YER: Belediye Meclis Salonu
TARİH: 01.04.2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Trabzonlular Derneği ( Hasan Durmuş – Başkan Yardımcısı)
2 / Genç Siviller ( İffet Karaca, Hasan Durmuş – Üyeler )
3 / As-Der ( Arif Çelenk – Başkan )
4 / Bursa Ağrılılar Derneği ( Erhan Öztürk – Başkan )
5 / Bursa Gençlik Ve Kültür Derneği ( Mehmet Öztürk – Başkan )
MESLEK ODALARI-
SENDİKALAR
1 / T.M Sendikası ( Mustafa Sarı – Üye )
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Cengiz Şimşek
2 / Şemsettin Sayım
GÖZLEMCİLER
1 / Ali Mollasalih ( Ak Parti – İl yönetim üyesi )
2/ Ayla Yıldırım ( BDP – Parti Meclis Üyesi )
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Hakan Çavuşoğlu (Ak Parti)
2 / Aykan Erdemir ( CHP )
BELEDİYE BAŞKANLARI-
MESAJ YOLLAYANLAR-
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 6 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYAOlay Gazetesi
MODERATÖRM. Emin Tutan, Mali Müşavir
KONULAR
GENEL KONU: Hükümetin 10 yılı
YEREL KONU: Bursa Kent İçi Raylı Sistemi
KONUŞULANLAR
1 / Ayla Yıldırım: Topyekun bir muhalif anlayışla hiçbir şey yapılmadı demek haksızlık olur. Hükümetin, ulaşımdan sağlığa, eğitimden çeşitli konulara kadar ilerleme sağladığı doğrudur.
İlk başlarda AKP ile aynı fikirdeydik ve sorunumuz demokrasi sorunuydu, peki demokrasiye ulaştık mı? O biraz sıkıntılı işte.
Evet askeri vesayet geriledi ancak bu sefer de AKP vesayeti ortaya çıktığı da bir gerçektir.
Ekonomik alım gücün düştüğü gerçeği ortadadır. Bugün özellikle doğalgaza yapılan zamlarla milyonlarca vatandaşımızın sıkıntı yaşadığı bir gerçektir.
Kürt meselesinde ilk önce hepimizi umutlandıran bir adım atıldı ama sonra beklentilere cevap verilmeyip çözümsüzlüğü dayattığı ortaya çıkmıştır.
Eski dönemde hiç olmazsa insanları tutukladıklarında bir suç atfederek yapıyorlardı ama bugün bir suç atfetmeden keyfi tutuklamalar artmış durumda.
Son olarak, bu mesele BDP, AKP, CHP olarak değil, insani olarak din, dil, ırk ayırmaksızın demokrasi ve çeşitliliği hazmederek o tarzda bir çözüme gidilmesi lazım.
2 / Ömer Küçükkaya: Ulaşım bakımından çok iyi bir yatırım yapılmasına rağmen, göçün önüne geçilmemektedir.
Kürt meselesi aslında , insana değer verme/vermeme sorunu olarak algılanmalı. Hükümetler bu durumu değiştirmediler. 30 milyonluk bir halkın dili yasak ve anadilde eğitim yapılmıyor, bu kabul edilemez. Hükümet olumlu adımlar atmıştır ama yeterli değildir. Radikal değişiklikler yapmalıdır.
Yargı çalışanların çok ciddi sıkıntıları mevcut ve bu sıkıntıların giderilmesi lazım.
Ekonomik olarak vatandaşların çok ciddi sıkıntıları baş göstermeye başlamış durumda. Eğer stopaj vergisine bir çözüm bulunmazsa, asayiş sorunu çok ciddi boyutlara ulaşacak. Bu ciddi bir sorundur.
Asgari ücret çok az bir miktarda seyir gösteriyor. Bu ücret kişinin geçimi için yetersiz bir miktardır. Hükümet asgari ücret konusunda olumlu bir çalışma yapması lazım.
3 / Arif Çelenk: Geçmişte TSK içerisinde uygulanan “kast” sistemi bugün kalkmış durumdadır. Statüko çok ciddi bir şekilde geriledi ve toplum bir rahatlama yaşadı.
Dün bir MGK toplantısı ülkeyi yönetirken, bugün bir normalleşme yaşanıyorsa bu Ak Parti hükümeti sayesindedir.
Kürt meselesinde, eskiden askeri mantık uygulandı ve zulümler artıkça sorun derinleşti. Askeri mantıkla bu işin çözülemeyeceğini bu hükümet göstermiştir ve demokratik adımlar atmıştır, atmalıdır da.
Eğer dindar Kürtler, PKK destekli Kürt siyasetine çok fazla bir destek vermiş olsa idi bugün çok farklı bir noktada olabilirdik. Her şeye rağmen sağduyuyla hareket ettiler ve hükümetin bu sorunu çözmesi için desteklediler. Destek olmaya da devam ediyorlar.
Bu meselesinin çözüm noktası bana göre empati denen şeyi yapmamızdır. Biz ne kadar empati yaparsak çözüme o kadar yaklaşmış oluruz.
Umarım bu yeni dönemde, bu mesele kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulur ve yeni bir anayasayla demokratik bir ülke haline gelmiş oluruz.
Hükümetin bu on yıl içinde attığı adımlar çok önemli, desteklenmesi lazım ancak yeterli değil ve daha radikal, kalıcı çözümler sağlayacak adımlar atması lazım.
4 / Aykan Erdemir: Kemal Derviş’in regülasyona dayalı ekonomik modeli, 2002’den sonra ki ekonomik sistemimizi belirledi. Çünkü AKP hükümeti bu ekonomik sistemi devam ettirdi ve ekonomik olarak olumlu bir durum yaşandı. Ve gönül isterdi ki öyle devam etsin.
Hükümetin 10 yıllık iktidarında en önemli adımı Kürt açılı ve diğer açılımlar için risk alarak attığı adımlardır ve bunun için tebrik edilmesi gerekir.
Keşke bu adımlar yürütülseydi ve çeşitliliği sağlamış olsaydı. Ama öyle olmadı.
Dünyanın hiçbir yerinde bu tarz meseleler sadece iktidarlar tarafından yürütülmez. Keşke biz muhalefet olarak destek olup birlikte yürütebilseydik. Böylece iktidarın bu şekilde davranmasını da engellemiş olurduk.
Bugün temel sıkıntı “denge ve denetleme” mekanizmalarının varlığı. Gönül isterdi ki iktidarı denetleyen güçler olsaydı. İster iktidar ister muhalefet içinde olsun böyle bir denge güç olması gerekiyor. Ve mutlak güç kirletir.
Keşke bugün öğrenciler hapiste değil de okullarında, Kürt siyasiler hapiste değil de partilerinde siyaset yapabilseler.
5 / Hakan Çavuşoğlu: Kmm Bursa katılımcılarının bu olumlu ve önyargısız tutumu beni çok memnun etti.
Bana göre hükümetin 10 yıl içerisinde en önemli icraatları, vesayetin geriletilmesi ve özgürlüklerin önünü açması
1946’dan sonra ülke de farklı seslerin rahatlıkla görünür hale geldiği bir gerçek. Sonra ki dönemlerde yapılan darbe anayasaları çeşitli sebeplerle MGK vs gibi kurumlar kurdular ve bu kurumlar ve kurumlar iktidarların muktedir olmasını engelledi yıllarca.
90’lardan 2000’lere koalisyon hükümetleri olduğu için herhangi olumlu bir durumdan söz edilemez.
2002’den sonra yargı vesayeti ortaya çıktı ve hükümeti dizginlemeye çalıştı. Ama artık bu durumlar geride kaldı.
Bugün ister Kürt/terör/güneydoğu sorunu deyin, orda çok ciddi sorunumuz var. 90’lardan bugüne çok ciddi değişiklikler olduğu ortadadır. OHAL’in kaldırılması kadar önemli bir adım olabilir mi?
T.C’nin yıllarca “kar-kurt” teorileri ürettiği politikayı tersleyen Ak Parti, Kürt kimliğini tanıyarak çok önemli bir adım atmıştır.
Bu adımları eksik-aksak görebiliriz ancak devam eden bir süreç var ve demokrasi isteyen taraflarla birlikte bu sorunu daha çözüme kavuşturup anayasayla güvence altına alabiliriz.
Eğer “denge-denetleme” eksikliğinden dem vuruyorsak, o zaman başkanlık sistemini tartışmamız lazım. Eğer buna karşı çıkıyorsanız o zaman söyleminize sahip çıkmadığınız gerçeğiyle yüzleşmeniz lazım.
Başkanlık sistemi denge-denetleme sisteminin kurumsallaştığı bir sistemdir. Mevcut parlamenter sistemde bu durum söz konusu değildir.
ÖNERİLER
Daha fazla katılım sağlanmalı ve medya’ya duyuru yapılmalı.
ORTAK SONUÇ
1 / Hükümetin 10 yıllık iktidarı boyunca attığı önemli adımlar olmuştur ancak eksik kalmıştır ve radikal adımlarla devam etmesi gereken açılımlar mevcutur.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
100’e yakın STK’ya mesaj yoluya duyuru yapıldı, aynı şekilde siyasi partilere hem mesaj hem mail hem telefon yoluyla duyuru yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mesaj yoluyla tüm vekillere duyuru yapıldı, bazıları telefonla arandı. Bir vekil katılımı sağlandı, bir vekil mesaj yolladı.
MEDYA İLE
Tüm ulusal ajanslara haber verilmesine rağmen herhangi bir katılım sağlanmadı. Yerel medya’ya da duyuru yapılmasına rağmen 1 kurumun katılımı sağlandı.
.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Genel konu ve genel konunun anayasa olan ilişkisi ele alındı.
Genel olarak toplantının adabına uygun bir oturum gerçekleşti.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Bursa kMM Hamalı Emin İleri
04.01.2013 Bursa kMM Toplantı Tutanağı
previous post