Yer : Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu
Tarih : 04.06.2010
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1- Mazlumder (Hasan Ünal- Yönetim Kurl. Üyesi)
2- Genç Siviller (Murat Fırat)
3- Türk Dünyası Vakfı (Necip Dursun- Başkan)
4- İHH (Avni Günaydın- Yönetim Kurl. Üyesi)
5- Türkiye Barış Meclisi (Ayla Yıldırım)
6- Bursa Kent Konseyi (Ayhan Durgun)
b. Meslek Odaları
1- Bursa Barosu İl İnsan Hakları Kurulu Temsilciliği (Hasan İçöz)
c. Sendikalar
1- Türkiye Kamu-Sen (Selçuk Türkoğlu- başkan)
2- Memur-Sen (Numan Şeker- Başkan)
3- Toç-Bir-Sen (Şahin Değirmen- Başkan)
4- Bayındır-Sen (Abdullah Adanur- Başkan)
d. Kanaat önderi bireyler
1- Gıyasettin Bingöl
2- Mustafa Sarı
3- Mustafa Özçelik
4- Abdürrahim Işık
5- Ali Rıza Özmen
6- Sedat Yalçın
7- Özcan Mertyürek
8- Abdullah Adanur
9- Yunus Temiz
10- İhsan Zeybek
11- Niyazi Pakyürek
12- Kemal Ekinci
Katılan Milletvekilleri: Katılım olmadı.
Belediye Başkanları: Katılım olmadı.
Moderatör: Mustafa Şenyurt
Gözlemciler:
1- MHP (Hikmet Yıldırım)
Medya:
1- İHA
Konular:
Genel konu: Gazze’de Ambargo Krizi ve Ne Yapmalı
Genel konu: Anayasa Değişikliği Paketinde HSYK ve Askeri Yargı
Gazze’de Ambargo Krizi ve Ne Yapmalı Genel Konusu Üzerine Konuşulanlar:
1- Özcan Mertyürek: Burada konuşacak olanlar öncelikle bu İsrail Devleti’nin zulmünü kabullenmiş ve oradaki mazlum halka yapılanlar kınayan insanlardır. Bu olayın 2 kısmı var. Hükümet bu sürece hazırlıksız yakalandı. Türkiye bu süreçte arabuluculuktan taraf olma sürecine girmiştir. Bu ABD’nin Büyük Ortadoğu projesinin bir parçasıdır. Bu sürece duygusal olarak yaklaşırsak İsrail zulmüne devam eder.
2- Sedat Yalçın: Devletlerarası ilişkiler duygusallık kabul etmeyen ilişkilerdir. Bu işin temelinde 2. dünya savaşı sonrası o bölgenin cetvelle belli kişilere dağıtılması vardır. Bu hareket bir sivil toplum hareketidir. Bunu bu şekilde değerlendirmezsek yanlış yaklaşmış oluruz. Türkiye dışında bu bölgede İsrail’e laf söyleyecek bir devlet yoktur. Bu misyon Türkiyeye dünyanın yüklediği bir misyondu. Türkiye İsrail dış ticaret hacmi 3,5 milyar dolardır. Hiç yapmasak da olabilir.
3- Yıldırım Doğru: İsrail sadece sivillerden oluşan bir gruba niçin saldırdı? Buna bakmalıyız. Bu siviller ambargoyu delecek hamleyi yaptılar. Daha çok destek verilecek olursa İsrail zor durumda kalıp bunu devam ettiremeyecek. İsrail devleti ırkçı devlet politikalarında son noktadadır. Bizim arkadaşlarımızdan Sümeyye Ertekin’de o gemideydi. Medya bu sürede çok önemli. Haber Türk’te o gemidekilere “çete“ denilmesi bizleri çok üzdü.
4- Yunus Temiz: İskenderun olayları ile Filistin olayı birbirinden bağımsız değil. Bunlar için milletçe bir olmalıyız. Duygusallıkla beraber mantıksal olarak da bakmalıyız. Arap basını Mısır başbakanı ile bizim başbakanımızı karşılaştırıyor. Bunu nasıl değerlendirmek gerekir bilemiyorum. Türkiye’de iç barış sağlanmalı. Vatanını sevenler zindanlardan çıkarılmalı. Bölücü olanlar hariç toplumdaki vatanseverler birlik olmalıdır.
5- İffet Karaca: Filistinde’ki Bosna’daki, Çeçenistan’daki insanlara terörist olarak yaklaşılması çok zorumuza gitmeli. Çünkü bizimde verdiğimiz bir kurtuluş mücadelesi vardı. O zamanlarda dış ülkeler İstanbul hükümetine değilde halk hareketi olan Mustafa Kemal’e destek verdi. O zaman onları damı terörist olarak göreceğiz.
6- Kemal Ekinci: Geçmişi irdelemeden Filistin meselesine sağlıklı bakamayız. Arap âleminin bakışını kaygıyla izlemek mümkün değil. Araplar Filistin’de bizlerin nesline soykırım yaptılar. Filistin meselesi hiçbir partinin iç mesele politikası yapmaması gerekir. Tam bağımsızlıkçı ulusalcı ve antiperyalist olmadıkça Amerika’ya tepkiyi vermedikçe Türkiye ilerleyemez. Öncelikle İslam âlemi kendini gözden geçirmelidir. Türkiye bu konuda Arap âlemini uyarmalıdır.
7- İhsan Zeybek: Bu meselede insanlık adına taraf olmak lazım. Bir avuç insanmış insan bu misyonu eline aldı. Tarihimizde de bunu defalarca yaşadık. Bunlar bizim mirasımızdır. Bu insanlar bu aktivistler öyle bir taş attılar ki birçok bombadan daha etkili oldu. Dünyaya insan olduğunu hatırlatmak istediler. O gemilerdekileri canı gönülden kutluyorum.
8- Mustafa Özçelik: Ulus devletler kutsaldır. Sınırlar için insanlar ölebilir. Önemli olan savaşın kimlere yarayacağını düşünmeliyiz. Savaşın insanlık için önemi olmadığını bilmeliyiz. Savaşa karşı dünya barışını sağlamak için yola çıkmalıyız.
9- Hasan Üçöz: Dünyadaki tüm haksızlıklara özgürlükler bazında bakmalıyız. Her haksızlığa nasıl tepki gösteriyorsak buna da öyle göstermeliyiz. Ailevi bir yakınlık duyarak sahiplenmemek doğru değil.
10- Gıyasettin Bingöl: O insanlar hangi sebeple olursa olsun bir bedel ödeyerek gittiler. Ve şehit olarak bedel ödediler. İsraillilerde orda tutunabilmek için bedeller ödüyor. Bunu insanları öldürerek yapıyor. Bu haydutça yapılan olayı herkes kınamalıdır. Zulme neresi olursa her şekil karşı çıkılmalıdır. Savaşlar biter ama zulümler bitmiyor. İsrail bu yaptıklarının bedelini devlet olarak ödemelidir. Uluslar arası bir hukuk var. Buna uygun bir yaptırım yapılmalıdır. Filistinlilerin de hataları vardır. Bunları da bilmeliyiz. Zamanında eşit şekilde paylaşımı kabullenmeyip şimdi %10luk bir toprak parçasına hapsolmuşlardır. Zulmünde yardımında dinlisi dinsizi olmaz. Zulüm her zaman karadır ama yardım daima beyazdır. Bu ortamlarda duygusal davranarak Yahudi düşmanlığına soyunmak çok yanlıştır.
11- Selçuk Türkoğlu: Filistin dörtyüz sene Türk idaresinde kaldı. O süreçte binlerce Türk kanı da akıtıldı. Bu yaşananların nedeni zamanında kabullendikleri İngiltere politikalarıdır. Türkler oldukça her zaman zulme karşı durulacaktır. Türkler elbette ki üstün ırktır. İsrail askeri bir hareketle Türkleri öldürmüştür. Hükümet gereğini yapmalıdır. Bunun yapılmadığı yerde verilen tepkiler samimi değildir.
12- Şahin Değirmen: Bu giden arkadaşlar saflarını belli etmek için bu adımı atmışlardır. İsrail hala sınırlarını belli etmemek de gelecekte bizim topraklarımızı da tehdit etmeyeceği belli değildir. Çünkü anayasası olmayan bir ülkedir. İsrail devleti Musevi değil. Siyonist bir devlettir. Şovenist duyguları ülkemizde yaşatırsak nüfusumuz 70milyon değil üçer beşer milyon olacaktır. Tek yürek olursak İsrail yönetimini bunları yapabilecek cesarete sahip olmayacaktır.
13- Ayla Yıldırım: Şiddet, savaş kimden gelirse gelsin karşısındayız. Burada yapılan konuşmalara bakıldığında gerçekte Türk'e Türkten, Müslüman'a Müslüman dan büyük düşman yokmuş diyeceğim. Şiddeti kendimize, kendi işimize geldiğince ayırdıkça içine düştüğümüz tutarsızlıkla bu vahşete son verebilmek mümkün değildir. Herkes kendini tek görüp diğerlerini düşman görürse bu sonuçlar doğar. Ölenler olduğunda onlar şehit oldu diye mutlu değilim. Önemli olan onların hayatta kalabilmelerini sağlamak. Gazzedeki 13 yaşındaki kıza üzülürken, Şırnak ta panzer altında kalan 10 yaşındaki çocuğumuzu da görebilmemiz gerek. Kimseyi ötekileştirmemek lazım. Yahudi düşmanlığı yapmak da aynı yanlışa düşmektir. Yıllardır, Filistin halkı için, İsrail'de Siyahlı kadınlar, İsrail Devletine karşı mücadele ediyorlar. Bugün İsrail'de binlerce insan, gemiye dönük vahşete karşı yürüyüş düzenliyor. İsrail siyonizmine karşı olmayı yahudi düşmanlığına dönüştürmek yanlıştır. Dili, dini, ırkı, rengi, inancı kimseyi ayırmaksızın, tüm halkların özgürce, kardeşçe yaşayabilmesinden taraf olduğumuzda ve buna kendi coğrafyamızda kürtlere dönük ayrımcılığa karşı olmaya başladığımızda barışa ulaşabiliriz…
14- Avni Günaydın: İHH olarak insani yardım yapmak için kurulduk. Biz İsrail’e gitmiyorduk. Gazze limanına yardım götürüyorduk. Daha uluslar arası topraklardayken İsrail ordusunun saldırısına uğradık. 1964’den bu yana İsrail Filistin’e yönelik 22 defa taarruzda bulunmuştur. 2009’da ölü 1500,2008’de 134 ölü 2002’de 1300ölü olmuştur. Bütün dünya Siyonist düşünceyi tanımak zorunda. Siyonizm Yahudiler dışında herkesin onlara hizmet için olduğunu savunan bir düşüncedir. Biz saldırıyı en son ihtimal olarak görüyorduk. İsrail çıkarlarını düşünüp gerçek yüzünü göstermeyecek diye düşünüyorduk. Şuanda tüm gemiler İsrail kontrolünde hiçbiri Filistinlilere dağıtılmış değildir. Gelinen nokta vicdanlılar ile Siyonizm düşüncesi arasında bir savaştır.
15- Numan Şeker: İsrail açık denizlerde insani yardım yapan gemiye saldırarak ve özellikle içinde Türklerin olduğu gemiye saldırarak bu ülke insanları aşağılanmıştır. Din ortaya girince ayrılıklar ortaya çıkıyor zihniyeti yanlış tam aksine din bütünleştiricidir. İsrail bundan sonra dünyanın İsrail’e gerçek bir tepki ve yaptırım yapması gerekiyor. Bazıları destek verirse bu sorun çözülemeyecektir.
16- Emin İleri: Konuşmalarımızda ve tepkilerimizde anti semitimzmi vurgulayarak gidersek hiçbir farkımız olmayacaktır. Başbakan o tepkileri verdi ama hiçbir anlaşma iptal edilmedi. İsrail’de yapılanlara bu tepkileri göstermemiz elbette ki son derece önemli ama bu ülkedeki Kürtlere yapılanlara sessiz kalırsak iç meselemizi halletmeden dış meselelere müdahale edersek bu samimi olmayacaktır.
Anayasa Değişikliği Paketinde HSYK ve Askeri Yargı Konusu Üzerine Konuşulanlar:
Süre dolduğu için konuşulamadı.
Değerlendirme:
İletişim:
a. Sivil toplum ile
25 sivil toplum kuruluşuna belirlenen gündem fakslandı, bir kısım ile görüşüldü.
b. Milletvekilleri ile
Mail ile ve cep telefonlarına kısa mesajla ulaşıldı.
c. Medya ile
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi.
Değerlendirenler: Mehmet Emin Yalçın- Bursa kMM Girişimcisi