YER: MÜSİAD
TARİH: 04.06.2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / MÜSİAD ( Nedim Durgungül – Başkan )
2 / İşçi Emeklileri Derneği (Mehmet Kayabaş – Başkan)
3 / Emlakçılar Derneği ( Mehmet Kıran – Başkan )
4 / Palu Derneği ( Seyfettin Bahçeci – Başkan )
5 / YADER ( Salih Çetin – Başkan )
6 / Yenikapı Köyü Derneği ( F. Ahmet Dil – Başkan )
MESLEK ODALARI
1 / Mimarlar Odası ( Mithat Coşkun – Başkan )
SENDİKALAR:
1 / Toç Bir Sen ( Muhittin Karabulut )
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER :
1 / Fırat Ateş ( Eczacı )
2 / Hüseyin Uğur ( Avukat
3 / M. Milat Özçelik
GÖZLEMCİLER:
1 / Siracettin Sarı ( Hak Par – İl Başkanı )
2/ Atik Okuyucu ( BDP – Yön. Kur. Üyesi )
KATILAN MİLLETVEKİLİ ADAYLARI:
1 / Kadir Çiçek ( Has Parti )
2 / Erhan Emre ( Has Parti )
BELEDİYE BAŞKANLARI
Belediye başkanı katılımı olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 3 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
MODERATÖR
Markar Esayan ( Taraf Gazetesi Yazarı )
KONULAR
GENEL KONU: Milletvekili adaylarından On İstek.
KONUŞULANLAR
1 / Markar Esayan: Bir vatandaş olarak seçim atmosferinden rahatsızım. Siyasilerin üslup ve söylemlerinden hiç memnun değilim. Hizmetin ve özgürlük vurgusunun geri planda kaldığı, daha çok hırçınlığın ön planda olduğu bir seçim süreci yaşıyoruz. Artık bu üslubu hak etmiyoruz, bu söylemler eski Türkiye’ nin söylemleridir. Siyasetin ona layık gördüğü bu hitap şeklini vatandaş çoktan aşmıştır ama siyaset hala bunu idrak edememektedir. Siyasetin bu kadar hoyratça davranmasının sebebi sivil toplumun tabanının sesini siyasetin omuzlarına bindirememesidir diye düşünüyorum. Sivil toplum batı demokrasisinin gelişmesinin en önemli kaynağıdır. İngiltere’ de 1284 te kralların yetkilerinin sınırlandırılması ( Manga Carta ) buna bir örnektir. Biz bunda biraz geç kaldık ama çok hızlı ilerlediğimizi düşünüyorum. Bu anlamda kMM çalışmalarını önemsiyorum, bu güne kadar katıldığım toplantılarda milletvekili veya adaylarla karşılaşmadım bu anlamda bu toplantıya katılan vekil adaylarına teşekkür ediyorum.
Yeni kurulacak meclisin kurucu bir meclis olmasını umuyorum. 88 yıllık tarihimizde hiç sivil bir anayasamız olmadı. 1924 anayasası dahil 3 tane darbe anayasasıyla yönetilmiş bir halkız. İlk kez elimize sivil bir anayasa yapma imkanı geçiyor, bunun heba edilmeyeceğini umuyorum. Halk-meclis-halk formülünün uygulandığı ve halkın taleplerinin şekil vereceği bir sivil anayasa olmasını diliyorum. Aksi takdirde yeni anayasa bir mühendislik çalışmasıyla yapılmaya kalkılırsa bunun kutuplaşmaya yol açacağını düşünüyorum. Anayasa platformunun oluşturduğu raporda halkın siyasetin ne kadar ilerisinde olduğu görülmektedir. Bu çok sevindirici bir durumdur.
2 / Av. Erhan Emre: Biz Has Parti olarak çok önem veriyoruz. Yeni anayasa oluştururken STK ların ve hatta vatandaşın görüşünün alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim seçim beyannamemizin ilk maddesi olarak herkesin eşit ve özgür vatandaş olacağı bir anayasa yapılması gerektiğini söylüyoruz. Mevcut anayasalarda vatandaşa bir özgürlük verilecekse biz o özgürlüğü verelim mantığı vardı. Biz anayasa yaparken ‘’ anayasa meclisi’’ diye bir meclis kuracağız. Bu meclis tamamen vatandaşın seçtiği insanlardan oluşacak. Bu meclis 2 türlü seçim sistemiyle oluşturulacak ve çalışmalarını STK temsilcileri ve uzmanlarla görüşerek bir taslak haline getirecek, bu taslak referanduma götürülecek, halkın yaptığı anayasayı yine halk onaylayarak uzlaşmacı bir anayasa yapmayı düşünüyoruz. Bunun yanı sıra seçim sistemi ve partiler yasasını da değiştirmeyi taahüt ediyoruz. Ayrıca halkın birebir içinde olduğu ve halk tarafından seçilen iki türlü dar bölge seçim sistemiyle oluşturulmuş denetim meclisi vasıtasıyla hükümeti denetleyecek bir sistem getireceğiz. Mevcut siyasi partiler yasası güçlüyü koruyan veya iktidar olan, mecliste olan partileri daha güçlü hale getirecek bir yapıya sahiptir. İktidar partisi özgürlükçü bir anayasa ve seçim barajını kaldırmak gibi vaatlerle iktidara geldi. Biz onlar gibi kendimize demokrasi anlayışını değil herkes için demokrasi anlayışını benimsiyoruz. Seçim barajını tamamen kaldırmayı düşünüyoruz. Hazine yardımlarını da partilerin aldığı oy oranına göre dağıtılmasını sağlayacağız. Parti genel başkanını da delegelerin değil üyelerin seçeceği bir sistem getireceğiz. Milletvekili seçiminde tercih sistemini ve ( asker, polis ve yargı mensubu hariç ) memurlara siyaset yapma serbestliği getireceğiz. STK lara siyaseti serbest etme gibi bir düşüncemizde var. 1982 Anayasasında herkesin zorunlu olarak Müslüman, Türk, Sunni ve Hanefi olması gibi maddeler var ve biz bunların kaldırılacağını taahüt edip yerine insanı merkez olarak alacağız.
3 / Kadir Çiçek: Bu ülke tarihinde sadece 1921 anayasası geniş katılımlı bir anayasa oldu. (Biz bütün inanç gruplarının katılabileceği bir anayasa oluşturacağız.) Ondan sonraki tüm anayasalar belli ideolojilerin ve belli partilerin anayasaları olabildi. Bundan sonra halkın tüm kesimlerinin kendini içinde bulabileceği yeni bir anayasa elzemdir. Anayasalar yapboz tahtası olmamalıdır. Üzerinden yıllar geçse de hala cazibesini koruyan metinler olmalıdır. Biz bütün azınlıkların, dini inanç gruplarının, STK ların kendini içinde bulabileceği bir anayasa değişikliğinin şart olduğunu düşünüyoruz. Bunun yolu da bir anayasa metninin oluşturulması ve halkın onayına sunulması yoluyla giderileceğini düşünüyoruz. Ben bireysel olarak anayasanın değiştirilemez maddesi olmaması gerektiğini düşünüyorum. İnsanın yarattığı hiçbir şey hesap sorulamaz değildir diyorum. Şartlar ve toplumsal durum gerektirdiğinde her şey değiştirilebilir.
4 / Siracettin Sarı: Anayasa bütün vatandaşlarına eşit yakınlıkta olmalıdır. Değiştirilemez madde olacaksa temel hak ve özgürlükler maddesi olmalıdır. Kürtler için bireysel değil, ulusal olarak haklar verilmeli ve teminat altına alınmalıdır. Kürtler ulusların kendi kaderlerini tayin hakkıyla ele alınmalı. Eğitim ırkçı şoven kalıplardan kurtarılmalıdır. Demokratik bir özerkliğe koşuşturulmalıdır. Anadil kamusal alanda kullanılabilmelidir. Ortam normalleşmeli, baskı ve şiddet ortadan kaldırılmalıdır. Ötekileştirici mantık terk edilmeli, boşaltılan köylerin sorunları giderilmeli ve mağdur olanların hakları iade edilmelidir.
5 / Salih Çetin: Şimdiye kadar yapılan anayasalar halk anayasaları değildir. Yeni anayasa kavramını kabul etmiyorum. Bunun yerine ilk halk anayasası kavramını daha doğru buluyorum ve bu şekilde kullanılması gerekir. Oysa yeni anayasa demek biz mevcut anayasayı kabul ediyoruz anlamına gelir. Bakıyoruz hiç kimse tarihiyle barışık değil. Kürt sorunuyla olsun, asılmış başbakanıyla olsun, eğitim sorunlarıyla olsun bunlar halkta hoş olmayan bir izlenim bırakmıştır. Ülke tarihinde ilk defa bir orgeneral tutuklanıyor bu durum ülkede bir şeyler olduğunu gösterir. Halka saygımız varsa yapılacak olan anayasayı “ilk halk anayasası’’ olarak düzeltelim. Siyasi partilerimizden hiç biri “ben halkım’’ ve bir halk anayasası yapacağım demedi ve demiyor. Diyor olsaydı bu o partinin oy oranını olumlu bir şekilde etkilerdi. Yapılacak olan anayasayı ilk halk anayasası olmak kaydıyla destekliyorum.
6/ Atik Okuyucu: Has Partili adaylara ikinci kez bu toplantıya katıldıkları için teşekkür ediyorum. Ben has partini ülke sorunlarına yaklaşımını çok takdir ediyorum. Bence 1982 anayasası kökten değişmelidir. Kürtler gibi diğer halklarda bu anayasadan çok çekmişlerdir. Ülkenin çok dilli ve çok kültürlü yapısına uygun bir anayasa yapılmalıdır. Kürtlere hakları verilmeli ve uluslar arası güvence alınması sağlanmalıdır. Kürt meselesi bireysel bir sorun değildir. Kanserli bir hastaya aspirin vererek tedavi edemezsiniz. Kürtler Türklerle beraber yaşamak istiyor ama sadece bireysel olarak ele alınırsa Kürtler ulusların kendi kaderini tayin etme hakkını kullanma yetkisi vardır. Biz haklarımızı alacağız hem de yasal olarak alacağız. Aksi takdirde ayrılma hakkımız da vardır. Biz hoşgörü ve kardeşlikten bahsediyoruz, arkadaşımız sakallıdır ve ben ona saygı duyuyorum. İslamiyet’in dört mezhebinde Cuma namazı dışarıda da kılınabilir. Ben dışarıda Cuma namazı kıldığımda kardeşlikten çıkmış mı oluyorum. Ben ayrıca Fırat üniversitesinde lisans düzeyinde Kurmanci ve Zazaki dillerinde eğitim verilmesini istiyorum.
7/ Mehmet Kıran: Bugün 80 yıldır STK lar ve siyaset Ermeni ve Siyonist işbirlikçilerin güdümünde kalmıştır. Bu ülkenin gerçek sahipleri olan Müslümanlara sen sivil toplum örgütlerine girme sosyalistler ve kendini bir şey sananlar girsin denmiştir. Bunlar da halka zarar vererek, kepenklerini kapatmak suretiyle iş yapmaktadırlar. Siyonistlerle işbirliği yaparak Büyük İsrail düşüncesine hizmet etmektedirler. 80 yıl sonra bizlerde sivil toplum örgütlerine girerek halka hizmet etmek anlamında varız demişiz. Aynı şekilde Müslüman Osmanlı torununa siyaset çok görülmüş, sadece çiftçilik reva görülmüştür. Siyaset ise Ermeni ve Yahudi işbirlikçilere bırakılmıştır. Ticarette aynı şekilde Ermeni ve Yahudilere ve onların çizgisinde olanlara bırakılmıştır. Yıllardır bu böyle gitmiştir ama artık bu halk uyanmıştır ve gerçek anlamda hizmet edecek insanları başa getirmişlerdir.
Bir an önce halkın anayasasının yapılmasını istiyoruz. 80 yıldır anayasa yapanlar yine bu zihniyetlerdir. Allah diyen, müslümanım diyen insanlar hapislere atıldı bu da bu anayasaların bir sonucudur. Yapılacak olan seçimlerde ipi göğüsleyecek olan Tayyip Beyin bu işi halledeceğine güvenimiz tamdır. Türkiye de Kürt, Laz, Çerkez sorunu olduğunu sanmıyorum. Benim annem Kürt babam Türk; ben Kürt olsam ne olur Türk olsam ne olur. Önemli olan Osmanlı ruhunu yakalamamız, ümmet olmamız ve Müslüman olmamız. Kürt sorunu diye Büyük İsrail projesine su taşıyan 30.000 kişinin katilleri var ortada.
8/ Mithat Çoşkun: Herkesin görüşüne saygı duymak lazım. Zaten demokrasiden ve saygıdan bahsediyorsak bunu kabul etmemiz gerekir. Siz benim gibi düşünmeye mecbur değilsiniz, ben de sizin gibi düşünmeye mecbur değilim. Burada tahrik oldu. Atik bey hem “ siz dinlemeye tahammül edemiyorsunuz’’ dedi hem de kendisi tahammül edemedi ve burada hata yaptı. Zaten bunlar konuşulmazsa bizler bir noktaya gelemeyiz. Onun için burada insanları kırmaya ve tahrik etmeye hiç gerek yok. Bizler bir arada yaşayacaksak bazı şeyleri kabul etmemiz lazım. Bu tür ayrılıkçı söylemler kimseye bir fayda getirmez. Bizler ayrılamayız, ortak bir noktada buluşup memlekete huzuru getirmemiz lazım.
9 / Nedim Durgungül: kMM ler genelde verimli geçmektedir ve bu toplantıları önemsiyorum. Bir anayasanın sivil olması çok önemli. Bugüne kadar askeri vesayetlerle yönetilmiş bir halk olarak sivil anayasanın gerekli olduğuna inanıyorum. Şu anda siyasi iradenin sağlam duruşu ülkenin sorunlarına çözüm bulma noktasında önemlidir. İnsanların benimsediği yaşam tarzı ve ortaya koymak istedikleri yönetim biçimi veya kendi halkını nasıl daha mutlu edebilirim mücadelesi bence daha önemlidir. Bu anlayış batıda demokrasi, Osmanlı’ da ise ümmetçilik biçiminde kendini gösterirdi. Biz de artık günümüzde değişen sosyal ortama uygun olarak birlikte yaşanabilir birtakım kurallar ortaya koyabilmemiz gerekir. Geçmiştekiler bunu yapmış ise biz hayli hayli yapabiliriz diye düşünüyorum. Dinimizin de ortaya koymuş olduğu “ kul hakkı” diye bir standart var, bunun sorunların çözümünde referans olabileceğini düşünüyorum.Hakikaten şu andaki siyasi iradenin kararlı duruşu bir çok şeyi değiştiriyor. Hem sosyal anlamda hem de ekonomik anlamda olumlu birçok gelişmenin olduğunu çok net gözlemleyebiliyorum. Biz daha çok ekonomik ağırlıklı bir dernek olma hasebiyle bu ülkedeki en büyük sorunun işsizlik ve istihdam sorunu olduğunu söyleyebilirim. Zengin yer altı kaynakları, tarım ve turizm potansiyeli ve insan gücünün bu kadar yüksek olduğu bir ülkede insanlarımız hala yoksulluk sınırında yaşıyorsa bu, o ülkenin iyi yönetilememesinden kaynaklanıyordur. Kendi insanımızı yetiştirirken kişisel gelişimini pek önemsemedik. Eğitim sistemimizde bu konuda bir eksiklik vardır. Öğrencilerimizi yetiştirirken, dürüst bir kişilik edinmesi ve sorumluluk bilincinin aşılanmasını pek önemsemedik doğrusu.
10 / Ahmet Dil: Yeni anayasanın tüm milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Yarı Kürt yarı Zaza olan biri olarak Türkiye de Kürt sorununun olduğunu düşünmüyorum. Bu sorunu biz kendimiz yaratmışız. Köye dönüş projesinin çok ciddi bir şekilde desteklenmesi gerekir. Hak ve özgürlüklerin bu halka fazla geldiğini ve bu durumun ve halkı tembelleştirdiğini düşünüyorum.
11 / Mithat Coşkun: Elazığ’ ın çok ciddi bir trafik ve otopark sorunu vardır. Yapılmış olan otoparklar amacına uygun olarak yapılmadı ve yapılması düşünülenler de belirsizliğini korumaktadır. Postane meydanını çarşıya yoğunluk getireceğini düşündüğümüzden yer altı çarşısı olmasını engelledik. Mevcut tren hattı mutlaka şehrin dışına Meryem dağı’ nın arkasına alınmalıdır. Bu haliyle Kesrik, Yığınke ve Sürsürü mahallelerinin gelişmesi önünde büyük bir engeldir. Çaydaçıra kavşağı projesinin hayata geçirilmesi Elazığ’ ın batısının trafik sıkıntısını bir nebze de olsa hafifletecektir. Kuzey çevre yolu projesi mutlaka ele alınmalı ve depreme dayanıklı olan bu yolun çevresi bir an önce imara açılmalıdır. Bu yol aynı zamanda Harput, Hüseynik ve Doğukent mahallelerinin yani Elazığ’ ın doğusunun gelişmesine çok önemli katkılar sunacaktır.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
70 kadar sivil toplum kuruluşuna E Mail, telefon, SMS ve bizzat ziyaret edilerek duyuru yapıldı.
MİLLETVEKİLİ ADAYLARI İLE
5 Partinin SKM leri ziyaret edildi, toplantı hatırlatmaları bırakıldı ve adaylara SMS atıldı, katılım iki adayla sınırlı kaldı.
MEDYA İLE
Bütün yerel ve ulusal medyaya haber verildi, katılım olmadı.
KATILIMCILARLA
.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Elazığ kMM Girişimcisi Ercan Sözüer
04.06.2011 Elazığ kMM Toplantı Tutanağı
previous post