YER: Sümer park 1 no’lu toplantı salonu
TARİH: 06.04.2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 /KİBELE Kadın kooperatifi; Fatma ALTAÇ
2/Güneydooğu Çevre DER;Hasan Basri DABAN
3 /MÜSİAD; Şehabettin AYKUT
4 /TÜMSİAD; Ahmet TOPRAK
5 /Diyarbakır İmam Hatip Derneği; Kasım AKGÖNÜL
MESLEK ODALARI
1/Kuyumcular ve Sarraflar Odası Bşk.; Mustafa AKKUL
SENDİKALAR
1/Bem Bir Sen Şube Bşk.:İbrahim Gökdemir
2/BASK; Rüstem GARZANLI
3/TEÇ-SEN; İbrahim Halil ŞENOL
4/ Demokrat Eğitimciler Sendikası(DES):Cevdet Yoluş
KANAAT ÖNDERİ VE AKADAMİSYANLAR
1/Selim KAPLAN; Emekli Yarbay, Sivil toplumcu
2/Mahmut Şimşek:İl Encümen azası-Yazar
3/Abdulkerim KAYA; Eğitim Yöneticisi
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
GÖZLEMCİLER
Yok
İZLEYİCİLER
1/ Ahmedi Elaltunkara-Diyanet Mensubu
2/ Abdurrahim ELİK; DES Yöneticisi
3/ Muhammed Halim ELİK; Öğrenci
4/ Serhat Tarancı-Kameraman
5/ Ramazan Derinel-Kameraman
6/ Ramazan Kaya:Kamu çalışanı
7/ Nermin ÇİÇEK
8/ Melek ŞAHİN
MEDYA
Yok
MODERATÖR
Doç. Dr. Sabri Karadoğan
KONULAR
1/ Doç.Dr. Sabri KARADOĞAN:Malum doğada iklim değişikliği olması kaçınılmazdır.Ancak ancak rahat bırakılırsa kendi kendini yeniliyor.
19.yy’da insan eliyle dünyanın dengesi bozuluyor.Fosil yakıtları ekzoz gazları, karbondioksit üretiyor.Karbondioksit sera etkisi yaparak dünyamızı ısıtıyor, sera yeryüzünden yansıyan ışınların tekrar yeryüzüne inmesidir.Ormanların azalması da üretilen karbondioksitin atmosferde kalmasına sebep oluyor.Bu karbondioksit’in %60’i ABD, AB, ÇİN JAPON ve Rusya tarafından üretiliyor.Aslında dünya ülkeleri bu durumu fark etmişler, 1994’te çevre ve kalkınma zirvesi RİO antlaşması yapıldı, 1997’de Kiyoto protokolü imzalanmış ona göre atmosferdeki CO2 oranı 1990’l2 yılların düzeyine getirilmeliydi, ama gereğini yapan yok, Kopenhag’da bir araya gelindi fakat bir sonuca gidilemedi.Bir yaklaşıma göre iklim değişikliği asrımızın savaşlarına bile neden olacağı söyleniyor.
Bölgemizde gereğinden fazla su koyularının alması suların daha derinlere inmesine yol açıyor.Bu sıkıntılarının asıl nedeni bedava elektriktir.Bu bölge mısır yetiştirmeye elverişli değildir su zoruyla yetiştiriliyor.Bu şekilde gereksiz yere su harcanıyor bu harcanan su başkasının hakkıdır.
Kireç taşlarında erozyon olmaz erime olur.Asıl erozyon tarım alanında kentleşmedir.
Anız yakmayı önlememiz lazım hem toprağa zarar veriyor hem atmosferi kirletiyor. Üniversitelerimizin bu tür toplantılara katılmaları lazım.
2/ Selim KAPLAN:Öğretmen hayat bilgisinde öğrenciye soruyor; söyle bakayım karabulutlar neden oluşuyor, öğrenci az duraksıyor ve diyor ki, galiba kirli sulardan oluşuyor öğretmenim.
İnsanoğlu birbirleriyle uğraşmayla yetinmedi,toprak, su ve hava ile kavga ediyor.Bilinçsiz sulamadan toprak tuzlanıyor.Malumunuz Aral gölü dünyanın 4.büyük gölüydü 20 yılda %40 oranında küçüldü.70-80 içe doğru büzüldü, 200 kadar canlı türü kaybettik. Etrafındaki ılıman ilkim karasal iklime dönüştü. Kum fırtınaları oluştu, oluşuyor, Aral gölü civarında astım, büronşit, kansızlık ve kanser 30 kat artmıştır durunda bebek ölümü konusunda 1.sıradadır.halbuki Bir zamanlar pamuk üretimiyle 1.sıradaydı.Çevreye sıkıntı verirsek benzer tehlikeler bizi de bekliyor.
Diyarbakır’da eskiden kum fırtınaları yoktu şimdi ise sık sık görülüyor.Maalesef biz ekolojik dengeyi bozmaya devam ediyoruz.Bu tehlikenin varlığı konusunda vatandaşları bilgilendirmemiz lazım.
Bir an evvel toprak, hava ve su ile barışmamız lazım.
3/Kasım AKGÖNÜL:İnsan evrenden daha sonra yaratılmıştır. Yüce Allah “Göğü yükselttim ve bir mizan koydum” buyuruyor.İnsan oğlu yaptığının cezasını çekiyor.Hırsı ve dünyaya hakimiyet hevesi insanı sıkıntıya düşürüyor. İnsan yüce Allah’ın talimatlarına dikkat ederse hem ekolojik denge korunur hem de kendisi rahat eder. Bundan 20 yıl önce ABD 500 milyon ton buğdayı denize döküyor, ekonomik çıkarlarını düşünerek, piyasayı kontrol etmek için. ABD’nin Hiraşima ve Magazakiye attığı atom bombasını düşünelim dünyaya nasıl bir sıkıntı verir.
4/ İbrahim GÖKDEMİR:Bu bölgede ormanlar devletin eliyle maalesef yakıldı.Bismil’de Kürtlerin köyünde ağaçlar yok ama alevi köylerinde çok.Batı kural koyar kendisi uymaz başkasının uymasını istiyor.Peygamberimiz (as) buyuruyor ki kıyamet kopsa da ağaç dikiniz, demiştir. Maalesef STK’lar burada olması gerekirken siyasi taraflara takılıyorlar.
5/ Cevdet YOKUŞ:Ben bir doğa korumacıyım.2002 yılında ormana çıkmışız üç dört köylüyle birlikte ben de diyorum ki, yanlış yapıyorsunuz şöyle böyle yapmanız gerekiyor. Adam dedi ki eskiden sizin gibiler yokken ormanız da vardı hayvan çeşitlerimiz de çoktu.
Ben HES taraftarıyım fakat en uygun nerede yapılıyor sorusuna cevap aradıktan sonra tabi, neden batı bunu beceriyor da biz yapamıyoruz. Sulama yanlış yapılıyor, damlama usulü yapmamız gerekirken sulama kanal usulü yapılıyor.
Tarım alanında kentleşmenin yapılmaması lazım, biyo dizele katkı vermek lazım.
6/ Hasan Basri DABAN:Arkadaşlar ağaç dikiminden bahsettiler gerçekten ağaç karbon dioksit için çok önemli.Batman Diyarbakır siirt kalkınma ajansı ağaç dikimi için para veriyor ama proje yapılamadığı için her yıl 20-30 milyon para tenkis oluyor.Diyarbakır SİAD başkanı Bakan’a diyor ki şehrin çıkışlarında sağda solda sanayi siteleri var, bunlar şehrin görüntüsünü bozuyor bunları yıkmak lazım diyor.Halbuki barış süreci ilerledikçe daha da iş aş lazım. Tarımla ilgili Mardin’de 58 projeden 54’ü kabul ediliyor Diyarbakır’da ise 28 projeden sadece 17 tanesi kabul edildi.Diyarbakır’da bürokrasi yatırımcıyla çok uğraşıyor.
7/ Şehabettin AYKUT:Arkadaşlar eleştirmek kolay ama bir şeyler yapmak lazım.Bir ara Gaziantep’te bir Cuma da nur dağında ağaç dikmek için para toplanıyordu.Siz Diyarbakır’da hiç böyle bir şeye şahit oldunuz mu? Bir de hani İstanbul’a üçüncü bir köprü yapılacak diye bazıları kıyamet koparıyor, ağaçlar kesiliyor diye,Hoş güzel de, haydi bir alternatif sunun bir fikir yok.
Demek istediğim sadece eleştiriyle olmuyor.Maalesef bizim de MÜSİD olarak da Diyarbakır’da daha bir ormanımız yoktur.
8/ Abdulkerim KAYA:Mardin Kızıltepe tarafı 300-400 metrede ancak su bulabiliyorlar.Gereğinden fazla su kullananlar başkasının hakkına tecavüz ediyorlar.Ormanlarımız yok oluyor, burada eleştirmek kolay ama acaba kendimiz kaç ağaç yetiştirmişiz.Ben 500 ağaç yetiştirmişim dolayısıyla gönlüm ferahtır, acaba siz kaçar tane ağaç dikmişsiz? Bu ormanlar atalarımızdan bize emanettir torunlarımıza teslim etmek için dolayısıyla daha gür daha verimli ormanları emaneten bırakmalıyız.Ayrıca mümkün olduğu kadar meyvesiz ağaç dikelim hem fotosentez açısından hem büyüme bakımından daha da yararlı oluyor.
9/ Eyüphan KAYA:Malum daha 15-20 yıl öncesine kadar yeryüzüne kendiliğinden çıkan sularla idare ediyorduk ama şu anda 150-200 metre sondajla ancak su bulabiliyoruz.Böyle giderse su bulmakta zorlanabiliriz.Bu konuda Hükümetlerin yapabileceği işler var vatandaş olarak bizim yerine getirmemiz gereken ödevlerimiz vardır.Belki bu çalışma milyondan bir düzeyindedir ama bir milyon çalışma olsa iş tamamlanır.Bir nehir üzerinde birkaç baraj yaptığınız zaman nehirde yaşayan canlıların bir kısmının yaşamını zorlaştırıyoruz.
10/ İbrahim Halil ŞENOL:1978 yılında zamanın belediye başkanı bir ilanda bulundu dedi ki makam dağında badem ağacı ekilecek çalışanlara da yevmiye vereceğiz. Maalesef vatandaş bademi kırıp içini yiyip kabuğunu gömüyorlarmış.Ben 24 Kasın ilköğretim okulunda 150 tane ağaç dikmiştik ek bina yapılacak diye ağaçları söktüler.D.Ü.etrafında maalesef etrafında bol bol villa yaptılar.Bir kaç yıl önce sur içinde bir kanal açıyorduk su çıktı bir türlü durduramıyorduk.Yakın zamanda Konya ovasında çökme oldu, arkadaşlar suyu bile düzenli kullanamıyoruz. İnanın abdest alırken bile dünya kadar gereğinden fazla su kullanılıyor.
11/ Fatma ALTUNÇ:Yakın tarihte Dicle vadisi diye bir projeden bahsediliyordu acaba bununla ilgili ciddi bir fizibilite hazırlandı mı? Dicle vadisi şehrimizin ak ciğeri durumundadır, acaba onun yerinin dolduracak bir alternatifimiz var mı? Bu vadi kaç çeşit canlı türüne ev sahipliği yapıyor?
12/Mahmut Şimşek:Kontrolsüz koyu açmak doğru değildir.İnsanımızın bir kısmı üretimsiz rant peşinde maalesef.Bizim dinimiz, dilimiz, kültürümüz siyasallaştı umarım bir barış süreci tamamlanır toprağın da, kuşun, kurdun da hakkına riayet edeceğiz.GAP’ın da bölge üzerinde olumlu bir katkı bırakacağına inanıyorum.
GENEL KONU: İklim Değişikliğinin Türkiye Üzerindeki Etkisi
YEREL KONU: Suriye Mültecilerinin Diyarbakır’daki durumu
KONUŞULANLAR
ÖNERİLER
Yok
ORTAK SONUÇ
1-Bölgemizde güneş enerjisinden yararlanılabilir,
2-1.sınıf arazide kentleşmeye müsaade edilmemelidir,
3-Sunu gübrelerin kullanılmaması lazım,
4-Rüzgar enerjisinden yararlanmak gerekir,
5-Anızların yakılmasını muhakkak engellememiz gerekir,
6-Biyodizel yakıtları kullanmaya teşvik etmemiz lazım,
7-Kontrolsüz su koyularını açmamak lazım,
8-Akar sularımızın ve göletlerimizin kirlenmesini engellemek gerekir,
9-Ya karaca dağın ya da eğil Ergani arası milli park olarak kabul edilebilir,
10-Diyarbakır Dicle vadisi projesinden vazgeçmek gerekir,
11-Mümkünse meyvesiz ağacı tercih ederek her fırsatta ağaç dikmek gerekir.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Yaklaşık 300 STK ya da kişilere mail gönderildi. 8-10 kişi telefonla arandı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekilleri telefonla arandı. AK Parti ve BDP İl başkanlıkları telefonla arandı.
MEDYA İLE
50 medya kuruluşuna toplu mail atıldı, katılan medya yok
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Diyarbakır kMM Girişimcisi:Eyüphan Kaya-Birdem Kaya
06.04.2013 Diyarbakır kMM Toplantı Tutanağı
previous post