YER: MÜSİAD
TARİH: 08. 10. 2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / İlim ve Hayra Hizmet Vakfı (Resul Şahin – Başkan)
2 / Tüm İşçi Emekliler Derneği (Mehmet Kayabaş – Başkan)
MESLEK ODALARI
SENDİKALAR
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Muhammet Çakıcı
2 / Mürsel Balıkçı
3 / Mehmet Arifoğlu
4 / Yalçın Yılmaz
GÖZLEMCİLER
1 / Siracettin Sarı (Hak Par – İl Başkanı)
2/ Atik Okuyucu (BDP – Yönetim Kurulu Üyesi)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Şuay Alpay (AK Parti)
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 4 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Kanal E
2 / Kanal 23
3 / Kanal 9
MODERATÖR
Nedim Durgungül ( Müsiad Elazığ Şb. Başkanı )
KONULAR
GENEL KONU: TBMM ve TkMM yi Ne Bekliyor, TBMM ve TkMM den Ne Bekleniyor.
KONUŞULANLAR
1 / Resul Şahin: Gönül isterdi ki bugün burada biraz daha kalabalık olalım. Burada sayılan şu maddeler hangi sivil toplum örgütünü ilgilendirmiyor gerçekten çok merak ediyorum. Bilindiği üzere TBMM’ de iç tüzük yönetmeliği var. Bu kanun Fransa’ dan alınan bir şablondan esinlenerek hazırlanmıştır. Daha çok vekillerin giyim ve kuşamlarını düzenleyen bir yönetmeliktir ama dokunulamıyor. Bir trafik kazası sonucu bacağının birini kaybeden bir kadın milletvekilinden dolayı bu yönetmelikte yapılan değişiklikle kadın milletvekillerinin pantolon giyebilecekleri söylendi. Buna karşı olmadığım gibi, bu tür katı kuralların konulmasını çok anlamsız bulmaktayım. Ancak bildiğiniz gibi 1999 seçimlerinde Merve Kavakçı Hanım mazbatasını alarak meclise gelen bir milletvekili idi. O zaman Bülent Ecevit ve arkadaşları jakoben ve statükocu bir tutumla ‘‘ şu kadına haddini bildirin ’’ diyerek yemin etmesine bile izin vermemişlerdir. Oysa bu iç tüzük değişikliği o zaman da yapılabilirdi. Tek korkulan şey o zamanki laiklerin, kendini solcu zannedenlerin ve kartel medyasının ‘ Türkiye Nereye Gidiyor’ söylemleriydi. Oysa Türkiye’ nin bir yere gittiği yok. Türkiye çağdaş medeniyetlerin de ötesinde kendine bir yol tutturmuş ve istikrarlı bir şekilde yol almaktadır. Keşke başörtüsü konusunda da böyle bir değişikliğe gidilebilseydi. Bu sorunu çözememekle 24. dönem milletvekilleri insan hak ve özgürlükleri konusunda sınıfta kalmışlardır.
Elbette ülkemizin bir numaralı sorunu yeni, sivil ve demokratik bir anayasanın eksikliğidir. Türkiye geneli on istek çalışması maddelerinin birçoğunun yeni yapılacak olan anayasa ile çözüme kavuşacağına inanıyorum. Kürt sorununu ise terörden bağımsız olarak ele almak gerekir. Kürt halkı en büyük eziyeti terörden çekmektedir. Terör Kürt halkının demokratik yollarla hak aramasına izin vermeyip silahına sarılmaktadır.
Yeni, sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanmak isteniyor ve bu konuda amaç ta üzüm yemek ise bunun önünde hiçbir engel yoktur. Yalnız yapılacak olan anayasaya herkesin ‘‘benim anayasam’’ diyebilmesi gerekmektedir.
2 / Atik Okuyucu: Dünyanın en demokratik anayasası peygamber efendimiz zamanında Medine’ de Araplarla Yahudiler arasında yapılmıştır. Bu anayasada herkesin dini kendine olup, yalnız Medine’ nin savunmasında birlikte hareket edilecek denmiştir. Türkiye’ nin mevcut durumu ise 80 yıldır başörtüsüyle meclise giremeyen kadınların durumundan ibarettir. Bu Türkiye gibi Müslüman bir ülke adına çok korkunçtur.
Bakıyoruz anayasanın şu şu maddeleri değiştirilemez deniliyor. Oysa konuşulmadan tartışılmadan değiştirilmeden hiçbir yere varılamaz. Kürt sorunu günümüze ait bir sorun değildir yüz yıllık bir sorundur. Osmanlı’ da durum biraz daha farklıydı. Kürtler cumhuriyetin başında bir var olup sonra birden yok edildiler. Bugün ise kültürel ve demokratik en doğal haklarını istemektedirler ve buna da terör denmektedir. Bu sorunun çözüm yolu bölgede referandum yapmaktan geçer. Kürtlere sormak lazım; Siz anadilde eğitim istiyor musunuz istemiyor musunuz diye. Sorun terörize edilerek hiçbir yere varılamaz. Bu sorun bizim iç meselemiz iken sayın başbakan sorunun çözümü konusunda başka ülkelerden beklenti içerisindedir. Kürt sorununun çözümü konusunda din alimleri ile de oturulup konuşulmalı ve çözüm yolları aranmalıdır.
3 / Siracettin Sarı: Başlarken bu tür toplantılara STK ların biraz daha ilgi ve duyarlılık göstermeleri gerektiğini belirtmek isterim. Başından beri kMM toplantılarını önemsiyor ve katılım göstermeye çalışıyorum. Ülke sorunlarının çözümünde bu tür toplantıların önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’ deki sorunların hemen hepsi birbirleriyle ilintilidir. Bu sorunların başında ise Kürt sorunu gelmektedir ve bu sorun Türkiye’ de bir tabudur. Sevindirici olan ise son yıllarda bunun bir sorun olarak kabul edildiği ve adının konulmuş olmasıdır. Bugüne kadar atılan adımları küçümsemiyorum ama sonuç almada başarısız olundu ve sorun tekrar militarizme dayandırıldı. Oysa Kürt sorunu PKK ile sınırlı olan bir sorun değildir. Osmanlı döneminde Kürtlere dair herhangi bir sıkıntı yokken, cumhuriyetin ilanından sonra inkar ve imha politikaları devreye konuldu. Kürtlerin hak mücadelesi de bunun sonucunda başlamıştır. Bu sorun çözülmedikçe Türkiye’ nin diğer sorunlarının önünde bir engel olarak kalmaya devam edecektir. Türkiye’ de mevcut çoğulcu yapıyı gözeten bir anayasa yapılmalıdır. Baştan sona kadar yenilenmeli ve değiştirilemez maddesi olmamalıdır.
4 / Mehmet Kayabaş : 82 darbe anayasasının 24. dönem milletvekilleri tarafından ivedilikle kaldırılmasını ve yerine yasakların olmadığı ve özgürlüklerin daha fazla olduğu yeni bir anayasa istiyorum. Kürt sorunu konusunda dış mihrakların parmağı olduğuna inanıyorum. Benim Kürt olarak devletimle bir sorunum yok. Dış mihrakların yer altı ve yerüstü kaynaklarımızda gözleri olduğunun anlatılması için bu halk konferanslarla bilgilendirilmelidir. Bu meclis işsizliği gidermeli ve sağlık alanında reformlar yapmalıdır. Ayrıca milletvekilleri ve STK ları buluşturan bu toplantılara vekillerin mutlaka katılım göstermesi gerekmektedir.
5 / Memet Arifoğlu: Ben bir Kürt olarak Kürt sorununu ayrı, terör sorununu ayrı olarak ele almaktayım. Bizler yasal ve demokratik yollardan haklarımızı istiyoruz. Terörün iki önemli kaynağı var eğitimsizlik ve ekonomik sıkıntılar. Devlet yıllardır doğuda gerekli eğitim olanaklarını yaratamadı, cahil kalan halk ise tepkisini farklı yöntemlerle dile getirdi.
6 / Yalçın Yılmaz : Ben bu toplantıya sebep olanlara teşekkür ederim. Memleketi sevenlerin bu toplantıya katılmaması üzüntü vericidir. Bu sorunlara duyarsız kalan STK ları kınıyorum. Meclis Kürt dediğimiz halka terörist gözüyle bakmamalı. Sorunların çözümü konusunda halk muhatap alınmalı ve taraf kabul edilmelidir. Doğu halkının hizmetlerden yeterince faydalanamaması terör örgütüne propaganda malzemesi sağlamaktadır. Emekli aç olduğu için ikinci bir iş yapma gereği duymaktadır. Oysa maaşları yeterli olsa yaptıkları ikinci işlere gençler yerleşecek ve işsizliğin azalması konusunda çözüm olacaktır.
7 / Nedim Durgungül : Herkese katılımından dolayı teşekkür ediyorum, ayrıca katılımın az olması bizlerin ümidini kırmamalı. Bizler şahsi meselelerimiz için burada değiliz. Bilakis toplumun sorunları için burada bir araya gelip bu sorunları ön plana çıkarıp gündemde tutmak için buradayız. Çok da hayırlı bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Türkiye’ nin sorunlarının çözüm yerinin TBMM olduğunun altını çizmek isterim. TBMM de bu tür toplantıları göz ardı etmemelidir ve sivil toplumun sesine kulak vermelidir.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
70 kadar sivil toplum örgütüne E-Mail, SMS, Sözlü ve Çağrı Pusulalarıyla haber verildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
5 milletvekiline E-Mail ve Danışman ve sekreterleri aranarak toplantı hatırlatıldı.
MEDYA İLE
İldeki bütün yazılı ve görsel basın davet edildi, üç Tv kanalı katıldı.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. TkMM broşürleri ile On istek ve Nasıl Bir Anayasa çalışmaları ile ilgili broşürler katılımcılara dağıtıldı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Elazığ kMM Girişimcisi Ercan Sözüer
08.10.2011 Elazığ kMM Toplantı Tutanağı
previous post