlarla ilgili hiçbir sorun yok mu? Kadınlar yeteri kadar meclis de temsil edilebiliyor mu? Bu sorumu hem iktidara hem muhalefete soruyorum.Son günlerde hayvanları koruma yasası… Bu hayvamları koruma yasası değil, lütfen bu yasayı çıkarmayın . Bu yasa korumamama yasası oluyor. Bir de bu ülkede askeri ücretin 700 TL olduğu bir ülkede askeri ücretli nasıl geçinecek?.Emekliler için ne düşünüyorsunuz yurt dışındaki emekliler tüm dünyayı gezerken bizim emeklilerimiz ölüme mahkum ediliyor.
13/ Önder Bey Liberal DemokratikParti: Afyonda 25 tane şehitimiz oldu profosyonel orduya geçilmediği için oldu. Ne zaman geçilecek?
14/ Can Ayday Anadolu Üniversitesi: Vali Bey ile bir fırsatını bulup düşündüğüm konuları anlattım. En çok vurguladığım konu yapılacak işin kalıcı olması ve sürdürebilir olmasıdır. Eskişehir’in turizm işini il sınırları bazına taşımak gerekir. Eskişehir Av Turizm’i, Yürüyüş Turizm’i (Tracking), Jeoturizm, Doğal Kaynakların Turizm’i açısından önemli yerdedir. Bunların değerlendirilmesi gerekir. Bu konular kalıcı olacaktır.
Bu konuda yapılacak çok şey vardır. Vali Bey “Göç” konusunun işlenmesini istemektedir.
Eskişehirde yaşıyan Tatarların Kırımdan Eskişehir’e göçmeleri konusu işlenebilir ve bu konuda sergiler, fotoğraf sergileri açılabilir. Açık Müzelerin açılması kalıcı olacaktır. Turizm Bilgi Sisteminin hazırlanması. Kalıcı olacaktır. Turizm Bilgi Sistemi ile Eskişehirde bulunan turistik yerlerin envanteri çıkartılacaktır. Bu 2013 yılı projesi sonunda da bu yatırım kullanılabilecktir.
15/ Şükrü Özer: Bu sorum ise Chp Milletvekili Kazım Kurt’a.. Siyaset çok nankördür. Başbakan önce Oslo görüşmelerini reddetti sonra kabul etti, Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu önce Oslo görüşmeleri devam etsin dedi ikinci gün başka bir Chp li bunu reddetti Neden?
3üncü sorum-Siyasiler Kürt sorununu çözmekten korkuyor mu?
16/ Mehmet Ali Çelik( CHP İlçe yönetim kurulu üyesi) Suriyeyle ne sebepden dolayı savaş yapıyoruz. Daha iki sene önce Başbakan Erdoğan ile Esad tatil yapıyorlardı ne araya girdide bu hale geldik ama dogru .Başbakan Erdogan BOP eşbaşkanı oldugu için Esadı da kandırmak için tatile gittiler ama Esad, Başbakan Erdoganın teklifini kabul etmeyince Esad’ın ipi çekildi Ve bizde Esad’ la savaşa girdik sizce doğru mudur? Hatay Apaydın kampında neler oluyor kimse oraya alınmıyor ve söylentilere bakılırsa Esad mualifleri o kampta gündüz dinleniyorlar gece savaşa katılıyorlar ayrıca ambulansla silah ve mermi taşındıgı söyleniyor ve bunu acıklarmısınız ?
Afyondaki patlama nasıl oldu? Söylentilere bakılırsa yoksa ordada Esat mualiflerine gece silah sevkiyatımı yapılıyordu onca şehit onun içinmi verildi açıklar mısınız?
17/ İbrahim Akgün(Emek Partisi il başkanı): AKP ne yazık ki bugün "Komşularla %100 ABD ile %0 sorun" noktasına gelmiştir. ABD'nin Bölgeye ilişkin stratejisinin bir parçası olan Sünni-Şii eksenli ayrımcılık hükümet eliyle Suriye de Nusayrilik üzerinden ülkemizde tüm Alevileri hedef alan mezhep ayrımcılığı ve kışkırtıcılığı noktasına gelmiştir. Bu uygulamalar, ABD'nin Türkiye ye biçtiği "ılımlı İslam" modeli ülke olama stratejisi ile son derece uyumludur.
Eğitimde devreye sokulan 4+4+4 düzenlemesi de bu bölgesel projenin önemli bir ayağını oluşturmaktadır.
EMEK partisi olarak biz; Suriye'nin geleceğine Suriye Halkı karar vermelidir diyoruz. Ayrıca bu kararın özgürce verilmesi için bölgedeki emperyalist güçlerin müdahalesine son verilmelidir.
Önümüzdeki dönem için çok önemli bir diğer konu da Kürt sorunu dur. Bu konuda da öncelikle diyalog ortamının yaratılması ve Kürt halkının başta "Ana dilde eğitim ve Bölgesel Özerklik" talepleri dikkatte alınmalıdır. Kürt halkının temsilcisinin kim olacağına AKP iktidarı değil Kürtler karar vermelidir.
Anayasa konusunda tüm toplumsal kesimleri sürece müdahale etmesini ve Nasıl bir Anayasa istiyoruz Konusundaki taleplerinde ısrarcı olması gerektiğine inanıyoruz.
Bu konu açılmış iken son dönemlerde bilinçli ve merkezi talimatlarla gündeme getirilen 2911 sayılı Toplantı ,Gösteri ve Yürüyüşleri kanunu uygulamalarıdır. Toplumsal talepleri için Demokratik hak ve Talepleri için sokağa çıkan ,Basın açıklaması yapanlar bugün gruplar halinde adliyelerde yargılanmaktadır. Bu uygulama ile AKP iktidarı diyor ki benim uygulamaya soktuğum politikaları aynen kabul edeceksiniz yoksa sizi yargılar hapislerde süründürürüm.
18/ Murat Güldoğan: Eskişehir Kültür başkentliliği etkinlikleri ile ilgili bir proje hazırladığım için, bilgi almak için Vali Bey veya diğer ilgili kişilerle görüşmek istediğimde olumlu yanıt alamamın sizce sebebi ne olabilir?Soru 2: Esad yanlısı gençlerin Türkiye' deki üniversitelerle ilişkilerinin kesilmesi ve sınır dışı edilmesi ve bir daha içeri alınmaması ile Muhalif öğrencilerin sorgusuz sualsiz sınavsız güneydeki bazı üniversitelere yerleştirilmelerini neye bağlıyorsunuz? Eğitim hakkı elinden alınan kimselerin suçu vatanını savunmak mıdır?
19/Dr. Jale Nur SÜLLÜ: 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti konusunda Kazım Beyin söylediklerine ek olarak bir şeyler söylemek isterim. Çünkü gerçekten bu konuda yüreğimizin yarası var. O konuya da çok kısa olarak değinmek isterim. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır gerçekleştirdiği çalışmalarla Eskişehir bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirdi. Eskişehir’deki bu değişim ve dönüşüm ile Eskişehir’ i kimileri Avrupa şehri olarak adlandırıyor, kimileri örnek şehir diyor, kimileri model şehir diye markalıyor. Dolayısıyla Eskişehir’in , kimsenin dışarıdan üzerine etiketleyeceği bir sıfata ihtiyacı yok. Eskişehir gerçi Türk Dünyası’nın değil ama Anadolu’nun Kültür ve Sanat Başkenti olma özelliğini fazlasıyla kazanmış bir şehir.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak yıllardır bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz: Kültürel çalışmalarımız ile senfoni orkestramızla, tiyatrolarımızla, sergilerle, sanatsal etkinliklerle; şehrin kültürüne ve sanatına nüfuz etmek adına yaptığımız çalışmalarla.
Kazım Beyin de belirttiği gibi Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti konusundaki belirsizlikler konusunda herkesin taşıdığı endişeleri bizler de paylaşıyoruz. 2010 İstanbul Kültür Başkenti kapsamında birinizin hatırladığı evet bu kapsamda da şu yapıldı denilebilecek ne var? Eminim ki hiç birimiz hatırlamıyoruz. Hiçbir kalıcı eser bırakılmadı. Paranın kaynağının belli yerlere yöneltilmesi amacıyla kullanıldı. Endişemiz 2013 yılı gelip geçecek hem de hiçbir iz bırakmadan. 2013’e surda ne kaldı diyeceksiniz. Ama inanın katılınan toplantılarda hiçbir çalışmanın daha başlamadığını görüyoruz; hiç kimse bir şey bilmiyor. Biz Büyükşehir belediyesi olarak Eskişehir’e kalıcı eserler bırakılması yönünde çalışmalar yapılmasını destekliyoruz ve ama pek de öyle olabilecek gibi görünmüyor ne yazık ki.
Eskişehir’in Türk Dünyası Kültür Başkenti olma özelliği çok gündemde ama aslında UNICEF Somut Olmayan Kültür Varlıkları konusunda Eskişehir’i başkent ilan etti. Bu konuyla ilgili olarak da neler yapıldığı ya da yapılacağı konusunda da ne yazık ki bir belirsizlik var. Bu toplantılara bizzat ben katılıyorum. Fakat öyle ilginç ki; Kültür Bakanlığı’nın yaklaşık 13 senedir Eskişehir de bu alanda en ufak bir çalışması olmamış. Bir nevi günah çıkartmak gibi derleme ve bir kitap çalışması var gündemde olan. Bundan sonra yapılacak çalışmalar için ne yazık ki bir ümit vermiyor. 7-8 uzmanını göndermiş Kültür Bakanlığı Eskişehir’e; toplamışlar Belli dernekleri özellikle somut olmayan kültür varlıkları derleme açısından anlamlı buldukları grupları toplamışlar. Üniversite Hocalarından ya da derneklerden hazır ellerindeki bilgileri almaya çalışıyorlar. Ama tabi ki kimse de buna yanaşmıyor.
Umarız tüm bu iki başkent öyküsü de sonunda ileriki yıllarda “İşte Eskişehir de bir zamanlar Kültür başkentiydi geldi geçti denecek” gibi sonuçlanmaz. Umarız; tıpkı Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştirdiği gibi uzun yıllar şehrin dokusunda yer edinecek kalıcı eserler Eskişehir’e kazandırılır. Bizim pek umudumuz olmasa da böyle olmasını ümit ediyoruz.
Bu konulara değindikten sonra biz Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak spora nasıl bakıyoruz. Neler yapmaya çalışıyoruz, sizlerle onu paylaşmak isterim.
Spor denince Türkiye’de genel olarak profesyonel sporlar, özellikle de futbol akla geliyor. Belediyeler de ya şehrin futbol kulübünü destekleyerek veya kendileri futbol ağırlıklı kulüpler kurarak spora destek vermeye çalışıyorlar. Spor kulüpleri elbette önemlidir. Biliyorsunuz aslında Eskişehir in çok büyük bir markası var Eskişehirspor; bir zamanların kırmızı şimşekleri. Eskişehirspor’un Eskişehir için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek yok. Üstelik sadece Eskişehir için değil, Eskişehirspor bütün Türkiye’nin futbolu için önemlidir. İstanbul kulüplerinin hegemonyasına baş kaldıran ilk Anadolu takımıdır Eskişehirspor. Kaldı ki, daha eskilerde bir de Eskişehir Demirspor vardı. O da Türk sporuna çeşitli branşlarda çok önemli sporcular yetiştirmiş, kıymetli bir kulüptür.
Zaman zaman, Belediye Başkanımız da destek vermemekle eleştiriliyor. Artık herkes biliyor ki futbol tüm dünyada bir sektör haline gelmiş. Belediyelerin kısıtlı bütçeleriyle bir futbol kulübünü desteklemek olanaksız. Belediyelerin desteklemeleri de zaten yasal olarak imkânsız. Ancak biz ona rağmen alt yapı konusundaki çalışmalarına destek veriyoruz ;stadyum konusundaki çalışmalarında yardımcı olmaya çalışıyoruz. Özellikle de taraftarlara fazlasıyla destek olmaya çalışıyoruz. Tarafların deplasman maçlarına gitmelerine destek oluyoruz. Yine taraftarlara zaman zaman ihtiyaç duydukları malzemeleri sağlamaya çalışıyoruz. Büyükşehir Belediyemiz desteğiyle kurulan ünlü Es Es bandosu var biliyorsunuz.
Futbolun dışında özellikle diğer spor dallarını destekleyici çalışmaları da çok önemsiyoruz. Özellikle amatör spor kulüplerine destek veriyoruz; gerek malzeme konusunda gerekse deplasman maçlarına gitmelerinde olanaklarımız ölçüsünde destek olmaya çalışıyoruz.
Ayrıca Eskişehir Büyükşehir Gençlik ve Spor Kulübü olarak 3 dalda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Su sporlarında Kano, yelken, yüzme dalında 3 branşımız var. Ayrıca Atletizm dalında sporcularımız oldukça başarılı. Hentbol dalında Erkeklerde Minikler, Yıldızlar, Gençler takımımız, Bayanlarda , minik, Yıldız ve yetişkin takımımız var. Bayanlar Hentbol takımımız il birincisi ve 1. Ligde oynuyor bu yıl.
Sporun bugün dünyada taşıdığı tanıtım değerini inkâr etmek imkânsızdır. Dolayısıyla da sporcu yetiştirmek önemlidir. Ancak sporcu yetiştirmenin Belediyenin öncelikleri arasında olduğunu düşünmüyoruz. Bizim açımızdan önemli olan, müsabık sporcu olmayacak olsa bile Eskişehirlilerin spor yapmasıdır. Herkesin spor yapmasını sağlamak istiyoruz. Tüm Eskişehirlilerin spor yapmasını çok önemsiyoruz
Sağlıklı bir biçimde yaşayabilmek için Eskişehirlilerin spor yapmalarını istiyoruz. Birbirlerini tanımalarını, sağlıklı bir rekabet kültürü edinmelerini, modern hayat tarzı yüzünden yeterince çalışmayan bedenlerini çalıştırabilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla çeşitli faaliyetler düzenliyoruz. Özellikle kadınlarımızın talep ettikleri branşlarda, sporu sağlıklı bir biçimde yapabilmelerini sağlamak amacıyla eğitimler veriyoruz. Uzmanlarımızın denetiminde spor yapmaları için tesislerimiz ve programlarımız var.
Özellikle benim Daire başkanlığıma bağlı 4 birimde kadınlara gençlere ve erkeklere eğitimli hocalar eşliğinde spor yaptırıyoruz. Sultandere’de Emekte Kurtuluş Pazarının olduğu yerde Haller Gençlik Merkezi yanındaki birimlerimizde spor çalışmalarımızı kadınlara yönelik olarak kapalı spor salonlarında yürütüyoruz. Ayrıca akşamları beylere yönelik çalışmalarımız var. Tüm bu kurslarımızdan vatandaşlarımız ücretsiz olarak yararlanıyor.
Biliyorsunuz Eskişehir’e çok güzel parklar kazandırdık. Büyükşehir belediyesi olarak bu kazandırdığımız parklardan da spor amaçlı yararlanıyoruz ve açık hava da spor yaptırıyoruz. Yoga çalışmalarımız var Pilates çalışmalarımız var, özellikle havanın olanak verdiği günlerde bu çalışmalarımızı parklarda gerçekleştiriyoruz. Böylelikle hem parklarımız yeni fonksiyonlar kazanıp zenginleşti, hem de spor konusundaki hedeflerimize ulaşmak için parklarımızdan yararlandık.
Ayrıca sadece bedensel değil zihinsel sporları da destekliyoruz. Briç, satranç gibi zihin sporlarını, özellikle gençler arasında yaygınlaştırmak amacıyla turnuvalar düzenliyoruz.
Porsuk, 1999 yılında Eskişehir’in en önemli problem kaynaklarından biriydi. Aradan geçen süre içinde Eskişehir’in en önemli kıymeti haline geldi. Porsuk’u canlandırmak ve şehrin gündeminde hak ettiği yeri edinmesini sağlamak amacıyla da spordan yararlandık. Kano, dragon gibi alanlarda yarışmalar düzenleyerek, Porsuk’a değer kattık. Bu süreç içinde, ilgili arkadaşlarımız, Büyükşehir’in göletini de değerlendirerek, Eskişehir gibi bir Orta Anadolu şehrini, durgun su sporları alanında ülkenin en önemli merkezi haline getirdiler. Hatta geçtiğimiz yıllarda Sarısungur Göletimizde Balkan Şampiyonası gerçekleştirildi.
Ben Eskişehirliyim doğma büyüme. Belki o dönemlere yetişmedim ama babamdan hep dinlemişimdir Eskişehirliler aslında, Porsukta öğrenirlermiş yüzmeyi. O dönemleri bilmiyorum ama. Kadınların çamaşır yıkadığı günleri hatırlarım Porsukta. Porsuk’un yeni düzenlemesi ile belki Porsuk o kadar yüzülebilecek gibi olmadı; ama, biz Porsuk’da yapılan bir düzenlemeyle bir plaj yarattık. Özellikle yaz tatiline gitme olanağı bulamayanların, yüzebilmesi amacına hizmet ediyor plajımız. Özel bir alanda yüzme öğrenme imkanı olmayan çocukların yüzme öğrenebilmesi için plajın kenarında havuz yaptık. Çocuklarını deniz kıyısına tatile götürmeye gücü yetmeyen ailelerimiz, çocuklarına yüzmeyi öğretmek için bir imkâna kavuştu. Plajın yanındaki açık yüzme havuzunda çocuklara yüzme kursları veriyoruz. Müthiş bir talep oldu
Şunun da müjdesini paylaşmak isterim. Bu ay sonuna doğru da kapalı yüzme havuzumuzu açıyoruz. Orada yine engellilerimize özel gruplarımız olacak . Çocuklarımız ve yetişkinlere de yüzme olanağı sağlamak için kurslarımızı da gerçekleştireceğiz yüzme havuzumuzda.
Ayrıca sadece deniz kıyılarında yapılma olanağı bulunan bir spor dalını Eskişehir gibi Anadolu’nun bozkırında bir şehirde gerçekleştirebilmenin gururunu yaşıyoruz. Gerek Sarısungur Göleti gerekse Bilim, Kültür ve Sanat Parkımızda Optimist ve Lazer eğitimleri vererek Eskişehir’de farklı bir spor dalının uygulanmasını sağlamış bulunmaktayız. Büyükşehir Gençlik ve Spor Kulübü Yelkende Optimist dalında 500’e yakın, Lazer dalında 40’a yakın sertifikalı eğitim vermiştir.
Biz Büyükşehir Belediyesi olarak bir yandan amatör spor takımlarımızı desteklerken diğer yandan tüm Eskişehirlilerin spor yapmasını sağlamaya çalışırken değişik spor dallarının yayılmasını hedefliyoruz. Aslında yaptıklarımızdan hoşnut muyuz? Evet belki bir ölçüde, Ama yeterli buluyor muyuz? Asla bulmuyoruz, hiçbir zaman yeterli bulmuyoruz. Biz Eskişehirli hemşerilerimizin her zaman her şeyin en iyisine layık olduğunu en iyisini hak ettiğini düşünerek çalışmalarımızı sürekli geliştirerek; genişleterek sürdürüyoruz. Dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. Özellikle soru sormak isteyenler varsa yanıtlamaktan gurur duyarım.
SORULARA CEVAPLAR
Önemli olan dünyaya nasıl baktığımızdır. Dünyayı nasıl gördüğünüzle ilintili olarak her şey değişiyor. Sevgili Caferoğlu’nun söylediği belki biraz elitist bir yaklaşım olarak düşünülebilir. Hani insanların operaya gitmemesi tiyatroya gitmemesi gibi. Ama tabi her şey biraz önce beyefendinin söylediği gibi ideoloji ile ve dünyaya nasıl baktığımızla çok ilintili. Şimdi bizim Büyükşehir Belediyesi olarak dünyaya bakış açımızı sanıyorum son on dört yılda Eskişehirli anladı ve değerini biliyor. Bununla çok gurur duyuyoruz.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Ne yazık ki biz Büyükşehir Belediyesi olarak her şeyden sorumlu ve zorunluymuşuz gibi hissediyoruz. Bize teşekkür ettiler spora verdiğimiz destek için ama biz her şeye destek veriyoruz. Bize amatör spor kulüpleri ihtiyaçları için başvuruyor. Aslında Gençlik Spor il Müdürlüğü var ve bütçeleri de hiç küçümsenmeyecek kadar iyi durumda biliyoruz. Fakat inanın deplasmana gidecek çok başarılı spor takımları var okul takımları birde bunlar. Veliler kendi aralarında üç kuruşu zor topluyorlar tabi yetişemiyorlar ve bize geliyorlar ulaşımı sağlayın diye; ayakkabı istiyoruz diye bize geliyorlar eşofman istiyoruz diye bize geliyorlar. Sadece bu değil aslında il özel idarenin çok büyük bütçeleri olmasına rağmen okullar bahçemize asfalt atın diye yine bize geliyorlar. Camiler bize geliyorlar diyanetin çok büyük bütçesi olmasına rağmen. Eskişehirdeki her şeyden sorumlu ve bunları yapmaya zorunlu kurum olarak hissediyoruz kendimizi.
Biz aslında Büyükşehir belediyeleri arasında en küçük bütçeye sahip belediyeyiz. Ayrıca ek kaynaklarımız da çok kısıtlı diğer belediyelere kıyasla. Biz tabi bu yükler altında ne yapabileceğimizi en iyi şekilde planlamaya çalışıyoruz. Hocamızın maliyeci olmasıyla bütçeyi en iyi şekilde kullanmasıyla bu düşük gelirlerle en iyiyi gerçekleştirip her yere yetişmeye çalışıyoruz. Ben, Yılmaz Hocamı brikolor olarak tanımlıyorum. Hani bazı kadınlar vardır. Buzdolabına bakar işte yağda yok ta, sebze de yokta ne pişiriceğim diye sızlanır durur. Bazı kadınlar vardır elde ne varsa onunla bir şeyler hazırlar tüm ailesini doyurur. Biz büyükşehir belediyesi olarak Hocamızın böyle her koşulda, her şeye uyan ve hemen elde ne varsa onunla bir şeyler yapan kişiliği sayesinde elimizde ne varsa onlarla en iyiyi yapmaya çalışıyoruz. Tabi bir de buna sanatçı kişiliğini kattığımızda ortaya çıkanlar daha da başarılı oluyor. Aynen bu yaklaşımla görüyoruz şehri ve arkadaşımızın söylediği gibi o ideoloyiyle şehre yaklaşıyoruz.
Biraz önce arkadaşımız turizmden söz etti. Gelelim onun yakınmalarına. Belki 10 yıl önce insanların hayal bile edemeyecekleri bir şehir haline geldi Eskişehir. Eskişehirde bilinen geçim kaynakları dışında tek şey üniversite gençliği idi. Ama dünyada yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve dünya hizmet sektörüne doğru kayıyor ve bu hizmet sektöründe yer alabilmek için biz bunca yıldır Eskişehir’i hazırlamaya çalışıyoruz . Bundan 6 yıl önce bir gün biz Hürriyet gazetesini açtığımızda, yeni keşif Eskişehir turu ile karşılaştık. Ve inanın bizim için bile belediye olarak sürprizdi. Ama insanlar artık akın akın otobüslerle trenlerle Eskişehir’i görmeye geliyorlar. Bu da Eskişehir’de işte kafesinden tutun da oteline kadar restoranına kadar taksicisine kadar tüm kesimlere bir gelir kaynağı sağlama açısından bir dağılıma neden oluyor. Dolayısıyla turizmi biz çok önemsiyoruz. Hakikaten 10 yıl önce kimsenin hayal edemeyeceği bir turizm sehri haline geldi Eskişehir.
Eskişehir hep eski şehirdi, çok eski bir yerleşim yeri olması özelliğiyle tarihi vardı Frig vadisi, Yazılıkaya’sı, Pesinus’u vardı. Yunus Emre’si Nasreddin Hocası vardı. Bu arada, Sivrihisar Eğitim Vakfı adına söz alan arkadaşımız aracılığıyla kendilerine özellikle Sivrihisar Belediye başkanı şahsında teşekkür etmek istiyorum. Nihayet Nasrettin Hoca tescillendi ve Akşehir’in tekelinden kurtarıldı. Onları da o açıdan kutlamak istiyorum. Sivrihisarı ile işte oradaki kiliseleri ile aslında Eskişehir’in geçmişe dayalı pek çok özellikleri var. Yüzyıllardır yerleşim yeri olmuş bir şehir ama bu değerleri hiçbir zaman kullanılmamış ve değerlendirilememişti. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak tüm bu değerleriyle hiçbir zaman bir turizm şehri olmayı başaramamış Eskişehir’in şehir merkezindeki dönüşüm ile bir turizm şehri halini almasını sağladık. Biz şimdi bu kısıtlı imkânlarımızla ancak şehir genelinde bunları yapıyoruz Ama sınırlarımız işte bu yeni çıkacak yasa ile değişirse mutlaka oralardan da yine biz sorumlu ve hizmet götürmeye zorunlu olacağız. O zaman inşallah arkadaşlarımızın söylediği gibi belki Eskişehir’in çevresinde yakındıkları pek çok bölgeye el atma imkanı bulacağız. Yazılıkaya’ya da de el atacağız Han’a da el atacağız. Tabii bütçemiz olanak verdiği ölçüde.
Şimdi tabi bunları yapmaya çalışırken açıkçası, kendi sorumluluk alanımızdaki işler konusunda herkese verebileceğimiz bir cevabımız var. Ama, biraz önce genç öğretim görevlisi arkadaşımız dedi ki işte muhatap bulamıyorum bir şeyler öğrenmek istiyorum demişti. . Nurettin Beyin de söylediği evet gerçekten bende çok katılıyorum çünkü o insanların söyleyebilecek sözleri yok çünkü hazır değiller hazırlıklı değiller ne olacaklarının kendileri bile bilmiyorlar. Hani bizde birazcık kervan yolda dizilir hesabı vardır ya işte yola çıkılmış ne yazık ki Nurettin Beyin de söylediği gibi 3 ay kalmasına karşın hiçbir şey yapılamamış. Umarım 2013’e 3 ay kala bazı şeyler netleşir.
Ben Ayten Hanımın söylediği için de bir şey söylemek istiyorum. Belki iyi bir haber olur mu bunu başarabilir miyiz bilmiyoruz ama özelikle Yılmaz Hocamızın bu Eskişehir Türk Kültür Dünyası Başkenti için yapmak istediği en önemli katkı Eskişehir’e kalıcı bir fuar merkezi kazandırmaktır. Biz biliyorsunuz eski itfaiye binasının olduğu yerde 1300 kişilik kongre merkezini açıyoruz. İnşaatı tamamlandı iç tefrişatına geçiyoruz şu anda fakat bu bir fuar alanı olamayacak. Biz büyükşehir belediyesi olarak dediğim gibi her şeyden sorumlu ve zorunluyuz ama bütçemiz kısıtlı ve bunun dışında alanlarımız yok, toprağımız yok yani üzerine bina yapabileceğimiz sadece Sultandere’de kısıtlı alanlarımız var kendi mülkiyetimizde olan. İlçe belediyeleri bile bu açıdan bizden şanslı toprak zenginliği açısından açıkçası. Fakat bu konuda Yılmaz Hocanın özellikle istediği bir şey var ki; büyük Avrupa’da örnekleri olduğu gibi bir fuar ve kongre merkezini Eskişehir’e kazandırmak. Belki hepiniz bilirsiniz Sümer Mahallesinde bir yer var. İl özel İdarenin sorumluluğunda olan bir yer burası sürekli top gibi gidip geliyor. Odunpazarı Belediyesi orayı alıp bir şeyler yapmak istiyor ama Nurettin Beyin endişe taşıdığı gibi böyle köy festivali alanı gibi olmasın diye. Biz pek Büyükşehir olarak ona izin vermiyoruz. Açıkçası o alanda bir projemiz var bu kültür dünyası başkenti kapsamında umarım biz oraya Eskişehir’e kalıcı olan bir fuar merkezi ama hani böyle fuar denildiğinde işte ne bileyim insanlar gelsin dostlar alışverişte görsün fuarı değil. Gerçekten çok nitelikli Eskişehir Büyükşehir Belediyemizin vizyonuna misyonuna uygun; Eskişehirli Hemşerilerimize layık bir şekilde. Umarım burada Büyükşehir Belediyesi’nin söz sahibi olmasına izin verilir de Eskişehir de hak ettiği böyle bir imkana kavuşur. Ama ne yazık ki tüm herkesin de paylaştığını hissettiğim bir görüş var. Herkes bu konuda son derece endişeli bu paralar nasıl nerelere gidecek diye bu vizyon ve misyonsuzlukla. Umarız bu endişeler haklı çıkmaz. Bu paralar da böyle Eskişehir’den, işte bir zamanlar Eskişehir de Türk Dünyasının Kültür Başkenti oldu bir yıllığına deyip geçmeyecek şekilde değerlendirilebilecek kalıcı eserler bırakarak sonuçlanır diye diliyorum
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ: Küçük Millet Meclisleri Toplantılarına Vekiller ve belediye başkanlarının katılması ve herkese söz hakkı verilmesi idi.
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Eskişehir de var olan tüm sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. (E-mail ile? Mail kullanamayanlara telefonla hatırlatma yapıldı. Toplantı lobisinde TkMM broşürleri de tüm STK lara telefon edilmiştir. Büyükşehir ve Odunpazarı belediyesi kendi ağlarına sms ile duyuru yapmıştır.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon , mail ve mesaj ve Yüzyüze görüşmelerle vekillere ulaştık,
BELEDİYE BAŞKANLARI İLE
Telefon Mail Yüzyüze Görüşüldü.
MEDYA İLE
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. Yerel basın tam katıldı. 2-televizyon katıldı.
KATILIMCILARLA
E-mail ile tüm katılımcılardan konu istedik, geri dönüşüm oldu. Yerel gündem belirlendi.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Genel konu, yerel konu vakit yettiğince işlendi. ve Eski tepebaşı belediyesi meclis üyesi Atilla Yücelal’ın Sağlık nedenlerinden Dolayı Her zaman Katılamadığı Toplantımız hakkında ilettiği Konuyu aktarmak gerekiyor. Son yıllarda izleyip katılamadığım bu küçük meclis toplantılarını Formatından yapısına kadar çok kaliteli ve değerli buluyorum. Sözlerini tekrar iletti.
Yeni katılan STÖ ler ve Bireysel katılımcılar Toplantı formatını tam anlayamadıklarından Alışılmış kuralların olmaması ile ilgili küçük serzenişler yaşanmıştır.
Yerel basın bu ayki toplantımızı birinci sayfadan verdi., ES TV ve kanal 26 Çekim yaptı Her iki kanalımızda ikinci haber olarak Konu tam olarak verildi. Büyükşehir belediyesi ev sahipliği katılımcılarımızı memnun etmiştir. Tüm Bu konuda görev alan belediye çalışanları görevlerini zamanında yapmış hiçbir eksiklik yaşanmamıştır.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
EkMM Hamalı Sevim Şahin