YER: Belediye meclis salonu/tarihi bina
TARİH: 13.01.2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Özgür düşünce topluluğu (Samed Koç – Yönetim kurulu üyesi)
2 / Diyarbakırlılar derneği (Şehmus Seviş – Dernek başkanı )
3/ İHD (Ayşe Batumlu – Dernek üyesi )
4 / Doğu- Batı kardeşlik platformu (Hasan Ünal – Platform sözcüsü )
5/ Doğu- Batı kardeşlik platformu ( İsrafil Şanda – platform üyesi )
6/ Bursa Romanlar Derneği (Efkan Özçimen – Dernek başkanı )
7/ Mazlum-Der (İzzet Saldamlı – üye )
8/ Mazlum-Der (İlyas Ermiş – üye)
9/ Genç Siviller (Tuba Şen – üye)
10/ Genç Siviller ( İffet Karaca – üye)
11/Yeni Dönem Gazetesi ( Cennet Cankılıç – yazar)
12/ İHD (Atilla Kaya – üye)
13/ Yeni Asya Derneği (Mustafa Hızlı – üye)
14/ Yıldırım Kent Konseyi (Arif Çelenk – Başkan)
MESLEK ODALARI:
Katılım sağlanmadı
SENDİKALAR:
1 / Memur-sen ( Abdullah Adanur – üye )
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Bülent Seylan – ( Medya yöneticisi )
GOZLEMCİLER
1 / Has Parti (Hasan Durmuş – Has parti il başkan yardımcısı)
2 / Has Parti (Muhammed Özdemir – üye)
3 / Barış ve Demokrasi partisi (Ayla Yıldırım – Parti meclis üyesi )
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Sena Kaleli ( CHP )
2 / Aykan Erdemir (CHP)
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılım olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR: Mesaj yollayan olmadı
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 20 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
Yeni Dönem Gazetesi
Bursa Şehir Gazetesi
MODERATÖR
Şakir Çalışkan, avukat, Mazlum- Der genel başkan yardımcısı ve Bursa şube başkanı
KONULAR
GENEL KONU: Uludere kasıt mı, kaza mı?
YEREL KONU: Bursa medyası genel medyaya alternatif mi, yoksa kopyası mı?
KONUŞULANLAR
1 / Şakir Çalışkan : Her şeyden önce konuşmak zorundayız, bizim topumuz yok sözcüklerimiz var. Burada olması gerekip de burada olmayanlar, onlar çocukları öldürüp, tabutları babalarına taşıtanlardır. Biz burada toplanmakla toplumsal sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Bu çocukların ölmesinde elbette bizim de sorumluluğumuz var. Muhalefet, sivil toplum, kendini bu günahın dışında tutamaz. Biz insan hakları komisyonu hasar tespit kurulu gibi çalışmaktayız. Kemal Kılıçdaroğlu’nun oraya gitmesi takdire şayandır. Devlet kendi bombasıyla kendi halkını bombaladı bunun neresi yalan, neresi yanlış. Hadi diyelim kasıtlı öldürmez deniyor ama bu dil bir hasar giderme dili değil bu dil bir tehdit dilidir. Böyle bir durumda genelkurmaya nasıl teşekkür edersin, teşekkür etmek neyin nesi?!
Her insanın bu acı karşısında gözyaşı dökmesi gerekir. Uludere olayı ile ilgili asıl sorgulamamız gereken medyanın tavrıdır. Kendi kendini sansürleyen bir medyamız var.
2 / Şehmus Seviş : Uludere’de yaşanan bu hadiselere insan olan herkes üzüldü. Bu bir katliamdır. Geçmişte ve yakın tarihte de bu durumlar yaşandı. Kaza olup olmadığını iktidar sahipleri ortaya çıkarmalı. Bu ülkede Kürt sorunu hemen ve gerçekçi bir şekilde çözülmeli. CHP’siz bu çözüm mümkün değildir. Anayasal bir çözüm olmalı. İnsan hakları savunucuları bu sorunları ortadan kaldırmak için parti, sendika, sivil toplum örgütleri ile çalışmalı.
Bugün iktidardaki AKP 2002’de yaşanan ekonomik sorunla iktidara geldiler, sonraki süreçte ise sorunları çözmek için halk tarafından seçildiler. Bu halk AKP’ye sorun çözümü için oy verdi. Peki sorunlar ortadan kalktı mı? Eğer bir ülkenin bir tarafında insanlar ölüyorsa, orada sorunlar ortadan kalkmış değil.
3 / Cennet Cankılıç : Bu son olaylar beni AKP tarafından da CHP tarafından da şaşırttı. AKP’nin aldığı %50 oy oranı onun kabul gördüğünü gösteriyor. Uludere’deki AKP politikası AKP’nin tarihine bir eksi olarak girmiştir. Bu olay ister kasıt, ister kaza olsun meşrulaştırılmıştır
CHP’nin Uludere’ye her şeye rağmen gitmesi takdire şayandır. Daha düne kadar resmi ideoloji temsilcisi olan CHP milletvekilinin ağzından Kürt kimliği tanınmalıdır düşüncesine katılıyorum. Tarafın Uludere manşetine katılıyorum. Devlet sadece halkını değil, dağlarını da bombalıyor. Çok haklı bir manşettir. Bu konuda yapılan ve tarafın manşeti kadar önemli olan ikinci eylem ise Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini yaptığı eylemdir.
4 / Ayşe Batumlu: Uludere bir kaza değil bir katliamdır. Deliler bize bunu açık olarak gösteriyor. Bu olaylar yaşanmadan önce internete askerler gerillaları nasıl ikna ederek teslim aldıkları videoları düştü, asker gerillaya parkasını verip ikna ediyordu gerillalara bir zarar gelmeyeceğini söylüyordu. Peki bu insanları fişeklerle nasıl uyarıyorsunuz? Mehmet Baransu’nun yazlarında da görebilirsiniz bu bir katliamdır. Bu kaza değil kaza olma ihtimalide yoktur. Egemen medya dediğimiz bir medya var, medya hizaya çekilmiş bir medya olduğu için bu olayda bu şekilde davranmıştır.
Bu sorun nasıl çözülür:
1) Devlet katliamı kabul etmeli.
2)Devlet madden değil manen özür dilemeli.
3)Sorumlular açığa alınmalı.
4)Bence ilgili bakan düşürülmeli.
5)Maddi tazminat ödenmeli.
6)Esas mesele olan Kürt sorunu çözülmeli.
7)Anayasa değiştirilmeli.
Dünyada iki anayasa kişilere atfedilmiştir; bunlardan biri İran Anayasası diğeri ise Türkiye Anayasasıdır. Bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey adalet.
5/ Ayla Yıldırım : Bugün parti üyesiyim yarın kim bilir KCK’ nın hangi kolundan içeri alınacağım belli değil. Ölene hayır derken, öldürmek yanlıştır diyorum. Ben ölenin kimliğine, diline, dinine bakmıyorum. Ölüme hayır diyorum. ‘Ölüme Hayır’ın’ sonuna ama getirmediğimizde sorunlar çözülecek.
Ortadaki sorun ne eğitim ne din sorunudur. Ortadaki sorun bir grubun bir grubun haklarını gasp etme sorunudur.
Roboski bir kaza değil bir katliamdır. Kaza bütün önlemlere rağmen oluşan bir şeyidir. Bunun bahaneleri sadece sadece yapılmak isteneni yaptırmanın üstünün kapatılmasıdır. AKP 9 yıl önce TSK yaptı haberim yok deseydi inanırdım ama bugün buna inanmam. Devletten sorumlu biri özür dilemesi değil, gereğini yapması lazım. AKP’nin bölgeye gidememesinin sebebi bu işin içinde olmasıdır.
Filistin’de panzere taş atan çocuğu meşru görüp, Hakkari de panzere taş atan çocuğu terörist ilan edersen bu sorun çözülmez. Biz bize gösterilenle yetinmeyip, gidip görüp isyan ediyoruz. Bu ülkede yargı yok, bu ülkede adalet yok. Hükümet sorgulama makamı değil, hesap sorma makamıdır. Bu ülke bölündüğü için bu ülkede adalet yok, eşitlik yok. PKK bir neden değil sonuçtur. PKK öncesinde de katliam vardır.
6/ Mustafa Hızlı : Ortada bir yangın var, bu yangına körükle giden var. Doğu bizim onları televizyondan izlediğimiz gibi değil. Bu iş hakkında konuşanlar samimi değiller. CHP devlette hep iktidar olmuştur. Bu olayda samimi olmalıyız. Hakkari’de mevlitli düğün PKK tarafından yasaklanmış durumda. Bütün gerçekleri ortaya döküp öyle konuşalım. Ben kutsal anayasa istemiyorum. Doğu ve batıdaki insanlar arasında geliş gidişin olması gerekli, bu şekilde önyargılar yıkılacak. Bu işteki sineklerle uğraşıp, hep beraber batağa gidelim batağı kurutalım.
7/ Hasan Ünal : Uludere bir katliamdır. Hata yapılmış olsa bile sonuç böyle olmamalıydı. Bu kastın arkasında kimler neyi amaçlıyordu onu tartışalım. Kürt sorununda duyarlılık toplumda baya iyi durumda. Hükümet bu olayla birlikte iflas etmiş ve kaybetmiştir. Biz vefat eden Roboski halkı için namaz kıldık diye medya tarafından dışlandık. Siyasiler olayları biliyor ama kendi çıkarları için olayın üstünü örtüyorlar. Önyargılar giremez dediğimiz bu platformda keşke gerçekten önyargıları bırakıp çözüm üretebilsek. Tüm bu zulümlere rağmen Kürt halkı halen Türk halkından nefret etmiyor. Bu çok önemli bir nokta; buradan barışa gidebiliriz. BDP’nin Roboski katliamı için AKP’ye yönelttiği eleştiriler doğru ve hakanidir. Uludere bir faili meçhuldür. Devlet kendisini değiştirmeli. Devleti şekilendiren CHP’dir bunun vebalinin büyük kısmı CHP’nin boynunadır. Abartmak bir şeyi çözmüyor. BDP bu duruşuyla sorunu çözemez. Sorunu topluma bırakın çözsünler.
8/ Efkan Özçimen : Biz Çingeneler Türkiye’nin bombalanmadan öldürülmüşleriyiz. Bu Uludere olayı Beşir Atalay’ın 2. Kürt açılımı geliyor dediği günden belliydi. Doğudaki insanların bir kısmı kaçakçılık yaparak, bir kısmı da uyuşturucu yaparak para kazanıyor. Bu durumda devlet bu insanların onlara ihtiyacı olmadığını görüyor. Böyle olunca da gelirinin yönünü kapatıyor, kendisine bağımlı bir hale getirmeye çalışıyor. Uludere olayını iç işleri bakanı benim dediğim şekilde açıkladı. Biz AKP’ye oy verirken bizi diğer insanlar ile eşit düşündüğü için oy verdik. Devlet Bursa’da bile vatandaşına sahip çıkmıyor.
9/ Hasan Durmuş : Uludere’nin olduğu gün de, Dağlıca’nın olduğu gün de bence AKP siyah perde ile genel merkezin önünü örtmeliydi. Ekmek çalan da kaçakçılık yapan da aynıdır. Acaba kaçakçılık yapan sadece karın mı doyuruyor? Konuya bu noktadan da bakalım. Doğuda aşiret reislerine çalışan kaçakçılar var. Bu olayın oluşu birtakım insanların ekmeğine yağ sürmüştür. Bu hükümetin en büyük sorunudur. Bazı yazarlar PKK’nin oradaki insanlara tazminat aldırmadığını yazıyor.
Bu olayın çözümü:
1)Orada yaşayan insanlar dini yönden iyileştirilmeliler.
2)Ekonomik ve sosyal olarak iyileştirilmeliler.
3)Eğitim olarak iyileştirilmeliler.
CHP bu bölgeyi savunuyor ama yarın her şey açığa kavuşturulmaya çalışılınca askerler de suçlanacak askerleri de savunacaklar .
10/ İzzet Saldamlı : Devlet ve hakları bir grup tarafından ele alınmış bir toplum var ortada. Hepimiz Uludere ile ilgili konuşurken kendimizi bir formanın içine yerleştiriyoruz işte devlette böyle bir formanın içindedir. Bizim hakikat ile ilişkimiz formasız gerçekleşmediği sürece tam bir hakikat olmaz. Devletler tarihinde kansız bir devlet yoktur, sadece devletin kanını akıttıkları değişmiştir. Bu topraklarda öteden beri insanlar katlediliyor. Bu sorunu üreten siyasettir ulus- devlet ideolojisidir. Bu sorun başladığı noktadan çözülmeli. Devlet ile halk arasında anlaşma olmaz sadece halk ile halklar anlaşır.
11/ Abdullah Adanur : Ben o bölgenin insanıyım. Bu siyasi yaftalanmalardan o insanlar çok çekti. Çözüm noktasında sorunların yaşandığı alana gidişe siyasiler bocalıyor. İnsan zararına olan her şey değiştirilmeli. Bu katliam bir geleneğin devamıdır. Halk her iki taraftan da çok çekti inşallah bundan sonra çekmez.
12/ Aykan Erdemir : Öncelikle dinlemek için buradayım, hükmetmeyi ve hükmedilmeyi sevmiyorum. Farklı bir toplum ve farklı bir dünya istiyorum. Hepimizin farklı bir dünya ve toplum hayalleri kuracağı bir dünya istiyorum.
Ben su taşıyan karınca olmaya razıyım, bunu yapamazsam bile tarafım belli olsun yeter. Su taşıyan karınca her şeyi değiştirebilir. Bugün ezilenler sistemi değiştirebiliyor. Burada hepimiz su taşıyan karıncalarız. Bizler hesap verir olmak istiyoruz, aynı zamanda bize hükmedenin de hesap verilir olmasını istiyoruz.
Uludere olayında, hakikat hangisiyse sorumlular cezalandırılmalı. Maddi tazminat ödenmeli. Bundan sonra böyle şeylerin yaşanmasının önü alınmalı. Daha iyi bir güvenlik politikası geliştirilmeli.
Hemen bugün bunun üzerine konuşup, bunu engellemenin önünü almalıyız. Hemen bugün barış.
13/ Sena Kaleli : Böyle bir konuyla ilgili konuşmak üzüyor. Bu söylemde insanı aynı şekilde üzüyor. Bu bir ihmal problemidir. Olaydan önce Van’daydım, o bölge çok farklı… Bizler kendi ülkemizin sınırları içinde kontrolden geçerek hareket ediyoruz. İnsanlar o bölgede giderek kendini daha çok dışlanmış hissediyor.
Doğuda insanlar KCK, batıda insanlar Ergenekon ile suçlanıyor. Van’daki çadır kentler de bile farklılıklar var. Deprem takdir_i ilahidir ama sonrasında yaşananlar insanidir.
CHP Uludere ile için bir komisyon oluşturdu, bir rapor hazırlandı. Bunun arkasını bırakmayacağız ve unutturmayacağız. Türkiye’de ezen de ezilen de çok. Her ezen ezilirken kendi bilinciyle, başkası ezilirken devlet bilinciyle hareket ediyor. Uludere olayında sorumluluk hepimizin, bombalama olur doğuda fabrika açmayalım diyenler yalan atıyor. Uludere olayının kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Böyle düşünmemin sebepleri de istihbarat hatalarını olması çok zayıf hadi istihbarat hatası var diyelim yok ederek sorgulanmaz, AKP’ nin net cevap vermemesi.
Bunun çözümü maddi tazminat vermekle olmaz, insanların hak ve özgürlüklerinin arttırılmasıyla olur. Kimliklerin tanınmasından yanayız. Bunu biz şiddetle, insan öldürmeyle çözemeyiz. Ben Hakkari’de hiçbir nefret görmedim, bu insanlar bu kadar nefrete rağmen halen nefreti içselleştirmemişler. Hakkari’de panzer var, çevik kuvvet var…
Hakkari’de halka tercihini yapmış tam desteğiyle BDP’nin yanında. Orada halk dini hassasiyetlerini koruyor. Kendi kimliklerinin koruyucusu olarak BDP’yi görüyor. Doğuda yaşayan insanların söylediği şu siz bizi bölerek, parçalayarak yönetiyorsunuz. Bizim inanç ve etnik kimliğimizden yararlanıyorsunuz.
Ben Hakkari’ye gittim ve sıkıntı yaşamadım.
Kaçak, sigara içen de, mazot kullanan da kaçakçıdır.
ÖNERİLER: Daha fazla katılım sağlanmalı, özellikle gençler ve kadınların katılı sağlanmalı
ORTAK SONUÇ
—
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
80’e yakın sivil toplum kuruluşunu telefonla mesaj gönderdim, bazılarını aradım, tüm siyasi partileri davet ettim.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Ak Parti ve CHP vekillerine telefonla ulaştım, AKP’li vekiller geri dönmediler ama iki CHP’li vekil katıl sağladı
MEDYA İLE
8 medya kuruluşuna haber verilmesine rağmen kişisel olarak iki medya mensubu katıldı, bizzat aramak daha uygun olacak diye düşünüyorum, diğer toplantı için uygulayacağım.
KATILIMCILARLA
—
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin video gösterildi. Genel konu, yerel konu ve genel konunun anayasa olan ilişkisi ele alındı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Bursa kMM Hamalı Emin İleri