Yer : ESYO Toplantı Salonu
Tarih : 09.01.2010
Katılımcılar:
1. Kader (İlknur Kahvecioğlu – Denetim Kurulu Üyesi)
2. Sivrihisar Eğitim Vakfı (Naci Şakar – Yönetim Kurulu Başkanı)
3. Oğuz Kayı Boyu Derneği (Basri Köseler – Yönetim Kurulu Başkanı)
4. Eskişehir Muhacir Dernekleri Federasyonu (Recep Demir – Yönetim Kurulu Üyesi)
5. Gürleyik Köyü Derneği (Halit Gürsoy – Yönetim Kurulu Başkanı )
6. Körs-Elmalı Kültür Derneği (Mehmet Ali Çelik – Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı)
7. Kuyucak Köyü Derneği (Mehmet Efe – Yönetim Kurulu Üyesi)
8. Eskut (Mahmut Makas – Yönetim Kurulu Başkanı)
9. Bayburt Çamlıkoz Derneği (Ziya Arslan – Yönetim Kurulu Başkanı)
10. Basri Özgür (Eğitim Hakları Derneği – Yönetim Kurulu Üyesi)
11. Kazan Tatarları Kültür Derneği (Abdülvahit Erden – Yönetim Kurulu Başkanı)
12. Kalabak Cami Derneği (Zeki İlhan – Yönetim Kurulu Üyesi)
13. STGM Eskişehir (Banu Gültekin Kocaman – Koordinatör)
14. Bilecikliler Derneği (Güray Karamankaya – Yönetim Kurulu Başkanı)
Katılan Milletvekilleri: Beytullah Asil (MHP)
Belediye Başkanları:Katılım olmadı
Mesaj Yollayanlar:
1.Murat Sönmez (CHP)
2.Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen (Büyükşehir Belediye Başkanı)
3.Ahmet Ataç (Tepebaşı Belediye Başkanı)
Moderatör: Sevim Şahin – EkMM Hamalı
Gözlemciler:
1. Eğitim Hakları Derneği (Beşir Bozdağ – Yönetim Kurulu Üyesi)
2. Eskut (Nesrin Taşdelen – Yönetim Kurulu Üyesi)
3. Bireysel Katılım (Meryem Yurdagül)
4. Bireysel Katılım (Şükrü Özer)
5. Bireysel Katılım (İbrahim Öztürk)
6. Bireysel Katılım (Halit Demet)
Diğer Katılımcılar: Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 20 izleyici/gözlemci katıldı.
Medya:
1. Sonhaber Gazetesi
2. Milli İrade Gazetesi
3. İki Eylül Gazetesi
4. Şehir Gazetesi
5. Kanal 26
6. ES TV
7. Sakarya Gazetesi
Konular:
1. Genel konu: Parti Kapatma ve Anayasa Mahkemesi
2. Yerel konu: Özelleştirme ve Sonuçları
Konuşulanlar:
Sevim Şahin (EkMM Hamalı) :Her zaman olduğu gibi tüm çağrılar Milletvekillerine Belediye Başkanlarına yapıldı. Bu gün Eskişehir Millet vekillerinin 5‘i burada ama, yalnızca, her zaman olduğu gibi Beytullah Asil aramızda. Bildiğiniz gibi her ayın ilk Cumartesi günü kMM Toplantı günü olarak parti merkezlerine bildirildi ve o günün boş bırakılması istendi, bizler de yerelde başkanlara bildirdik. Zamanla bu haftayı boş bırakacaklardır umuyoruz. Bu gün moderatör olmadığı ve tek milletvekilimiz olduğu için ilk sözü Beytullah beye vereceğim. Daha sonra bizler konuşacağız.
Beytullah Asil (MHP Eskişehir Milletvekili) : Ben de sizlerin katılımına teşekkür ediyorum. Sizlerle beraber olursak bir anlam ifade ediyor. Millet olarak birbirimizi tamamlıyoruz. Parti kapatmadan önce; siyaset nedir, siyasi partiler siyaset için hangi önemi taşırlar? Demokrasinin vazgeçilmez unsurları siyasi partilerdir.
Bizim ülkemiz gibi demokrasinin 10 yılda bir düdük sesiyle askıya alındığı düşünülürse, 86 yıl sürenin bir kısmında demokrasinin ne kadar taze ve genç olduğunu görürüz. Ben MHP’nin değişik kademelerinde görev aldım, milletvekili olmadan önce. Bu süre içinde kendi partimde, ve diğer siyasi partilerde gördüğüm şey şu; siyasette yetişmiş insan eksikliği mevcut. Yasalarımız gereği insanımızın belli bir kesimi memur, polis vb, siyasi partilerin dışında tutuluyor. Siyaset ağırlıklı şehirde yürüdüğünden, çiftçilerin katılımı güçleşiyor. Bir de insanımızda siyasetin doğru olmayan insanlar tarafından idame ettirildiği yönünde bir kanaat var. Aynı şeyleri vatandaş gibi, bazı milletvekilleri de söyleyebiliyor. İnsanlara katılımını istediğimizde, “aman beni bulaştırma” deniyor.
Nasıl bir insan kendini koruma noktasında tedbir geliştiriyorsa, demokrasiler de kendisini koruma noktasında mutlaka tedbir geliştirmek zorundadır. Bu da, TBMM, Anayasa ve anayasadan gücünü alan kanunlardır. Tedbirin korunması noktasında ise siyasi partiler başka amaçlar için çalışmaya başladığında, Anayasa Mahkemesi bu kararı alabilmektedir. Burada ülkemizde bu tedbire çok başvurulmuş. Zannedersem 34 siyasi parti kapatılmış. Siyasi partiler kapatılınca aynı kişiler, farklı isimde partiler kurmuşlardır. O halde siyasi partiyi kapatmak bir çözüm değildir. Elde edilmek istenen gayeye ulaşılmadığı da görülmüştür. Siyasi partinin tüzel kişiliği suç işlemez, bireyler o partiye suç işletirler. Parti programını oluşturan, uygulama noktasında yasa dışı iş yapanlar da bireylerdir. Demokrasimizde TBMM üyelerinde de oluşan ağırlıklı görüş; siyasi partileri kapatmak yerine, o çatı altında suç işleyenlerin ele alınmasıdır. Toplum ve TBMM tarafından kabul görmeye başlayan bu kural, inşallah tez zamanda gerçekleştirilir. Parti kapatmak değil, kapatılmasına neden olan kişiler cezalandırılmalıdır.
Asıl olan insanımız demokrasiyi net olarak özümsemelidir. İnsanlar hiç bir şey yapamıyorsa, kendisine yakın olan partiye en azından üye olmalıdır. 100 binlerce oy alan bir partinin üye sayısı 300-400.
Naci Şakar (Sivrihisar Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı): Ben vekilimize teşekkür ediyorum. Konu içinde birkaç kez geçen ana tema dikkatimi çekti; insanlar siyasetten uzak duruyorlar, dedi vekilim. Bunun niçinlerini duymak isterim. Bugün insanlar derneklere bile üye olmuyor. Bu topluluğu kutluyorum. Niçin uzak kalınıyor siyasi partilerden ve herkes niçin üye olmasın siyasi partilere.
Halit Gürsoy (Gürleyik Köyü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı): Köprübaşında üniversite öğrencileri parasız eğitim için haklarını arıyor. 15 öğrenci, 30 sivil polis var. Emniyete gidilince bir telefon hakkı bile verilmiyor, bu öğrencilere. Bu durumda aileler haklı değil mi? 1980 yıllarında iş başvurusunda bir siyasi partiye üye olup olmadığım sorulmuştu. Avrupa’da ise bir derneğe üye olup olmadığı, liderlik özelliklerini belirlemek amacıyla soruluyor. Öğrenciler haklarını ararken; 15 öğrenci varken, 30 sivil polis olmasın.
Basri Özgür (Eğitim Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi): Siyasete ilişkin bir algı var. Bu bütünüyle temelsiz bir algı mı? Ben Beytullah Beyin istisnai olduğunu düşünüyorum. Partiler içinde, siyaset içinde, bireysel çıkarları için orada olan insanlar var. Parti kapatmada; siyasetin önünü açan, kapatan konusunda karar vermek lazım. Burada ilke siyasetin önünü açan olmalıdır. Rejimin bir sorunu var. Sadece demokrasiyi koruma değil, rejimi koruma ile ilgili bir düşünce var. Birisi Kürtlere, komünistlere, İslamcılara ilişkin bir adım attığında bu parti kapatılıyor. Bu çok büyük bir sıkıntı. Bu kapanan partilere oy verenlere haksızlık olmuyor mu? Siyasetin şiddetle ilişkisini kesen bir uygulamaya evet, ama bu kapatma işi daha çok buna itmiyor mu? Siyasetin önünü açmazsanız, kendine başka alanlar bulacaktır. Bir mesele varsa, bu kapatmakla çözülmez.
Beytullah Asil (MHP Eskişehir Milletvekili) : Biz konunun esas kaynağına inmekte zorluk çekiyoruz. Siyasi partilerde katılımcılığı sağlayamadan, yukarda siyasetçi istediği eylemin dışında adım atmaz.
Geçen yıl mahalli idareler seçimi yapıldı. Seçim süreci aralıkta başladı. Ocak ayından bu yana TBMM’de dişe dokunur, bu ülkeye refah sağlayacak hiçbir öneri ele alınmadı. Yasal değişiklikler, anlaşmalar vb. işlerle 1 yıl boşa geçti. TBMM de şu an Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu bekliyor, yasa değişiklik tasarıları bekliyor. Şu an insanların temel arzusu bu kanunların çıkması. Günün şartlarına uygun olarak bu kanunları çıkarmalıyız bir an önce. Ama TBMM buna cevap vermiş değil. O nedenle bu işi olumlu veya olumsuz çözecek olan siyasettir. Ülkede daha çok demokrasiyi siyaset sağlayacaktır. Bunlar değişmediği sürece polis devleti olmanın dışına çıkmazsınız. O halde, siyasi parti yöneticilerine yararlı iş yapma noktasında baskı unsuru oluşturacak olan millettir. Siyaset yukarda oluşturulup, bizlere empoze edilmeyecek. Bizim oluşturduklarımız, yukarda ifade ediliyor olacak. Siyasi partilere neden üye olunmadığı soruldu. Suyun başını tutanlar, bunun değişmesini istemiyor. Vatandaşta da zaten ben bunu istiyordum gibi bir hal de yok. Siyaset yukarda oluşturuluyor, aşağıya istenildiği kadar yansıtılıyor. Milletin gücünün burada ortaya çıkması lazım. Taban bu siyaseti yapacak ve uygulamasına da katılacak.
Basri Özgür (Eğitim Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi): Pek çok farklı partide, oraya gönül verenler bile azarlanmaktadır. Siyaseti belli partilerde yapabilmeniz mümkün. Siyasi Partiler Yasası son derece anti demokratik. İnsanlar kendisini ifade etmeli.
Nesrin Daşdelen (Eskut Yönetim Kurulu Üyesi): Her şeyden konuşuluyor. Bizim de bir sorunumuz var. Bizim dernek eşyamız sokağa atıldı dernek olarak. Bizi gönüllü olarak sokağa atılıyorsak, Odunpazarı Belediyesi’ne ben bir şey demek istemiyorum.
Sevim Şahin (EkMM Hamalı) : Haklısınız fakat bu bizim bugünkü gündemimiz değil toplantı bittikten sonra serbest zamanda bunu konuşabiliriz.
Recep Demir (Eskişehir Balkan Göçmenleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi): Konuşmacıyı tenkit ediyoruz. Bu bizim genel alışkanlığımız. Hep siyasi partileri tenkit ediyoruz. Ee ne yapıyoruz, üye bile değiliz. Sonra da gidip oy veriyoruz bir de. Siyasi partilerin kapatılması gerekiyor mu? Gelirken farklı düşünüyordum. Şimdi farklı. Kapatılmalı evet. Yönetimler beğenilmiyorsa evet o parti kapatılmalı. Siyasi parti demokrasi istiyorsa, başta tüzüğüne üye ihraç edemeyeceğini yazsın. Partiler de ne kadar demokratik. Beytullah Beyin açıklaması son derece önemliydi. Bireyler sahip çıkmalı, sorumluluk almalı. Bizim burada çözüm üretmemiz lazım. Demokrasiye sahip çıkmalıyız.
Güray Karamankaya (Bilecikliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi) : Geçmişte olanlardan dolayı, bir partiye üye olursanız, ya gidemiyorsunuz, ya gitmek zorunda bırakılıyorsunuz. Parti içinde de demokrasi olmalı. Daha alınacak çok fazla yol var.
İlknur Kahvecioğlu (Kader Denetim Kurulu Üyesi) : Beytullah Beye teşekkür ediyorum, katılımları için. Siyasete katılımın azlığından bahsedildi. Evet bu doğru. Bir zaman çalıştığım halde, eşim devlet memuru olduğu halde, bu partiden çalışıp çalışmamaya korkup korkmadığım soruldu. Bireysel çıkarlar da çoğunlukla, parti için de söz konusu. Bugün siyaset, genel başkanların iki dudağı arasında. Milletvekilliği adaylığı sürecinde genel başkanlar karar veriyor. Temayül, ön anketler bir şeye yaramıyor yani. İl ve ilçe yönetiminde bile genel merkez etkili, karar verici. Dokunulmazlıkların da sınırlandırılması lazım. Bütün siyasi partiler bu konuda birlik olmalı. Dokunulmazlık ile bunun altına sığınılarak istenilen yapılabiliyor. Parti kapatmak sorunu çözmez, yeni kurulanla ne değişiyor. Parti kapatmak yerine, kişilerin cezalandırılması bence de daha anlamlı.
Şükrü Özer (Bireysel Katılım) : Tabloya bakınca diyorum ki, vatandaş siyasi partiye nasıl güvensin. Gelmeyen milletvekillerini kınıyorum. Vatandaşın siyasete güveni yoktur. Adam muhalefet olunca asıp-kesiyor, sonra iktidar olursa unutuyor. Parti kapatmaya karşıyım. 21 Mart gelince gülüyorum hailimize. Şırnak’ta bu yüzden bir sürü insan katledildi. Batı bunu istiyor diye iş yapıyoruz, halk istediği için yapalım. 5 sene sonra seçimle gelen milletvekillerine hesap sormamız lazım. Ankara’ya giden kutsallaşıyor nedense.
Basri Köseler (Oğuz Kayı Boyu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı): Parti kapatma olumsuz bir yaptırım. Her olumsuzluğun altında eğitim yatar. Eğitim en büyük sorunumuz, en baştaki sorunumuz. Yasama-yürütme-yargının eğitime ihtiyacı var. Milletvekilimiz önemli şeyler söyledi. Gelmeyen milletvekilleri de gelselerdi. Bu eğitim meselesidir. ESYO olarak ne yapıyoruz? Sivil projeler üretiyoruz, üniversite kentidir Eskişehir, 100.000den fazla öğrenci var; bunların mağdur olanları çok fazla. Bu çocuklara part-time iş versek. Devletin bunların sigortasını karşılaması için birlikte hareket edelim. Öğrenci bu durumda kendi alanına yönelirse başarılı olur. Bu çok önemli ve gelecek sağlayan bir proje olur.
Basri Özgür (Eğitim Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi): Gelecek ay gündemimiz, özelleştirme ve eğitim olsun.
Beytullah Asil (MHP Eskişehir Milletvekili) : Sorunu da biliyoruz, çözümü de biliyoruz. Çözüm noktasında sıkıntı var diye görüyorum.
Basri Özgür (Eğitim Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi): %10 barajı konusunda, siyasi partiler , devlet yardımı konusunda ne düşünüyorsunuz?
Beytullah Asil (MHP Eskişehir Milletvekili) : dokunulmazlıklardan hep şikayet ediyorum. İki siyasi parti lideri dokunulmazlıklar kalkacak diye söz verdiler, bu 2 partiden oluştu TBMM. 2007’de bu siyasi parti oyunu artırarak çıktı. Vatandaş burada bunu önemsemedi. Dokunulmazlıkların kalkması neden istenmez? Bana dokunulması gereken hiç bir şeyin içinde olmadım, neden dokunulmazlık gibi birşey arzu edeyim ki. Vatandaş takip etmiyor; isteğinin sonucunu. Siyasi Partiler Kanunu değişsin; hiçbir siyasi partinin merkez teşkilatı, o ilde arzu edildiği şekilde siyaset yapıyor ise çomak sokmaz. Ama yine hepimiz biliyoruz ki; genel merkez örgütte yanlış bir şey olduğunu düşünüyorsa, işlerin yürümediğini görüyorsa, müdahale gereği duyuyor. Açıkça söylüyorum; ismi kendisine yetmeyen, isminin önüne unvan arayan insanların olduğu siyasi topluluk olduğu sürece yukarıdan müdahaleyi engelleyemezsiniz. Yukarıya kim müdahale edecek devlet organları diyelim. Demokrasiyi insan noktasında yaşar halde olacaksa bunlar düzelmeli. Barajdan şikayet ederiz, bu konuda söz verenleri sorgulamayız, hatta başarılarını artırırız, bu değişir mi. Eğitim noktasında ise bir örnek vereceğim; benim çocuğuma da devlet, herkese kitap veriyor. Böyle bir şey olmaz. Kitabını alacak durumda kitabını alır. Devlet üniversite harcını herkese veriyor. Zenginin çocuğunun harcı neden ödensin. Eğitime yeterli kaynak ayrılıyor mu da bu kaynakları israf ediyoruz. Vakıf üniversiteleri var. 44 -45 kadar vakıf üniversitesi var. Üniversitede okuyacak olan öğrenci için vakıftan %8 KDV alıyoruz. Vakıf sizin üzerinizden bir yük alıyor, siz de ondan KDV alıyorsunuz. Eğitimi nasıl fırsat eşitliğine çevireceksiniz. Bunu neden sorgulamıyoruz. Bu işi sizin bulunduğunuz partide yapabilir, ama kabul etmeyin, parti yanlış yaptıysa bunu ifade edebilmek de lazım. 550 kişi çok kutsal bir iş yapıyor. 70 bin kişi bana güvendi ve milletvekili yaptı. Milletvekili yaptığımız insanı korumuyoruz, ama gerektiğinde de eleştirmiyoruz da. Şekilcilik üzerine siyasete yapmaya gerek yok. eleştirip eleştirip sonra omzumuza almaya devam ediyoruz. Sonuç olarak siyasetçiyi sorgulayacağız. Tamam mesela eğitim eksik, ama bunu yapanları hala baş tacı yapıyoruz. Dokunulmazlıktan şikayet ederiz, sonra bu sözünü tutmayanları baş tacı ederiz. Bu durumda bir sonuç alınması mümkün değil. Temel kaynak eğitim. Eğitimi yapacak kurumları da geliştirmemiz lazım. Öğretmen okullarımızı kapattık. 10 yıl eğitimcilik yaptım. Her meslekte vardır ama öğretmenlikte olmaması gereken; 3 kazı güttürmeyecek öğretmenlere öğretmenlik ünvanı veriyoruz. Böyle eğitim sistemi olmaz, böyle öğrenci yetiştiremeyiz, böyle öğretmen yetiştiremeyiz. Eğitime kaynak ayıracağız, fırsat eşitliğini sağlayacağız. Bugün bunu söylemek mümkün değil. Geldiğimiz nokta önemli nokta, 60 ihtilali, 80 dönemi vb olmasaydı, çok çok daha iyi yerlerde olacağımız muhakkak. Hala sen-ben var, oysa bir milletiz. %7 okuma-yazma oranından %80 okullaşmaya, %90 dan okur-yazarlığa gelmişsiz.
Naci Şakar (Sivrihisar Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı) : Biz yüzlerde öğrenciye burs veriyoruz. Bizi nasıl eleştiriyorlar; siz devletten zengin misiniz diyorlar.
Şükrü Özer (Bireysel Katılım) : Sorun aynı zamanda iletişim sorunu. Bana deseler ki bir sene önce Beytullah Asil. Milliyetçi derdim. Şimdi tüm fikirlerimin değiştiğini söylüyorum, çok yakından tanıyorum şimdi kendisini. İletişim artıkça bu oluyor.
Öneriler:
1.Basri Özgür: özelleştirmeyi tekrar gündeme alalım
2. Basri Köseler : Gençlerle ilgili bir teklif i Milletvekillerine vererek kanun teklifi oluşturmak konusu önerdi . Bu çalışma ESYO tarafından hazırlanacak.
Ortak sonuç:
1.Ortak görüş: Parti kapatmanın yanlış olduğu yönünde.
Değerlendirme:
1.İletişim
a.Sivil toplum ile
50 sivil toplum kuruluşuna telefon ile 2541 kişiye mail yoluyla 2 defa duyuru yapılmıştır. Toplantıya katılan tüm sivil toplum, basın ve bireysel katılımcılara geçen ayın toplantı tutanağı ve basın da çıkan haberlerin fotokopisi dosya ile verilmiştir.
b.Milletvekilleri ile
Telefon, faks ve mail ile 6 Milletvekiline ulaştık, Bağımsız Milletvekili Tayfun İçli’nin özel kalemi “İstanbul’da olacak katılamaz” dedi . AK Parti Milletvekili Nedim Öztürk’ün özel kalemi “mesaj çekeceğiz Eskişehir’de olacak ama katılamaz” dedi. CHP Milletvekili Murat Sönmez’in Özel Kalemi “Eskişehir’de olacak katılabilir” dedi daha sonra telefon ile “başka bir program nedeniyle katılamayacak” dedi. Diğer vekillerden herhangi bir dönüş olmamıştır.
3.Medya
Eskişehir de bulunan tüm ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. İki tv kanalı ve beş yerel gazete geldi
Sonuçlar:
Tayfun İçli hariç tüm vekilleri Eskişehir’deydiler. Örneğin. Esnaf Odası Başkanını ziyaret ettiler. Daha önce AK Parti İl Başkanı ile kMM Toplantısını programa almaları konusunda konuşuldu. “Bir kişi için gideceksiniz ama EkMM’de en az 20 sivil toplum temsilcisi oluyor” diye belirtildi. 2 günlük programlarına, EkMM toplantısı dahil edilmedi. Şiirlere de konu oldu. Bu da ayrıca tüm sivil toplum ile paylaşıp, EkMM Hamalı gazetede kendi köşe yazısında yorumsuz olarak yayınladı.
Değerlendirenler:
Sevim Şahin