Yer : Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu
Tarih : 07.05.2010
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1- Mazlumder (Hasan Ünal- Başkan)
2- Genç Siviller (Özgün Keleşoğlu)
b. Meslek Odaları
c. Sendikalar
1- Türkiye Kamu-Sen (Selçuk Türkoğlu- Başkan)
2- Memur-Sen (Numan Şeker- Başkan)
3- Toçbir-Sen (Şahin Değirmen-Başkan)
d. Kanaat önderi bireyler
1- Gıyasettin Bingöl
2- Mustafa Sarı
3- Mustafa Özçelik
4- Abdurrahim Işık
5- Ali Rıza Özmen,
6- Sedat Yalçın
7- Özcan Mertyürek
8- Abdullah Adanur
9- Yunus Temiz
10- İhsan Zeybek
11- Niyazi Pakyürek
Katılan Milletvekilleri: Katılım olmadı.
Belediye Başkanları: Büyükşehir Başkan vekili Refik Yılmaz katıldı.
Moderatör:
Sedat Yalçın
Gözlemciler:
1- Hikmet Yıldırım (MHP)
Medya:
1- Hakimiyet gazetesi köşe yazarı Mustafa Özdal
Konular:
Genel konu: Anayasa Değişikliği Paketinde Anayasa Mahkemesi
Yerel konu: Ulaşım Sorunu
Genel Konu Üzerine Konuşulanlar:
1- Gıyasettin Bingöl: Yine konumuz anayasa. Bu bir eğitim sürecidir denilebilir. Dünyanın en iyi adalet sistemini bile getirseniz temel olan insan zihniyetidir. Hedef adil bir devlet sistemi ise geri dönüşü mümkün değil. Ben geleceğimizin adil bir siteme doğru gittiğine inanıyorum.
2- Sedat Yalçın: Toplantının verimli olmasını diliyorum. Buradaki arkadaşların tümünün ortak özelliği insan haklarına dayalı eşitlikçi bir sistemden yana olmalarıdır. Ülkemizin temel hak ve özgürlükleri yönünden eksiklikleri var. Bunların düzeltilmesi toplumun isteğidir. Kurumlarımızın hesap veremeyeceği kanısı var. Toplum bununda düzeltilmesini istiyor. Siyaset sorun üreten değil, sorun çözen bir konumda olmalıdır. Yargı yüksek yargı kararlarının siyasi sonuçları hep ağır olmuştur. Anayasaları da tabulaştırmamalıyız. Toplumsal uzlaşma metinleridir anayasalar. Anayasamızın ekonomik alt yapımın sorunlarını karşılamaktan uzaktır. Bu süreçte ve siyasi mülahazalar tartışıldı. Vesayetler konuları tartışıldı. Anayasalar bir sanat eseri gibide düşünülmelidir. Çünkü topluma yeni bir elbise giydiriyorsunuz. Hukuk devletinin güvencelerini zayıflatmamalıdır anayasa. Referansımız uluslar arası metinler ve bilimsel çalışmalar olmalıdır. Anayasalar özgürlüklerin sınırlarını geniş tutmalıdır. Şimdiye kadar anayasa mahkemesi yasa koyucu gibi davranmış ve bu yönde rolünü yerine getirmiştir.
3- Mustafa Özçelik: Buraya geliş amacım düşüncemi geliştirmek ve düşüncelerini oluşturmak. Gurup adına gelenlerden bir kişi konuşmalıdır. Ben sivil bir anayasadan yanayım. Yeni bir anayasa yapılmalıdır. Yasakçı zihniyetin hâkim olduğu bir anayasadan kurtulmak adına bu referanduma evet diyorum.
4- Özgün Keleşoğlu: İnsanlar kanunlar tarafından yönetilmişlerdir. Zamanla devletler oligarşik yönetimlere dönüşmüştür. Ülkemizde darbeler yaşandı. Bu oligarşiye hep kanunlar izin verdi. Bizim sistemimize Kemalizm ideolojisi hâkimdir. Tüm insanlar özgür olsun En az genelkurmay başkanı kadar özgür olsun bireyler. Ergenekon’a toprak altında bulunan silahlara bakalım. Bunları karşımıza ideolojik anayasa çıkarmıştır. Daha sonra gelecek güzel günler için anayasa değişikliğinin yanındayız ve referandumda evet diyoruz.
5- İhsan Zeybek: Ben anayasaları yasaların anası diye düşünüyordum. Anayasa mahkemeleri herkese eşit mesafede olmalıdır. 1960larda 5000 subayın atıldığı günlerimi savunuyor. Yüzdelik barajları neden koydular. Bu bir samimiyet testidir. Bırakın bu insanlardan korkmayın. Sivil ve demokratik bir anayasadan yanayım. Yeni bir partiler ve seçim yasası istiyorum.
6- Hikmet Yıldırım: Bu işin hukuki tarafı bitti artık siyasi tarafına bakalım. Daha demokratik bir anayasa yapmak için yola çıktığını söyleyen Başbakan “anayasa mahkemesi ana muhalefet partisi olmuştur.’’ sözü önemlidir. Demek ki Başbakan demokrasiyi yerleştirmek peşindedir. Sözde değil özde dürüstlük peşinde olmalıyız. Siyasi partiler insanları doğru bilgilendirmelidir. Anayasa referandumuna ihtiyatla yaklaşıyor ve hayır demeyi düşünüyorum.
7- Niyazi Pakyürek: 1982 Anayasa çıktığından beri herkes bunu eleştiriyor. Değiştirmek istiyor. Ama kimse özüne dokunmamış. İktidarlar değişir ama bu toplum hep burada. Karşı cephede yer alanlara bakalım bürokrasi-siyaset ve belli bir sermaye kesimi neden geleceğin inşasına karşı çıkılıyor. Bunu açıkça söylesinler. Eğer biz dünyanın 16. ekonomik gücüysek yasalarımızla da entegre olmalıyız. Yakın tarihe baktığımızda ürküyorum. Çocuklarımızın geleceği bizi ilgilendiriyor. Artık kimse kimsenin düşmanı olmamalıdır. Benim için torunumun bu ülkede 1.sınıf vatandaş olarak yaşamasını istiyorum. Bu anayasayı kimin yaptığı hiç önemli değil. Beni ne AK parti, ne CHP, nede MHP ilgilendiriyor. Bu ülkenin geleceği ilgilendiriyor. Anayasa mahkemesi ve HSKY üyelerinin parlamento tarafından seçilmesine karşı çıkmak kendisini inkârdır. Geleceğimizin de müreffeh olması için buna anayasaya evet diyorum. İnşallah yeni bir anayasanın öncüsü olur.
8- Yunus Temiz: 1980 Anayasası defalarca değiştirildi. Bir tepki anayasasıdır. Acaba bu anayasa da bir tepki anayasası mıdır? Gerçekten tartışabiliyor muyuz endişeliyim bu konuda. Sivil anayasalar olmalıdır. Acaba yeni anayasada uyulacak mı? Bu anayasalar ulus devleti ortadan kaldırılmaya mı yöneliktir. Şüphelerim var. Ulus devlet yerine birey hakları veya yurttaş haklarımı konuyor. Her anayasa bir sınır getiriyor. Çatışma kültürüne karşıyız. Batı kültürü çatışmayı doğuruyor. Yeni anayasamız şehit vermemizi engelleyecek mi? Birde devlet geleneğimiz var. İdeolojisiz bir anayasa olmaz. Her anayasanın bir ideolojisi vardır.
9- Numan Şeker: Sivil anayasa bu kavram yanlış zaten anayasalar sivil olmalıdır. Düşünce dünyamız sivilleşmelidir. Ama maalesef hala bunu başaramadık. Sivil toplum kuruluşları generalleri yanına alıyor. S.T.K ismine yakışır davranmalıdır. 1982 Anayasası bir darbe anayasasıdır. Bunun değiştirilmesinde herkes hemfikirdir. Ama şimdi gündeme getirildi herkes karşı durdu. Bu son 30 maddelik değişiklik teklifi TBMM kendilerine yakışmayan bir biçimde sonlandırdı. MHP Kendine yakışır biçimde rolünü oynadı. Ama CHP için aynı şeyi söyleyemem. Tamamen tribünlere oynayan rol oynadı. Biz yeni bir sivil anayasadan yanayız. Sendikal hakların daha ileriye götürülen bir anayasa olmalıdır. Memur ve işçi Sendikaları farkı kaldırılmalıdır. İLO sözleşmelerine uygun olmalıdır. Bu ülkede bütün vesayetlerin ortadan kalkmasını istiyoruz. Referandumda evet diyenlerin sayfalarında yer alırız.
10- Hasan Önal: Elbette bizim bir düşünce tarzımız vardır. Bu tarz halktan yana olmalıdır. Medeniyet halkası içinde özgün bir medeniyet yerimiz vardır. Ama biz bunu 17.yy.da sahipsiz bıraktık. Bu yüzyılda bizim bıraktığımız yerden Batı medeniyeti sahneye çıktı. 19.yy kendi medeniyet halkasını Tanzimat fermanıyla bir kenara bırakarak batıcı bir zihniyetle başlayıp bunu Cumhuriyetle tamamladık. Batı 20.yy ideolojik yapısını bırakarak daha yumuşak, demokratik yapıya dönüştü. Biz bunu başaramadık. Cumhuriyeti ordu, bürokrasi ve yargı sahiplendi. Yeni anayasa ideolojik değil midir? Tartışılır ithal ideolojiler yerli düşünceler konabilir mi? Batının 20.yy başında adım attığı yerde biz yeni giriyoruz. Türkiye de de artık ideolojiler dönemi kapanıyor. Bu anayasaya taslağı bunun başlangıcı artık ideolojik egemen sınıf artık kendini koruyamayacak ideoloji dönemi artık kapanır. Bunu yalnız halk değil yenidünya düzeni de istiyor.
11- Özcan Mertyürek: 1982 Anayasası ilk defa değiştirilmiyor. Bu anayasa defalara değiştirilmiş. Ancak burada halkın iradesi ve sivil anayasa gibi fenomenler ortaya çıkıyor. Bir diğer adı Toplumsal sözleşme olan anayasanın yeniden yazılması gerekir. Özbudun taslağı matbaaya giderken yolda mı kayboldu. Seçimler yaklaşırken bu taslağın getirilmesini anlamıyorum. Neden Cumhurbaşkanı’nın yetkileri bu kadar çok. Biz işsizlikte ve gelir dağılımında gerilerde. Bu ülke AK parti döneminde kurulmadı. Çok eskilerde kuruldu. Acaba bu sıkıntı döneminde başbakan bir polemik üretmek için mi İsmet İnönü’yü faşist Hitlere benzetti. Makyevalist düşünceler üretiyor diye ben bu anayasaya evet demiyorum. Bu anayasa özgürlüklerin sınırlarını da genişletmiyor. Yeni meclisin anayasayı yapmasını istiyorum
12- Selçuk Türkoğlu: Siyasetini AK parti doğru yapıyor. Milletle dalga geçerek bunu yapıyor. Sonuç aldığına göre doğru yapıyor görünüyor. Eğer bir kaza bela gelmez ise her halükarda lehte olacak Ak Parti bundan kazançlı çıkacak gibi görünüyor. En az mutabakatla çıkan bir anayasa taslağıdır. Öyle bir hava estirildi. Acaba yeni bir nizam mı kuruldu. Beğenmediğiniz anayasayla 8 yıldır iktidarsınız. Cumhur Başkanı seçtiniz. Hem iktidarsınız hem de muhalefet yapıyorsunuz. Her arzumuzu oya tevdi ediyorlar. Anayasa taslağını da oya tevdi edecekler. Cumhur Başkanı Ahmet Necdet Sezer olsaydı bu taslak böylemi geçer miydi? Bu meclisi üç genel başkan ve bir örgüt elebaşı yönetiyor. Bugün bu memleketin oligarşik bürokrasinin şoku var. Bu haliyle çok evet diyemeyeceğim. Daha referanduma çok var. Anayasa Mahkemesi ve HSYK ideolojik bir yapılanma olduğu doğrudur.
13- Şahin Değirmen: Bu Anayasa tasarısını hazırlayanlar bir uzlaştırma komisyonu önermişlerdi. Ancak bu kabul görmedi. Bu teklife kapıları kapattılar. Bilginin zorla egemen olduğu bir ülke olur mu? Bu partiyi birileri dincilikle birileri de dinsizlikle suçladılar. Peki, bu parti hangi konumda. Temsilde adalet olan bir parlamento arzuluyorum. Parlamento güçlü olmalıdır.
Değerlendirme:
İletişim:
a. Sivil toplum ile
30 a yakın STK’ ya e-posta atıldı ve bir kısmı ile telefonla görüşüldü.
b. Milletvekilleri ile
Mail ile ve cep telefonlarına kısa mesajla ulaşıldı.
c. Medya ile
Basına fax çekildi.
Sonuçlar:
Değerlendirenler: Mehmet Emin Yalçın